[]

terrible two

oğlumun iki yaşına gelmesiylen birlikte terrible two denen iki yaş sendromuna girmiş bulunuyoruz.

yaşayandan bilenden tavsiyeler almaya açığım. inadım inat kıçım iki kanat diyen çocuğa nasıl davranalım? sokağın ortasında yüzüstü yere uzanıp ağlayan çocuğa ne yapalım? henüz konuşmadığı için ne istediğini de anlamıyoruz, tut ki anladık, istediğini yapmalı mıyız, yapmamalı mıyız, oyalayacak dikkatini çekecek hiçbir şey fayda etmiyor, kesintisiz ağlıyor. karga tulumba kaldırıp götürmekten başka çare kalmıyor. o zaman da iyice deliriyor.

annesine babasına çok şiddetli vuruyor. ben kızıyorum, sesimi yükselterek otorite kurmaya çalışıyorum, annesi kızmıyor, yumuşak yumuşak iknaya çabalıyor. hangi davranış doğru?

kaka yapıyor, soymak bi dert, kavga dövüş altını temizledikten sonra bezi bağlamak bi dert, giydirmek bi dert. ciddi güreş yapıyoruz el kadar veletle.

oyun olsun diye veya bir şeye kızınca kafasını küt küt vuruyor. vurma diyince iyice vuruyor. beyin sarsıntısı geçirecek diye korkuyorum.

ne yapacağız yahu?

 
ağladığında istediğini yaparsanız, ağladığı zaman her istediğini elde edebileceğini zanneder. bırakın hiç ilgilenmeyin, ağlarken siz kitap okuyun, tv izleyin ona bakmayın bile. bir süre sonra susacak mecburen.


  • rock n roll  (01.07.14 13:08:48) 
bazılarını 1.5 yaşındaki kızımda yapıyor, ilgisini başka yöne çekerek o durumdan kurtulmaya çalışıyoruz, bir iki kurtulamadık bıraktık ağladı ağladı ağladı uyudu :)
alt değiştirme, saç tarama felan gibi sıkıntılı durumlar büyüyene kadar sürecek galiba.

  • ravenudon  (01.07.14 13:14:07) 
inadım inat kıçım iki kanat diyen çocuğa nasıl davranalım?
- inat dogustan gelen bi ozellik degil. daha once bisey icin inat etmis, ve istedigini almis. cocuga inat etmeyi ogretmissiniz. inat ettigi seyi yapmazsaniz zamanla duzelir.

sokağın ortasında yüzüstü yere uzanıp ağlayan çocuğa ne yapalım?
- bekleyin. sonsuza kadar oyle yatacak hali yok. bes dakka aglar on dakka aglar yorulur, kaldirir bise olmamis gibi nereye gidiyosaniz oraya gidersiniz. cocuk akilli. 'ben simdi zirlarsam anam babam millete rezil olmamak icin dedigimi yaparlar'i kapmis.

tut ki anladık, istediğini yapmalı mıyız, yapmamalı mıyız, oyalayacak dikkatini çekecek hiçbir şey fayda etmiyor, kesintisiz ağlıyor
- yapilacak biseyse yapin, yapilacak bise degilse yapmayin. koca koca insanlarsiniz, cocugun aklina ne bakiyonuz. ister de ister. agliyosa da aglasin. dunyanin sonu degil?

annesine babasına çok şiddetli vuruyor. ben kızıyorum, sesimi yükselterek otorite kurmaya çalışıyorum, annesi kızmıyor, yumuşak yumuşak iknaya çabalıyor. hangi davranış doğru?
- agzinin ustune bi tane cakacaksin, o dogru. sesle falan otorite kuramazsin. otoriteyi cocuk coktan kurmus sizin ustunuzde. neyi nasil alacagini o biliyor. siz bilmiyosunuz. nasi ana babasiniz anlamadim ki
  • joelskellington  (01.07.14 13:19:32) 
@joel:

ana babalık da doğuştan gelen bir özellik değil. nedir ne değildir soruyoruz, öğrenmeye çalışıyoruz işte. siz nasıl tavsiye verensiniz ki bizim ana babalığımızı sorguluyorsunuz? yanlış yapıyorsak "şu davranışınız yanlış şöylşe davranın" dersiniz, dikkate alır uygularız. "ne biçim ana babasınız anlamadım" ne demek yahu? bu nasıl terbiyesizce bir cevap?

