[]
Biz Doğu Toplumları
doğu dediysem uzak doğu değil sevgili duyurdaşım, en azından son birkaç "yüzyıl"dır batıya giden bir gemiden doğuyu izlemek gibi olduysak da (toplum olarak) köken ve diğer bütün ıvır zıvır itibarı ile doğu/doğu kökenli bir toplumuz. şimdi benim aklımın takıldıgı nokta da burada baslıyor.
batı toplumu, rönenans dan itibaren bilimde, felsefede, pozitivst düşüncede çığır açıp ronaldinho gibi dünyayı çalıma getirdiler. sanayi devrimini fln zaten saymıyorum. benim aklımın takıldıgı esas nokta " bireyselcilik - toplumculuk " noktası.
bu noktaya gelebilmek için belki yukarıdakileri yada ciddi bir şekilde yazmam gereken bir mecra olmus olsaydı yukarıdakilerden cok daha uzununu yazmam gerekirdi ama anladın sen.
şimdi tam bu noktada, bizler, batı'nın modernleşen-küreselleşen-sanayileşen-gelişen sosyo-ekonomik ve kültürel durumuna 'bireyselciliği' çok iyi monte ettiler. teorikte de olsa şuanda bile onca şeye rağmen sistemleri güzel işliyor. monte derken, elbette diğerlerine göre çok geç entegre edilmedi ama descarthes den bu yana pozitivizm --> bireyselcilik gelişimi oldukça iyiydi.
şimdi bize bakıyorum. pers ve arap toplumlarını pas geçiyorum. daha geniş çerçeveli bakabiliriz. islamiyet ve gelenek-görenek-yönetim kültürü bakımından bu milletler (bizler) mutlak liderliğe, tek kişinin liderliğine daha alışkın ve yatkınız. son bir kaç yüzyılda ise batının aksine bizde tam tersi toplumculuk gelişmeye başladı. nedenlerini biliyorsunuz işte. ama bizde o sosyo-ekonomik ve kültürel denge batı gibi olmadı, tutmadı, yarım yamalak, kopya, sahte, içi boş ve bol dezenformasyonlu ve manipulasyonlu bir durum ortaya çıktı. kısaca "geri kaldık"
bu olay matbaayla, sömürgecilikle, işte ne bilim klasik bize öğretilen şeylerden dolayı değil. yani elbette çorbada tuzu olmuş bunları ama batı toplumu ile aramızdaki , o bizim kaçırdığımız püf noktası tam olarak
neydi?
batı toplumu, rönenans dan itibaren bilimde, felsefede, pozitivst düşüncede çığır açıp ronaldinho gibi dünyayı çalıma getirdiler. sanayi devrimini fln zaten saymıyorum. benim aklımın takıldıgı esas nokta " bireyselcilik - toplumculuk " noktası.
bu noktaya gelebilmek için belki yukarıdakileri yada ciddi bir şekilde yazmam gereken bir mecra olmus olsaydı yukarıdakilerden cok daha uzununu yazmam gerekirdi ama anladın sen.
şimdi tam bu noktada, bizler, batı'nın modernleşen-küreselleşen-sanayileşen-gelişen sosyo-ekonomik ve kültürel durumuna 'bireyselciliği' çok iyi monte ettiler. teorikte de olsa şuanda bile onca şeye rağmen sistemleri güzel işliyor. monte derken, elbette diğerlerine göre çok geç entegre edilmedi ama descarthes den bu yana pozitivizm --> bireyselcilik gelişimi oldukça iyiydi.
şimdi bize bakıyorum. pers ve arap toplumlarını pas geçiyorum. daha geniş çerçeveli bakabiliriz. islamiyet ve gelenek-görenek-yönetim kültürü bakımından bu milletler (bizler) mutlak liderliğe, tek kişinin liderliğine daha alışkın ve yatkınız. son bir kaç yüzyılda ise batının aksine bizde tam tersi toplumculuk gelişmeye başladı. nedenlerini biliyorsunuz işte. ama bizde o sosyo-ekonomik ve kültürel denge batı gibi olmadı, tutmadı, yarım yamalak, kopya, sahte, içi boş ve bol dezenformasyonlu ve manipulasyonlu bir durum ortaya çıktı. kısaca "geri kaldık"
bu olay matbaayla, sömürgecilikle, işte ne bilim klasik bize öğretilen şeylerden dolayı değil. yani elbette çorbada tuzu olmuş bunları ama batı toplumu ile aramızdaki , o bizim kaçırdığımız püf noktası tam olarak
neydi?
(bkz: biat kültürü)
O dedigin yerlerde devlet insan icin vardir, bizde ise insan devlet icindir. Besikten mezara kadar birierine biat eder bizim insanlarimiz, bunun aksini dusunenleri de dislar.
