[]

Hukuksal bir mevzu: Şantaj suçlamasıyla karşılaşmak. (işçi, işveren arası)

Merhabalar,

kuzenimin içinde olduğu bir mevzu var. belki okurken biraz kopuk gelebilir size. yine de sabır gösterip, hepsini okuyup, soracağınız soruları sorup, ona göre en azından (avukat ya da hukukçu olmasanız bile) fikrinizi belirtirseniz çok seviniriz. Onun, bu konuyu arkadaşlarına sorduğu maili kopyalayıp aynen ekliyorum. kendisi muhasebe bürosunda ofisboy tadında çalışmaktadır. iş sözleşmesi yoktur. her ay elden verilen maaşını (daha doğrusu 1-2 müşterinden alınan aylık ücreti bizzat kendi gidip alıyor ve maaşına sayılıyor) aldığına dair imzaladığı bir bordro yoktur. ve inanılması güç ama asgari ücretin altında çalışmaktadır. neyse geri kalan herşey copy-paste. bir de resim ekliyorum. yazıda ondan bahsediliyor;

....

hacılar bana akıl fikir jimnastiği lazım.

en temiz özeti geçeceğim şimdi:

işyeriyle olan 2-3 senelik çürüme halini biliyorsunuz. dükkan yeni bir ofise taşındı. ama eskisi de geçici süre açık kaldı. ben, 15 yıllık çalışan başka bir eleman ile oraya gidiyorum hep. artık işyerine yaptığım kabaca 2 iş kaldı. şifrelerle aylık ssk'ları girmek. ve aylık muhasebe makbuzlarını kesmek. bunu da ufak ufak elimden alıyorlar. yıldırma politikası.

ofisin yalaka elemanı (yeni büroya gidip geliyor o) şifreleri istedi geçen ay. onlara "tamam yolladım" diyip mail ekindeki çalışmayı yolladım.

açıklaması şu şekildedir:

1) ar (ve namustan yoksun) muhasebe : bizim büronun adı ar muhasebedir. o yüzden öyle yazdım.

2) dacik birliği: ERMENİ HRİSTİYAN kökenli ya bunlar. patron ve yalaka sağ kol. bizim gibi müslümanlara kendi aralarında dacik diyorlar. bizim gevur diyişimiz gibi.

........


bunun üzerine eleman bunu yazdırıp göstermiş. hepsi görmüş. eleman bana "yetenekli adamsın, hepimiz güldük" diye sms attı. o kadar.

aradan 15-20 gün geçti. ben yüzlerini görmedim hiç. her gün işe de gitmiyordum zaten. işte uzaktan işleri hallediyordum falan. çünkü misal ayın son günü sigortalar mı ödenecek? bana veriyorlardı parayı. mesai sonrası ben eve gidip internet bankacılığı ile gece 12'ye kadar bilgisayar başında ödeme yapıyordum vs. neyse mart ayı bitti. diğer arkadaş artık daha fazla çalışmayacam dedi. ihtarname çektirdi işte. 15 yıllık eleman sonuçta. her türlü yasal hakkı var. ben de daha fazla tek kalmayayım ve aynı anda bastırayım diye 1 nisan'da koca bir mail yazdım 2 sayfalık. ne varsa kustum kendi tarzımda. onu da şöyle ekleyeyim:


------
1 nisan'da yazdığım mail:

Başlama notu: Öncelikle elinizde kahve dünyasından alınmış karton kutuda kahve falan varsa onu güvenli bir kenara bırakın.

