[]
Anormal miyim?
Üzülemiyorum. Yani kardeşim, annem ya da babamın başına bir şey gelmediği sürece içim sızlamıyor. Sakın yanlış anlamayın, asla bencil değilimdir. Ne zaman çaresiz, yoksul birini görsem kederlenirim. Elimden geleni de yaptım bu güne kadar. Şimdi yapılan iyilikleri buraya yazmak olmaz.
Ancak diğer insanlar gibi tepki veremiyorum olaylara. Dedem öldüğünde ağlayamadım. 12 yaşındaki kuzenim kanserden öldü ben yine üzüntü duydum ancak eş dost kadar değil. Son olarak bu Soma meselesi. Evet sahiden de felaket. Üzücü. Eğer çevremdekiler verdikleri tepkide samimi iseler bir ben mi böyleyim?
ölümü doğal karşılıyorum sanırım.
edit: gülüp oynamıyorum tabi. Yas sonuçta. Ancak aynı tepkiyi veremiyorum.
Aile içi meseleleri çok takardım. Hatta bir dönem hayatımın içine eden durumlardı. Şimdi onu da umursamıyorum. Genel anlamda da mutsuzum zaten. Belki de daha zaten mutsuz olduğumdandır.
Ancak diğer insanlar gibi tepki veremiyorum olaylara. Dedem öldüğünde ağlayamadım. 12 yaşındaki kuzenim kanserden öldü ben yine üzüntü duydum ancak eş dost kadar değil. Son olarak bu Soma meselesi. Evet sahiden de felaket. Üzücü. Eğer çevremdekiler verdikleri tepkide samimi iseler bir ben mi böyleyim?
ölümü doğal karşılıyorum sanırım.
edit: gülüp oynamıyorum tabi. Yas sonuçta. Ancak aynı tepkiyi veremiyorum.
Aile içi meseleleri çok takardım. Hatta bir dönem hayatımın içine eden durumlardı. Şimdi onu da umursamıyorum. Genel anlamda da mutsuzum zaten. Belki de daha zaten mutsuz olduğumdandır.
Sen değil çevrede ki insanlar anormal. Sevmiyorsan üzülmezsin. Bazısı numaradan duygusallığa bağlayıp üzülüyor numarası yapıyor ama sen sahici bir insansan diğerleri gibi numara yapamazsın. Bende üzüldüm somaya mesela ama Facebook'ta bakıyorum millet orasına burasına SOMA yazmış foto çekip Facebook'a koymuş ya da yüzünü azcık karalayıp hoop #soma tag'i ile instagrama. Şimdi bu ibne popülistler mi daha üzgün ben mi ? Cevabı vicdanlarda gizli..
- canercuxy (17.05.14 19:05:14)
Ben de aynıyım ya. Duygularını çok dışarı belli etmeyen, düşüncelerimi de kendime saklayan biriyim genellikle. İçe dönüğüm de diyebilirim. Belki o yüzdendir.
- heartwork (17.05.14 19:07:33)
Mahsun Kırmızıgül - Düşde Gör
Ah düş te gör kardaş düş te gör
Aman aman düş te gör
Bir zalimi bir soysuzu
Bir güzeli sevende düş de gör
Ah sağ olan ne bilsin hastanın halından
Sevmeyen ne bilsin sevenin halından
Ah düşmeyen ne bilsin düşenin halından
Aman aman düş de gör
İyi günden güzel günden
Vallah kötü güne vallah zor güne
Aman aman düş de gör düş de gör
Söz - Müzik : Mahsun Kırmızıgül
Aranjör - Yönetmen : M. Kırmızıgül
www.dailymotion.com
Ah düş te gör kardaş düş te gör
Aman aman düş te gör
Bir zalimi bir soysuzu
Bir güzeli sevende düş de gör
Ah sağ olan ne bilsin hastanın halından
Sevmeyen ne bilsin sevenin halından
Ah düşmeyen ne bilsin düşenin halından
Aman aman düş de gör
İyi günden güzel günden
Vallah kötü güne vallah zor güne
Aman aman düş de gör düş de gör
Söz - Müzik : Mahsun Kırmızıgül
Aranjör - Yönetmen : M. Kırmızıgül
www.dailymotion.com
- vfgerty (17.05.14 19:19:52 ~ 19:20:37)
Acısını kendi içinde, sessiz ve derinden yaşayan insanlar bana hep daha samimi gelmiştir.
