[]
dizi izleme ve dil öğrenme ilişkisi
milyon kez soruldu ama istediğim cevabı bulamadım bir türlü.
1. şimdi ben ingiliz aksanlı dizi izlersem ingiliz aksanı kapabilir miyim? siz kapabildiniz mi? burhan altıntop ingilizce'si ile konuşmak istemiyorum da.
2. dizi izleyerek cidden dilimi geliştirir miyim? siz geliştirdiniz mi? geliştirdiyseniz ne ölçüde oldu bu?
1. şimdi ben ingiliz aksanlı dizi izlersem ingiliz aksanı kapabilir miyim? siz kapabildiniz mi? burhan altıntop ingilizce'si ile konuşmak istemiyorum da.
2. dizi izleyerek cidden dilimi geliştirir miyim? siz geliştirdiniz mi? geliştirdiyseniz ne ölçüde oldu bu?
evet
evet
ama ben ayrıca seslerin nasıl çıkartıldığını anlatan videolar izledim. bbc'de ingilizce öğretme kısmında bi abla var, o anlatıyo çok güzel
evet
ama ben ayrıca seslerin nasıl çıkartıldığını anlatan videolar izledim. bbc'de ingilizce öğretme kısmında bi abla var, o anlatıyo çok güzel
- mesgul ve huzursuz (06.12.14 12:43:00)
1-Hayır.
2-Hayır.
Gelişmekten kasıt günlük hayatta kendini ifade edebilmek ise elbette faydalı olur. Ama ciddi anlamda hiç bir faydası olmaz.
2-Hayır.
Gelişmekten kasıt günlük hayatta kendini ifade edebilmek ise elbette faydalı olur. Ama ciddi anlamda hiç bir faydası olmaz.
- once (06.12.14 12:51:34)
1. ingiliz aksanından kasıt british accent ise öyle konuşan oyuncuların olduğu bir dizi izlemen lazım. amerika yapımı diziler izleyeceksen zor olabilir çünkü oyuncu ingiliz olsa bile canlandırdığı karakter amerikalı olduğu için american accent yapabiliyor bazen.
aksandan kasıt düzgün bir telaffuz ise kesinlikle yardımcı olur. en azından hangi kelime nasıl telaffuz ediliyor onu öğreniyorsun, tabi dizideki karakterlerin ana dili ingilizceyse. ama senin de konuşman gerek, ''dil dönmesi'' mevzusu, konuştukça o kelimenin telaffuzuna alışıyorsun.
2. ne kadar çok ve nasıl izlediğine bağlı. ben seçme şansım olduğunda ingilizce dizi ve filmleri eskiden türkçe altyazılı izliyordum, sonra ingilizce altyazı ile izlemeye başladım, şu an altyazı kullanmıyorum. bu yöntem ile ilerleyebilirsin. ne ölçüde demişsin, günlük konuşmamı iyi ölçüde geliştirdi diyebilirim. fakat sadece izleyerek zor, aynı anda okumak ve mümkünse konuşmak yardımcı olacaktır. (ekleme: bu cevabı gramer bilgisi olduğunu varsayarak yazdım)
aksandan kasıt düzgün bir telaffuz ise kesinlikle yardımcı olur. en azından hangi kelime nasıl telaffuz ediliyor onu öğreniyorsun, tabi dizideki karakterlerin ana dili ingilizceyse. ama senin de konuşman gerek, ''dil dönmesi'' mevzusu, konuştukça o kelimenin telaffuzuna alışıyorsun.
2. ne kadar çok ve nasıl izlediğine bağlı. ben seçme şansım olduğunda ingilizce dizi ve filmleri eskiden türkçe altyazılı izliyordum, sonra ingilizce altyazı ile izlemeye başladım, şu an altyazı kullanmıyorum. bu yöntem ile ilerleyebilirsin. ne ölçüde demişsin, günlük konuşmamı iyi ölçüde geliştirdi diyebilirim. fakat sadece izleyerek zor, aynı anda okumak ve mümkünse konuşmak yardımcı olacaktır. (ekleme: bu cevabı gramer bilgisi olduğunu varsayarak yazdım)
- gizemlikovboydankacankertenkele (06.12.14 12:52:50 ~ 12:54:17)
aksan kapmazsın da taklit edersin, aradan yine türk aksanlı sözcükler kaçar. o zaman çok abes oluyor işte.