ben "istediğini vurarak elde ediyor ve alıyor, vermezsek vuruyor" gibi bir şey demiş miyim? okumamışsınız bile. sinirlenince hatta sinirlenince de değil, oyun oynarken vuruyor. o oyun sanıyor, biz oyun olmayacağını anlatmaya çalışıyoruz, bunu da ne şekilde yapmamız gerektiğini de bir bilene, yaşayana sorarak öğrenmeye çalışıyoruz. siz nasıl tavsiye verensiniz ben de onu anlamadım ki. muhtemelen anne veya baba veya konu uzmanı değil, hariçten gazel okuyan birisiniz. lütfen başka soruyu trolleyin, ciddi ve mantıklı cevaplara ihtiyacım var. çocuğun ağzına iki tane vur gibi tavsiyelere değil.
  • kibritsuyu  (01.07.14 13:26:00 ~ 13:29:44) 
Dikkatini dağıtacakmışsın hocam, öyleymiş o işler.


  • arnold schwarzeneger  (01.07.14 13:27:07) 
Psikolog olarak www.tavsiyeediyorum.com bu soruda söylenen her şeye gönülden katılıyorum. Yorumlara değil ama. Sorgulamak bana-bize düşmez.


  • jesterdvine  (01.07.14 13:33:56 ~ 13:34:55) 
joelskellington+1 ne kadar ilgi gosterirseniz o kadar tepenize biner. aglyarak, yere yatarak birsey elde edemeyecegini ogretmeniz lazim. benim yegenim de istedigi birsey olmadiginda kafasini kapilarin kosesisne vururdu. bir iki yapma dedik yada istedigini yaptik surekli yapmaya basladi. sonra kafasini vurmaya basladiginda hic orali olmamaya basladik. ona bakmadik bile tv izlemeye muhabbet etmeye devam ettik. bir iki daha yapti, sonra birakti


  • crucio  (01.07.14 13:37:03) 
bizimki de 22 aylık benzer durum bizde de var.

size tavsiyem bir şeye hayır dedikten sonra yapmayın, bir şeyin yapılması için ağlıyorsa hiç yapmayın. susarsan yapacam, güzelce iste yapayım diye teşvik edin. güzelce istemedikçe yapmayın. bir şeyleri ağlayarak yaptırmak huy olmasın sonra.

bizimki ağlama nöbetine girdiğinde veya iyice inatlaştığında kucağıma alıp tatlı kızım, güzel kızım, babasının gülü vs. diye seviyorum yatışıyor, yatışınca indiriyorum. veya ilgisini sevdiği merak ettiği şeylere yöneltmeye çalışıyorum, hadi gel kapıyı beraber açalım, beraber pencereden arabalara bakalım, hadi çiçeklere su verelim vs. (babasıyla bir şeyi beraber yapmayı çok seviyor).

babasına vurmuyor bizimki ama annesine altını değiştirirken var gücüyle vuruyor eşeksıpası. o zaman da acıdı, üf oldu diyip suratımızı ekşitiyoruz, vurmayı kesiyor bir süreliğine, ama bunu oyun haline gitermeyin.

bizde de annesi sesini yükselterek otorite kurmaya çalışıyor, ben ymuşak konuşuyorum ama dikkat ettim, bir süre sonra annesinin uyarılarını dinlememeye başladı. kızsa da pek umursamıyor. ama benim bir cık cıkım veya kaşlarımı kaldırmam bile onu durduruyor. çocuğa sesinizi yükseltmenin dozunu tutturamazsanız çocuk azar arsızı oluyor.

altını değişirkenki güreşleri en aza indirmek için eline oynayacağı bir şeyler veriyoruz. mesela ıslak havluyu eline veriyoruz içinden bi tane mendil ver diyoruz, o mendili çıkarıp vermeye çalışması falan derken duruluyor biraz.

ayrıca mümkünse hemen hergün dışarı çıkın, yürüyüş yapın, parka gidin vs. enerjisini böylelikle atınca evde daha uysal oluyor.

