[]

Yeni şeyler istememek

Selamlar herkese. Yaşadığım genel bir sorun var. Nesnelere bağlanıyorum. Aslında ben bunu bir sorun olarak görmyorum ama ileride sıkıntısını çekebilirim.

Mesela size bugün yaşadığım bir olaydan bahsedeyim. Bilenleriniz var, 2 ay önce taşındık. Babam geçen gün "ablana alıyoruz. sen de gel hemen sana da alalım" dedi. "Benim halımı çok seviyorum" dedim. Üstüme güldüler "O halı mı ya o paçavra" falan diye, haksız da değiller. Annem 1-2 sene önce almıştı, 50 lira bile değildi fiyatı. Ama ben çok seviyorum. Onlara göre kilim bile sayılmayan şey, benim için İran halısıyla yarışacak seviyede güzel. Çünkü ona bağlandım ben. Odamdan atacağım zamanı düşünüyorum, kabul edemiyorum. Aklıma üzerine oturup düşündüğüm zamanlar geliyor.

Neyse sınav var falan diyerek gitmedim ama korktum kendileri bir şey getirecek diye. Ama çok kaçamadım tabi, bugün gittik halıcıya. Önüme 20'den fazla halı açtılar. Ama hiçbiri içime sinmedi. Güzel olanlar vardıysa da odamdaki kilim hepsinden güzel benim için. Onunla hatıralarım var çünkü.

Bununla bağlantılı olarak da odamdaki eşyalardan hiçbirini değiştirmedim. Yatak değişti zorunlu olarak. Eski evdeki masam, kitaplığım, dolabım, komodinim falan her şey eski evdekiyle bire bir aynı yerde duruyor odanın içinde. Eski kilimi de sererek (geldiğimizden beri sermemiştim) o evdeki havayı tam olarak yakalayabileceğimi düşünüyorum. Bu da beni mutlu ediyor, kendimi avutuyorum sanki eski evdeymişiz gibi.

Bunun dışında bir sürü nesneye bağlanabiliyorum. Yastık kılıfı, battaniye, kahve kupası (bu ciddi derecede bağımlılık), çakmak, kalem, silgi, defter, kulaklık... Uzar da gider bu liste. Eskidiği halde atamadığım bir sürü şey var. Zorunda kalırsam atıyorum ama varlığı beni mutlu ediyorsa diğer eskilerin arasında yer buluyorum.

Şimdi içimde o halıyı almamaya ikna etmenin mutluluğu var. Alma ihtimalimiz bile çok germişti beni, mesele beğenmemek değil yani.

Biraz uzun oldu ama... Siz ne düşünüyorsunuz bu konu hakkında? Var mı sizin de bağlandığınız nesneler? Bu bir hastalık mı?

Okuyan herkese teşekkür.

 
Aynen ben de öyleyim.

Ben nesnelerin ve mekanların ruhu olduğuna inanıyorum. Bazısıyla çok iyisindir, her şey güzel gider, bazıları ise hep kötü şeyler getirir insanın hayatına, senden nefret ediyor gibidirler. Ama iyi olsun kötü olsun hayatıma giren bir şeyi, nesneyi, mekanı terk etmekte hep zorlanmışımdır. Senin dediğin gibi bağlanıp da bırakamadığım çok şey var benim de. Bilmem. Bunda romantik bir güzellik buluyorum ben. Her şey bana bağlı ve ben de her şeye bağlıymışım gibi. Yaşamımın bir noktasında denk gelip aldığım bir şeyi atmaya, elden çıkarmaya kıyamam çoklukla. Yaparsam da şimdi kimde acaba diye merak ederim, düşünürüm.

Evet, ben bir animistim.
  • buff  (28.10.14 23:10:35) 
bir arkadasimi eşi bu yüzden terk etti. bence hakli da.


  • atmaca.ged  (28.10.14 23:13:08) 
Buff+1
Etrafta başka animistler gördüm, mutluyum.