üniversitedeki bazı hocalar böyleydi. kadın gayet türk aksanlı mesela ama arada öf kööğğs falan diyor, o çok fena.
sözcükleri telaffuzun düzgün, konuşman akıcı ve anlaşılır olduğu sürece aksanının olması sorun değil. sonradan edinilmiş yarım yamalak aksanla kastırmaktansa türk aksanıyla konuşup kendini çok düzgün ifade etmek yeğdir. her türk aksanı konuşan burhan altıntop gibi olmuyor yani. british / american taklit edeceğine nötr bir aksana doğru ilerlemeye çalışmak daha iyi.
dilbilim dersinde bize hangi sesler nasıl çıkıyor, ses çıkarken gırtlak, ağız, diş hangi pozisyonda oluyor vs onlar öğretilmişti ve bu şekilde öğrenince olayın mantığını çok daha iyi anlıyorsun. o yüzden @mesgul ve huzursuz'un dediği gibi ses çıkarmayı öğreten videolar işe yarayabilir. bu sadece aksan için değil, dil öğrenen herkesin aslında yapması gereken bir şey.
onun haricinde dil öğrenmek bence bir bütün, 'immersion' lazım, her gün dinleyecek konuşacak yazacaksın, o dilde düşünmeye çalışacaksın.
üniversitedeki bazı hocalar böyleydi. kadın gayet türk aksanlı mesela ama arada öf kööğğs falan diyor, o çok fena.
sözcükleri telaffuzun düzgün, konuşman akıcı ve anlaşılır olduğu sürece aksanının olması sorun değil. sonradan edinilmiş yarım yamalak aksanla kastırmaktansa türk aksanıyla konuşup kendini çok düzgün ifade etmek yeğdir. her türk aksanı konuşan burhan altıntop gibi olmuyor yani. british / american taklit edeceğine nötr bir aksana doğru ilerlemeye çalışmak daha iyi.
dilbilim dersinde bize hangi sesler nasıl çıkıyor, ses çıkarken gırtlak, ağız, diş hangi pozisyonda oluyor vs onlar öğretilmişti ve bu şekilde öğrenince olayın mantığını çok daha iyi anlıyorsun. o yüzden @mesgul ve huzursuz'un dediği gibi ses çıkarmayı öğreten videolar işe yarayabilir. bu sadece aksan için değil, dil öğrenen herkesin aslında yapması gereken bir şey.
onun haricinde dil öğrenmek bence bir bütün, 'immersion' lazım, her gün dinleyecek konuşacak yazacaksın, o dilde düşünmeye çalışacaksın.
- lily briscoe (06.12.14 12:54:21 ~ 13:00:33)
1. Aksan değiştirme kişiye bağlı. "Yabancı dil tavanı" diye bir şey var kişiye göre değişen. O tavan senin aksan kaydırmana izin veriyorsa yapabilirsin, değilse yapamazsın. Aksan değiştirme çok çok zor bir iş, kalıntısı kalmayan bir kişi biliyorum.
2. Evet, çok sayıda dizi ile kesinlikle gelişir.
2. Evet, çok sayıda dizi ile kesinlikle gelişir.
- aychovsky (06.12.14 13:00:29)
1- sana bağlı, duyduğunu konuşmaya aktarabilme, sesleri taklit yetine bağlı. eğer böyle bir yetin yoksa, kulak aşinalığı kazanırsın o aksan için, dizinin-filmin konseptine göre "slang" kelimeler de öğrenirsin, yahut sadece belli yörelerde kullanılan tabirler (simite izmirlilerin gevrek demesinin ingilizcedeki tezahürünü düşün)
2- geliştirme değil de pekiştirme denebilir ona. bir de seyrederken duyduklarını ingilizce içinde mi yoksa tercüme ederek mi anlamaya çalışıyorsun? ingilizce düşünmen ingilizceyi o dil içinde anlamaya çalışman lazım. yoksa "bu kelimenin türkçedeki çevirisi neymiş" diyerek öğrenemezsin, o kelime(ler)in tarifini yakalaman lazım konuşmaların içinde.