Şu ya da bu şekilde, etki-tepki, kelebek etkisi, domino taşı, neden-sonuç, kader vs gibi adına ne derseniz diyin, belli bir evrensel ve matematiksel işlemler sonucu tam da "şu noktaya" gelmiş bulunuyoruz. Bunların geriye yönelik muhabbetini, hesap kitap muhasebesini bu yazıda değinmeyeceğim ve lafı da fazla uzatmayacağım. Zaten o tarz bir "geriye yönelik tatava yapmak" ancak sizlerin ayarı-çoktan-kaçmış çenenize ve şişip şişip inmekten folloş olmuş ego'larınıza göre bir davranıştır. Bu şansı da vermeyeceğim size. Bunları ancak geriye yönelik imalat hesaplarken yaparsınız artık üstün muhasebeci meziyetlerinizce... Öte yandan zaten diğer dacik arkadaşım, tüm bunları, 1 seneden beri haddinden fazlasıyla konuştu, anlattı, yazdı, çizdi büyük bir sabırla. O da onun takdiridir. Yoksa benim için bırak yazıyla anlatmayı, yüzyüze dahi konuşmaya tahammül edilesi insanlar değilsiniz uzun süreden beri. Söyleyecekleriniz ego'nuzun en kokuşmuş çukurlarından çıkacağı için en fazla bir kulağımdan girip, diğerinden çıkacaktır. Yani size baktığımda sizi değil, aslında arkanızdaki boş duvarı görmekte olacağımdır.
Bu yüzden bu yazının geriye doğru değil, ileriye doğru bir amacı vardır. Şu noktaya kadar, çifte standartın kol gezdiği bir ortamda, bana önerilmiş olan "ne kadar ekmek, o kadar köfte" fikrini uyguladım. Yoksa elime falçatayı alıp birilerinin gırtlağını kesmiş olmam gerekiyordu durumu dengelemek için. Onun yerine öfkemi kontrol ettim, egoma yenilmedim (tavsiye ederim sizlere de bunu, belki bir gün siz de becerirsiniz ölmeden, çok zevkli birşey) ve ekmek-köfte muhasebesi yapmayı sürdürdüm. Bu öneriyi de bana hepimizin rüyalarına (ya da kabuslarına) bir şekilde girmiş olan bastonlu bir aksakallı dede vermişti zaten.

Ama tam şu anda, mevcut ekmeği de elimden almaya kalktığınız için yeniden gözden geçirmek zorunda kaldım köfte-ekmek formülünü. Ve bu yazı da o yüzden ortaya çıktı işte. İleriye yönelik köfte-ekmek taslağını açıklıyorum huzurlarınızda;

BU İŞ YA ŞU ŞEKİLDE YÜRÜYECEK;
-Bir çok sigorta şifresi ve smm makbuzları bende.
-Makbuzları kesip, stopajları yapıp, sigortaları girip her ayın 15'ine kadar elinize göndereceğim. Giriş, çıkış, kira artışı, smm ücretleri gibi değişiklikler varsa bana mail ile bildireceksiniz.
-Dışardan çalışacağım. Malumunuz 3 kişilik ofise 5-6 kişi doluşup, kucak kucağa oturmak, trencilik oynamak hoş olmaz.
-Bunun karşılığında sigortam devam edecek ve garbis'e gidip o ayın hesabında ne yazıyorsa onu alacağım.




YA DA BU İŞ ŞU ŞEKİLDE SONLANACAK;
-Sigorta çıkışım "İŞVEREN TARAFINDAN" şeklinde sonlanacak. İşkur'a başvurup işsizlik maaşı alacağım.
-Hakettiğim tazminat hesaplanacak. Ve ben onun 3'de 1'ini size hibe edeceğim. 3'de 2'sini alacağım. Daha fazla ikram yapamayacağım. Malum 3 senedir de asgari geçim indirimini alamıyorum zaten. Peşin ikram gibi düşünürsünüz artık onu da.
-Ben de elimde ne kadar evrak, şifre, makbuz varsa size teslim edeceğim.