Dedem mide kanserinden öldü, ağlamadım, çektiği acıların bittiğini düşündüm. Halam sevdiğim birkaç akrabamdan biriydi, aynı hastalıktan kaybettik. Birkaç gün kendime gelemedim, ama ağlayamadım. Yüksek sesle ağıt yakanlar benim ruhsuz olduğumu düşündü ve acılarına reklam arası verip beni eleştirdiler!
Soma meselesi. Evet çok üzgünüm. Ama tepkilerimizin daha çok öfke kaynaklı olduğunu düşünüyorum. Yaşanmayabilirdi, veya çok daha az kayıpla atlatabilirdik, ama rezillikte, sorumsuzlukta, ihmalkarlıkta, inkarda çığır açtık.
Dedem mide kanserinden öldü, ağlamadım, çektiği acıların bittiğini düşündüm. Halam sevdiğim birkaç akrabamdan biriydi, aynı hastalıktan kaybettik. Birkaç gün kendime gelemedim, ama ağlayamadım. Yüksek sesle ağıt yakanlar benim ruhsuz olduğumu düşündü ve acılarına reklam arası verip beni eleştirdiler!
Soma meselesi. Evet çok üzgünüm. Ama tepkilerimizin daha çok öfke kaynaklı olduğunu düşünüyorum. Yaşanmayabilirdi, veya çok daha az kayıpla atlatabilirdik, ama rezillikte, sorumsuzlukta, ihmalkarlıkta, inkarda çığır açtık.
- marjory (17.05.14 19:27:59)
Soma meselesi için, "soma :(" temalı paylaşımların hemen öncesinde/sonrasında komik video paylaşıp "hahaha koptum" yorumları yapan insanlar görüyorum. bu yüzden bazı kişiler samimiyetsiz. ve gerçekten ne kadar acı bir olay olsa da herkesin söylediği gibi ateş düştüğü yeri yakar. ama şu da var ki her ne kadar ateşin düştüğü yerdekiler kadar üzülmüyorsan da, gülmeyeceksin, eğlenmeyeceksin, çok keyfi şeyler yapmayacaksın. bu benim görüşüm. ben facebook'uma herkes gibi madenci resmi koyacağıma, facebook'umu dondurdum. müzik bağımlısı ben olaydan sonra 1 şarkı bile dinlemedim. bunları söylüyorum ama bundan da daha fazlası olmalı. çünkü o insanlar böylesi tarif edilemez acıları yaşarken, biz biraz olsun keyfimizden kısmalıyız.
- ssiradanbirigibi (17.05.14 19:28:13)
Dün tam olarak çok yakın bir arkadaşıma aynı şeyi sordum. Büyük bir patlama noktasına gelene kadar ağlamıyorum, o patlama noktası da büyük olaylarla oluşmuyor, küçücük bir şeye patlayabiliyorum. O da yılda bir kere ağlarsam öyle oluyor, yoksa o da olmuyor. İlk iki cümlene aynen katılıyorum. Bazı durumlarda (örneğin şu son olaylarda) üzüldüm, beynimin tepesi attı ama ağlayamıyorum, içimden gelmiyor, boğazım düğümlenmiyor. Hayır, içime de atmıyorum. İçimi dinlerim ben, oradan da bir çığlık falan yükselmiyor. Arada kendimi kalpsiz hissettiğim için zorluyorum. Çevremdekiler panik veya yıkım içinde oluyorlar, benim sakinliğim gitmiyor öyle durumlarda. Üstelik, bu Soma olayında üzüldüğümden kat be kat sinirlendim.