ve ayrıca çocukla inatlaşmayın, kontrol sizde olmak şartıyla orta yolu bulmaya çalışın. illa benim dediğim olacak demeyin. sizin istediğiniz şeyi onun yöntemleri ile yapın, onu da işin bir parçası haline getirin. mesela yemek yediremiyorsanız küçük bir tabağa yemekten biraz koyun, eline de küçük bir kaşık verin, hadi ye diyin. o yemeği kaşığa alıp yemeye çalışırken siz de bu arada ona yemek yedirmeye çalışın vs.

kafasını vurma konusunda da o anlarda ilgisini başka yöne çekin.


veeeeeeeeee pek bilinmeyen ama öğrendikten sonra kızımın uyarılarımıza rağmen neden tam zıttını yaptığını anlamamı sağlayan bilgiyi paylaşmaya geldi:

büyük kulaklı pembe filler uçamazlar.

yukardaki cümleyi okurken gözünüzün önüne öncelikle büyük kulaklı pembe fil gelir. uçamadığı değil. 2 yaş civarındaki çocuklarda da vurma derken onun zihninde vur canlanır öncelikle, yapma derken onun beyninde yaptığı çağrışım yap-tır. bu çocuklar henüz -me -ma ekinin işlevini tam kavrayamamışlar. onu kendimizce engellerken aslında eşeğin aklına karpuz kabuğu sokuyoruz. biz yapma derken o yap anlıyor. zihninde yapmamak değil yapmak canlanıyor.

elindekini yere atıyorsa atma demeyin, gel çöpe atalım diyin. başını vuruyorken vurma demeyin, gel bu yastığa başını vur diyin. işlerin biraz daha kolaylaştığını göreceksiniz.

not: bunaldığınız zamanlar, bu çocuk biye böyle dediğiniz zamanlarda yalnız olmadığınızı hatırlayın, hemen herkes aynı yollardan geçiyor.
  • yemrem  (01.07.14 13:38:31) 
@kibritsuyu: kanka ne baariyon? geyik yapiyom benim tarzim bu? beyenmiyosan tik atmazsin olur biter. tikimi de vermisin zaten eyw

ciddili yaziyom: benim gorusum, cocugun ustune cok titriyonuz. yazdigindan ben 'aman cocum aglamasin, uzulmesin; bise istiyosa yapalim, alabiliysak alalim, almazsak sonra travma falan olur allah muhafaza' gibi bi ana baba figuru gordum.

cocuk dogadaki her canli gibi hayatta kalma icgudusuyle hareket eder ve ihtiyaclarinin karsilanmasi icin elindeki tum olanaklari kullanir. cocuk aslinda bicok yetiskinden cok daha iyi bi manipulatordur. istedigini aldirmak / yaptirmak icin hangi yontemin ise yaradigini deneme yanilmayla ogrenir ve kullanir. kullandigi yontemler cocugun karakterini sekillendirir. seker dukkaninin onunde yere yatip aglayarak seker aldiran cocugun buyudugunde duygu somurusu yapan bi yetiskin olmasi ihtimali, sekeri neden istedigini anlatan (ya da en azindan eliyle anasina babasina gosteren) cocuktan daha yuksektir.

misal: "kaka yapıyor, soymak bi dert, kavga dövüş altını temizledikten sonra bezi bağlamak bi dert, giydirmek bi dert." demissiniz. kavga dovus temizletiyorsa bi temizlemeyin bakalim altini? kendin icin degil cocuk rahat etsin diye temizliyosun sonucta. 'bu hareketleri yapmaya devam edersen sana yardim edemem'i sozle ya da davranisla anlatabilirsen olay bitmistir. ama yok zorla temizliyorsan cocukta 'ben agzina da sicsam bu benim bokumu temizleyecek' dusuncesini yaratiyosun. onun uzerinde bir otoriten kalmiyor. otoriteyi cocuga veriyosun. dusme ustune cocugun.
  • joelskellington  (01.07.14 13:46:17 ~ 14:29:45) 
@joelskellington, bir evladının olmadığı yazdıklarından o kadar belli ki, çocuğun olduktan 2 yıl sonra görüşlerini tekrar almak lazım. evlat büyütürken 2+2=4 olmuyor işte


  • yemrem  (01.07.14 13:50:28 ~ 13:51:18) 
@yemrem: neden 2+2 4 olmuyor? cocuk dogarken matematik devrimi olarak mi doguyor?


