[]

Özgüven Sorunu

Kısa keseyim:

Ebeveynlerim bana küçüklükten beri hiç güvenmediler ve sürekli eleştirildim, ardından da üniversitede temelimin en zayıf olduğu matematik ve fizik derslerini baz alan elektrik mühendisliği okudum, yaşadığım buhranlar ve depresyonlar aynı zamanda da koşullu ders sistemi yüzünden (Calculus 1' i geçmeden ikinciyi alamamak gibi) okulu 6 senede bitirdim. Çalışmaya başladım, evlendim. 6 senelik çalışma yaşamım itibariyle Alman ortaklı bir şirketin genel müdür yardımcısı oldum. Bunda iki yabancı dil bilmemin büyük etkisi oldu.

Sorun şu ki anksiyete bozukluğu ve bazen de panik atak yaşadığımı düşünüyorum. Özellikle okuldayken sürekli okulu bitirememe korkusu ve derslerde hiç üst düzey bir öğrenci olamamanın getirdiği eziklik duygusuyla beraber olmayan özgüvenim iyice kayboldu. Tabii ailemin ben onlardan 25 yaşında ayrılana kadar maddi güçlerini kullanıp beni kendi istediklerini yapmaya zorlamaları da bunda büyük etkendir. Kendimi uzaktan kumandalı bir araba gibi hissederdim. Hiçbir şey için göğsümü gere gere ben bunu yaparım diyemiyorum. Bu özgüven nasıl kazanılır? MAvi yakanın yanına gittiğimde ve branşımla ilgili bir konu olduğunda bile acaba yanlış bir şey söyler miyim korkusunu aşamıyorum. Bu ara bir de arada çarpıntı yapar gibi kalbim.

Kendi kendimi çekemiyorum artık. Önerisi olan ya da bu tür şeyleri yaşayıp aşabilen var mı aranızda? Yakın arkadaşlarıma bile anlatamıyorum durumumu.

 
6 senede GM yardımcısı olmak yabana atılacak bir başarı değil. Hayatında iyi giden şeylere odaklan biraz da.


  • arnold schwarzeneger  (11.11.14 08:57:11) 
mavi yakanın yanına gitme. mümkün olduğunca mavi yakanın yanında kal. beyaz yakadan uzak dur. mavi yakaya saygını göster ve onların saygılarını kazan. şu an eminim kaygılarının en yoğun olduğu yer budur. abi, gözünü seveyim sen o yarrak gibi adamlardan biri olma. lütfen. git demli şekersiz çay iç. katran gibi böyle. ve erkek olduğunu ispatla. iş çevrende kendi yaşam alanını kurduğunda uzmanı olduğun konularda her türlü ahkam kesecek hale geldiğinde sorunun bir ayağı çözülmüş olacak.


  • namus ninjası  (11.11.14 09:04:12) 
sizinki evhamdan başka bir şey değil. ben 20li yaşlarımın başında benzer şeyler yaşamıştım, aile ve sülale tarafından oldukça kullanılma ve aşağılanma mevzusu vardı. normalde kendime güvenim vardır höt höt cevap veririm fakat okulumun uzadığı bir döneme gelmişti ve sürekli bu yanımdan vurulduğum için ruhen çok ama çok zayıf düşmüştüm. çok severek okuduğum okula gitmek bile gelmiyordu içimden, eve tıkılmıştım. sizin gibi ileriki yaşlara doğru ilerlemesinden korkup psikiyatra gitmiştim. Devlete, o zamanki adatepe kızılaya gitmiştim. 1 saate yakın konuşmuştu benimle psikiyatr, okuduğum okulun iyi bir okul olduğunu ve başarısız bir insanın bunları yapamayacağını söylemişti ama öyle iyi ifade etmişti ki şu an ben kuramıyorum o cümleleri. aynı şeyi annem de diyordu ama doktor bu işin püf noktalarını bildiği için tam canalıcı kelimelerle konuşmuştu bana. ilaç vermiyodu yalvar yakar cipralex yazdırdıydım o da placebo gibi bişi zaten. o konuşmayı genel hatlarıyla hiç bir zaman unutmadım nerdeyse 10 sene olcak her ihtiyacım olduğunda oturup hatırlarım. beni o gün o konuşma kurtardı o girdaptan.

uzun oldu affedin. yaşayıp aşabilen var mı aranızda dediğiniz için uzun anlattım. işin özü iyi bir psikiyatre gitmenizi tavsiye edeceğim. iyi telkinlere ve yaptığınız başardığınız iyi şeylerin doğru kelimelerle telkin edilmesine ihtiyacınız var. psikolog da belki olur ona hiç gitmedim.
  • emirkulu  (11.11.14 09:08:40 ~ 09:09:06) 
mükemmeliyetçi ebeveynlerin çocuklarına mirasıdır bu hastalık. elbette yaşayan çok ve tedavisi de var. hiç yardım almayı düşündünüz mü?


  • dahili meddah  (11.11.14 09:17:20) 
Özgüven sorunu olan biri ne evlenebilir ne de genel mud yardimcisi olabilir. Basarilariniz size yetmiyor gibi. Bence buna odaklanın.