Velhasıl-ı kelam gördüğünüz üzre 2 seçeneğiniz/miz var. Haaa ! olur ya hani, bunlar hoşunuza gitmez, şeytani doğanız anında işlem yapmaya başlar, ve hatta "ruhu gülyabani haline gelmiş olsa da, kendisini bilge sanan bastonlu bir aksakallı - aksaçlı dede" rüyanıza girip size çeşitli fikirler sunar ve 3. bir seçenek yaratmaya çalışırsınız diyelim. Bu da, tutanak tutturmak olur, "istifa" yazıp işten çıkarmak olur vs vs. Bunun için de tek bir şey söylüyorum:
H O D R İ M E Y D A N !...
elinizden geleni lütfen, bakın, rica ediyorum, ardınıza koymayın. Ben düşersem, sizi de düşürürüm. Alın size muhteşem bir paradoks işte. Beni her zaman gördüğünüz gibi, karton bir karakter olarak görürseniz, sözlerimi blöf olarak alıp, bildiğinizi okumanız gerekiyor. Yani hafife almanız lazım beni. Yok eğer şüpheler oluşmaya başladıysa da seçeneklerden bir tanesini seçeceksiniz. O zaman da beni hep gördüğünüz karton fikriniz ile çelişeceksiniz. :) Bu çelişik bilmece de size JOKER'in son hediyesi olsun...

DİPNOT 1: seçiminizi bildirmediğiniz takdir de 1. seçeneği seçtiğinizi varsayıp ona göre hareket edeceğimdir.

DİPNOT 2: eee ama ben size en başında dedim ya o kahveyi bir yere koyun diye. gördünüz mü noldu. sinirden yumruğunuzu sıktınız ve her yer kahve oldu. :)

NİSAAAAAAAAAAAAAAAN BİİİİİİİİR !...

------
------

yazıda geçen hodri meydan kısmını şöyle açıklayayım. işyerinin müşterilerini dolandırdığı durumlar var. hiç bir müşteri bilmiyor bunu. ofis çalışanı olarak ister istemez bunları gördük. işte hesap kabartma gibi diyeyim anlayın siz.

neyse işte ondan sonra, dün bir firmanın ssk'sını yapmak için sisteme girince şifrelerin değiştiğini görmüşler. o işleri ben yapıyorum diye arada şifreleri değiştiriyorum güvenlik gereği. bana mail atmış yalaka. "şifreyi ver yoksa sigortaya gidecem yenisini alacam" demiş. "veremem, söyleyin ben yapar, size mail atarım" dedim. "iyi sen bilirsin" diyip bu sabah gitmişler. babayı almışlar. çünkü yeniden başvuru yapmaları gerekiyormuş. ben tüm şifreleri değiştirmedim bu arada. bazılarını değiştirdim. kalan tüm şifreleri de onlar değiştirmiş hemen. eleman bana "tebrikler sana muhtaç kaldık, o zaman şu x firmanın işini yap acilen mail at bana" demiş. ben de "bunu dün isteseniz yapardım, ama bu son hareketleriniz iyice kredinizi düşürdü. geçen ay alamadığım maaşı hesabıma yatırın istediğinizi yapayım" dedim. "sen önce iş yap, para sonra bakarız" demiş. yapmadım ben de. maaş konusu da şöyle. ben müşterilerden alıyorum maaşı. belli bir 2 yer var. oralara gidip benden önce almışlar hesabı geçen hafta. maaşı alamamış oldum yani. "para istiyorsan şifreleri yolla" demiş ayrıca. "şifreleri tazminatımın 3de2'si yatınca vereceğim nokta net" yazıp yolladım. gün işi değişik mesaj trafiği oldu. beni sürekli arıyorlar ama hiç açmadım. sonra eleman "5000 tazminat veririz. yoksa kendini paralar durursun" demiş. 8-9 yıldır sigortalıyım bu arada. ondan öncesi 5 yıl da sigortasız çalıştım. en son akşama doğru "lan iş boka sarıyor, avukat geldi, aç şu telefonunu" demiş. bu avukat da bunların aile dostu gibi bişey. arada bazı işlerine bakıyordu bizimkilerin. adamla ofiste 3-4 kere görüşmüşlüğümüz, selamlaşmamız vs var.

