[]

insülin ve kilo alamama ile ilgili bağımsız iki soru

1. insülini genel anlamda yükselten bir gıda tüketilmese bile çok aşırı arzu edilse -ne bileyim pastane önünden geçerken pastalara iştahla bakmak, tv de bir kola reklamı ile olsaydı da içsem ne güzel giderdi demek gibi- insülin seviyesini artırır mı? artırıyorsa insülin direnci olanlar ile olmayanlar üzerinde farklı etkilerde mi bulunur? artırıyorsa o gıdayı tüketmenin insüline olan etkisiyle nasıl kıyaslanabilir?

Valla böyle bir şeyi ilk kez bir arkadaştan duyduğumda ilk başta saçma gelmişti, sonra hatırlayamadığım bir zamanda üstün körü bir şeker hastasının youtube da bir yorumunda buna benzer bir şey okumuştum. adam akıllı bir araştırma yapmadım bu konuda okuduklarım arasında da denk gelmedi.

2. Kabaca, genel olarak bilinen kilo aldıran ürünler neden bazı insanlarda hayat boyu işlemeyebiliyor. Normalde insanlarda kilo alımına sebebiyet verecek basit karbonhidratları sağlıksız olduğunu bile bile kilo almak için tüketse de kilo alamamanın bilimsel açıklamasını -herhangi bir hastalık tespit edilemediği ve aşırı/sportif bir yaşam tarzı benimsenmemesi koşuluyla- okuyan eden var mıdır? basit bir şekilde genetik-yapı-bünye diye geçiştirmek yerine bu mekanizma hakkında bilgi verebilecek arkadaşlar vardır diye düşünüyorum. Ayrıca günlük harcanan kaloriden fazla kalori alımı doğrudan kilo alımı ile sonuçlanması gerekirken akla gelebilecek metabolizma hızının uzun yıllar boyu yüksek seyretmesi -ki aklıma bu geliyor neden olarak- nasıl gerçekleşebilir sportif hayat tarzı benimsenmemesine ve sağlıklı bir diyet oluşturulmamasına karşın?

 
1: Beyin gücüyle insülin yükselmez. Lakin illa basit şeker tüketince insülin salgılanır gibi bir durum da yok. Sabah erken saatlerde kortizol en üst seviyededir, bu saatlerde uzun bir ağırlık çalışması yaparsan kortizol hormonu kan şekerini yükseltir, kan şekeri yükselince de insülin salgılanır. Gördüğün gibi, yemek yemeden insülinin yükseldi. Ama pastane camına bakmayla insülin yükselmez.

2: Basit şeker tüketimiyle bile kilo almayan insanlar, metabolizması ışık hızıyla çalışan insanlardır. Hastalık konusunu geçtiğin için Hipertiroidi durumunu geçiyorum. Bunlar kilo almazlar fakat şekerin vücutta yaptığı tahribattan kurtulamazlar.
  • angelus  (05.11.14 14:38:19) 
@angelus gıda alımı sonrası vücutta işlenişi ve dönüşümü hakkında benden daha çok okumuşsundur, biliyorsundur diye düşünüyorum, bu tip insanların bu gıdanın dönüşüm mekanizmasında neden yağ depolayamadıklarını merak ediyorum asıl. tahribat konusunda ben de hemfikirim.

ayrıca protein tüketiminin de basit karb tüketmek kadar insülin seviyesini yükselttiği yönünde çalışmalarla da karşılaşmışsındır diye düşünüyorum, duyuruda falan bu konuya parmak basan kimse görmedim.
  • candanag  (05.11.14 14:43:53) 
tr.wikipedia.org

bu abimiz hipertiroidi sebebiyle karaciğer yetmezliğinden öldü.
tiroid hormonları kontrolsüz artıyordu, vücut sürekli beslense bile bilançoda eksideydi.
  • namus ninjası  (05.11.14 14:50:21) 
candanag; bu tip insanlar var ama toplumdaki oranı çok düşük tahmin edersin ki, şimdi ortalama bir insanın bazal metabolizması 1700 kaloriyken A kişinin bazal metabolizma hızı 3 bin kalori olduğunu ve bu adamın günlük ortalama 2 bin kaloriyle beslendiğini düşün. Bu adamın vücudu nasıl yağ tutacak ki? Metabolizması zaten hızlı çalışıyor, bir de ihtiyacının altında besleniyor, haliyle kilo alması imkansıza yakın oluyor. Tabii yağ sentezi yapamadığı gibi kas kütlesini de artıramıyor bu adam. Zira enerji açığı bir zaman sonra proteinlerden karşılanıyor. Vücut hayatta kalmak için aminoasitlere saldırınca kas kaybı yaşıyorsun.Yağ depolamadığın gibi kas kütleni de kaybediyorsun. Şişman bir insandan daha kötü durumda biri varsa o da bu tip insanlardır.

