[]
edebiyat/sinema eserlerindeki içerik ve ana fikir uyumsuzluğuna dair
şimdi, kitap okumayı çok seven bir bireyim. elime ne geçerse okumaya çalışırım. yalnız benim ufak bir sorunum var: çoğu zaman okuduğum edebi eserin tanıtımında, diğer okuyucular tarafından yapılmış yorumlarda yer alan konuların derinliğiyle kitaptaki olayların derinliği arasında derin bir uyum göremiyorum. bir örnekle açıklayayım, şimdi tolstoy'un "savaş ve barış"ı için "dönemin rusya'sında savaşın topluma etkilerinin apaçık şekilde irdelendiği bir başyapıt..." şeklinde yorumlar yapılıyor. ama ben bu kitabı okuduğumda derinlemesine bir savaş konusunun ele alındığından ziyade aşkın daha fazla ön plana konuşduğunu, savaşın ve etkilerinin geri planda kaldığını hatta savaşın kitapta en az ele alınann konulardan biri olduğunu görüyorum.
mesela az önce albert camus'nün "yabancı"sını bitrdim ama kitapta verilmek istenen o mesaj tatmin etmedi beni. çünkü eleştirel yorumları okuduğumda bu mesajın yoğun bir şekilde verildiği söylenmişt.
filmde de aynı şekilde. herhangi bir film hakkında "xxx çok güzel şekilde işlenmiş bu filmde" deniliyor ancak filmi izlediğimde yyy'nin daha baskın olduğunu görüyorum.
bu benim sorunum mu yoksa piyasya sürülen bu eserlerin ticari amaçlı olarak aşırı övülmesinden mi doğuyor bu?
siz ne düşünüyorsunuz?
mesela az önce albert camus'nün "yabancı"sını bitrdim ama kitapta verilmek istenen o mesaj tatmin etmedi beni. çünkü eleştirel yorumları okuduğumda bu mesajın yoğun bir şekilde verildiği söylenmişt.
filmde de aynı şekilde. herhangi bir film hakkında "xxx çok güzel şekilde işlenmiş bu filmde" deniliyor ancak filmi izlediğimde yyy'nin daha baskın olduğunu görüyorum.
bu benim sorunum mu yoksa piyasya sürülen bu eserlerin ticari amaçlı olarak aşırı övülmesinden mi doğuyor bu?
siz ne düşünüyorsunuz?
bu bende de oluyor. sanırım yorum yaparken kabaca ana hatları kullanıyorlar, tamamını okurken olay ve kişilerdeki ayrıntılar daha fazla dikkat çekiyor.
- passive aggressive (25.07.14 23:03:03)
1