  • namus ninjası  (28.10.14 23:13:55) 
Valla ben bağlanmam hiçbir nesneye, yeniyi de eskiye her zaman tercih ederim senin yerinde ben olsam, bu halıyı at diyen ilk ben olurdum heralde. Evin çöp ev olmasa da çok gereksiz şeyler dolu olan bir ev olabilir bu gidişle, eskileri atmak iyidir ya böyle bi ferahlık gelir, bi de bu tip huylar yaşlandıkça artıyor büyük dayım böyle mesela, yengem çok eskidi diye bi halısını atmış temizlik yapılırken, ooo kıyametler koptu neymiş efenim o halı oraya tam uyuyormuş genişliği ne 1 cm fazla ne 1 cm azmış böyle mükemmel bir halı atılır mıymış, 1 ay sürdü bu muhabbet, sürekli aynı şeyi söylüyordu. kendisi şu an 80 yaşında, eskiden daha azdı işte yaşlandıkça doğrusal bir şekilde arttı gitti o yüzden bir an önce kırmaya bak bu alışkanlığını, hatta profesyonel bir yardım bile alınabilinir.


  • ekaterina  (28.10.14 23:14:39) 
Bende de var sanırım ancak sikko nesnelerden ziyade hatırası olan nesneler. yani bazı nesneleri araç olarak görürsün, bazılarını da amaç. kupa, halı, çatal, bıçak falan benim için araç klasmanına giriyor yani. Gerçi halı'yı da zorlarsan aynı klasmana sokabilirsin. Lebowski amcamın "It (rug) really tied the room together" durumu varsa hele.


  • iron  (28.10.14 23:15:40) 
Üzerinde kaçan ve dönmeyen kedimin tırnaklayıp deldiği izler dolu yırtık bisiklet yaka tişört valizi toplarken ilk elimin gittiği giysi oluyor.
bir nal parçası bulduyduk 100 yıllık madende, kaaybedince canım sıkıldı çok.

bu mobilde niye yok edit yaa
  • namus ninjası  (28.10.14 23:17:20 ~ 23:25:17) 
Ben bunun sağlıksız bir şey olduğunu düşünüyorum. Her ne kadar insanın eğilimi bu yönde olsa da elimden geldiğince hiçbir maddi cisme anlam yüklememeye çalışıyorum. O yüklenecek anlamı kendi içimde taşımaya çalışıyorum. Bundan 3-5 sene öncesine kadar gittiğim sinema biletlerini, ziyaret ettiğim şehirden aldığım uyduruk turist broşürlerini, uçak biletlerimi bile saklardım. Sonra baktım ki aslında güzel şeyleri hatırlamak için bunlara ihtiyacım yok. Saldım gitti.


  • ay nov kung fu  (28.10.14 23:19:18) 
@buff mutlu oldum :)

@iron bu yazdıklarım, bu huyumun çok ufak bir kısmı. Kupa hariç, kahve kupası önemli. Ama silgiyi atsam birkaç saniye içinde unuturum. Ama halı, kupa, masa, radyo falan önemli benim için.
  • aguilas negras  (28.10.14 23:20:15) 
Dünyanın bütün animistleri, birleşin!

Hepinizi seviyorum.
  • buff  (28.10.14 23:24:44) 
şöyle düşünsen; şimdi eski olan o şeyler de sana geldiklerinde yeniydi. yaşanmışlıklar biriktikçe eski oldu. alacağın yeni şeyler de zamanla öyle olacak.

halıyı alsan, kilimini halının üzerine sersen, bir yandan kilimin varlığını korusa ama diğer yandan yeni halıya da yavaş yavaş gözün alışsa, hem onunla da yaşanmışlığın birikse bir yandan? olabilir bence.

bu şekilde bir geçiş süreci sağlayabilirsin.
  • vesna  (28.10.14 23:28:02) 
nesnelere bağlanmıyorum, çok saçma buluyorum. bağlansaydım gereksiz şeylere çok üzüleceğimi de biliyorum. atmak, hayatından çıkarabilmek en güzeli. benim için fazla duygusal.