hal böyleyken bu akşama doğru avukat bana bir mail atmış. onu da şimdi buraya ekliyorum kopyala-yapıştır olarak. size nasıl görünecek bir bakın bakalım. fikrinizi dinlemem lazım. haftasonuna girmemiz güzel oldu. pazartesiye kadar nasıl hareket edeceğim bir kafa mahkemesi yapalım.

avukatın maili:

Ben Avukat ahmet-mehmet ( Patronun hasan-hüseyin’in Avukatı) Cemil; gönderdiğin 2 Sahifeden ibaret e-mailin bana ulaştı .Doğrusu ilk başta yazılanlara inanamadım. Bu kadar senelik hukukumuz var. hasan-hüseyin’ide en iyi tanıyanlardan birisi de benim. O kendine
Zarar verir, çalışanlarına zarar vermez. Hal böyleyken yazdıkların akla hayale sığıcak şeyler diil.

İş-alacak verecek meselesi ise her zaman yanındayım. Ancak “elimde ne kadar evrak, şifre, makbuz varsa, dediğimi yaptığın takdirde teslim edeceğim demen TAMAMEN ŞANTAJ’dır. İşin hukuki boyutunu daha fazla yazmıyorum.

Seni tanımasam ve patronunla ilişkilerini bilmesem bir başkası olsa 1 saat içinde kendini emniyet müdürlüğü hırsızlık masasında bulurdun.

Yapılan tamamen emniyet suistimalidir. Sana hiç yakıştıramadım. Telefonunu aç bende geliyim oturalım bu işi bir hal çairesine bağlıyalım. Aksi halde herkes zarar görür. Bu e-maili bu işe bir çekidüzen vermen için bir ağabey olarak yazıyorum. Telefonum 0xxx.xxxxxx dir. Aç konuşalım.

Aksi takdirde işi mecburen hukuki mercilere taşımak zorunda kalacağımı üzülerek bildiririm.

-------
_______


durum böyle. okuduğunuz için teşekkürler. konu içinde konu, dava yanı davalar var görünse de özellikle sorduğum merak ettiğim şey; bunun cidden şantaj özelliği var mı? hapis cezası çıkar mı? hareket şeklim ne olmalıdır?

 
şantaj konusunda bişiy diyemem, pek ciddi bir şantaj yok gibi ama iyi bilen birine sormak lazım. ancak 5 yıl sigortasız çalışmış, üstüne 8-9 yıl da sigortalı. bence avukatla işi çözse iyi. (keşke en başta bunlara girişmeden bi avukata sorsaydı.)

şerefsizlerle baş etmek zordur, hakkını hukuk yoluyla arasın.
  • tedirginlik hucresi  (05.04.14 02:31:46) 
2 bilgi ekleyeyim:

1) şirket değilmiş. şahıs firması. düz muhasebe bürosu.

2) bu maili kendi mailinden ofisin mailine atmış. kendi mail adresi isim-soyisim@blabla.com şeklinde değilmiş. tuzluk@blabla.com gibiymiş. sadece mailin "görünen ad" kısmı gerçek adı ve soyadı imiş. bir de mailin içinde kendi adını hiç belirtmemiş. sonuna da eklememiş.
  • matrix  (05.04.14 03:46:58) 
şimdi anladığım kadarıyla kuzenin 1 nisan şakası yapmak istemiş ama adamlar ciddiye almışlar bunu işler kızışınca. bi nevi eşeğin aklına karpuz kabuğu düşürmüş. eğer ben yanlış anladıysam sonrasını okumana gerek yok :)

ama durum bu şekildeyse zaten her gün çalışmadığı bir işte part-time görünür ve asgari ücretin altını alması çok extrem bi durum değil. ama sigortasız çalıştığı dönemler ciddi suç unsuru. bir de ben yazmadım başkası yazmış üstüme atıyorlar suçu şeklinde bi savunmaya allaşkına girmesin.
  • exist is pretty  (05.04.14 09:36:52) 
exist is pretty: (kuzenin ağzından cevap ekliyorum)
aslında 1 nisan şakası falan değil. sadece o gün attığım için maili kendi tarzımda mizahi olarak bağlamak istedim. "böyle bir günde alın size böyle bir mail.. şaka mı gerçek mi siz düşünün" tadında. yoksa öyle "ben yazmadım kiiiiii" demeyi düşünmüyorum.

