[]
"Başlayamamak" hakkında konuşalım mı?
veya başaracağına inanamamak mı desem bilemedim.
bir şeye( hazırlık, çalışma, ödev, görev, vb.) neden başlayamıyoruz? procrastination diye bir kavram girmişti hayatımıza yıllar önce.Bu veya farklı bir vaka, neden bir şeyi erteliyoruz?
bu olmaz olasıca durum o kadar kötü ki insanın enerjisini de çekiyor,vaktini de yakıyor.
bu tamamen zihinsel bir süreç,bir sorun.Öyle taşaklı, sağlam, tuğla gibi şeyler koymalıyız ki zihnimize, zihnimizde öyle detaylı bir temizlik yapmalıyız ki bundan kurtulalım.Peki nedir bu "tuğla gibi şeyler"?
Bununla ilgili tonla kaynak var.Bu konude fikri olan, bundan muzdarip olan, en önemlisi bunu aşanların, bunu yok edenlerin ağzından bir şeyler duymak istiyorum.
"Başlamadığımız bir işi bitiremeyiz ki."
bir şeye( hazırlık, çalışma, ödev, görev, vb.) neden başlayamıyoruz? procrastination diye bir kavram girmişti hayatımıza yıllar önce.Bu veya farklı bir vaka, neden bir şeyi erteliyoruz?
bu olmaz olasıca durum o kadar kötü ki insanın enerjisini de çekiyor,vaktini de yakıyor.
bu tamamen zihinsel bir süreç,bir sorun.Öyle taşaklı, sağlam, tuğla gibi şeyler koymalıyız ki zihnimize, zihnimizde öyle detaylı bir temizlik yapmalıyız ki bundan kurtulalım.Peki nedir bu "tuğla gibi şeyler"?
Bununla ilgili tonla kaynak var.Bu konude fikri olan, bundan muzdarip olan, en önemlisi bunu aşanların, bunu yok edenlerin ağzından bir şeyler duymak istiyorum.
"Başlamadığımız bir işi bitiremeyiz ki."
bu sorun bende var ve çoğu zaman çözemiyorum. sanırım iradesizim ve artık ideallerim yok. çünkü kafasına koyduğunu ve istediğini ne olursa olsun yapan insanlar tanıyorum. hepsi de kendine söz dinletebilen kişiler ve hayata dair istedikleri net ve amaçları, idealleri var. bendeki gibi oluruna bırakma, aman hayat bakalım nereye götürecek zırvaları yok bu insanlarda. bunu aşmak için uyguladığım ilk yol yumurtanın dayanma evresi ki bu çok stresli tavsiye edilmez. diğer yol ise başlamam gereken işi yaptığımda olacakları ve yapmadığımda/ertelediğimde olacakları, bana kazandıracağı ve kaybettireceği şeyleri bir yere yazmak ve devamlı okumak. kesin bir çözüm olmasa da kısa süreliğine gaza getiriyor ve en azından işin yarısı olan başlama sürecine girmiş oluyorum.
- blueprints and cigarettes (24.10.13 22:40:33)
benim kendime guvenim yok. Cabuk yoruluyorum, miz mizim, gecen gun 30 days squat challenge'a basladim, ilk gunden oturup agladim yapamiyorum diye, 50 tanenin 9.sunda tikandim cunku. ve motivasyonumu dusurdu bu durum, bugun yine baslayacagim, bakalim ne olacak.
Bu arada, bu soruyu da ben sormustum bir arkadasima: ask.fm
cevap faydali olabilir
Bu arada, bu soruyu da ben sormustum bir arkadasima: ask.fm
cevap faydali olabilir
- lonelily (24.10.13 22:48:30)
procrastination denen şey bende de var ya da kısmen vardı diyeyim çünkü kısmen çözmeyi başardım. Ha hayatım mükemmel disiplinli japon mühendis havasında değil. Fakat son güne bırakma oranım oldukça azaldı.
Bunun için şöyle yap böyle yap diye tavsiye veremem çünkü bu genel geçer bir durum mu bilmiyorum. ama ben kendi durumumu anlatayım. Yapılması gereken dandik bir işi son güne bırakmamın en önemli sebebi genelde yapmam gereken işi yapabilir miyim bilmememdi.
