[]
Yeni bir sosyal hastalık hakkında bilginiz var mı?
Gözlemlediğim kadarıyla toplumumuz yeni bir hastalıkla karşı karşıya: Protestizm'e yakalanmış bir çok hasta kişi görüyorum çevremde ve sosyal medyada ve o mecraya yansıdığı kadarıyla.
Amaç önemli değil, herhangi bir kuruluş olabilir, hükümet olabilir veya grup(evet müzik grubu da dahil) amaçları ne olursa olsun protesto etme hastalığı kısaca. "Burger'da et yemeyin, kurban bayramında hayvan öldürmeyin" eylemlerinden, "bayrağı indiren namussuzu kafasından vurun", eylemine kadar. (ilginç bir şekilde son iki örnek aynı çatı altında birleşebiliyor)
Buna günümüz sosyologları ve psikiyatrları daha önceden bir makale, yazı veya görüş belirttiler mi merak ediyorum. araştırdığım kadarıyla türkiye'ye mahsus bir makale bulamadım. Bu konularda aramızdaki sosyolog ve toplum psikolojisini çok iyi anlayan yazarlardan cevaplar bekliyorum.
Amaç önemli değil, herhangi bir kuruluş olabilir, hükümet olabilir veya grup(evet müzik grubu da dahil) amaçları ne olursa olsun protesto etme hastalığı kısaca. "Burger'da et yemeyin, kurban bayramında hayvan öldürmeyin" eylemlerinden, "bayrağı indiren namussuzu kafasından vurun", eylemine kadar. (ilginç bir şekilde son iki örnek aynı çatı altında birleşebiliyor)
Buna günümüz sosyologları ve psikiyatrları daha önceden bir makale, yazı veya görüş belirttiler mi merak ediyorum. araştırdığım kadarıyla türkiye'ye mahsus bir makale bulamadım. Bu konularda aramızdaki sosyolog ve toplum psikolojisini çok iyi anlayan yazarlardan cevaplar bekliyorum.
bunun yerine protestör kişilik örüntüsü adlandırmasını öneriyor ve aradan çekiliyorum. daha güzel bir adlandırma oldu sanki.
- drifs (15.06.14 02:12:26)
he, he.
böyle hastalık diye adlandırıp, bunu da ehlileştirin.
hükümet afedersin ebemize halleniyorsa, napalım.
böyle hastalık diye adlandırıp, bunu da ehlileştirin.
hükümet afedersin ebemize halleniyorsa, napalım.
- yalnux (15.06.14 02:16:10)
Aynen aynen :D aynen hastalık bu yawwwww. Aynen. Harika tespit hacu, ulu orta yerde paylaşmasaydın keşke çalarlar bunu:(
- MouseP (15.06.14 02:25:37 ~ 02:26:25)
kimlik kazanımı, kimliksizlik ya da kimlik arayışı ile ilgili. verdiğin örneğe özgü bişy değil, sosyal medyada benzer eksendeki şeyler, popüler olan şeyler için, kitleselleşen şeyler için geçerli.
- dafaiss (15.06.14 02:43:42)
kimlik arayışı adına olduğuna katılıyorum. yabancı arkadaşlarda böyle şeyleri çok görmedim ergenlikten sonra, ancak burada nedense insanlar kendini ben vejetaryenim, ülkücüyüm, metalciyim diye tanimlama ihtiyacı duyuyor. bunların üzerinden kendini kimliklendiriyor. normalde bu tarz hareketler ergenlikten sonra biter ama milletçe ergenlikten bi çıkamadık.
- jangbogo (15.06.14 03:20:55 ~ 03:21:45)
Konuyla ilgili bir şeyler değil birçok şey var. Şu an kaynak veremeyeceğim başlık olarak aklımda kalmadığı için ama hastalık demek yanlış.
Yeni iletişim modelleri insanlara fastfood tarzı iletişim şeklini de getirdi. Mesela maks. 6 saniye video eklenen uygulama, minimal tasarımlı fotoğraf paylaşım sitesi, maks. 140 karakter paylaşılabilen mikro blog sitesi. Bunların tamamı bir çeşit etiketlendirme sistemini de beraberinde getirmiştir. Olayı sanayi devrimine kadar götürebiliriz aslında toplu üretim modellerini örnek göstererek. Kitle iletişiminde de bu tarz etiketlemeler bir ihtiyaç. Bu yüzden insanlar varolan kalıplardan kendine uyanları seçiyor ya da yeni bir kalıp yaratıyor. -Anti kapitalist müslümanlar vs. bir sürü yeni oluşumlar da yine çok genel kalıplardan kurtulmak isteyen kesimlerce kurulmuştur-
Aynı zamanda yeni iletişim modelleri sendikalaşma, örgütlenme gibi konularda da büyük kolaylıklar getirmiştir. Bu kolaylıkların sonucunda da daha çok insan bir araya gelmiş, farklı farklı kitleler oluşmuştur. İnsanların örgütlenebilmesi güzel şey. Çok takılma derim. Twitter'dan yapılmış devrim bile var sonuçta. Devletlerin korkulu rüyası artık sosyal medya. Halkın elinde kalan tek güç bu.
