[]
Türkiye çok kötü bir yer (mi?)
Yaşım 20. Egeliyim. Küçükşehirde güzel imkanlarla yetiştim.
Çevremde genelde iyi insanlar vardı. Trafik denen şeyi üniversiteye kadar yaşamadım. Her türden insanı haliyle görmedim. Genelde herkes çocukluğunda saf bir mutluluk yaşar, şimdi onu hissedemediğinden dem vurur.
Dışarıda pek konuşkan biri değilim. Neredeyse hiç arkadaş edinmem ama kanımın kazandığı insanlarla çok güzel sohbet ederim, her şeyi yaparım.
Müziği, sanatı, yeni şeyler keşfetmeyi çok severim. Başka ülkeleri, kültürleri, yemekleri ve hatta dünyanın dışını çok merak eder, onları araştırım. İzmir'de yaşamama rağmen bana benzer arkadaş bulamadığım için suç bende de olabilir. Ama yok.
Çok uzun süredir yabancı basını takip ediyorum. Genel olarak Avrupa ülkelerini. Bilmiyorum dışarıya kendilerini öyle mi lanse ediyorlar ama arkadaş her şey bu kadar güzel mi olur? Bizim ülkenin bir günlük gündemini adamlar bir yılda yaşıyor resmen. Radyolarda sanatla ilgili söyleşiler, değişik bilgi veren programlar, kaliteli ne varsa o yayında.
Bizim her şeyimiz heyecan, şiddet, sorun, kavga, pislik. Herkes birbirini düdüklemeye çalışıyor, okullarda karşı cins sohbetinden başka bir şey yok, tacizin olmadığı yer yok, sanki herkes bomboş işlerle uğraşıyormuş gibi. Üniversitelerde bilimden başka her şey yapılıyor, altyapının düzgün olduğu yer mumla aranıyor, televizyon programlarını ve siyaseti zaten biliyorsunuz.
Bu ne arkadaş? Bazen kendimi bu topraklarda doğduğum için çok şanssız sayıyorum. Bu ülkenin sevdiğim tek noktası kıyı ege sahilleri, küçük huzurlu, kimsenin kimseye karışmadığı sahilleri.
Belki Batı'nın da çok kötü yanları var. Yaşam kalitesi bakımından. Belki es kaza paramız uçar giderse orada da insan yerine konulmayız. Bilemiyorum, oralara gitmedim. Sadece buradan takip edebiliyorum ama ettiğim takip bana en azından buradan çok daha fazla güzel bir tablo sunuyor.
Sahip olduğum yabancı dil bilgisini burada günümüzde yaşadığım tatminsizliğe borçluyum. Ana dilimi edebiyatından çok ayrı tutuyorum ama bugün medyada, internette, televizyonda yayınlanan her türlü İngilizce içerik beni daha çok tatmin ediyor.
Siz ne düşünüyorsunuz bu konuda? Gerçekten hissettiğim gibi bir ülke mi yoksa Batı'ya göre "o kadar da değil canım" denilen bir yer mi?
Mobilden yazdığım için hatam varsa affola.
Çevremde genelde iyi insanlar vardı. Trafik denen şeyi üniversiteye kadar yaşamadım. Her türden insanı haliyle görmedim. Genelde herkes çocukluğunda saf bir mutluluk yaşar, şimdi onu hissedemediğinden dem vurur.
Dışarıda pek konuşkan biri değilim. Neredeyse hiç arkadaş edinmem ama kanımın kazandığı insanlarla çok güzel sohbet ederim, her şeyi yaparım.
Müziği, sanatı, yeni şeyler keşfetmeyi çok severim. Başka ülkeleri, kültürleri, yemekleri ve hatta dünyanın dışını çok merak eder, onları araştırım. İzmir'de yaşamama rağmen bana benzer arkadaş bulamadığım için suç bende de olabilir. Ama yok.
Çok uzun süredir yabancı basını takip ediyorum. Genel olarak Avrupa ülkelerini. Bilmiyorum dışarıya kendilerini öyle mi lanse ediyorlar ama arkadaş her şey bu kadar güzel mi olur? Bizim ülkenin bir günlük gündemini adamlar bir yılda yaşıyor resmen. Radyolarda sanatla ilgili söyleşiler, değişik bilgi veren programlar, kaliteli ne varsa o yayında.
Bizim her şeyimiz heyecan, şiddet, sorun, kavga, pislik. Herkes birbirini düdüklemeye çalışıyor, okullarda karşı cins sohbetinden başka bir şey yok, tacizin olmadığı yer yok, sanki herkes bomboş işlerle uğraşıyormuş gibi. Üniversitelerde bilimden başka her şey yapılıyor, altyapının düzgün olduğu yer mumla aranıyor, televizyon programlarını ve siyaseti zaten biliyorsunuz.
