dusunce ve acikgorusluluk bakimindan buyuk ihtimalle 3000lerde falan yasamam gerekiyordu.
fakat "romantizm" (duygusal anlamda degil, genel anlamda) ve tarz, agir baslilik falan acisindan 1800lerden kalma bir hatunum kesinlikle.
fakat "romantizm" (duygusal anlamda degil, genel anlamda) ve tarz, agir baslilik falan acisindan 1800lerden kalma bir hatunum kesinlikle.
- gerard (08.11.14 21:22:18)
yeni farketmişsiniz;) hermann hesse bozkırkurdu saatiniz gelmiş.
"bu acımasızlıklar gerçekte acımasızlık değildir. ortaçağ'ın bir insanı bizim bugünkü yaşam üslubumuzu bambaşka açıdan değerlendirir, tümüyle acımasız, dehşet verici ve barbarca görüp aşağılardı! her çağ, her uygarlık, her gelenek ve görenek kendine özgü bir üslubu içerir, kendisine yaraşır incelikleri ve sertlikleri, güzellikleri ve acımasızlıkları barındırır kendisinde, kimi acıları pek doğal karşılar, kimi kötülükleri sabırla sineye çeker. ne zaman ki iki çağ, iki uygarlık ve iki din birbiriyle kesişirse, işte o zaman insan yaşamı gerçek bir acıya, gerçek bir cehenneme dönüşür. ortaçağ'da yaşayacak antik dünyanın insanı havasızlıktan içler acısı bir şekilde boğulup giderdi, bizim uygarlık ortamında bir ilkelin havasızlıktan boğulup gideceği gibi tıpkı. öyle çağlar vardır ki, bütün bir kuşağın insanları iki çağ, iki ayrı yaşam üslubu arasında sıkışıp kalır, her türlü doğallık, her türlü gelenek ve görenek, her türlü korunmuşluk ve suçsuzluk duygusu çıkıp gider elden. kuşkusuz herkes bunun aynı ölçüde ayrımına varamaz. nietzsche gibi biri bugünkü sefaleti bir kuşaktan çok daha fazla süre önce yaşamak zorunda kaldı; onu tek başına, hiç anlaşılmadan yaşadığını bugün binlerce insan yaşamakta. " (s. 23)
"bu acımasızlıklar gerçekte acımasızlık değildir. ortaçağ'ın bir insanı bizim bugünkü yaşam üslubumuzu bambaşka açıdan değerlendirir, tümüyle acımasız, dehşet verici ve barbarca görüp aşağılardı! her çağ, her uygarlık, her gelenek ve görenek kendine özgü bir üslubu içerir, kendisine yaraşır incelikleri ve sertlikleri, güzellikleri ve acımasızlıkları barındırır kendisinde, kimi acıları pek doğal karşılar, kimi kötülükleri sabırla sineye çeker. ne zaman ki iki çağ, iki uygarlık ve iki din birbiriyle kesişirse, işte o zaman insan yaşamı gerçek bir acıya, gerçek bir cehenneme dönüşür. ortaçağ'da yaşayacak antik dünyanın insanı havasızlıktan içler acısı bir şekilde boğulup giderdi, bizim uygarlık ortamında bir ilkelin havasızlıktan boğulup gideceği gibi tıpkı. öyle çağlar vardır ki, bütün bir kuşağın insanları iki çağ, iki ayrı yaşam üslubu arasında sıkışıp kalır, her türlü doğallık, her türlü gelenek ve görenek, her türlü korunmuşluk ve suçsuzluk duygusu çıkıp gider elden. kuşkusuz herkes bunun aynı ölçüde ayrımına varamaz. nietzsche gibi biri bugünkü sefaleti bir kuşaktan çok daha fazla süre önce yaşamak zorunda kaldı; onu tek başına, hiç anlaşılmadan yaşadığını bugün binlerce insan yaşamakta. " (s. 23)
- satafatli (08.11.14 21:29:40 ~ 21:30:50)
1