Örnek: biri (üstüm,amirim vs.) bir iş veriyor. İşin teslimi 14 gün sonra. Şimdi adam konunun uzmanı değil. Sorunu çözmesi gereken kişi benim. O sonuçla ilgileniyor. Sorabileceğim kimse yok. Zaten asosyalim. Olsa da sormam muhtemelen. O yüzden yapamam lan ben bunu off ne yapacam nasıl yapsam diyerek 13. güne geliyorum. 13 gün boyunca kalp sıkışmaları, gece zor uyumalar hatta bazı ciddi görevlerde mide yanması falan. Ciddi bir kendinden tiksinme duygusu. 13. gün sabahtan akşama uğraşıyorum hatta sabahlıyorum da ve sonunda istenen görevi yapıyorum. Teslim ediyorum. Bir daha böyle bir görev gelene kadar kısır döngü. Her yeni görevde aynı şey. 13 gün boyunca bazen ne yapacam ben ya diye geziyorum bazen de alakasız saçma şeyler çok önemliymiş gibi alakasız şeyleri önce yapıyorum.
Neyse bu tabii yaklaşık 5 yıldır böyleydi. 5 yıl boyunca her görev aldığımda (ayda en az 25-26 günüm) uykusuz gecelerim oluyordu. Artık bunun böyle olmayacağını farkettim. Bir defa, sadece bir defa bütün dikkatimi topladım ve görev verildiği anda oturdum çalışmaya başladım. 13 gün boyunca her gün toplasan %5'lik kısmını falan yapıyordum ama son güne sadece %35 kalıyordu. artık işin tamamını son güne bırakmaz olmuştum. Ama bu da yetmedi. Çünkü artık hayatım da hoşuma gitmeye başlamıştı.
Bir müddet sonra bunu bir adım daha ileriye taşımaya başladım. Şöyle ki teslim 14 gün sonraysa erken bitirdiğim her gün için kendime bir ödül koydum. Eğer 14 değil de 13. günde bitirir teslim edersem sinemaya gidecem (sinemaya gitmeyi çok severim işi 13. günde bitirirsem sinemaya gidecem bitirmezsem gidemeyecem düşüncesi beni kamçıladı) eğer 12. günde bitirirsem gidip kendime yeni bir kitap alacam vs. Ama tabii ben dediğim gibi çok disiplinli biri değilim. Misal işi son güne bırakıp yine sinemaya da gidebilirim. Yani hem başarısız olup hem ödülü kendime verebilirim. Böyle iradesiz biriyim bu konuda. Ama şöyle bir çözüm buldum düşünüp. Eşime dedim ki " eğer bu işi 13. günde bitirirsem beraber sinemaya gidecez eğer bitiremezsem yok gitmeyecez". Bunu yapmamın iki sebebi var. Birincisi: eşime hiç yalan söylemedim. Söylersem de zaten muhtemelen tipimden kaşımdan gözümden anlar. Dolayısıyla işi bitirmediğim halde bitirdim demem zor. İkinci Sebep: Hadi diyelim ki muhteşem yalan söyledim stresle birlikte. O zaman da 14. gün sinemaya gideceğimiz için (gidiş-sinema-sinema sonrası yemek-dönüş) 5-6 saatim kaybolacak ve çalışamayacağım. O zaman işi son günde yetiştirme şansım da ortadan kalkacak. İşi bitiremeyeceğim. Bunun için de mutlaka sinemaya gitmem için tek çıkış yolum işi 13. günde bitirmek.
Bu şekilde sürekli kendi kendime ödüller koyarak başlarda motivasyonumu sürekli yükselttim. Arada 14. günde zar zor bitirdiğim yine oldu. O zaman sorumluluğum arttı. Eşime " ya ben yine yetiştiremedim" dediğimde tabii ki " ne hayvan adamsın tembel sen anca göt büyüt " demedi. " o zaman sen çalış" dedi sadece. Ben çalışırken sinemaya gitti kardeşiyle falan. Motivasyonum daha da arttı.