hastalık değil de seni yoracağı aşikar.
  • sayns  (28.10.14 23:31:00) 
south park bölümü:
spoylerli:
en.wikipedia.org

it'a always sunny in philadelphia da da vardı frank ve charlie bazı şahsiyetli eşyalara bağlanırken abartıp spoyler spoyler spoyler işte.
  • namus ninjası  (28.10.14 23:32:17 ~ 23:34:35) 
Ne kadar az eşya o kadar çok huzur aslında. Genel olarak minimal hayat güzel olsa da uç bir örnek olarak:
www.minimalstudent.com

  • ay nov kung fu  (28.10.14 23:35:03) 
Aslında yazdığın uzun yazıda şurası önemli "Onunla hatıralarım var çünkü.". Pek çok insan için oldukça normal bu şekilde düşünmek. Ancak halı gibi eskiyen ve bir süre sonra değiştirilmesi gerekebilecek bir eşya için hastalıklı bir hale dönüşebilir. Bir yerden sonra ayrılmak gerekebilir bu tip nesnelerden.

Ancak nesne rahatsızlık vermeyecek türden bir şeyse misal kupa, istenildiği sürece saklanabilir.

Bende de var sanırım aynısı. Hatta fazlası var, gün gelir işime yarar diye de bir sürü şeyi saklarım ben. Hani özel bir duygusal bağım falan olduğu için değil. Çok zaman dalga geçerlerdi hatta o nesnelerin bir gün işe yaramadıkları gün gelip çattığında. Çöpçüye çıkmıştı hatta adım.

Onun da şöyle bir faydası var, antin kuntin bir durumda alakasız bir nesneye ihtiyaç duyulduğunda çıkarıp o ihtiyacı giderebiliyorum. Ancak insanlar detaylarla çok ilgilenmedikleri için işin bu pozitif yanını görmüyorlar.

Pek tabii sürekli toplar, sürekli de gözünün önüne yığarsan o işin sonu çöp eve kadar gider :)
  • iron  (28.10.14 23:40:05) 
@vesna Gayet mantıklı bir çözüm önerisi :)

@sayns Yani hayatından çıkarabilmenin güzel olduğuna eminim. Ama dolabımda bir yerlerde bana geçmişi hatırlatan nesnelerin olması da iyi hissettiriyor. Aynı şekilde fotoğraflar da öyle. Veya eski parfümler. Geçmişi hatırlatıyor hep, değerli.
  • aguilas negras  (28.10.14 23:43:15) 
+1 de benden gelsin. külüstür elektronik cihazlarımı(çekmeyen telefon, mavi ekran veren bilgisayar) bile değiştiremiyorum. kıyafetlerime, takı-tokalarıma karşı da çok hassasım. 10 yıllık tişörtümü bile hala giyiyorum. sol kulağımda 7 yıldır hiç çıkarmadığım 2 adet küpem var.

ödünç alınıp da verilmeyen eşyalarımı çok özlüyorum :/ sevmişim ki almışım sonuçta. laf olsun diye almıyorum ki..

geçen gün evimde kalan biri ceketimi alıp gitmiş mesela, fiyatı önemli değil de severek almıştım içimde kaldı.
  • seksen9  (28.10.14 23:46:51) 
@iron Ayrılırız, çok sorun değil. Çok içime sinen bir şeye rastlarsam ayrılırım yani. Zaten "yarın öbür gün bu halımdan sıkılırsam oradaki halıyı alırım" dedim. Eheh aynen bazen bir şey yıllarca lazım olmuyor ama saklıyorsun, sonra çok acil bir zamanda ortaya çıkarabiliyorsun.


  • aguilas negras  (28.10.14 23:48:23) 
aguilas,

sen eski maaleden taşınacaanız zaman da karalar bağladıydın. nooldu son durum? hâlâ o kadar üzgün müsün?
bunun fıskolocik bi sebebi olmalı. biz bilemezik de, fıskoterapistler bilirler.

buff,

aminist ne qı? bana da görsetsene aminist olmayı. ben de istiyom ondan olmak.
  • compadrito  (29.10.14 03:48:21) 
liseyi dışarda okuduğumdan mütevellit annemin giderken valizime koyduğu bir yastık kılıfı vardı. kullanmasam da hala saklarım o kılıfı. 13 yıl oldu. tarak desen bir dişi kırık ama onu da 12 yıldır kullanıyorum. bir ara kaybettim gibi oldu aklım çıktı. cüzdanım; onun da bi 8-9 yılı var. sağı solu sökülüyor ufaktan. hediye olarak cüzdan geldi geçen doğum günümde öylece duruyor.

