[]
Gerçek Anlamda Bahtsızlık
Öncelikle bu soruyu çok ciddi niyetle soruyorum. Problemi anlayabilmek, çözüme kavuşturabilmek adına. Soru karşı cins problemi de içerir. O yüzden kimseye yazdığım falan çıkarılmasın adolesan fantezisini bırakalı uzun zaman oldu.
Tercihleri olan biriyim. Yani farketmez kelimesi bana çok uzak. Her anlamda. Yemek, kıyafet, eş, dost, yol arkadaşı vb. aklınıza ne geliyorsa. Bu kötü bir şey mi artık anlayamıyorum. Ya ciddi anlamda ben çok hassasım ki fiziksel olarak öyle bir yapım yoktur. Ya da insanlar fazla nezaketsiz ve dikkatsiz. Ki başıma gelenler abarttığım, hüsnü kuruntularım değil çevrem tarafından da tasdiklenmiş şeyler.
Misal mantar yememek için mantarsız bir ürün seçiyorum menüden. özellikle menüde mantarsız yazanı seçiyorum çünkü mantarlı bir yiyeceği mantarsız istediğimde mantarlı geliyor. Samimiyim istisnası olmadı. Aynı restoranda üç kere aynı siparişi vermeme rağmen üçü de yanlış geldi. zaten bir daha gitmedim. Menü de mantarsız yazan iki ürün iki farklı restoranda mantarlı geldi. Menüye yanlış yazmışlar. Benden önce kimse de farkedip dile getirmemiş.
Misal kadınlar. Her önüme çıkana yazan biri değilim. Sözlükten de duyurudan da tanıyan tanır bilen bilir. Ama attığım adımların hepsine hayat tarafından bir müdahale oluyor. Az evvel bir örneğini yaşadım mesela. 3 ay evvel doğum günü mesajı attığım, öncesinde sinemaya gittiğim, daha bu sabah hangoutstan konuştuğum kıza mesaj attım dışarı çıkalım mı? diye "kimsiniz" dedi. Sporda crunch dersinde bir hatun yanaştı konuştu. karşılık verdim vs. iki gün sonra havuzda gördüm selam verdim, kendisini hiç tanımıyormuşum, asılıyormuşum gibi bir tepki verdi.
Hani böyle abaza, serseri tipte bir adam da değilim. casual giyinen efendi takılan, ortalama tipi olan biriyim. tanıştığım kadınların büyük bir çoğunluğu her sohbeti kendilerine yazıyormuşum havasında karşılıyorlar. Halbuki bilmiyorlar benim çok fazla kriterim olduğunu.
Hayatımın genel işleyişi yukarıda örneğini verdiğim basiretsizlik ve şanssızlıklar sarılı. Sözlükten Bursa'da erkek arkadaş edineyim dedim en azından kitle farklıdır burada diye. İş adamıyım diye tanıştığım adam lise mezunu ve işsiz çıktı. Yani sürekli kötü sürpriz.
Artık çok yoruldum bu tarz şeyler yaşamaktan gerçekten. Etrafımda çok fazla insan yok. olanlar da bu durumun en az ben kadar farkındalar. Gerçekten sebep nedir ne yapılabilir?
Tercihleri olan biriyim. Yani farketmez kelimesi bana çok uzak. Her anlamda. Yemek, kıyafet, eş, dost, yol arkadaşı vb. aklınıza ne geliyorsa. Bu kötü bir şey mi artık anlayamıyorum. Ya ciddi anlamda ben çok hassasım ki fiziksel olarak öyle bir yapım yoktur. Ya da insanlar fazla nezaketsiz ve dikkatsiz. Ki başıma gelenler abarttığım, hüsnü kuruntularım değil çevrem tarafından da tasdiklenmiş şeyler.
Misal mantar yememek için mantarsız bir ürün seçiyorum menüden. özellikle menüde mantarsız yazanı seçiyorum çünkü mantarlı bir yiyeceği mantarsız istediğimde mantarlı geliyor. Samimiyim istisnası olmadı. Aynı restoranda üç kere aynı siparişi vermeme rağmen üçü de yanlış geldi. zaten bir daha gitmedim. Menü de mantarsız yazan iki ürün iki farklı restoranda mantarlı geldi. Menüye yanlış yazmışlar. Benden önce kimse de farkedip dile getirmemiş.
Misal kadınlar. Her önüme çıkana yazan biri değilim. Sözlükten de duyurudan da tanıyan tanır bilen bilir. Ama attığım adımların hepsine hayat tarafından bir müdahale oluyor. Az evvel bir örneğini yaşadım mesela. 3 ay evvel doğum günü mesajı attığım, öncesinde sinemaya gittiğim, daha bu sabah hangoutstan konuştuğum kıza mesaj attım dışarı çıkalım mı? diye "kimsiniz" dedi. Sporda crunch dersinde bir hatun yanaştı konuştu. karşılık verdim vs. iki gün sonra havuzda gördüm selam verdim, kendisini hiç tanımıyormuşum, asılıyormuşum gibi bir tepki verdi.
Hani böyle abaza, serseri tipte bir adam da değilim. casual giyinen efendi takılan, ortalama tipi olan biriyim. tanıştığım kadınların büyük bir çoğunluğu her sohbeti kendilerine yazıyormuşum havasında karşılıyorlar. Halbuki bilmiyorlar benim çok fazla kriterim olduğunu.
