[]
Kafka - Dava
Bunu daha yeni okudum da. Birkaç sorum var hakkında.
(1) Filmi de çekilmiş, izlemeye değer mi? Hatta iki tane var, hangisini izlemeli:
www.imdb.com
www.imdb.com
--- Spoiler İçerir ---
(2) Yorumlarını okuduğumda herkesin "Joseph K. davasının/suçunun ne olduğunu bile öğrenemeden ölüp gidiyor. İşte bu hukuk sisteminin yozlaşmışlığıdır vs vs" falan diye yazdığını gördüm. Ama sanki davasının ne olduğunu biliyordu bu adam be. Yani okura hiç bahsedilmiyor bu davadan ama, bizimki tutuklandığına şaşırmıyor, asla "suçumun ne olduğunu bilmiyorum" demiyor. Ancak mahkemede "suçumun ne olduğu bana izah edilmeksizin" filan diyor ama bu bilmediği anlamına gelmiyor. Hatta bir yerinde, biriyle muhabbetinde, "Evet, olmuş bir olaydan dolayı tutuklandım, ama suçsuzum. Bu tutuklamayı bekliyordum." gibi bir laf da etmiş gibime geliyor, şimdi net olarak bulamasam da. Ne düşünüyorsunuz bu konuda?
(3) Bir de, kitapla ilgili bir teori geldi aklıma:
Hani sondan bir önceki bölümde (Katedral) K. pederin tekiyle muhabbet ediyordu, peder de ona küçük bir hikayeden bahsediyordu. Hikayede adamın teki adaletin kapısına geliyor, ama kapıda bekçi var, bekçi henüz onu içeriye almayacağını söylüyor, ona bir tabure veriyor al otur diye. O bekçilerin en alt kademesiymiş de içeridekiler çok daha korkunçmuş vs. Adam da kapıda bekliyor ölene kadar, sonra kandırılmış hissediyor falan filan.
Şimdi bu sondaki mini hikaye, romanın tamamında geçen hikayenin kısa bir tasviri gibi, evet, tamam.
Ama aynı zamanda, hikayeyi şöyle yorumlamak mümkün değil mi acaba: Adalet denen şey ahiret. Adam ölüp ahirete gidiyor. Kapısında beklediği yer de adalet değil, cennet. İçeride daha kudretli şeyler olduğu söyleniyor. Adam orada bir ömür bekleyebiliyor. Girip giremeyeceği net değil, bunu da sırat köprüsü olarak yorumlayabilir. Yani kitabın başında, Joseph K. odasında memurlar tarafından uyandırıldığında aslında yeni ölmüş, tüm bu dava süresince de sırat köprüsünden geçmeye çalışıyor. Ya da ölmemiş de, hayatında yaptıkları, ahirette nereye gideceğine yol gösteriyor. Davanın sonucunun değişemeyeceği (ölüm), hakimlerin (tanrının) kararından asla dönmeyeceği, ancak karar sürecinin (hayat) ve süresinin değişebileceği sık sık tekrarlanıyor.
Mükemmel bir metafor değil belki ama genel hatlarıyla örtüşebiliyor sanki. Başka ayrıntılarla da desteklenebilir. Hele ki pederin o hikayesinin tam böyle bulutlar üzerinde, cennete giriş şeklinde anlatılması aklıma ilk onu getirdi. Ama sonra dönüp inceledim kitap hakkındaki yorumları da, kimse böyle bir olasılıktan bahsetmemiş. Sizin aklınıza yatıyor mu acaba? Var mı böyle bir teori? Bunun ilk benim aklıma gelmesi dahi olduğum anlamına mı geliyor, gerizekalı mı?
--- Spoiler İçerir ---
(1) Filmi de çekilmiş, izlemeye değer mi? Hatta iki tane var, hangisini izlemeli:
www.imdb.com
www.imdb.com
--- Spoiler İçerir ---
(2) Yorumlarını okuduğumda herkesin "Joseph K. davasının/suçunun ne olduğunu bile öğrenemeden ölüp gidiyor. İşte bu hukuk sisteminin yozlaşmışlığıdır vs vs" falan diye yazdığını gördüm. Ama sanki davasının ne olduğunu biliyordu bu adam be. Yani okura hiç bahsedilmiyor bu davadan ama, bizimki tutuklandığına şaşırmıyor, asla "suçumun ne olduğunu bilmiyorum" demiyor. Ancak mahkemede "suçumun ne olduğu bana izah edilmeksizin" filan diyor ama bu bilmediği anlamına gelmiyor. Hatta bir yerinde, biriyle muhabbetinde, "Evet, olmuş bir olaydan dolayı tutuklandım, ama suçsuzum. Bu tutuklamayı bekliyordum." gibi bir laf da etmiş gibime geliyor, şimdi net olarak bulamasam da. Ne düşünüyorsunuz bu konuda?