2- geliştirme değil de pekiştirme denebilir ona. bir de seyrederken duyduklarını ingilizce içinde mi yoksa tercüme ederek mi anlamaya çalışıyorsun? ingilizce düşünmen ingilizceyi o dil içinde anlamaya çalışman lazım. yoksa "bu kelimenin türkçedeki çevirisi neymiş" diyerek öğrenemezsin, o kelime(ler)in tarifini yakalaman lazım konuşmaların içinde.
- dafaiss (06.12.14 13:03:36)
podcast dinle.
- namus ninjası (06.12.14 13:05:58)
Geliştirirsin. Bu böyle sonucunu bir ayda alabileceğin bir şey değil belki ama uzun vadede çok faydası olur. Dile maruz kalıyorsun bir kere. Dinleyip taklit etmeye çalış öyle öyle kapacaksın sesleri.
- kipss (06.12.14 13:08:29)
ha bir de, eğer seviyorsan dizi film izlemek yerine oyun oynamanın tesiri kanımca daha fazla olur; zamanında sadece the elder scrolls oblivion oynayarak bayağı bir taşımıştım kendimi, ama tabi oyunun bütün içeriğini, oyunda eşya olarak bulunan alakasız kitapları vs. her şeyini anlamaya çalışıyodum. nasıl diyor ingilizler, böyle bir şey daha "interactive" olduğu için diziden daha fazla tesiri.
- dafaiss (06.12.14 13:25:00)
Toefla house of cards ile hazırlandım. %100 çalışıyor.
- ilkot (06.12.14 13:37:49)
öncelikle üst düzey ingilizcemin olmadığını, bu konuda benden çook daha iyi bin tane duyurucu olduğunu söyleyeyim. onlar daha iyi yorumlarlar doğal olarak, yorumlamışlar da zaten. ama ben de bir iki cümle kurayım istedim. şimdi dizi izleyerek ingilizce öğrenmek zor ama imkansız değil. ama daha dile tam anlamıyla hakim değilken aksan kasmaya çalışmak yanlış bence. önce dile hakim olalım, sonra aksan öğreniriz ya da öğrenmeye çalışırız. burda ne kadar gayretli olduğun önemli. bir de hangi dilde altyazı ile izlediğin. benim intermediate seviyesinde ingilizcem var, yıllardır dizi izliyorum ama bu sayede pek bi yol katettiğimi söyleyemem. sebebi benim aslında. neden? çünkü türkçe alyazılı izliyorum. bu da "geliştirmeme" değil "unutmamama" sebep oluyor sadece. sıkılıyorum ingilizce altyazılı izlerken. aslında zevkli ama diziyi türkçe izleyip tat almak varken ingilizce izlemek ağır geliyor bana biraz. halbuki ingilizce izlersem geliştirebileceğimin farkındayım -ki izlediğim zamanlarda üzerine koymuştum- ama tembellik edip türkçe izliyorum. dediğim gibi sadece unutmuyorum bu şekilde. o yüzden benim tavsiyem şimdilik aksanı bir kenara bırakıp ingilizce altyazılı izlemen yönünde. ağır dili olan dizileri izlemek yerine daha anlaşılır ingilizcesi olan dizileri izlemen gerek. duyuru halkı ne der bilmiyorum ama friends'te oldukça anlaşılır bi ingilizce var mesela. ya da lost'ta. örnekler çoğaltılabilir. gerçi bunlar amerikan dizileri. sen ingiliz aksanı istiyorsun, black mirror olabilir. buna ek olarak listening yapabilirsin. günde 20 dakikanı listening'e ayır mesela. youtube'a "english listening" yaz bi dünya şey çıkıyor karşına. ya da şu abiyi www.youtube.com takip edebilirsin. amerikan aksanı ile konuşuyor ama hızlı konuşsa bile söylediklerinin %90'ını anlıyorum ben. tabi eğer gramer bilgin yoksa bütün bu yazdıklarım çöp.
- lionel andres (06.12.14 15:14:49 ~ 15:17:36)
1