[]

ciddi kaza sonrası toparlanma

bizim kuzen epey ağır bir trafik kazası geçirmiş. bacaklarında, kaburgalarında kırıklar, vücudunda derin kesikler falan var. öyle robot gibi yatıyor. hayati tehlike yok, kalıcı bir hasar muhtemelen yok. ama çok kötüydü lan. dağ gibi çocuğu o halde görünce çok kötü oldum.

neyse işte, sırf meraktan soruyorum, bu elemanın iyileşmesi ne kadar sürer ya? sadece fizikselden de bahsetmiyorum, psikolojik olarak toparlanması da önemli. daha önce böyle tecrübeler yaşamış, ya da fikri olan birisi var mı acaba?


 
ne kazası?
motor
araba
otobüs
yaya
  • saksı  (24.10.14 02:43:48) 
otomobil. aşırı hızdan kontrolü kaybediyor ve ağaca tosluyor. kurtulması mucizeymiş falan. çok da birşey soramadım açıkçası.


  • bilmem ki  (24.10.14 02:58:54) 
burdan genel bir şey söylemek doğru değil fakat 1 seneden önce fiziksel olarak toparlanacağını sanmıyorum. özellikle kesikler geç iyileşiyor. onlar birkaç seneyi bulabilir.

korkmuştur o, arada ziyaretine git. hatta psikolog'tan ya da psikiyatr'dan yardım alın.
  • sorumatik  (24.10.14 03:01:01) 
Aracin carptigi 2 kiz taniyorum.

Biri 8 yildir
Digeri 16 yildir

Normal degiller. Hani hastalik adi bilmem. Tarif edemem. Ama davranislari irrite ediyor insanlari.

Belki kazayla alakasi yoktur.
  • ibomiu  (24.10.14 03:18:09) 
geçmiş olsun.

ben 2013 Şubat'ta 2 metreden geriye düşüp sonra da merdivenlerden yuvarlandım, hatırlamıyorum tabi. Hastanede uyandım başımda 5 zımba, her yerim kan. kan kaybından titriyordum falan. 15 gün yattım hastanede, beyin kanaması olmuş, 6 çatlak var kafatasımda hala. doktorlar dahil ölmediğime şaşmışlardı. çatlaklar ve hava serin olunca verdikleri sızı dışında bi hasar da kalmadı, onlar da heralde 20 seneye falan iyileşir bilmiyorum. çok da önemli değil.

bana doktorlarım ve tanıdığım herkes psikolojik destek almamı söylemişti ama nedense bir türlü hazır hissetmeidm kendimi hastaneden çıkınca. daha sonra bir terapistle görüştüm bir süre ama kendisi de durumum hakkında pozitifti. eğer ikna edebilirseniz en kısa zamanda başlasın hazır hissederse.

aklıma geldikçe gülüyorum ben, hatta yazarken de güldüm yine, çünkü o halim aklıma geliyor ve komiktim. Bunun dışında bi anormalliğim yok, kimseden de böyle bir şey duymadım ben de zaten. herkes şaşıyor. öyle bir olay yaşamamış gibiyim hastanedeki ilk günümden beri, sanki yurtta kalıyor gibi falan hissediyordum ben. çok hastane psikolojisine girmemiştim. bunda heralde hem doktorların hem de gelen gidenlerin, ailemin etkisi oldu. suratım çatlaklardan dolayı feci şekilde şişti ve morluk doluydu özellikle göz altlarım, buna rağmen kimse moralimi bozmadı benim, ben de sallamadım, şu an o halimle çektiğim fotoğrafları görünce komik geliyor, tipe bak diyorum.

kuzeninizin yanında durumu ile ilgili olumsuz konuşulmaması lazım bence, gelen giden çok üzüldüğünü belli etmesin. annesi, akrabaları falan ağlamasın bunlar çok önemli. o zaman çocuk da kendini çok kötü hisseder. dediğiniz gibi kalıcı olan bir şey de yok, en fazla kırıkları sızlayacak soğuklarda o kadar. ay ne olmuş sana böyle, vah vah tarzı konuşmalar onu etkiler çok. eğer kaldırabilecek biriyse bence espirisi bile yapılabilir, biz sürekli o şiş halim ve metal zımba dolu başım üzerinden geyik çeviriyorduk.

bir de belki saçma ama benim hastanem taksimdeydi, çin yemeği falan söylerdik biz odaya, makaronlar vs. günlük hayatta yapmayı yemeyi sevdiğim şeyleri ordayken de yaptım diyebilirim, bence bunlar da önemliydi. "ay ben hastanede yatıyorum, nerdeyse ölecektim, hastanedeyim" gibi düşüncelerden uzak olmamı sağladılar biraz.