Yeni iletişim modelleri insanlara fastfood tarzı iletişim şeklini de getirdi. Mesela maks. 6 saniye video eklenen uygulama, minimal tasarımlı fotoğraf paylaşım sitesi, maks. 140 karakter paylaşılabilen mikro blog sitesi. Bunların tamamı bir çeşit etiketlendirme sistemini de beraberinde getirmiştir. Olayı sanayi devrimine kadar götürebiliriz aslında toplu üretim modellerini örnek göstererek. Kitle iletişiminde de bu tarz etiketlemeler bir ihtiyaç. Bu yüzden insanlar varolan kalıplardan kendine uyanları seçiyor ya da yeni bir kalıp yaratıyor. -Anti kapitalist müslümanlar vs. bir sürü yeni oluşumlar da yine çok genel kalıplardan kurtulmak isteyen kesimlerce kurulmuştur-
Aynı zamanda yeni iletişim modelleri sendikalaşma, örgütlenme gibi konularda da büyük kolaylıklar getirmiştir. Bu kolaylıkların sonucunda da daha çok insan bir araya gelmiş, farklı farklı kitleler oluşmuştur. İnsanların örgütlenebilmesi güzel şey. Çok takılma derim. Twitter'dan yapılmış devrim bile var sonuçta. Devletlerin korkulu rüyası artık sosyal medya. Halkın elinde kalan tek güç bu.
- armagan (15.06.14 03:37:45)
"Protestizm'e yakalanmış bir çok hasta kişi görüyorum" ??
Bir kere şunu bir ayrıştıralım; "kurban bayramında hayvan öldürmeyin" ile "bayrağı indiren namussuzu kafasından vurun" aynı kategoride değerlendirilemez. Bir tanesi hayvanları koruma amaçlı ve barışçıl bir protesto şekli iken, diğeri bizzat hedef göstererek şiddet içeren bir nefret söylemidir. Ha eğer ki durum "kurban bayramında hayvanları öldürenleri öldürün" noktasına gelirse, o zaman aynı kategoride değerlendirme şansı doğar.
Bu bir hastalık değil, olması gerekendir. İnsanlar beğenmedikleri şeyleri şiddete başvurmadan protesto edebilirler ve bunun için sosyal medya üzerinden örgütlenebilirler, diğerlerine çağrı yapabilirler. Ama tabi toplum o kadar apolitik hale getirildi ki, normal olan bir protesto eğilimini bile "hastalık" olarak görüyor bazı insanlar. Avrupada, Amerikada insanlar neleri neleri protesto etmiş/ediyor bir bilseniz, aklınız uçar.
Kimse hiçbir şeye ses çıkarmasın, herkes işinden evine robot gibi gitsin gelsin, okullar olmasa maarif ne güzel idare edilecek de işte.
Bir kere şunu bir ayrıştıralım; "kurban bayramında hayvan öldürmeyin" ile "bayrağı indiren namussuzu kafasından vurun" aynı kategoride değerlendirilemez. Bir tanesi hayvanları koruma amaçlı ve barışçıl bir protesto şekli iken, diğeri bizzat hedef göstererek şiddet içeren bir nefret söylemidir. Ha eğer ki durum "kurban bayramında hayvanları öldürenleri öldürün" noktasına gelirse, o zaman aynı kategoride değerlendirme şansı doğar.
Bu bir hastalık değil, olması gerekendir. İnsanlar beğenmedikleri şeyleri şiddete başvurmadan protesto edebilirler ve bunun için sosyal medya üzerinden örgütlenebilirler, diğerlerine çağrı yapabilirler. Ama tabi toplum o kadar apolitik hale getirildi ki, normal olan bir protesto eğilimini bile "hastalık" olarak görüyor bazı insanlar. Avrupada, Amerikada insanlar neleri neleri protesto etmiş/ediyor bir bilseniz, aklınız uçar.
Kimse hiçbir şeye ses çıkarmasın, herkes işinden evine robot gibi gitsin gelsin, okullar olmasa maarif ne güzel idare edilecek de işte.
- fengari (15.06.14 08:41:40)
sacma.
- o da olur (15.06.14 09:47:15)
Gozlemledigin her konuya sana gore sacma elestirilerin getirilmesi, bazilarinin her seyi sacma sapan elestirmesini gerektirmiyor.
Olmamis.
Insanlarin degerleri, oncelikleri ve bakis acilari farkli farkli. Toplum hakkinda konusmadan once bunu kabul edip icsellestirmek lazim.
Olmamis.
Insanlarin degerleri, oncelikleri ve bakis acilari farkli farkli. Toplum hakkinda konusmadan once bunu kabul edip icsellestirmek lazim.
- f_d (15.06.14 10:47:43)
1