[]

sorum alternatif iktisadi teşebbüs modeliyle alakalı (fantazi içerir)

farklı bir üretim modeli içinde olmayı hayal ediyorum. gözü tok bir toplulukta, birden fazla konuda yeteneği olan insanlarla, teknik geliştirebilecek, emeği daha iyi değerlendirebilecek bir üretim modeli mümkün müdür?

binde bir mi rastlanır bu yola çıkılacak güvenilir insanlara, toplulukta?

mesela atıyorum, ben bir bisiklet atölyesi kurmak istiyorum arkadaşlarımla. toplanıyoruz, üretimi yapıyoruz ve atölyeyi bir sonraki iş için hazırlayarak dağıtıyoruz ya da yeniliyoruz ekibi. bir fon oluşturuyoruz, oradan iş dışı amaçlarımız için ortak kaynak yaratıyor, oylama ile bu kaynağı ne şekilde değerlendireceğimize karar veriyoruz. mesela atölye 15 kişiden kurulu, ikisi temizlik ve bakıma, geri kalanlar ise boya, kaynak, büküm vs işlere bakıyor. ortak karar alma süreciyle üretim yapıyoruz ve üretimimiz evrimsel mekanizmaya sahip. üretim yönelimleri tamamen tartışarak alınıyor. başımız yok. anarşistiz.

parayı kazanıyoruz, ekibimiz belki daha büyük, bunun içinde satış ekibi de var belki, teknik dokümantasyon ekibi de var, iş güvenliği ekibi de var, üretilen şeyin güvenliğini test eden de mevcut. parayı belki 30 kişi kazanıyoruz. sonra iş için emeğimizi bölüştükten sonra, kalan olursa (ki olmalı sistemin devamı için şart) mesela bununla bir velodrom yapıyoruz. bunun inşası için de ekibi genişletmiş oluyoruz. yani ürettiğimiz gibi önce kendi kullanımımıza açıp kendi ihtiyaçlarımıza göre tasarlıyoruz, sonra ilgi gösterebilecek ama grubun dışında kalan diğer insanlara hizmet olarak maddi karşılık bekleyerek sunuyoruz.

bisiklet, belki doğa turları ile de bir hizmet üretimi fırsatı sunar. yani grup organize şekilde bu işlere yönelebilir. yine üretilen değer grup içinde yeni süreklilik yaratacak işlere, mevcut oturmuş işlere ya da grubu genişletecek yeni işlere yöneltilir.

bu ne kadar mümkün? standart dışı bazı işler için fikir almak istiyorum mesela, yapı markete gidiyorum, reyon görevlisine derdimi anlattığımda gözü parlıyor adamın. ben bu adamla maddi olarak sağlıklı (sömürüye dayanmayan) bir ilişki kurabilirsem zarif, teknik ve entelektüel olarak tatmin eden bir işe girişirim gibime geliyor.

günümüz ekonomik düzeninde bu ne kadar mümkün. işin vergi vb kısımlarını sormuyorum. onlar füruat. insan faktörü, seri üretimin iğrençliğinden kurtulma, uzmanlaşmaya karşı koyacak kadar çok yönlü olabilme. bu tür şeyler merak ettiklerim.

konu ilginizi çektiyse tenkitte acımasız olun lütfen.

ve bir de şuraya bakın:
www.eksiduyuru.com

bu adam tam benim kafadaymış. duyurularını inceledim. allah yolunu çık etsin çok şahane insanmış.

 
"farklı bir üretim modeli içinde olmayı hayal ediyorum"
guzel hayal. su anki durumu insan perspektifinden inceleyince sorun cok esasen.

"binde bir mi rastlanır bu yola çıkılacak güvenilir insanlara, toplulukta?"
daha seyrek.

"insan faktörü, seri üretimin iğrençliğinden kurtulma, uzmanlaşmaya karşı koyacak kadar çok yönlü olabilme. bu tür şeyler merak ettiklerim."
standart disi is yapmak mumkun. zaten yapiliyor, adi inovasyon. ve kucuk sirketlerin ayakta kalabilmesi icin baska sanslari yok. yani dusundugunuz kadar yaygin olmayan bir sey olmayabilir. sirketler buyudukte "economy of scale" sebebiyle avantaj elde eder. bunu optimizasyonla ilerletir. uzmanlasma olur. yani uzmanlasma ve inovasyonun stratejik konumlari bu. sizin bahsettiginiz ise anca kendi kendini cevirme olur. rekabet avantaji olmaz. rekabet avantaji elde etmek icin fikirde gelistirmeler yapmalisiniz.