Yağ haricinde her şey insülini yükseltir, yağlar yükseltmez. Yerinden bile kımıldatmaz. Protein de insüline etki eder fakat karbonhidrat insülini 2 saat içinde 10 birim yükseltiyorsa, protein 1 birim yükseltiyor. Önemli olan da bu zaten: Ne hızda yükselttiği. Ne kadar hızlı yükseliyorsa o kadar hızlı düşer. Kan şekeri düşünce haliyle Ghrelin salgılıyorsun, tekrar acıkıyorsun. protein tüketiminde insülin yavaş yükselir yavaş düşer, haliyle tok kalma süren daha çok uzar gereksiz besin tüketimini engellemiş olursun.
  • angelus  (05.11.14 14:52:46) 
Ilk soru cevaplanmis zaten ikincisine degineyim. Yuksek metabolizma hizinin pek cok nedeni olabilir ve bu nedenler cok karmasik olabilir; tiroid hormonlarina reseptorlerin asiri duyarliligi gibi duymadigim ve su an uydurdugum (ama tam tersi var olan bir durum olan; bkz refetoff sendromu) bir durumdan tutun da mitokondrial asiri calisma durumlarina (mitokondrial sitopati) kadar. Bunlarin da cogu, biliyorum oyle deyip gecistirmesek de biri aciklasa demissiniz ama; baslica genetik kokenlere dayanan sebepler.

Dolayisiyla, kolaylikla adi konsa da "hizli metabolizma"nin, tibben tam olarak neden oldugunu ortaya koymak icin baya ugrasip calisma yapmak gerekiyor. Dolayisiyla boyle metabolizma icin soyle yapmak lazim diye kesin bir tavsiye verebilmek cok mumkun degil malesef. (Spor dışında)
  • gibicibicis  (05.11.14 15:55:56) 
@angelus proteinin insülini düşük de olsa yükselttiği -birim olarak söyleyemem- ve yavaş yavaş yükselttiği bilgisi genel anlamda bende de vardı. Ama görüşlerine saygı duyduğum ve takip ettiğim bir yazarın kitabından bir parçasını kısaca buraya kopyalamaya çalışacağım, çünkü bildiklerimi tersyüz edici çalışmalara yer vermiş, böyle bir araştırmanın türevlerini de incelemek lazım aslında sağlıklı bir bilgiye ulaşabilmek için
yazar Appetite isimli bilimsel bir dergide yayınlanan deneylerin sonuçlarını alıntılarken şunu da diyor arada
"...yüksek proteinli öğünlerin insülini 'daha kısa süre' yükselttiği veya salınım süresini kısalttığı gibi yorumlar da düşünülerek süreler de inceleniyor. süreler de insülin düşmanlarını şaşırtacak cinsten, çünkü yüksek proteinli öğünde insülin daha kısa sürede daha yükseğe çıkıyor (daha hızlı ilerliyor) ve ayrıca salınım süresi düşük karbonhidratlıyla aynı..."

Washington Üni. yakın tarihli bir araştırmasının sonuçlarından yaptığı alıntıda (bu deneyde 4 farklı protein kaynağına 11'er gram karbonhidrat karşılaştırılarak deney gerçekleştiriliyor, ama karbonhidratın kaynağı verilmemiş)
"...bu deneyde de daha fazla yükselen insülinin 'daha uzun süre' yüksek veya düşük kalması söz konusu değil. bu deneyde de insülin seviyeleri pik yapıyor ve hızla yükselip sonra aynı derece düşüyor. karışımların tüketiminden sonraki ortalama 30'uncu dakika zirve değerine ulaşan insülin seviyeleri, bütün karışımlarda 60'ıncı dakikaya gelindiğinde normale dönmüş oluyor..."

başka bir kaynak aracılığıyla da bazı aminoasitlerin insülin salgılanmasını doğrudan sağladığını belirten yazar, insülini sorun olarak değil insülin yükseliğini bir sonuç olarak görüyor ve normal ölçülerde basit karbonhidratın (makarna, bulgur, pirinç, bakliyat gibi) sorun olmadığını sağlıksız yapay şekerlerin sürekli ve fazla miktarda tüketilmesi, bunun bağımlılığı ve hareketsizlik gibi sebeplerle sağlıksız ve kilo problemi yaşayan bireylerin ortaya çıktığını söylüyor.

