[]
Gördüğünüz En Saçma Rüya Nedir?
Merhaba arkadaşlar;
İş stresi, okul telaşı, hayat mücadeleleriyle uğraşırken gördüğünüz en saçma rüya nedir?
Rüyanın düzgünü olur mu demeyin, anlatın gülelim...
İş stresi, okul telaşı, hayat mücadeleleriyle uğraşırken gördüğünüz en saçma rüya nedir?
Rüyanın düzgünü olur mu demeyin, anlatın gülelim...
tam hatırlayamıyorum ama merkürde yaşıyorduk ya da merkürden dünyaya ziyaretçiler gelmişti. uzay mekiği falan gördüm bir sürü.
- rock n roll (18.11.14 15:24:43)
2 defa abdullah gülü görmüşlüğüm var rüyamda. ikisinde de babannemdeyiz kapı çalıyo açıyorum içeri giriyo ama eyvallahsız her zaman girdiği bir yermiş gibi. insan bi selam verir lan.
- emirkulu (18.11.14 15:28:19)
uçsuz bucaksız bir ovada yaldır yaldır çıplak * bir ata biniyorum. yelelerden sıkıca kavramışım. kendi kendimi gaza getirmek için de ağzımla karayip korsanları müziği yapıyorum. aniden yanımda bir başka atlı beliriyor. filmin adının pirates of the caribbean mı yoksa princess of the caribbean mı olduğunu tartışıyoruz. herif beni filmin adının princess of the caribbean olduğuna ikna ediyor. sonra ben teşekkür edip müsade istiyorum. tırıs giden atımı dört nala kaldırarak uzaklaşıyorum. ağzımla müziği yapmaya devam ediyorum tabii ki.
(bkz: uyurken götün açıkta kalması)
(bkz: uyurken götün açıkta kalması)
- battal gemalmaz (18.11.14 15:29:58)
milyonlarca saçma rüya görmüşümdür ama içlerinde en anlamsızı evden çıkıp bim'e gidip beş kiloluk yağ alıp geldiğimdir. iki üç yıl geçti hala unutamadım.
rüya şöyle: evden çıkıyorum. caddeden karşıya geçip bim'e giriyorum. beş kiloluk yağ alıp eve dönüyorum. bu kadar. dünyanın en düz, en gerçekçi rüyası. böyle rüya mı olur lan?
rüya şöyle: evden çıkıyorum. caddeden karşıya geçip bim'e giriyorum. beş kiloluk yağ alıp eve dönüyorum. bu kadar. dünyanın en düz, en gerçekçi rüyası. böyle rüya mı olur lan?
- sir gawain (18.11.14 15:35:29)
bi de, çok küçükken gördüğüm ve hala unutmadığım var.
otoyolda koşuyorum, hava bulutsuz, harika bir güneş var ama deli sıcak değil, çok tatlı bir hava. koşarken git gide hızlanıyorum ve ayaklarım tavuk ayağı oluyor, araba gibi yüksek hızlara çıkıyorum, yolun kenarında kum tümsek var, orada beyaz önlüğüyle bir öğretmenim duruyor, ben geçerken yuvarlanıyor aşağı sürükleniyor.
otoyolda koşuyorum, hava bulutsuz, harika bir güneş var ama deli sıcak değil, çok tatlı bir hava. koşarken git gide hızlanıyorum ve ayaklarım tavuk ayağı oluyor, araba gibi yüksek hızlara çıkıyorum, yolun kenarında kum tümsek var, orada beyaz önlüğüyle bir öğretmenim duruyor, ben geçerken yuvarlanıyor aşağı sürükleniyor.
- [silinmiş] (18.11.14 15:37:46)
nina hartley' in asansörde bana memelerini göstermesi.