Bu ne arkadaş? Bazen kendimi bu topraklarda doğduğum için çok şanssız sayıyorum. Bu ülkenin sevdiğim tek noktası kıyı ege sahilleri, küçük huzurlu, kimsenin kimseye karışmadığı sahilleri.
Belki Batı'nın da çok kötü yanları var. Yaşam kalitesi bakımından. Belki es kaza paramız uçar giderse orada da insan yerine konulmayız. Bilemiyorum, oralara gitmedim. Sadece buradan takip edebiliyorum ama ettiğim takip bana en azından buradan çok daha fazla güzel bir tablo sunuyor.
Sahip olduğum yabancı dil bilgisini burada günümüzde yaşadığım tatminsizliğe borçluyum. Ana dilimi edebiyatından çok ayrı tutuyorum ama bugün medyada, internette, televizyonda yayınlanan her türlü İngilizce içerik beni daha çok tatmin ediyor.
Siz ne düşünüyorsunuz bu konuda? Gerçekten hissettiğim gibi bir ülke mi yoksa Batı'ya göre "o kadar da değil canım" denilen bir yer mi?
Mobilden yazdığım için hatam varsa affola.
Cicek cocuk gibisin.
Dunya senin gormediklerinle dönüyor.
Dunya senin gormediklerinle dönüyor.
- cecilia (25.06.14 20:33:28)
Dünyanın en hoş ve en denyoca şeylerinin yaşandığı güzel bir ülkedeyiz.
çünkü burada her şey bir arada. doğu batı, kuzey güney, sahil ve dağlar, zenginlik fakirlik... bu kadar çeşitlilik bazen karışıklığa neden oluyor. iyi harmanlanamazsa.
refah seviyemiz pek yüksek değil, gelir eşitsizliği büyük boyutlarda. buna bağlı olarak, insanlarda aidiyet duygusu zayıf, hoşgörü az.
bu her zaman böyle değildi, böyle de kalmayacak.
bahsettiğin ülkelerin bazıları bunun gibi sorunları geçmişlerinde yaşamış, çok ağır ve kanlı dersler almış durumdalar. kurdukları sistemler var,ancak bunlar da göründüğü kadar stabil değil. bu ülkelerin bir kaçında yaşadım ve ancak o ülkenin kodlarını çözünce anlaşılan başka sorunlar var.
kültür sanat ve siyaset meselesi de ekonomik durumla alakalı bir parça. tamamen değil elbette. bu iktidardan öncesini de hatırlamak lazım. siyasetçilerin nasıl birbirleriyle konuştuğunu, mizah programlarında nasıl tiye alındıklarını vs. şu anda böyle bir iklim yok. tahammülsüzlükten ve yobazlıktan.
ama güzel şeyler yapmaya çalışan ve yalnız bırakılmayı haketmeyen çok insan var. sanatçılar baskı altında kaldıkça yeni şeyler yaratıyor. kaos onları buna sürüklüyor.
düzensiz, karmakarışık bir sürü şey var çözülecek. ama güzel. zeytinin tadı ve dalları gibi.
çünkü burada her şey bir arada. doğu batı, kuzey güney, sahil ve dağlar, zenginlik fakirlik... bu kadar çeşitlilik bazen karışıklığa neden oluyor. iyi harmanlanamazsa.
refah seviyemiz pek yüksek değil, gelir eşitsizliği büyük boyutlarda. buna bağlı olarak, insanlarda aidiyet duygusu zayıf, hoşgörü az.
bu her zaman böyle değildi, böyle de kalmayacak.
bahsettiğin ülkelerin bazıları bunun gibi sorunları geçmişlerinde yaşamış, çok ağır ve kanlı dersler almış durumdalar. kurdukları sistemler var,ancak bunlar da göründüğü kadar stabil değil. bu ülkelerin bir kaçında yaşadım ve ancak o ülkenin kodlarını çözünce anlaşılan başka sorunlar var.
kültür sanat ve siyaset meselesi de ekonomik durumla alakalı bir parça. tamamen değil elbette. bu iktidardan öncesini de hatırlamak lazım. siyasetçilerin nasıl birbirleriyle konuştuğunu, mizah programlarında nasıl tiye alındıklarını vs. şu anda böyle bir iklim yok. tahammülsüzlükten ve yobazlıktan.
ama güzel şeyler yapmaya çalışan ve yalnız bırakılmayı haketmeyen çok insan var. sanatçılar baskı altında kaldıkça yeni şeyler yaratıyor. kaos onları buna sürüklüyor.
düzensiz, karmakarışık bir sürü şey var çözülecek. ama güzel. zeytinin tadı ve dalları gibi.
- simten (25.06.14 22:35:35)
1