  • joelskellington  (01.07.14 13:54:13) 
@joel kardeş ben de senin gibi düşünüyorum. umarım çocuğumuz olduğunda bu disiplini sürdürebiliriz. Asıl modern anne-baba budur bence.


  • arandur  (01.07.14 14:23:06) 
@arandur: eyvallah kanka. ogretecez herkese gercek ana baba nasil oluyomus


  • joelskellington  (01.07.14 14:31:17) 
çocuğum yok ama rock n roll'un tavsiyesini annem küçükken bana uygularmış, anlatır arada. tv izler, kitap okur beni kendi halime bırakırmış. ben çok inatçıydım, hala öyleyimdir annem hariç (:


  • headredhead  (01.07.14 16:47:27) 
şimdi gerçekten de söylemek kolay geliyor.

yanlış tahlil etmişsiniz, "aman cocum aglamasin, uzulmesin; bise istiyosa yapalim, alabiliysak alalim, almazsak sonra travma falan olur allah muhafaza"

şeklinde davranmıyoruz, davranmadık da. ağladığı zaman "aman istediğini verelim de sussun" da demiyoruz. ama çocuğu olan bilir, ağlamasına da dayanamıyorsun. katılırcasına ağlıyor. en son daha minik bebekken "uyumuyor ağlıyorsa kendi haline bırakın, ağlar ağlar susar sonunda uyur" dediler. tam 2 saat kesintisiz ağladı ve uyumadı. ertesi gün sesi çıkmıyordu, fenerbahçe galatasaray derbisini kale arkasından izlemiş fanatik gibi tıslıyordu. gel de dayan şimdi buna. kafayı mermere vuruyor abi sert de vuruyor, bırak elleme bir iki vurur geçer gibi değil, bir iki vurur, üçüncüde karpuz gibi yarılır zannedersin sıkıyorsa bırak kendi haline.

delirirken kafasını yere vuruyor, canı acıyınca daha çok ağlıyor. alıp anlatıyorum büyük adam gibi "bak öyle saçma hareketler yaparsan canın acır işte böyle, yapma" diyorum. belki beyninin bir yerine işliyor ama anlayıp da "evet demek ki kafamı vurmamam lazım" diyebildiğini hiç sanmıyorum.

altını kendi için temizlediğimizi anlatmaya çalışıyoruz zaten ama henüz o bağlantıyı burabilecek yaşta değil. e o zaman temizleme de görsün dersen de "hmm temizlemeyince pişik oluyor canım acıyor, demek ki temizlemeleri lazım, o zaman rahat durayım" bağlantısını da henüz kurabilecek yaşta olduğunu sanmıyorum. bu dedikleriniz belki birkaç ay sonra olabilir.
  • kibritsuyu  (01.07.14 16:56:49) 
@yemrem'in cevabı üzerinden cevap vereyim kendi uyguladıklarımızı.

** ları ben yazdım.

size tavsiyem bir şeye hayır dedikten sonra yapmayın, bir şeyin yapılması için ağlıyorsa hiç yapmayın. susarsan yapacam, güzelce iste yapayım diye teşvik edin. güzelce istemedikçe yapmayın. bir şeyleri ağlayarak yaptırmak huy olmasın sonra.

** zaten bir şeye hayır dedikten sonra ağlamasına dayanamayıp "peki o zaman yapayım bari" demiyoruz. aynen davranışımız budur.

bizimki ağlama nöbetine girdiğinde veya iyice inatlaştığında kucağıma alıp tatlı kızım, güzel kızım, babasının gülü vs. diye seviyorum yatışıyor, yatışınca indiriyorum. veya ilgisini sevdiği merak ettiği şeylere yöneltmeye çalışıyorum, hadi gel kapıyı beraber açalım, beraber pencereden arabalara bakalım, hadi çiçeklere su verelim vs. (babasıyla bir şeyi beraber yapmayı çok seviyor).

** çoğunlukla yatışmıyor. aksine pata küte vuruyor. iyice kendini yerlere atıyor, sanırım "dediğimi anlamıyorlar" diye. khenüz anne baba'dan öte konuşmaması da buna etken. ama annesi yatıştırma konusunda daha başarılı.

babasına vurmuyor bizimki ama annesine altını değiştirirken var gücüyle vuruyor eşeksıpası. o zaman da acıdı, üf oldu diyip suratımızı ekşitiyoruz, vurmayı kesiyor bir süreliğine, ama bunu oyun haline gitermeyin.

