Ekşi Duyuru

şimdi iz iyi bir insansınız. durduk yere kimseye bir kötülüğünüz yok. yani size biri bir zarar vermedikçe, sizinde kimseye bir zararınız yok. insanlardan tek beklentiniz samimiyet dürüstlük. dürüst olsun, cebinizdeki son kuruşu bile verirsiniz yani, öyle birisiniz.

hayatınıza biri giriyor, ve siz bu kişiyle iyi bir ilişki kurmak istiyorsunuz. ama kendisi tam bir yalancı. ve söylediği bütün yalanları, sorularınıza verdiği kaçamak cevapları anlıyorsunuz. ve diyorsunuz ki, bak bana samimi ol, yalan söyleme. tamam diyor, sonra gene aynı, tamam diyor, sonra gene aynı. tamam dedikçe tekrarlıyor bunu. huylu huyundan vazgeçmez misali. sonra elinize bazı kozlar geçiyor, artık kendinizin enayi yerine konulduğunuzu düşünerekten sinirlenip, diyorsunuz ki; bak bana yalan söylersen sana zarar veririm. uyarı üstüne uyarı, uyarı üstüne uyarı, tamam üstüne tamam, tamam üstüne tamam. bir süre sonra karşı taraf zannediyor ki bunun bir şey yapacağı yok, aynı şeylere devam.

bu arada sizin ondan bir beklentiniz yok. ne maddi, ne fiziksel. sadece diyorsunuz ki; kardeşim, arkadaşım olacaksan eğer bana samimi ol dürüst ol. ben yalan dinlemeyi sevmiyorum arkadaş.

sonra bir gün karşı tarafın sizden kurtulmak istediğini anlıyorsunuz. e baktınız zorla güzellik olmuyor, tamam o zaman madem benden kurtulmak istiyorsun bir daha konuşmayalım diyorsunuz. bunun daha dumanı üzerindeyken karşı taraf tekrar geliyor. gene sözler veriyor, artık dürüst olacağını, samimi olacağını söylüyor. yeni ve iyi bir başlangıç istiyor. pekala diyorsunuz, ama istediğim gibi birisi olmayacaksan hiç başlamayalım diyorsunuz. yok diyor istediğin gibi olacak bu defa. iyi bakalım diyorsunuz. gel gelelim gene aynı. karşı tarafın cinsiyeti kadın ve hastayım ben falan diyor ama kendisinin tek hastalığı mitoman olması.

şimdi bu sizde öyle bir sinir yapıyor ki, patlamaya hazır bomba gibisiniz. karşı tarafın hayatını kaydırabilme imkanınız var, ve hak ediyor da. çünkü niye? iyi niyetiniz, samimiyetiniz suistimal ediliyor bu birincisi, ikincisi de ulan ben enayi miyim, beni salak mı zannediyor bu diyerek sinir yapıyorsunuz. madem düzelmeyecektin niye geri geldin, ben sana tamam git demiştim zaten...

şimdi siz böyle şeyleri çok kafanıza takan birisiniz. bu son sefer artık sizin sinirlerinizi iyice hoplatmış. en son tamam konuşmayalım dediniz ama, bu defa sadece onu demek yetmiyor, karşılık vermemek egonuzu rahat bırakmıyor. hani o koz var demiştim ya, siz olsaydınız, artık zamanı geldi diyerek kullanır mıydınız o kozu? yoksa ne hali varsa görsün diyerek postalar mıydınız? unutmayın enayi yerine koyulduğunuz bir değil iki değil, üstelik siz gurur meselelerine çok takan birisiniz. üstelik başak burcusunuz. öyle yüzeysel geçemiyorsunuz hiç bir şeyin üzerinden. ayrıca size hiç bir şey olmayacak bu işin sonunda, o konuda kafanız rahat.

planınız hazır, ve bomba. arkada yenik maç bırakmak istemiyorum gibi. ve birilerinin bu ve bunun gibilere bir şey yapması lazım görüşünü savunuyorsunuz. felsefeniz ne ekersen onu biçersin olmuştur hep. yapar mıydınız? sizce ben ne yapayım?

hep o mu verdiği sözü bozacak. bir defa da siz bozun ve bu iş kökünden bitsin gitsin. en azından ders olsun bunlara. hı?