O dedigin yerlerde devlet insan icin vardir, bizde ise insan devlet icindir. Besikten mezara kadar birierine biat eder bizim insanlarimiz, bunun aksini dusunenleri de dislar.
- gadanallah (03.01.14 20:38:57)
Bilim ve ahlâk
- compadrito (03.01.14 20:39:03)
www.kitapyurdu.com
Ben de okumadim henuz, ilk firsatta basindan kalkmamayi planliyorum ve fakat cevabin bu kitapta oldugunu dusunuyorum.
Ben de okumadim henuz, ilk firsatta basindan kalkmamayi planliyorum ve fakat cevabin bu kitapta oldugunu dusunuyorum.
- cecilia (03.01.14 20:41:01)
edward said - şarkiyatçılık
niyazi berkes - türkiye'de çağdaşlaşma
ahmet hamdi tanpınar - huzur
okuyun ve güzel güzel fikir teatisinde bulunalım.
niyazi berkes - türkiye'de çağdaşlaşma
ahmet hamdi tanpınar - huzur
okuyun ve güzel güzel fikir teatisinde bulunalım.
- sanal hayvan (03.01.14 20:43:08 ~ 20:43:17)
evet! (bkz: biat kültürü)
sanırım bu! şimdi batı kültüründeki bireyselciliğin özelliklerine bakacak olursak, burada ciddi bir sorma-sorgulama-hak arama-kendi yolunu çizme gibi kilit kavramlar var.
ancak doğu kültürlerinde ise aynen dediğiniz gibi biat kültürü var. sorgualama, öyle deniyorsa doığrudur, yada uğraşma şeytan icadı vs vs...
@compardito zaten mesele bilim ancak ahlak konusu biraz uzun :) ahlak elbette tartısılır ama bence göreceli bir kavram ve artısı eksisi diğer toplumlara kıyaslama yapıldıgında hem objektif olmak hem de doğru sonuclara ulasmak zor oluyor. yani şuranın yada şu toplumun ahlakı şunlardan daha iyi diye o bakımdan gelişmelerine katkıda oldu demek biraz havada kalıyor.
zaten ne kadar manevi kavram varsa yozlaşmadı mı günümüzde de
sanırım bu! şimdi batı kültüründeki bireyselciliğin özelliklerine bakacak olursak, burada ciddi bir sorma-sorgulama-hak arama-kendi yolunu çizme gibi kilit kavramlar var.
ancak doğu kültürlerinde ise aynen dediğiniz gibi biat kültürü var. sorgualama, öyle deniyorsa doığrudur, yada uğraşma şeytan icadı vs vs...
@compardito zaten mesele bilim ancak ahlak konusu biraz uzun :) ahlak elbette tartısılır ama bence göreceli bir kavram ve artısı eksisi diğer toplumlara kıyaslama yapıldıgında hem objektif olmak hem de doğru sonuclara ulasmak zor oluyor. yani şuranın yada şu toplumun ahlakı şunlardan daha iyi diye o bakımdan gelişmelerine katkıda oldu demek biraz havada kalıyor.
zaten ne kadar manevi kavram varsa yozlaşmadı mı günümüzde de
- we miss freddie mercury (03.01.14 20:44:01)
zihniyet
- ermanen (03.01.14 20:44:16)
@ermanen peki nasıl bir zihniyet tam olarak? ayırt edici farkları neler
- we miss freddie mercury (03.01.14 20:47:06)
(bkz: azgelişmişlik sürecinde türkiye)
www.simurg.com.tr
www.google.com
www.liberal.org.tr
akademik.maltepe.edu.tr
www.adyusbd.com
www.obarsiv.com
www.simurg.com.tr
www.google.com
www.liberal.org.tr
akademik.maltepe.edu.tr
www.adyusbd.com
www.obarsiv.com
- compadrito (03.01.14 23:30:51)
Sorunuzdaki tüm olaylardan başka sebep aramayın. Rönesans dediğiniz olayı azıcık derinlemesine düşünün, kilise almış yürümüş, her şey yasak, herley günah, kendi mahkemeleri var, sistemi güçlü, devletler kuruyor, savaşlar açıyor, toplumu her düzeyde kontrol ediyor bu baskı ile yuzyılınların adı karanlık çağ oluyor, buna karşı iki büyük hareket oluyor Rönesans ve reform.uzaktan uzağa, yaşamadığın için de kolay görünüyor, kanlı, şiddetli iki hareket bunlar. Bunların yaşanmadı şart, o noktaya gelinmesi için. Yukarda saydığın şeylerin toplamında paradigma değişti batıda, ermanenin zihniyet dediği şey. Bu içten, yaşanarak olabilecek bir şey, bilmeye ve öğrenmeye dair engel neredeyse kalmadı adam hala direniyor. Zira batı denen şeyin yüzyıllardır sömürüsü altında ve batı iyi bir şey değil. Savunma refleksi.
- rn (04.01.14 08:24:50)
1