Hayatımın genel işleyişi yukarıda örneğini verdiğim basiretsizlik ve şanssızlıklar sarılı. Sözlükten Bursa'da erkek arkadaş edineyim dedim en azından kitle farklıdır burada diye. İş adamıyım diye tanıştığım adam lise mezunu ve işsiz çıktı. Yani sürekli kötü sürpriz.
Artık çok yoruldum bu tarz şeyler yaşamaktan gerçekten. Etrafımda çok fazla insan yok. olanlar da bu durumun en az ben kadar farkındalar. Gerçekten sebep nedir ne yapılabilir?
Ben de kendimi bahtsız sanırdım. Pozitif düşün , evrenin kötü enerjisini üzerine çekme dersem söver misin bilmiyorum. İkinci olarak da kurşun döktür dicem.
- kehribar (14.07.14 20:59:13)
Hayat bu zaten. Problem senin bakis acinda bi terslik olunca bosvermek yerine ona takiliyorsun. Ayrica bu kadar sınırlayıcı olmamalisin. Her seyi kontrol edemezsin. Hayat sana biraz esnek olman icin tekrarlayan mesajlar veriyor olabilir.
- instant crush (14.07.14 21:09:51)
aramaya devam :) yenilgiyi kabullenme
- mirty (14.07.14 21:30:02)
şu örneğe ne dersiniz o halde;
tasarımcıyım. lise mezunuyum. 15 ay askerlik yaptım. askerde beni gemiye verdiler motorcu olarak (anadolu lisesi mezunuyum ve motorlar uzaktan yakından alakam yok). gemi dediğim fırkateyn beklemeyin. 31 metrelik sahil güvenlik botu. fazla asker olarak gittim. botlarda doktor, revir, terzi, berber, kantin gibi şeyler yok. limanda iken hastanelere ya da esnafa uğruyorsunuz her şey için. ben hayatımda gemide yaşamadım. 30 metrekare alan.
en son ve zamansız gelen asker benim. pencere yok. güverteye çıkartmıyorlar yeni asker olduğum için. fazla asker olarak gittiğim için 3 ay yemek kamarasında yerde uyudum. yastıksız battaniyesiz.
gemilerde ki askerleri kontrole 3 ayda bir psikolog gönderip denetleme yaptırılıyormuş. bu olayı 14. ayımda öğrendim. firar ettikten, kavga ettikten, hapse girdikten sonra. (gemide disko olmadığı için askeri hapisaneye gönderildim) askerliğimin bitmesine bir ay kala psikolog bir abla geldi.
p= psikolog, b= ben.
p - sen ne zaman geldin gemiye yeni asker misin?
b - yeni mi? 1 ay sonra tezkere alıyorum?
p - nasıl ben kaçıncıya geliyorum hiç görmedim seni?
b - valla ben de seni görmedim. ilk ne zaman geldin?
p - 5 şubat.
b - 5 şubat benim gemiye geldiğim gün ama gece geldim ben.
p - ikinciye gelişimde yolda kaza geçirdim gelemedim.
b - üçüncüye ne zaman geldin?
p - 12 ağustos.
b - 12 ağustos benim izinden döndüğüm gün gece geldim gemiye.
p - yani en sonunda karşılaşabildik.
b - evet.
p - ilk geldiğimde karşılaşsaydık seni karaya transfer ederdik.
b - ....
tasarımcıyım. lise mezunuyum. 15 ay askerlik yaptım. askerde beni gemiye verdiler motorcu olarak (anadolu lisesi mezunuyum ve motorlar uzaktan yakından alakam yok). gemi dediğim fırkateyn beklemeyin. 31 metrelik sahil güvenlik botu. fazla asker olarak gittim. botlarda doktor, revir, terzi, berber, kantin gibi şeyler yok. limanda iken hastanelere ya da esnafa uğruyorsunuz her şey için. ben hayatımda gemide yaşamadım. 30 metrekare alan.
en son ve zamansız gelen asker benim. pencere yok. güverteye çıkartmıyorlar yeni asker olduğum için. fazla asker olarak gittiğim için 3 ay yemek kamarasında yerde uyudum. yastıksız battaniyesiz.
gemilerde ki askerleri kontrole 3 ayda bir psikolog gönderip denetleme yaptırılıyormuş. bu olayı 14. ayımda öğrendim. firar ettikten, kavga ettikten, hapse girdikten sonra. (gemide disko olmadığı için askeri hapisaneye gönderildim) askerliğimin bitmesine bir ay kala psikolog bir abla geldi.
p= psikolog, b= ben.
p - sen ne zaman geldin gemiye yeni asker misin?
b - yeni mi? 1 ay sonra tezkere alıyorum?
p - nasıl ben kaçıncıya geliyorum hiç görmedim seni?
b - valla ben de seni görmedim. ilk ne zaman geldin?
p - 5 şubat.
b - 5 şubat benim gemiye geldiğim gün ama gece geldim ben.
p - ikinciye gelişimde yolda kaza geçirdim gelemedim.
b - üçüncüye ne zaman geldin?
p - 12 ağustos.
b - 12 ağustos benim izinden döndüğüm gün gece geldim gemiye.
p - yani en sonunda karşılaşabildik.
b - evet.
p - ilk geldiğimde karşılaşsaydık seni karaya transfer ederdik.
b - ....
- oraletarya (14.07.14 21:44:17)
1