gelmediğim günler için resmi bir anlaşma yok ama. yani bu işyerinde hiç bir şekilde iş sözleşmem yok en başından beri. "işe gelmiyordu zaten efenim" diye tutulmuş bir tutanakları da yok.

bir de sigortasız yıllara ait makbuzların kopyalarını buldum ne şansa ise artık. hep benim yazım var. zaman aşımından güme gider mi onlar bilmiyorum ama bariz olarak sigortasız döneme ve sigortalı döneme ait makbuzlarda hep benim yazım var.
  • matrix  (05.04.14 11:21:58 ~ 11:23:25) 
başka fikri olan arkadaşlar yok mu?


  • matrix  (05.04.14 19:46:36) 
hukuk forumlarından gelen 2 ayrı yanıtı eklemek istiyorum:

1) Şantaj başka nasıl olur ki?
Siz bunları yazmak yerine yapabileceklerinizi araştırsaydınız, eliniz çok güçlü olacaktı. Ama şu anda, ispatlı bir şekilde şantaj yapmış gibi görünüyorsunuz.
Avukatın söyledikleri oldukça mantıklı görünüyor. Bence gidip konuşun, belki istediklerinizin tamamını hatta fazlasını bile alabilirsiniz.

2)Bu kıdar kısa bir sürede, inanılmaz bir saçmalama, hatalı davranış sergileme hızı göstermişsiniz, takdire değer gerçekten.
Biraz kendinizi seviyorsanız , avukatla hemen görüşüp, olayı tatlıya bağlamak için çaba harcamak kendinize yapabileceğiniz en büyük iyilik olacaktır.
  • matrix  (05.04.14 20:57:36) 
1
buraya yazılanların hakları Sir Anthony Hopkins'e aittir.
yazan eden compumaster, ilgilenen eden fader
modere edenler angelus, Artibir, aychovsky, baba jo, basond, compumaster, deckard, duyulmasi gerektigi kadar, fader, fraise, groove salad, kahvegibi, kaymaktutmayansicaksut, kibritsuyu, monstro, pandispanya, robin, ron dennis
bu sitede yazılanların hiçbiri doğru değildir. site içeriği küçükler için sakıncalı olabilir. yazılardan yazarları sorumludur. kaynak göstermeden alıntılanamaz. devlet tarafından atanmış bir kurumun internet üzerinde kimin hangi bilgiye ulaşıp ulaşamayacağına karar vermesi insan haklarına aykırıdır. web siteleri kullanıcıların istekleri doğrultusunda bağlandıkları yerlerdir. kullanıcılar isterlerse bir web sitesine bağlanmayabilirler. bu güçleri ve imkanları mevcuttur. bir kullanıcı bir siteye bağlanmak istiyorsa bu onun tercihi ve hakkıdır. bağlanmak istemiyorsa bu yine onun tercihi ve hakkıdır. halkın kendisine hizmet etmesi için görevlendirdiği kurumlar hadlerini aşıp halka neye ulaşıp ulaşmayacağını bilmeyen cahil cühela muamelesi edemezler. ebeveynlerin çocuklarını sakıncalı içeriklerden koruması için çok sayıda bedava ve ücretli yazılım mevcuttur. bu yazılımlar bir web tarayıcısını kullanmaktan daha karmaşık teknik bilgi gerektirmemektedir. devletin milletini küçük düşürmesi ve ebleh yerine koyması yasaktır. Skimlinks ile linkler üzerinden yönlendirme payı alınmaktadır.