EK: alıntılar için bkz. İlşad Özkan, Bilimsel Fitness, s. 110-114.
  • candanag  (05.11.14 19:25:32 ~ 19:29:14) 
candanag şimdi şöyle bir durum var: Her görüşün muhakkak ki karşıt bir görüşü bulunuyor, bunlar hakkında da binlerce makale yazılıyor ama ortada genel kabul görmüş, deneylerle ispatlanmış tartışmaya bile açık olmayan prensipler var. Bu protein/şeker konusu da o durumlardan biri. Hani 100 sene önce böyle bir şey söylense anlarım da bugün laboratuvar ortamında proteinin ve karbonhidratın kan şekerine olan etkileri ölçülebiliyor. Hepsini geçtim; beslenme ağırlığına göre bile kişiler kendi sistemlerinde fark edebiliyorlar bunu.

Bir de doğal şeker dediğin şey fruktoz; yapay tatlandırıcı dediğin şeyler de glikoz/yüksek fruktozlu mısır şurubu. Bu iki tür de, yani doğal ve yapay tatlandırıcılar aynı şekilde yükseltiyor insülini. İnsülin hem anabolik hem de katabolik bir hormondur, kullanım şekline göre yağlanma da yapar protein sentezine de yardımcı olur. "İnsülin çok korkulacak bir şey değil" dersen anlarım ama şekerin her türlüsü vücutta aynı tepkiyi verir, doğal veya yapay olması fark etmez. Bununla birlikte proteinin ve karbonhidratın kan şekerine olan etkilerindeki farklılıklar tartışılmaz bile.

Yani şöyle söyleyeyim: 200 gram et yersen, etin sindirimi çok uzun sürdüğü için kan şekerin 2 saatte yükselir; 200 gram şeker tüketirsen, şeker kana çabuk karıştığı için kan şekerini 2 dakikada yükseltir ve aynı hızda düşürür. Buradaki ayırt edici özellik şu: Düşük kan şekeri açlık hormonu salgılamasına, bu da daha çok şeker tüketme hissi yaşanmasına neden olur. Hani "Ya şekerim düştü bi küp şeker versene" denilen durum var ya, böyle anlarda yaşanıyor işte. Neyse, bu süreklilik de senin kısa sürede yağlanmanla sonuçlanır. Halbuki proteinde böyle bir durum yok: Şekerin yavaş yükseliyor, yavaş düşüyor. O sırada günün yarısı bitiyor zaten. Ayrıca biyolojik olarak da düşük şeker hissetmediğin için bir şey yemek zorunda kalmıyorsun.

Bir de başta dediğim gibi; insülin hem anabolik hem de katabolik bir hormondur. Spor yapan bir insan için insülin faydalı olabilirken günün 20 saati yemek yiyen biri için Şeytan olabilir.
  • angelus  (05.11.14 19:58:08) 
1
buraya yazılanların hakları Sir Anthony Hopkins'e aittir.
yazan eden compumaster, ilgilenen eden fader
modere edenler angelus, Artibir, aychovsky, baba jo, basond, compumaster, deckard, duyulmasi gerektigi kadar, fader, fraise, groove salad, kahvegibi, kaymaktutmayansicaksut, kibritsuyu, monstro, pandispanya, robin, ron dennis
bu sitede yazılanların hiçbiri doğru değildir. site içeriği küçükler için sakıncalı olabilir. yazılardan yazarları sorumludur. kaynak göstermeden alıntılanamaz. devlet tarafından atanmış bir kurumun internet üzerinde kimin hangi bilgiye ulaşıp ulaşamayacağına karar vermesi insan haklarına aykırıdır. web siteleri kullanıcıların istekleri doğrultusunda bağlandıkları yerlerdir. kullanıcılar isterlerse bir web sitesine bağlanmayabilirler. bu güçleri ve imkanları mevcuttur. bir kullanıcı bir siteye bağlanmak istiyorsa bu onun tercihi ve hakkıdır. bağlanmak istemiyorsa bu yine onun tercihi ve hakkıdır. halkın kendisine hizmet etmesi için görevlendirdiği kurumlar hadlerini aşıp halka neye ulaşıp ulaşmayacağını bilmeyen cahil cühela muamelesi edemezler. ebeveynlerin çocuklarını sakıncalı içeriklerden koruması için çok sayıda bedava ve ücretli yazılım mevcuttur. bu yazılımlar bir web tarayıcısını kullanmaktan daha karmaşık teknik bilgi gerektirmemektedir. devletin milletini küçük düşürmesi ve ebleh yerine koyması yasaktır. Skimlinks ile linkler üzerinden yönlendirme payı alınmaktadır.