şu an yazdıkça fark ettim ki benim hep moralimin düzgün olmasının, sonrasında olayın çok etkisinde kalmamın sebebi annemi hiç ağlarken görmemem, annemin kimsenin yanımda üzgün olmasına izin vermemesi (o zamanki erkek arkadaşımın gözleri dolunca anında çocğu dışarı çıkardı mesela) en yakın arkadaşlarımın hastanede benle kalması ve gülmemiz, o çin yemekleri, bir süre sonra doktorların da bele geyik yapması ve personelle bile artık kanka olmam falan sanırım. Bir de normald epek anlaşamadığım erkek kardeşimin beni mutlu etmek için ne yapacağını şaşırması beni çok iyi hissettirmişti. Bunlar hep bana moral oldu, kendimi orda o halde bile hep çok iyi hissettim başımın ve vücudumun deli gibi ağrımasına rağmen.

çok uzun yazdım ama demek istediğim aslında şu, olumsuz etkileyecek, ağlayıp sızlayacak kişileri uzak tutun, eğer aranız iyiyse siz yanında kalabiliyorsanız kalın veya yakın arkadaşı kalsın. böyle benim gibi ufak tefek zevkleri varsa, sevdiği yiyecekler vs varsa onları alın götürün. mümkün olduğunca gülsün, eğlensin orda bile. bence moralin iyi olması ve yakınlarının pozitif olması, onun yanında olduklarını ve yalnız olmadığını hissetmesi çok önemli. önemli olan o kazayı geçirmiş olması değil de o kazadan bile sağ çıktığını ve ne kadar şanslı olduğunu fark etmesi.
  • april12th  (24.10.14 04:06:51) 
çok geçmiş olsun öncelikle.
bence şanslıymış ve üzülmek yerine sevinmek gereken bir durumda. ben kaza yaşamadım böyle uzaktan konuşmak kolay tabii ama aklıma dağ gibi çocuk deyince bizim lisede bir arkadaşımız vardı. 18 yaşındaydı o zamanlar lisenin de en yakışıklı çocuğu, tam dağ gibi dediklerinden.
trafik kazası geçirdi.. sonrası çok kötü. şimdi aresmine bakmaya üzülüyorum. aradan 10 yıldan fazla geçti.. tam olarak yürüyemiyor, konuşamıyor. yani anlatılacak bir durum değil, hala inanamıyorum bunların olduğuna.. onun dışında iki arkadaşım da trafik kazasında öldürler daha 20 yaşını göremeden. hepsi hızlı gitme ve kaza sonucu..

yani o yüzden onun üzülmesine ah vah yapmasına izin vermeden çevresindekiler olarak siz bunun saçmalığını anlayın ve şükredin kurtulduğuna, hiçbir sıkıntı kalmayacağına. kırıklar nedir iyileşir geçer. ona da hep ne kadar şanslı olduğunu, yakın zamanda ayağa kalkacağını hatırlatın. gerçekten çok daha kötü şeyler oluyor.
bu dediklerim tabii olayın psikolojik boyutu içindi.. yaralar ve kırıklar da umarım en kısa zamanda iyileşir. ama lütfen onun veya yakınlarındakilerin üzülmesine izin vermeyin, o psikolojiye bir girerlerse kendilerine acıyıp dururlar ama aslında çok şanslılar..
tekrar çok geçmiş olsun..
  • kaputt  (24.10.14 08:43:02) 
1
buraya yazılanların hakları Sir Anthony Hopkins'e aittir.
yazan eden compumaster, ilgilenen eden fader
modere edenler angelus, Artibir, aychovsky, baba jo, basond, compumaster, deckard, duyulmasi gerektigi kadar, fader, fraise, groove salad, kahvegibi, kaymaktutmayansicaksut, kibritsuyu, monstro, pandispanya, robin, ron dennis
bu sitede yazılanların hiçbiri doğru değildir. site içeriği küçükler için sakıncalı olabilir. yazılardan yazarları sorumludur. kaynak göstermeden alıntılanamaz. devlet tarafından atanmış bir kurumun internet üzerinde kimin hangi bilgiye ulaşıp ulaşamayacağına karar vermesi insan haklarına aykırıdır. web siteleri kullanıcıların istekleri doğrultusunda bağlandıkları yerlerdir. kullanıcılar isterlerse bir web sitesine bağlanmayabilirler. bu güçleri ve imkanları mevcuttur. bir kullanıcı bir siteye bağlanmak istiyorsa bu onun tercihi ve hakkıdır. bağlanmak istemiyorsa bu yine onun tercihi ve hakkıdır. halkın kendisine hizmet etmesi için görevlendirdiği kurumlar hadlerini aşıp halka neye ulaşıp ulaşmayacağını bilmeyen cahil cühela muamelesi edemezler. ebeveynlerin çocuklarını sakıncalı içeriklerden koruması için çok sayıda bedava ve ücretli yazılım mevcuttur. bu yazılımlar bir web tarayıcısını kullanmaktan daha karmaşık teknik bilgi gerektirmemektedir. devletin milletini küçük düşürmesi ve ebleh yerine koyması yasaktır. Skimlinks ile linkler üzerinden yönlendirme payı alınmaktadır.