- seyduna6687 (18.11.14 15:41:35)
saçma rüya görme konusunda iddialıyım.
birinde kavga eden iki tavuğa yabancı bir dilde azar çekip sonra birazdan geldiğimde görürsem kavga ettiğinizi alırım ayağımın altına diye tehtit ediyordum.
diğerinde ise mikrodalganın önünde sıra bekliyordum. neden derseniz, saç boyamak için. çünkü bu rüyada insanlar mikrodalganın içine bir miktar boya koyup sonra kendisi de girerek, döneee dönee saçlarını boyatıyorlardı.
birinde kavga eden iki tavuğa yabancı bir dilde azar çekip sonra birazdan geldiğimde görürsem kavga ettiğinizi alırım ayağımın altına diye tehtit ediyordum.
diğerinde ise mikrodalganın önünde sıra bekliyordum. neden derseniz, saç boyamak için. çünkü bu rüyada insanlar mikrodalganın içine bir miktar boya koyup sonra kendisi de girerek, döneee dönee saçlarını boyatıyorlardı.
- cosmicgadin (18.11.14 15:47:22 ~ 15:47:53)
Melih Gökçekle ev arkadaşıydım bi rüyamda.
Bi seferinde de faturamı ödememişim, devletin faturasını nasıl ödemezsin diye Tayyip peşimde koşuyordu, baya bildiğiniz kaçmalı-kovalamalı epey koşmuştuk.
Bi seferinde de faturamı ödememişim, devletin faturasını nasıl ödemezsin diye Tayyip peşimde koşuyordu, baya bildiğiniz kaçmalı-kovalamalı epey koşmuştuk.
- paranoyak senarist (18.11.14 16:02:32)
Anlatmaya utandim:)
- delifaruk (18.11.14 16:08:00)
kpssye çalışırken rte'yi gördüm rüyamda, kızıyordu bana neden fizik ve kimya çalışmıyormuşum?! dedim ki sınavda çıkmayacak, "olmaaazz!! memleketin gelişmesiiiii, fizik ve kimyayla mümkün. sen neden bunlara çalışmıyorsun?! çalışacaksın!!" dedi, tamam peki çalışırım dedim ama baya ürktüğümü hatırlıyorum.
- physcos physcos (18.11.14 17:21:37)
battal gamalmazın rüyasını okuduktan sonra utandım kendi rüyamı anlatmaya ahahah :D
- air (18.11.14 17:24:55)
erotik rüya konusunda hiç talihim yoktur. bir türlü sonuca ulaşamam. bunların en absürdü de şöyle; indiriyorum donu, itiyorum geri sekiyor, bi bakıyorum cinsel organ yok ashgfdsahjkh
- japon askeri (18.11.14 17:45:24)
çok eskiden, üç bölümlük dizi halinde rüya görmüştüm. peluş, canlıymış gibi oynayan mavi ve turuncu renkli oyuncak ayılar çamaşır makinesine girip yıkanıyordu. rüyanın başında "bilmemne rüyası, ikinci bölüm" dış sesi duyuluyor, bir başlangıç sesinden sonra ayılar makineye girip yıkanmaya başlıyordu. otistikler gibi dönen makineyi izledim üç gün rüyamda. bilinçaltıma sıçayım ahsah.
bir dönem de uykumda sayıklıyordum. bi kız arkadaşım vardı, daha yeni bi ilişki böyle. arkadaşlarıyla bile tanışmamışım. bi gece kız sen kalk su içmeye git. ben de hafif uyanmışım herhalde, zaten öyle anlarda konuşurdum. kız gelince "bişey sorcam, senin arkadaşların ne zaman bana bişeyler ısmarlayacak?" demişim amk. ne gördüysem artık rüyamda. efsane rezil olmuştum.