Bu konu için değil ama başka konular medyanın da sürekli ajitasyondan prim yapmaya çalışmasından daha da fenalık geldi. Her türlü medyadan gelen "Ailecek evde boğuldular; oysa sınavlara hazırlanıyordu", "Evleneceklerdi, trafik canavarı izin vermedi. En son fotoğraflarında bakın, ne mutlular", "Kaçırdılar, daldan dala uçurdular; oysa ne hayalleri vardı. Günlüğüne şunları yazmıştı", "İşte böyle öldürdüler" haberlerini ciddiye bile alamıyorum. Bir noktadan sonra üzülemediğim için üzülüyorum sadece. Adil dünyaya da inanmıyorum; tam tersine hepimizin pisi pisine ve tamamen şans eseri yaşadığına, topluca yok oluşumuzun bir parmak şıklatması kadar ses getireceğine, adaletin yerini bulmayacağına, kötülüğün ve iyiliğin olup da denk gelmediği sürece insanın yanına kalacağına ve birçok kabak gibi şeytani şeyin cezasız kalacağına inanıyorum. Çok çabuk neşeleniyorum ama üzüldüğümde sadece sakinleşiyorum.
Arkadaşım şöyle bir yorum yaptı: "Tecrübe ile birlikte eskisi gibi üzülmüyorsun bazı şeylere, insanın derisi kalınlaşıyor. Tecrübelisin sen. Üstelik ne olursa olsun, hayatına devam edeceğini biliyorsun. Seni ne yıkabilir ki, bu yüzden de üzülmüyorsun" diye sağlam bir güç ara gazı vermeye kalktı. Çok da yemedim, ama az ego okşaması yaşadım. Zira öyle de ahım şahım tecrübem de yok, herkesten farklı bir iki şey yaşamışımdır, çokça da şey yaşamamışımdır. Kendi adıma bu neyin tecrübesi, neyin kalın derisi diye düşünüyorum. Yine de belki sizin için bu durum geçerlidir.
Bu konu için değil ama başka konular medyanın da sürekli ajitasyondan prim yapmaya çalışmasından daha da fenalık geldi. Her türlü medyadan gelen "Ailecek evde boğuldular; oysa sınavlara hazırlanıyordu", "Evleneceklerdi, trafik canavarı izin vermedi. En son fotoğraflarında bakın, ne mutlular", "Kaçırdılar, daldan dala uçurdular; oysa ne hayalleri vardı. Günlüğüne şunları yazmıştı", "İşte böyle öldürdüler" haberlerini ciddiye bile alamıyorum. Bir noktadan sonra üzülemediğim için üzülüyorum sadece. Adil dünyaya da inanmıyorum; tam tersine hepimizin pisi pisine ve tamamen şans eseri yaşadığına, topluca yok oluşumuzun bir parmak şıklatması kadar ses getireceğine, adaletin yerini bulmayacağına, kötülüğün ve iyiliğin olup da denk gelmediği sürece insanın yanına kalacağına ve birçok kabak gibi şeytani şeyin cezasız kalacağına inanıyorum. Çok çabuk neşeleniyorum ama üzüldüğümde sadece sakinleşiyorum.
Arkadaşım şöyle bir yorum yaptı: "Tecrübe ile birlikte eskisi gibi üzülmüyorsun bazı şeylere, insanın derisi kalınlaşıyor. Tecrübelisin sen. Üstelik ne olursa olsun, hayatına devam edeceğini biliyorsun. Seni ne yıkabilir ki, bu yüzden de üzülmüyorsun" diye sağlam bir güç ara gazı vermeye kalktı. Çok da yemedim, ama az ego okşaması yaşadım. Zira öyle de ahım şahım tecrübem de yok, herkesten farklı bir iki şey yaşamışımdır, çokça da şey yaşamamışımdır. Kendi adıma bu neyin tecrübesi, neyin kalın derisi diye düşünüyorum. Yine de belki sizin için bu durum geçerlidir.
- aychovsky (17.05.14 19:30:16)
@dafaiss sanmıyorum dostum. Çünkü tanrı inancına sahip değilim.
- umarsizca umarim (17.05.14 19:41:58)
ateş düştüğü yeri yakar. yeterince yakınına düşmemiş demek ki ateş, düşünce sen de yanarsın. herkesin acıyı içinde hissetme eşiği farklıdır. ben de senin tersine üzülen ama bunu kimseye göstermemeye çabalayanlardanım. gösterirsem, o kadar açıkça serilirsem daha toparlanamam sanki.
- devilred (17.05.14 20:40:29)
1