[]
Her seferinde bıktım artık
Yahu ne beceriksiz adamım ben :( tam yeni bir ortama giriyorum. insanlarla samimi olduktan bir süre sonra saygınlığımı yitiriyorum. Kimse beni sallamaz oluyor ortamda.
Sessiz kalırsan soğuk diyorlar sallamıyorlar. Samimi olunca da sana saygı duymuyorlar.
Diyorum artık ortamımı değiştireyim hop yine aynı şeyler. Arkadaşlar tarafından sevilmek ve sözünün dinlenmesi ne zor işmiş ya :(
Yeni bir gruba girdiğimde sanki savaşa girmiş gibi hissediyorum kendimi. Herkes grubun lideri olmak için türlü saçmalıklar yapıyor. Ama göre değil ama böyle şeyler.
Gruptan bir kız seviyorum bir bakıyorum kız aynı gruptan başka biriyle :(
Kendimi bir odaya kilitleyip ömür boyu orda yaşamak istiyorum artık
Neden böyle oluyor ? Bu işi düzeltmenin bir yolu yok mudur?
Sessiz kalırsan soğuk diyorlar sallamıyorlar. Samimi olunca da sana saygı duymuyorlar.
Diyorum artık ortamımı değiştireyim hop yine aynı şeyler. Arkadaşlar tarafından sevilmek ve sözünün dinlenmesi ne zor işmiş ya :(
Yeni bir gruba girdiğimde sanki savaşa girmiş gibi hissediyorum kendimi. Herkes grubun lideri olmak için türlü saçmalıklar yapıyor. Ama göre değil ama böyle şeyler.
Gruptan bir kız seviyorum bir bakıyorum kız aynı gruptan başka biriyle :(
Kendimi bir odaya kilitleyip ömür boyu orda yaşamak istiyorum artık
Neden böyle oluyor ? Bu işi düzeltmenin bir yolu yok mudur?
fonda şu müzik www.youtube.com çalarken sorunu okudum ve içimden sana sarılmak geldi.
static4.wikia.nocookie.net
static4.wikia.nocookie.net
- japon askeri (09.12.13 23:31:00 ~ 23:31:21)
İlle bir grupla takılmak zorunda mısın kardeşim? Sen birey olarak kendine saygı duymadıktan sonra, kimse sana saygı duymaz.
- mountaincat (09.12.13 23:32:59)
Ne kadar az insan o kadar huzur. Etrafında çok kişi olmasına gerek yok, yahut bir grupla takılmak zorunda değilsin. 3-5 samimi arkadaşın olsun yeter. (bkz: züğürt tesellisi )
- birfincankahvedahaisteyenadam (09.12.13 23:35:50 ~ 23:36:37)
kendini ne kadar sıkarsan o kadar batarsın. içinden nasıl geliyosa öyle davran bi süre sonra kendin gibi insanları bulursun sonra kafan rahat eder.
- justinho26 (09.12.13 23:39:19)
çok konuşuyor olabilir misin? genelde çok konuşan kişilerin başına gelir bu.
- armagan (09.12.13 23:42:33)
benzer şeyler bana da oluyordu, aslında hala oluyor da, sorun biraz alfa olabilmekte.
sen muhtemelen kimseyi kırmıyim etmiyim diye düşünerek hareket eden bir insansın, insanlara düşündüğün şeyleri ya söylemiyorsun ya da olabildiğince kibarlaştırarak söylüyorsun kırmayayım diye, ama bunun temelinde karşındaki insanları kaybetmek istememek ve en dipte de yalnızlık korkusu var. -benzer şeyleri yaşadığım için böyle bir yorumda bulundum, belki senin durumun farklıdır. ama %90 genelde sorun bundan kaynaklanıyor-
bir kere, yalnız kalırım diye diplerde bir korkun varsa, onu çıkar aklından. çünkü insanın en kötü ailesi var. ailesi olmayan biri için bile, bir arkadaşıyla kırıldı mı, bir başkasıyla arkadaş olabilme durumu var. ha, iki-üç can dostun olsun, aynı gruptan, ortamdan değillerdir zaten onlar da -öyle gruptan dostum, dersen, öyle bir şey yok. bu arada dost ile arkadaş arasındaki o belli belirsiz, ince farkı da seziyorsun, değil mi? dostuna ne söylersen söyle, kırılmaz. arkadaş ise pamuk ipliğine bağlı bir olgu. en azından ben böyle tanımlıyorum, tdk'ya göre doğru olmayabilir tabi :)
yalnızlık korkusunu attıktan sonra, insanlara karşı, onlar hakkında ya da başka konularda, daha cesur ve açık sözlü olabileceksin, onları kırmaktan korkmayacaksın, ve böylece o ortamda saygı duyulan elemanlardan olacaksın. doğru söyleyeni de dokuz köyden kovarlar, o da var, ama aradaki o ince sınırı da sen belirle artık. bir de kendi sınırlarını da belirle. mesela neye kızıp neye kızmadığını bilsinler -ya da kızmak demeyeyim de, herşeye hoşgörü ile yaklaşma işte- böyle olduğunda daha rahat edeceksin, inan!