** alt değiştirirken anne ve anneannesi ile güreş mücadelesi içinde, ben daha başarılıyım. vurmuyor ama güreşiyor resmen. kendini kasıp ters köprü pozisyonu alıyor kafası ve ayakları ile. eline bir şey verip onunla oyalanırken bağlayabilirsek bağlıyoruz.

bizde de annesi sesini yükselterek otorite kurmaya çalışıyor, ben ymuşak konuşuyorum ama dikkat ettim, bir süre sonra annesinin uyarılarını dinlememeye başladı. kızsa da pek umursamıyor. ama benim bir cık cıkım veya kaşlarımı kaldırmam bile onu durduruyor. çocuğa sesinizi yükseltmenin dozunu tutturamazsanız çocuk azar arsızı oluyor.

altını değişirkenki güreşleri en aza indirmek için eline oynayacağı bir şeyler veriyoruz. mesela ıslak havluyu eline veriyoruz içinden bi tane mendil ver diyoruz, o mendili çıkarıp vermeye çalışması falan derken duruluyor biraz.

ayrıca mümkünse hemen hergün dışarı çıkın, yürüyüş yapın, parka gidin vs. enerjisini böylelikle atınca evde daha uysal oluyor.

** evde delirince parka götürüyoruz, enerjiyi atıyor, bu sefer eve girmek istemiyor. dört kat merdiveni çıkana kadar bağırış çağırış apartmanın içinde. merdivenin ortasında "kendi haline bırak ehehe" de olmuyor. orada kendini yere atarsa paldır küldür yuvarlanır mazallah.

ve ayrıca çocukla inatlaşmayın, kontrol sizde olmak şartıyla orta yolu bulmaya çalışın. illa benim dediğim olacak demeyin. sizin istediğiniz şeyi onun yöntemleri ile yapın, onu da işin bir parçası haline getirin. mesela yemek yediremiyorsanız küçük bir tabağa yemekten biraz koyun, eline de küçük bir kaşık verin, hadi ye diyin. o yemeği kaşığa alıp yemeye çalışırken siz de bu arada ona yemek yedirmeye çalışın vs.

kafasını vurma konusunda da o anlarda ilgisini başka yöne çekin.


veeeeeeeeee pek bilinmeyen ama öğrendikten sonra kızımın uyarılarımıza rağmen neden tam zıttını yaptığını anlamamı sağlayan bilgiyi paylaşmaya geldi:

büyük kulaklı pembe filler uçamazlar.

yukardaki cümleyi okurken gözünüzün önüne öncelikle büyük kulaklı pembe fil gelir. uçamadığı değil. 2 yaş civarındaki çocuklarda da vurma derken onun zihninde vur canlanır öncelikle, yapma derken onun beyninde yaptığı çağrışım yap-tır. bu çocuklar henüz -me -ma ekinin işlevini tam kavrayamamışlar. onu kendimizce engellerken aslında eşeğin aklına karpuz kabuğu sokuyoruz. biz yapma derken o yap anlıyor. zihninde yapmamak değil yapmak canlanıyor.

elindekini yere atıyorsa atma demeyin, gel çöpe atalım diyin. başını vuruyorken vurma demeyin, gel bu yastığa başını vur diyin. işlerin biraz daha kolaylaştığını göreceksiniz.

** bu tavsiye çok güzelmiş. deneyeceğim.

not: bunaldığınız zamanlar, bu çocuk biye böyle dediğiniz zamanlarda yalnız olmadığınızı hatırlayın, hemen herkes aynı yollardan geçiyor.
  • kibritsuyu  (01.07.14 17:07:00) 
Birde bunun beş yaş sendromu var ki oralara şimdilik girmeyelim.

Öncelikle bazı durumlarda duyuru sakinleri ile karşılıklı oturup konuşma fırsatına sahip olmadığım için hayıflanıyorum. Üşenmiycem elimden geldiğince yazmaya çalışacağım.

Benim çocuğumda bu durum kendini göstermeye başladığında ilk başlarda umursamamış fakat tamamen teslim olduğumuzu eş dost söyleyince kendimize gelerek anlayabilmiştik. Saatler süren ağlama nöbetleri, fırlatmalar, kafasını salladığında uyumayacağım direnmelerine varıncaya kadar durum pek fenaydı.