2011'deki seçimler var bir de. o dönem gecem gündüzüm siyaset olmuş. saatlerce bildiri dağıtıyoruz, insanların evlerini geziyoruz vs. bi yandan da finaller geldi. bir final günü arkadaştayım, "şimdi yatalım yarın erkenden kalkıp devam ederiz" e bağlandı olay. neyse yattık biz. rüyamda oyları saydığımızı gördüm, ama say say bitmiyor. onlarca sandık var. tam o sıra bizim eleman uyanıp gelmiş, "kalk lan ders çalışcaz" diyor. şöyle bi doğrulup, "ya dur iki sandık kaldı, onları da sayalım kalkıcam" diyip geri yatmışım ahsaha. işin ilginci, bizim mal da gitmiş. sonra okul niye altı oldu, olur tabi.
bir dönem de uykumda sayıklıyordum. bi kız arkadaşım vardı, daha yeni bi ilişki böyle. arkadaşlarıyla bile tanışmamışım. bi gece kız sen kalk su içmeye git. ben de hafif uyanmışım herhalde, zaten öyle anlarda konuşurdum. kız gelince "bişey sorcam, senin arkadaşların ne zaman bana bişeyler ısmarlayacak?" demişim amk. ne gördüysem artık rüyamda. efsane rezil olmuştum.
2011'deki seçimler var bir de. o dönem gecem gündüzüm siyaset olmuş. saatlerce bildiri dağıtıyoruz, insanların evlerini geziyoruz vs. bi yandan da finaller geldi. bir final günü arkadaştayım, "şimdi yatalım yarın erkenden kalkıp devam ederiz" e bağlandı olay. neyse yattık biz. rüyamda oyları saydığımızı gördüm, ama say say bitmiyor. onlarca sandık var. tam o sıra bizim eleman uyanıp gelmiş, "kalk lan ders çalışcaz" diyor. şöyle bi doğrulup, "ya dur iki sandık kaldı, onları da sayalım kalkıcam" diyip geri yatmışım ahsaha. işin ilginci, bizim mal da gitmiş. sonra okul niye altı oldu, olur tabi.
- john lee hooker (19.11.14 05:28:54)
geçenlerde bir gece, sanırım götüm fena helde açık kaldığından olacak ağır gerilim içeren bir rüya gördüm, aynen şöyle efendim.
hani şu facebook'da domates biber ekilen oyunlar var, hah işte aynen öyle bir oyun alanı düşünün ama bunun gerçeğini.
böyle bir alanda benimle birlikte (görünümlerinden yola çıkarak söylüyorum) doktor, iş adamı, emekli amca, avukat, hemşire, sekreter, öğrenci tipinde 15-20 kişi kadar insan var.
lost adasına düşersin de "ulan nereye geldik amına koyayım" durumundayız fakat o bölgede zombilerin yaşadığını da biliyoruz, sanki amacımız onlardan kaçma üzerine kurulu bir konsol oyunu gibi.
haliyle rüya benim olduğundan kahramanı da benim.
herkes sırt sırta vermiş öbek oluşturmuş ama ne yapacağını bilmez bir vaziyette etrafa bakıyor. böyle konsol oyunlarının hemen ölen 5. sınıf kötü karakterleri gibi, bir kılıç darbelik halimiz var bildiğin. bölüm sonunda çıkan büyük canavara karşı koyacak göt yok yani.
neyse efendim, ekibe dönüp "bakın, zombilerden kaçarak bir yere varamayız, bir şekilde hayatta kalmak için savaşmalıyız, hayatınızıda hiç mi suç işlemediniz, hiç mi insan öldürmediniz, harekete geçelim" şeklinde gaz veriyorum.
gazı alan ekip yaklaşık 250-300 metre ötemizde olan ve fakat bize doğru mu geliyorlar yoksa daha ileriye mi gidiyorlar anlaşılmayan zombilere doğru ilerlemeye başlıyoruz.
kısa bir ilerlemenin ardından anlaşılıyorki zombiler de bize doğru koşuyorlar, yavaşlıyoruz, hafiften ekipten kopmalar, gerilemeler, yerinde saymalar oluyor.
