[]
sadakat uzerine fikirler
simdi bir insan ile bir futbol takimi arasindaki baglantiyi iki tarafli bir gonul iliskisi gibi dusunelim ve bu iliskinin insan tarafinin iliskisine karsi sonsuz sadik oldugunu kabul edelim. (burada sadakatten kasit asla terketmemek, asla vazgecmemek ve surekli takip edip heyecanini kaybetmemek olarak algilanabilir)
insan ve takimi arasindaki iliskinin sadakatinin sebebi arastirilip bunu kadin erkek iliskileriyle bagdastirip ciftlerin birbirlerine daha sadik olmasi icin yapilabilecekler listesi cikarilabilir mi?
psikologlar ya da sosyologlar bu ise akademik anlamda egilmisler midir? ya da bu konu akademik yaklasim yapip cozumlenmeye musait midir?
fikir ve yorumlarinizi bekliyorum.
insan ve takimi arasindaki iliskinin sadakatinin sebebi arastirilip bunu kadin erkek iliskileriyle bagdastirip ciftlerin birbirlerine daha sadik olmasi icin yapilabilecekler listesi cikarilabilir mi?
psikologlar ya da sosyologlar bu ise akademik anlamda egilmisler midir? ya da bu konu akademik yaklasim yapip cozumlenmeye musait midir?
fikir ve yorumlarinizi bekliyorum.
kediler 4 ayaklıdır masa da 4 ayaklıdır, dolayısıyla kediler masadır.
futbol takımına sadık olunur ilişkide de sadık olunur, dolayısıyla bunlar karşılaştırılabilir şeylerdir.
ancak değildirler.
lakin magazin eklerinde falan insanlar eğlensin diye böyle benzerlikler bulunuyor doğrudur.
futbol takımına sadık olunur ilişkide de sadık olunur, dolayısıyla bunlar karşılaştırılabilir şeylerdir.
ancak değildirler.
lakin magazin eklerinde falan insanlar eğlensin diye böyle benzerlikler bulunuyor doğrudur.
- juvee (04.08.14 11:58:59)
biri tek tarafli biri cift tarafli bir iliski. biri hayatinin yuzde 90una yayiliyorsa biri yuzde 1ini belki kapliyor. dusun bakalim yapilabilir mi.
juvee'nin kedi ornegi +1
juvee'nin kedi ornegi +1
- gerard (05.08.14 22:23:21)
Şöyle bir benzerliği şimdi uydurdum.
Bir futbol takımına tutku ile sadık oluyor insan. Futbolun sana verdikleri nedir, maç, rahatlama, birçok insanla aynı şeyi aynı anda hissetme gibi şeyler. Dolayısıyla sana verilen şeye tutku ile yaklaşınca seviliyor olabilir ama yetmez. Her sene oyuncu kadrosu değişiyor, her sene tezahüratın içeriği biraz biraz değişiyor (sonuçta 20 yıl önceki seyirci ile bugünkü aynı değil) dolayısıyla buradaki tutku da sürekli bir devinim getiriyor. Yine yetmedi, diyelim oyuncu kadrosu aynı. Maçların sırası da aynı. Ama yine de maçın skoru değişebilir. Bir yandan da umut ve bilinmezlik söz konusu.
Dolayısıyla "Gerçek acıdır, biber de acıdır, gerçek biberdir"den yola çıkarak şunu diyeyim: İlişkide de karşı tarafın sunduklarına karşı bir tutku duymak gerekebilir ve bu tutku da sürekli değişen bir şeylere karşı duyulmalı; bu şey de umut ve bilinmezlik içermeli. Bir de aynı anda 1000 kişinin sevdiği bir şey de olabilir.
Ama bunu inceleyenler vardı, görmüştüm uzunca bir zaman önce. Daha doğrusu iki tutku arasında nelerin salgılanıp nelerin salgılanmadığı gibi bir çalışma vardı. Sosyolojik değil de daha çok nörolojik bir çalışma hatırlıyorum. SOnuçta da aynı yerler tetikleniyordu çoğunlukla, bir iki fark vardı.
Bir futbol takımına tutku ile sadık oluyor insan. Futbolun sana verdikleri nedir, maç, rahatlama, birçok insanla aynı şeyi aynı anda hissetme gibi şeyler. Dolayısıyla sana verilen şeye tutku ile yaklaşınca seviliyor olabilir ama yetmez. Her sene oyuncu kadrosu değişiyor, her sene tezahüratın içeriği biraz biraz değişiyor (sonuçta 20 yıl önceki seyirci ile bugünkü aynı değil) dolayısıyla buradaki tutku da sürekli bir devinim getiriyor. Yine yetmedi, diyelim oyuncu kadrosu aynı. Maçların sırası da aynı. Ama yine de maçın skoru değişebilir. Bir yandan da umut ve bilinmezlik söz konusu.
Dolayısıyla "Gerçek acıdır, biber de acıdır, gerçek biberdir"den yola çıkarak şunu diyeyim: İlişkide de karşı tarafın sunduklarına karşı bir tutku duymak gerekebilir ve bu tutku da sürekli değişen bir şeylere karşı duyulmalı; bu şey de umut ve bilinmezlik içermeli. Bir de aynı anda 1000 kişinin sevdiği bir şey de olabilir.
Ama bunu inceleyenler vardı, görmüştüm uzunca bir zaman önce. Daha doğrusu iki tutku arasında nelerin salgılanıp nelerin salgılanmadığı gibi bir çalışma vardı. Sosyolojik değil de daha çok nörolojik bir çalışma hatırlıyorum. SOnuçta da aynı yerler tetikleniyordu çoğunlukla, bir iki fark vardı.
- aychovsky (05.08.14 22:32:49)
@aychovsky demek istediklerimi guzel yorumlamis, tesekkur ederim.
- voucher (06.08.14 13:08:48)
1