benim aklıma gelenler bunlar. başka bir şeyler daha gelirse eklerim. yalnız bunları böyle taktik amaçlı yapma, çok yapay duruyor. böyle ol yani. gerçi insanın karakterini değiştirmesi çok zor belli bir yaştan sonra. ama diyelim ki biri bir gün sana bir şey dedi arkadaş ortamında, ona verecek cevabın var ama ortam gerilmesin, arkadaşlarımı kaybetmeyeyim diye bir şey demiyorsun. işte o anda o dilinin ucuna gelen lafı deyiver. bir de her grupta bir grup dinamiği oluyor, bazı arkadaş grupları çok daha rahat oluyor, belki de senin de kendileri gibi rahat olmanı da bekliyorlar ya da ne bileyim, o grubun dinamiğine ayak uydurmanı bekliyorlar, ama samimiyetini kullanılabilir gibi algılıyor, hoşgörünü de. böyle olunca da sen üzülüyorsun işte. o gün gelince, işte o lafı et, bakalım ne oluyor? en kötü arkadaşlarını kaybedersin, ki çok da büyük bir şey değil.
sen muhtemelen kimseyi kırmıyim etmiyim diye düşünerek hareket eden bir insansın, insanlara düşündüğün şeyleri ya söylemiyorsun ya da olabildiğince kibarlaştırarak söylüyorsun kırmayayım diye, ama bunun temelinde karşındaki insanları kaybetmek istememek ve en dipte de yalnızlık korkusu var. -benzer şeyleri yaşadığım için böyle bir yorumda bulundum, belki senin durumun farklıdır. ama %90 genelde sorun bundan kaynaklanıyor-
bir kere, yalnız kalırım diye diplerde bir korkun varsa, onu çıkar aklından. çünkü insanın en kötü ailesi var. ailesi olmayan biri için bile, bir arkadaşıyla kırıldı mı, bir başkasıyla arkadaş olabilme durumu var. ha, iki-üç can dostun olsun, aynı gruptan, ortamdan değillerdir zaten onlar da -öyle gruptan dostum, dersen, öyle bir şey yok. bu arada dost ile arkadaş arasındaki o belli belirsiz, ince farkı da seziyorsun, değil mi? dostuna ne söylersen söyle, kırılmaz. arkadaş ise pamuk ipliğine bağlı bir olgu. en azından ben böyle tanımlıyorum, tdk'ya göre doğru olmayabilir tabi :)
yalnızlık korkusunu attıktan sonra, insanlara karşı, onlar hakkında ya da başka konularda, daha cesur ve açık sözlü olabileceksin, onları kırmaktan korkmayacaksın, ve böylece o ortamda saygı duyulan elemanlardan olacaksın. doğru söyleyeni de dokuz köyden kovarlar, o da var, ama aradaki o ince sınırı da sen belirle artık. bir de kendi sınırlarını da belirle. mesela neye kızıp neye kızmadığını bilsinler -ya da kızmak demeyeyim de, herşeye hoşgörü ile yaklaşma işte- böyle olduğunda daha rahat edeceksin, inan!
benim aklıma gelenler bunlar. başka bir şeyler daha gelirse eklerim. yalnız bunları böyle taktik amaçlı yapma, çok yapay duruyor. böyle ol yani. gerçi insanın karakterini değiştirmesi çok zor belli bir yaştan sonra. ama diyelim ki biri bir gün sana bir şey dedi arkadaş ortamında, ona verecek cevabın var ama ortam gerilmesin, arkadaşlarımı kaybetmeyeyim diye bir şey demiyorsun. işte o anda o dilinin ucuna gelen lafı deyiver. bir de her grupta bir grup dinamiği oluyor, bazı arkadaş grupları çok daha rahat oluyor, belki de senin de kendileri gibi rahat olmanı da bekliyorlar ya da ne bileyim, o grubun dinamiğine ayak uydurmanı bekliyorlar, ama samimiyetini kullanılabilir gibi algılıyor, hoşgörünü de. böyle olunca da sen üzülüyorsun işte. o gün gelince, işte o lafı et, bakalım ne oluyor? en kötü arkadaşlarını kaybedersin, ki çok da büyük bir şey değil.
- pasp (09.12.13 23:42:56)
ben de öyleyim amk. çare olarak çok samimi olma, sürekli onlarla takılma, takma kafana.
- anection (09.12.13 23:47:02)
büyüyünce geçmiyor.
- clones (10.12.13 05:17:42)
"Ama bana göre değil ama böyle şeyler." demişsin. Madem öyle niye kasıyorsun? Ne demiş şair: "başkası olma kendin ol, böyle çok daha güzelsin"
- bay meraklı (10.12.13 07:25:39)
1