zombiler gittikçe büyüyerek ve toz çıkararak üzerimize doğru koşuyorlar ve aramızdan yanımızdan, etrafımızdan geçerek arkalarına bakmadan koşmaya, bize bir şey yapmadan geçip gitmeye devam ederken içlerinden biri yanımdan geçerken koluma giriyor ve bana "abi koş, ak gezenler geliyor" diyor.
ak gezenlerin ne olduğunu biliyor olmamdan mütevellid ben de koşmaya, kaçmaya başlıyorum.
ulan nasıl bir şey şunlar diye arakamı dönüp bakıyorum ki ödüm götümden çıkıyor. iki çeşitler;
bir grup bildiğin koşan dev buz kütleleri, insan silüetinde ama bildiğin buz kütlesi
diğerleri ise yine insan silüetinde ama onlar ateşten, alev topu gibi sanki yuvarlanarak üzerimize geliyorlar.
kaçarken plazadan bozma büyük bir binanın talan olmuş zemin katına giriyoruz, bir sürü dükkan var, boş ve harabe şeklinde.
adının ne olduğunu ve hatta göz göze bile gelmediğim zombi ile buraya giriyoruz, ulan koca zombi, göt korkusu nasıl bir şey o da biliyor, bildiğin birbirimize destek oluyoruz.
dükkanlardan birinin böyle kuytu bir yerine hafiften hani şu gerilim filimlerinde katilden kaçan ama sözde saklandığını zanneden kolay öldürülen figüran tipli karakterler vardır ya, hah işte onlar gibi saklanıyoruz, göt baş açık sözde saklanıyoruz.
neyse ateşten olan ak gezen sanırım bizi ya da birilerini farketmiş olmalı ki bulunduğumuz yere geliyor. çaprazımızdaki dükkanın içinde bir şeyler yapıyor, belli birilerini öldürüyor, yakıyor ya da amına koyuyor yani fakat göremiyoruz.
zombinin nefesi ensemde onu izliyoruz, hafiften böyle kafasını kaldırıyor sanki bizi farketmiş olduğunu düşünüyor olmalıyız ki iyice suspus olup bulunduğumuz yere siniyoruz.
ayak sesleri duymaya başlıyoruz, belli bize doğru geliyor, böyle giderek ses şiddeti artan... sonra elimle kafamı kapatıyorum, sonra ayak sesleri duyuyorum, kapı aralanıyor ve o esnada uyanıyorum fakat ayak seslerini duymaya devam ediyorum, kapı aralanıyor...
böyle rüyada mıyım yoksa uyandım mı hala emin olmamakla birlikte kafamı kaldırıyorum, yanımda yastık var, üstümde yorgan, belli uyanmışım ama buna rağmen kafamı çevirip bakamıyorum korkudan, sonra annemin sesi...
- günaydın yavrum, uyan saat 11:00 oldu !
aynen böyle götüm götüm olduğum, gerilmekten uyandığımda çenemim ağrıdığını hissettiğim piskopat bir gerilim içerikli rüya gördüm.
hani şu facebook'da domates biber ekilen oyunlar var, hah işte aynen öyle bir oyun alanı düşünün ama bunun gerçeğini.
böyle bir alanda benimle birlikte (görünümlerinden yola çıkarak söylüyorum) doktor, iş adamı, emekli amca, avukat, hemşire, sekreter, öğrenci tipinde 15-20 kişi kadar insan var.
lost adasına düşersin de "ulan nereye geldik amına koyayım" durumundayız fakat o bölgede zombilerin yaşadığını da biliyoruz, sanki amacımız onlardan kaçma üzerine kurulu bir konsol oyunu gibi.
haliyle rüya benim olduğundan kahramanı da benim.
herkes sırt sırta vermiş öbek oluşturmuş ama ne yapacağını bilmez bir vaziyette etrafa bakıyor. böyle konsol oyunlarının hemen ölen 5. sınıf kötü karakterleri gibi, bir kılıç darbelik halimiz var bildiğin. bölüm sonunda çıkan büyük canavara karşı koyacak göt yok yani.