  • mandalina kokusu  (11.11.14 09:46:42) 
hmm


hayatında bir kadın var, evlenecek kadar güvenmiş,

bir şirkette genel müdür yardımcısı olacak kadar yükselmişsin,

kafa mı buluyon insanlarla arkadaş. anksiyete olabilir ama herkese olur o arada sırada. insan olmanın getirdiği bir şey, kafaya takılacak bir şey değil.
  • fransızkalanadam  (11.11.14 09:56:35 ~ 10:18:52) 
Yan yatır.


  • m3nt4c0r3  (11.11.14 09:57:35) 
panik atak yaşamıyorsun. panik atak çok ciddi bir olay. nefes alamazsın, öleceğini sanırsın, kalp krizi geçirir gibi olursun, ter dökersin.

anksiyete yaşıyor olabilirsin ama kim yaşamıyor ki? hepimizin zor dönemleri oluyor.

bir süre tatile çıkma imkanın varsa tatile çık. huzurlu bir yere git, sadece dinlen. gezme, dolaşma, sadece temiz hava alıp dinlen. iyi geleceğine eminim.
  • m e l t e m  (11.11.14 10:03:21) 
geçmişten bugüne taşıdığınız hissettiğiniz her şey normal. belki minik dozda ilaç bu kaygınızı giderebilir. kulağa çok zor gibi görünse de bence bir psikiyatra uğrayın. çalışma performansınızı etkilemeyecek bir düzenleyici yazacaktır size.


  • 9kuyruklukedi  (11.11.14 10:18:44) 
Yapabiliyorsanız kendinize bi asistan bulup onu eğitin. Yüzdeyüz çalışıyor.


  • ilkot  (11.11.14 10:27:49) 
-Öncelikle mavi yaka ile her işi yaptım, katran gibi çay da içtim, sabahlara kadar da çalıştım. Hatta onların yapmadığı iş olarak atıkları karıştırıp fazladan harcanan malzemeleri tespit ettiğim de olmuştur. Genelde aram iyidir ama galiba aramız kötü olursa bana zarar vereceklerinden korkuyorum :)
-yardım almayı düşünüyorum ama psikiyatr mı yoksa psikolog mu tam karar veremedim. Bir de 1 saat konuşup gaza gelip iki gün sonra aynı şeyleri yine hissetmekten korkuyorum. Özellikle tekrar başarısız olmaktan ölesiye korkuyorum.
-İyi şeylere odaklanabilmeyi çok isterdim, beceremiyorum. Şöyle örnek vereyim, babam ilkokulda 4 alınca neden 5 almadın derdi, annem de 5 aldığımda neden yıldızlı olmadığını sorardı.
  • qui gon  (11.11.14 10:55:29) 
katrandan zevk aldığın gün iş bitmiştir aslında ya sorun ne anlamadım. ait olduğun sınıf mavi yakanınkiyle aynı. onlardan biriysen onlardan korkmana gerek kalmaz. bi üretim ilişkisinde anlamlı bir rolün varsa zaten hayatın anlamlı demektir. yani ne bilem yakında olsam gel iki bira alıp otanob kenarına gidelim diycem. seni o paklar. senin kendi kafanda olan ve hayatı umursamayı bırakmış hafif entel hafif fırlama adamlarla arkadaş olma gibi bir ihtiyacın olabilir. çok fazla olmak fiilini kullandım idare et.


  • namus ninjası  (11.11.14 11:08:35) 
1
buraya yazılanların hakları Sir Anthony Hopkins'e aittir.
yazan eden compumaster, ilgilenen eden fader
modere edenler angelus, Artibir, aychovsky, baba jo, basond, compumaster, deckard, duyulmasi gerektigi kadar, fader, fraise, groove salad, kahvegibi, kaymaktutmayansicaksut, kibritsuyu, monstro, pandispanya, robin, ron dennis
bu sitede yazılanların hiçbiri doğru değildir. site içeriği küçükler için sakıncalı olabilir. yazılardan yazarları sorumludur. kaynak göstermeden alıntılanamaz. devlet tarafından atanmış bir kurumun internet üzerinde kimin hangi bilgiye ulaşıp ulaşamayacağına karar vermesi insan haklarına aykırıdır. web siteleri kullanıcıların istekleri doğrultusunda bağlandıkları yerlerdir. kullanıcılar isterlerse bir web sitesine bağlanmayabilirler. bu güçleri ve imkanları mevcuttur. bir kullanıcı bir siteye bağlanmak istiyorsa bu onun tercihi ve hakkıdır. bağlanmak istemiyorsa bu yine onun tercihi ve hakkıdır. halkın kendisine hizmet etmesi için görevlendirdiği kurumlar hadlerini aşıp halka neye ulaşıp ulaşmayacağını bilmeyen cahil cühela muamelesi edemezler. ebeveynlerin çocuklarını sakıncalı içeriklerden koruması için çok sayıda bedava ve ücretli yazılım mevcuttur. bu yazılımlar bir web tarayıcısını kullanmaktan daha karmaşık teknik bilgi gerektirmemektedir. devletin milletini küçük düşürmesi ve ebleh yerine koyması yasaktır. Skimlinks ile linkler üzerinden yönlendirme payı alınmaktadır.