(3) Bir de, kitapla ilgili bir teori geldi aklıma:
Hani sondan bir önceki bölümde (Katedral) K. pederin tekiyle muhabbet ediyordu, peder de ona küçük bir hikayeden bahsediyordu. Hikayede adamın teki adaletin kapısına geliyor, ama kapıda bekçi var, bekçi henüz onu içeriye almayacağını söylüyor, ona bir tabure veriyor al otur diye. O bekçilerin en alt kademesiymiş de içeridekiler çok daha korkunçmuş vs. Adam da kapıda bekliyor ölene kadar, sonra kandırılmış hissediyor falan filan.
Şimdi bu sondaki mini hikaye, romanın tamamında geçen hikayenin kısa bir tasviri gibi, evet, tamam.
Ama aynı zamanda, hikayeyi şöyle yorumlamak mümkün değil mi acaba: Adalet denen şey ahiret. Adam ölüp ahirete gidiyor. Kapısında beklediği yer de adalet değil, cennet. İçeride daha kudretli şeyler olduğu söyleniyor. Adam orada bir ömür bekleyebiliyor. Girip giremeyeceği net değil, bunu da sırat köprüsü olarak yorumlayabilir. Yani kitabın başında, Joseph K. odasında memurlar tarafından uyandırıldığında aslında yeni ölmüş, tüm bu dava süresince de sırat köprüsünden geçmeye çalışıyor. Ya da ölmemiş de, hayatında yaptıkları, ahirette nereye gideceğine yol gösteriyor. Davanın sonucunun değişemeyeceği (ölüm), hakimlerin (tanrının) kararından asla dönmeyeceği, ancak karar sürecinin (hayat) ve süresinin değişebileceği sık sık tekrarlanıyor.
Mükemmel bir metafor değil belki ama genel hatlarıyla örtüşebiliyor sanki. Başka ayrıntılarla da desteklenebilir. Hele ki pederin o hikayesinin tam böyle bulutlar üzerinde, cennete giriş şeklinde anlatılması aklıma ilk onu getirdi. Ama sonra dönüp inceledim kitap hakkındaki yorumları da, kimse böyle bir olasılıktan bahsetmemiş. Sizin aklınıza yatıyor mu acaba? Var mı böyle bir teori? Bunun ilk benim aklıma gelmesi dahi olduğum anlamına mı geliyor, gerizekalı mı?
--- Spoiler İçerir ---
sondaki hikayenin ölüm ve sonrasıyla ilgili olduğuna dair bişey okuduğumu hatırlamıyorum ama çok da araştırmış değilim. sözlükte olmasa da bi yerlerde benzer yorumlama yapılmıştır bence. ve aslında sondaki hikayeyi böyle düşünmüşken josef k.'nın ikinci maddede bahsettiğin suçunu bilmemesine de daha az şaşırman lazımdı. yani belki de şu anda yaşıyor oluşumuzun nedenini ve sonucunda ne olacağını bilemeyişimiz gibi k. da suçunu bilmiyor olabilir. bilmiyorum. ben daha gündelik hayat gibi düşünmüştüm ve bence suçunun ne olduğunu bilmiyor. ama bu bilmemesini çok da garipsemiyor. oluşturulmuş düzende insanların bazı şeylere alıştırılmasıyla olaylara tepkisiz hale gelmesi vs. gibi düşünülebilir belki de suçunu bilmemesine rağmen ona söylenenlere riayet etmesi. bilmiyorum, sadece öyle yazdım şu anda. okuyalı da baya oldu.
filmlerden de orson welles'inkini tavsiye ederim.
filmlerden de orson welles'inkini tavsiye ederim.
- tepedeki psychedelic adam (08.04.14 17:13:12)
1