neyse efendim, ekibe dönüp "bakın, zombilerden kaçarak bir yere varamayız, bir şekilde hayatta kalmak için savaşmalıyız, hayatınızıda hiç mi suç işlemediniz, hiç mi insan öldürmediniz, harekete geçelim" şeklinde gaz veriyorum.
gazı alan ekip yaklaşık 250-300 metre ötemizde olan ve fakat bize doğru mu geliyorlar yoksa daha ileriye mi gidiyorlar anlaşılmayan zombilere doğru ilerlemeye başlıyoruz.
kısa bir ilerlemenin ardından anlaşılıyorki zombiler de bize doğru koşuyorlar, yavaşlıyoruz, hafiften ekipten kopmalar, gerilemeler, yerinde saymalar oluyor.
zombiler gittikçe büyüyerek ve toz çıkararak üzerimize doğru koşuyorlar ve aramızdan yanımızdan, etrafımızdan geçerek arkalarına bakmadan koşmaya, bize bir şey yapmadan geçip gitmeye devam ederken içlerinden biri yanımdan geçerken koluma giriyor ve bana "abi koş, ak gezenler geliyor" diyor.
ak gezenlerin ne olduğunu biliyor olmamdan mütevellid ben de koşmaya, kaçmaya başlıyorum.
ulan nasıl bir şey şunlar diye arakamı dönüp bakıyorum ki ödüm götümden çıkıyor. iki çeşitler;
bir grup bildiğin koşan dev buz kütleleri, insan silüetinde ama bildiğin buz kütlesi
diğerleri ise yine insan silüetinde ama onlar ateşten, alev topu gibi sanki yuvarlanarak üzerimize geliyorlar.
kaçarken plazadan bozma büyük bir binanın talan olmuş zemin katına giriyoruz, bir sürü dükkan var, boş ve harabe şeklinde.
adının ne olduğunu ve hatta göz göze bile gelmediğim zombi ile buraya giriyoruz, ulan koca zombi, göt korkusu nasıl bir şey o da biliyor, bildiğin birbirimize destek oluyoruz.
dükkanlardan birinin böyle kuytu bir yerine hafiften hani şu gerilim filimlerinde katilden kaçan ama sözde saklandığını zanneden kolay öldürülen figüran tipli karakterler vardır ya, hah işte onlar gibi saklanıyoruz, göt baş açık sözde saklanıyoruz.
neyse ateşten olan ak gezen sanırım bizi ya da birilerini farketmiş olmalı ki bulunduğumuz yere geliyor. çaprazımızdaki dükkanın içinde bir şeyler yapıyor, belli birilerini öldürüyor, yakıyor ya da amına koyuyor yani fakat göremiyoruz.
zombinin nefesi ensemde onu izliyoruz, hafiften böyle kafasını kaldırıyor sanki bizi farketmiş olduğunu düşünüyor olmalıyız ki iyice suspus olup bulunduğumuz yere siniyoruz.
ayak sesleri duymaya başlıyoruz, belli bize doğru geliyor, böyle giderek ses şiddeti artan... sonra elimle kafamı kapatıyorum, sonra ayak sesleri duyuyorum, kapı aralanıyor ve o esnada uyanıyorum fakat ayak seslerini duymaya devam ediyorum, kapı aralanıyor...
böyle rüyada mıyım yoksa uyandım mı hala emin olmamakla birlikte kafamı kaldırıyorum, yanımda yastık var, üstümde yorgan, belli uyanmışım ama buna rağmen kafamı çevirip bakamıyorum korkudan, sonra annemin sesi...
- günaydın yavrum, uyan saat 11:00 oldu !
aynen böyle götüm götüm olduğum, gerilmekten uyandığımda çenemim ağrıdığını hissettiğim piskopat bir gerilim içerikli rüya gördüm.
- orta sahanın rakip yarı alana bakan dilimi (19.11.14 05:37:29)
1