Ben bir pedegogla bireysel olarak görüştüm çünkü çocuğumun bu durumunu benim de tutarsızlığım ya da ona davranışlarımın dozunu ayarlayamamam sebep olduğunu ya da ilerlettiğini biliyordum. Her şey çocuğundan değil anne baba olarak bizden de kaynaklanıyor. Sonra pedegog beni yönlendirdi sinirlendiğim zamanlar neler yapmam gerektiğini vs vs. Öncelikle kurallı programlı ve sğlamaya geçtiğinde karşısında kendisi gibi kararlı gözler görmeye ihtiyacı oluyordu çocuğun. Ağlamaya başladığında odasına kucaklayıp götürüyorduk ya da sevdiği bir oyuncağı elinden alıp kaldırıyor ve hiç onunla ilgilenmiyormu gibi yapıyordum. Yemin ederim sana saatlerde balkon yerlerinde göstere göstere ağlayarak bana nispet yapıyordu. ses tonumu mümkün olduğunca yumuşak tutmaya çalıştım. Tabi çiftlerle bitmiyor bu iş etrafta onu şımartacak büyükler varsa onlarında sizin aldığınız kararlara saygı duyması gerekiyor ve desteklemesi.

Aslında çocuğum şimdi kocaman bazı şeyleri unutmuşum ama eşimle konuşayım bi yazarım size yeniden
  • nisansayısı  (01.07.14 17:36:29) 
bir uzman yardımı her zaman için en iyisidir diye düşünüyorum. sizi aylarca oyalayıp bir adım yol götürmeyecek merkezlerden, kişilerden uzak durulmalı elbette.

hacettepe'de çok bilinen bir prof. dr. var, ferhunde öktem. şahsen tanımıyorum ancak çok olumlu yorum duymuşluğum var hakkında.
  • sevgikusunkanadinda  (01.07.14 17:51:56) 
bu arada kafaya vurma olayı, psikolojik veya fiziksel bir eksikliğin doğrudan dışa vurumudur.vurma durumuna elbette ki odaklanın, kalıcı bir hasar olmasın, alışkanlık haline de getirmesin. ama daha önemlisi, sanırım sebeplerini tespit edip onlara doğrudan müdahale edebilmek.


  • sevgikusunkanadinda  (01.07.14 17:53:11) 
1
buraya yazılanların hakları Sir Anthony Hopkins'e aittir.
yazan eden compumaster, ilgilenen eden fader
modere edenler angelus, Artibir, aychovsky, baba jo, basond, compumaster, deckard, duyulmasi gerektigi kadar, fader, fraise, groove salad, kahvegibi, kaymaktutmayansicaksut, kibritsuyu, monstro, pandispanya, robin, ron dennis
bu sitede yazılanların hiçbiri doğru değildir. site içeriği küçükler için sakıncalı olabilir. yazılardan yazarları sorumludur. kaynak göstermeden alıntılanamaz. devlet tarafından atanmış bir kurumun internet üzerinde kimin hangi bilgiye ulaşıp ulaşamayacağına karar vermesi insan haklarına aykırıdır. web siteleri kullanıcıların istekleri doğrultusunda bağlandıkları yerlerdir. kullanıcılar isterlerse bir web sitesine bağlanmayabilirler. bu güçleri ve imkanları mevcuttur. bir kullanıcı bir siteye bağlanmak istiyorsa bu onun tercihi ve hakkıdır. bağlanmak istemiyorsa bu yine onun tercihi ve hakkıdır. halkın kendisine hizmet etmesi için görevlendirdiği kurumlar hadlerini aşıp halka neye ulaşıp ulaşmayacağını bilmeyen cahil cühela muamelesi edemezler. ebeveynlerin çocuklarını sakıncalı içeriklerden koruması için çok sayıda bedava ve ücretli yazılım mevcuttur. bu yazılımlar bir web tarayıcısını kullanmaktan daha karmaşık teknik bilgi gerektirmemektedir. devletin milletini küçük düşürmesi ve ebleh yerine koyması yasaktır. Skimlinks ile linkler üzerinden yönlendirme payı alınmaktadır.