konu ilgimi fazlasiyla cekiyor. ama bazen oyle bir anlatiyorsunuz ki (siz ve benzeri kollektif fikirleri olanlar) diyorum ki ya siz insanlari tanimiyorsunuz ya da ben tanimiyorum. 15 kisi ile basi olmayan bir toplantiya girin bakalim en ufak bir karari alabiliyor musunuz? is dunyasinda cok kalabalik insanlar bir arada calisabiliyor ve bazi kurallar var. iste o kurallari gereksiz saymaniz icin ekstra bir deger gostermelisiniz. ve bu degerin "guvenilir", "gozu parliyor" dan cok daha fazlasi olmasi gerekli.
  • f_d  (22.01.14 18:17:42 ~ 18:29:43) 
tamam, itiraf ediyorum, sonuçta ben de mülksüzleri okuyup koptum geldim bu noktaya. nedir? mevcut üretim ilişkilerini içselleştirene bu tür ütopyalar ayrı bir dünya anlayışı gelir. yani paralel evrenler gibi, kanıtlanması namümkün şeyler.

o yüzden daha bu bizim kültüre yakın bir dile geçmek lazım. ilk düzgün eleştiri de geldi. o zaman buradan hareketleneyim. bundan sonraki düşüncelerimde yani.

şu durumda insanların birbiriyle didişmesi günümüz iş hayatının kurallarıyla düzenlenmeli. çok can sıkıcı ve aşılması zor. zannedersem bu kurguları hayattan aşırı derecede kopmuş, uyum sağlayamayan insanlarla ortaklık kurarak yapmaktan başka çarem yok. normal insanlar bu düzenin en doğal düşmanları çünkü. bu düzene en az şekilde tesir etmeleri lazım.

şimdi normal bir iş düzeninde, hesap sorulabilirlik olsa da herkesin sayısız mazeret üretme şansı var. işi yokuşa sürme şansı var. evrakla boğarak işin içinden çıkma şansı var. bu durumda önce beraber çalışmayı öğrenmek şart. yani varsayalım bu 15 kişi, ciddi şekilde motive edilmeli. hırlaşmayacaklar ve bilgi bir defa üretildiğinde herkesin olacak. bir de bu ortak hareketten gelen güç bi işe yarayacak kadar kuvvetli olacak. avantajı olacak.

sonuç olarak, mülkiyet arttırma değil de ortak mülkiyet üretme gibi bir yoldan gidilmeli galiba ama sorun bunun altında yatanın hangi kuvvet olacağı ve bunu ne şekilde idare edeceğimiz. adım gibi eminim, insanların egoları bu şekilde kontrol edilirse, kendilerini kahraman gibi görmeye başlarsalar, şu ego problemini aşmak gibi bir şansımız da olur. işin oluru bunlardan geçiyor.

hala hakim görüşü benimseyenlerin sert yorumlarına ihtiyaç var bol miktarda :(
  • tek millet tek dil tek yuzuk  (22.01.14 19:25:47) 
1
buraya yazılanların hakları Sir Anthony Hopkins'e aittir.
yazan eden compumaster, ilgilenen eden fader
modere edenler angelus, Artibir, aychovsky, baba jo, basond, compumaster, deckard, duyulmasi gerektigi kadar, fader, fraise, groove salad, kahvegibi, kaymaktutmayansicaksut, kibritsuyu, monstro, pandispanya, robin, ron dennis
bu sitede yazılanların hiçbiri doğru değildir. site içeriği küçükler için sakıncalı olabilir. yazılardan yazarları sorumludur. kaynak göstermeden alıntılanamaz. devlet tarafından atanmış bir kurumun internet üzerinde kimin hangi bilgiye ulaşıp ulaşamayacağına karar vermesi insan haklarına aykırıdır. web siteleri kullanıcıların istekleri doğrultusunda bağlandıkları yerlerdir. kullanıcılar isterlerse bir web sitesine bağlanmayabilirler. bu güçleri ve imkanları mevcuttur. bir kullanıcı bir siteye bağlanmak istiyorsa bu onun tercihi ve hakkıdır. bağlanmak istemiyorsa bu yine onun tercihi ve hakkıdır. halkın kendisine hizmet etmesi için görevlendirdiği kurumlar hadlerini aşıp halka neye ulaşıp ulaşmayacağını bilmeyen cahil cühela muamelesi edemezler. ebeveynlerin çocuklarını sakıncalı içeriklerden koruması için çok sayıda bedava ve ücretli yazılım mevcuttur. bu yazılımlar bir web tarayıcısını kullanmaktan daha karmaşık teknik bilgi gerektirmemektedir. devletin milletini küçük düşürmesi ve ebleh yerine koyması yasaktır. Skimlinks ile linkler üzerinden yönlendirme payı alınmaktadır.