hatırası olmasına gerek yok. bir şekilde duygusal bağ kuruluyor zaman geçtikçe. şuan çalıştığım yerde ilk tuttuğum evde arkadaştan aldığım sarı bir kanepe vardı. imkanım olsa onu da götürürdüm gittiğim yere.

abartmamak lazım elbette ama güzel de bişey bir yandan. yastık kılıfına, tarağa, cüzdana bakınca mutlu oluyorum. garip bir his.
  • dolaysiz tumlec  (29.10.14 11:25:10) 
@dolaysiz tumlec Aynen ben de mutlu oluyorum.

İYİ O ZAMAN YA ANLAŞTIK, BENİM GİBİ BİR SÜRÜ İNSAN VARMIŞ.
  • aguilas negras  (29.10.14 13:13:19) 
buff ne güzel demiş. Sen de ne güzel şeyler demişsin. Herkes ne güzel şeyler demiş. Yalnız olmadığımı bilmek güzel.

Ev çöp ev değil ama uzun süre rahatlıkla kullandığım şeyleri atamıyorum. Gerekirse baştan yaptırıyorum. 2004'te bir ayakkabı almıştım. O da ucuzluk standında 10 TL'ye satılıyordu. Şimdinin olsun olsun, 30 TL'si olsun. "Kaybedeceğim ne var ki" diyerek almıştım, tipini beğenmiştim. Hala da giyiyorum bol bol. İçini değiştirdim, bağcıklarını değiştirttim, altını yapıştırttım ama hala giyiyorum. Atamıyorum, annem de son 5 senedir "At bunu" diyor. Ev o atamadıklarımla ve hala kullandığım eskilerle dolu ve biri atarsa çok sinirleniyorum.
  • aychovsky  (29.10.14 13:39:42) 
@aychovsky Sizin bu soruya vereceğiniz cevabı çok merak ediyordum. Beklediğim bir cevap verdiniz :) ben de sinirleniyorum. Onlar için çöp olabilir ama benim için değil.


  • aguilas negras  (29.10.14 17:15:02) 
1
buraya yazılanların hakları Sir Anthony Hopkins'e aittir.
yazan eden compumaster, ilgilenen eden fader
modere edenler angelus, Artibir, aychovsky, baba jo, basond, compumaster, deckard, duyulmasi gerektigi kadar, fader, fraise, groove salad, kahvegibi, kaymaktutmayansicaksut, kibritsuyu, monstro, pandispanya, robin, ron dennis
bu sitede yazılanların hiçbiri doğru değildir. site içeriği küçükler için sakıncalı olabilir. yazılardan yazarları sorumludur. kaynak göstermeden alıntılanamaz. devlet tarafından atanmış bir kurumun internet üzerinde kimin hangi bilgiye ulaşıp ulaşamayacağına karar vermesi insan haklarına aykırıdır. web siteleri kullanıcıların istekleri doğrultusunda bağlandıkları yerlerdir. kullanıcılar isterlerse bir web sitesine bağlanmayabilirler. bu güçleri ve imkanları mevcuttur. bir kullanıcı bir siteye bağlanmak istiyorsa bu onun tercihi ve hakkıdır. bağlanmak istemiyorsa bu yine onun tercihi ve hakkıdır. halkın kendisine hizmet etmesi için görevlendirdiği kurumlar hadlerini aşıp halka neye ulaşıp ulaşmayacağını bilmeyen cahil cühela muamelesi edemezler. ebeveynlerin çocuklarını sakıncalı içeriklerden koruması için çok sayıda bedava ve ücretli yazılım mevcuttur. bu yazılımlar bir web tarayıcısını kullanmaktan daha karmaşık teknik bilgi gerektirmemektedir. devletin milletini küçük düşürmesi ve ebleh yerine koyması yasaktır. Skimlinks ile linkler üzerinden yönlendirme payı alınmaktadır.