Uzun süre sonra artık ödüle de ihtiyaç duymuyorum. İşimin son güne kalınca hayatımın boktan gittiğinin farkındayım iyice. Ha iş 14 günlük bir işse artık 6. 7. günde bitiriyorum ama 14. güne kadar teslim etmiyorum. Erken işi bitirdim diye boş durmayayım diye yeni işi dayıyorlar anında çünkü :)
Bunun için şöyle yap böyle yap diye tavsiye veremem çünkü bu genel geçer bir durum mu bilmiyorum. ama ben kendi durumumu anlatayım. Yapılması gereken dandik bir işi son güne bırakmamın en önemli sebebi genelde yapmam gereken işi yapabilir miyim bilmememdi.
Örnek: biri (üstüm,amirim vs.) bir iş veriyor. İşin teslimi 14 gün sonra. Şimdi adam konunun uzmanı değil. Sorunu çözmesi gereken kişi benim. O sonuçla ilgileniyor. Sorabileceğim kimse yok. Zaten asosyalim. Olsa da sormam muhtemelen. O yüzden yapamam lan ben bunu off ne yapacam nasıl yapsam diyerek 13. güne geliyorum. 13 gün boyunca kalp sıkışmaları, gece zor uyumalar hatta bazı ciddi görevlerde mide yanması falan. Ciddi bir kendinden tiksinme duygusu. 13. gün sabahtan akşama uğraşıyorum hatta sabahlıyorum da ve sonunda istenen görevi yapıyorum. Teslim ediyorum. Bir daha böyle bir görev gelene kadar kısır döngü. Her yeni görevde aynı şey. 13 gün boyunca bazen ne yapacam ben ya diye geziyorum bazen de alakasız saçma şeyler çok önemliymiş gibi alakasız şeyleri önce yapıyorum.
Neyse bu tabii yaklaşık 5 yıldır böyleydi. 5 yıl boyunca her görev aldığımda (ayda en az 25-26 günüm) uykusuz gecelerim oluyordu. Artık bunun böyle olmayacağını farkettim. Bir defa, sadece bir defa bütün dikkatimi topladım ve görev verildiği anda oturdum çalışmaya başladım. 13 gün boyunca her gün toplasan %5'lik kısmını falan yapıyordum ama son güne sadece %35 kalıyordu. artık işin tamamını son güne bırakmaz olmuştum. Ama bu da yetmedi. Çünkü artık hayatım da hoşuma gitmeye başlamıştı.
Bir müddet sonra bunu bir adım daha ileriye taşımaya başladım. Şöyle ki teslim 14 gün sonraysa erken bitirdiğim her gün için kendime bir ödül koydum. Eğer 14 değil de 13. günde bitirir teslim edersem sinemaya gidecem (sinemaya gitmeyi çok severim işi 13. günde bitirirsem sinemaya gidecem bitirmezsem gidemeyecem düşüncesi beni kamçıladı) eğer 12. günde bitirirsem gidip kendime yeni bir kitap alacam vs. Ama tabii ben dediğim gibi çok disiplinli biri değilim. Misal işi son güne bırakıp yine sinemaya da gidebilirim. Yani hem başarısız olup hem ödülü kendime verebilirim. Böyle iradesiz biriyim bu konuda. Ama şöyle bir çözüm buldum düşünüp. Eşime dedim ki " eğer bu işi 13. günde bitirirsem beraber sinemaya gidecez eğer bitiremezsem yok gitmeyecez". Bunu yapmamın iki sebebi var. Birincisi: eşime hiç yalan söylemedim. Söylersem de zaten muhtemelen tipimden kaşımdan gözümden anlar. Dolayısıyla işi bitirmediğim halde bitirdim demem zor. İkinci Sebep: Hadi diyelim ki muhteşem yalan söyledim stresle birlikte. O zaman da 14. gün sinemaya gideceğimiz için (gidiş-sinema-sinema sonrası yemek-dönüş) 5-6 saatim kaybolacak ve çalışamayacağım. O zaman işi son günde yetiştirme şansım da ortadan kalkacak. İşi bitiremeyeceğim. Bunun için de mutlaka sinemaya gitmem için tek çıkış yolum işi 13. günde bitirmek.
Bu şekilde sürekli kendi kendime ödüller koyarak başlarda motivasyonumu sürekli yükselttim. Arada 14. günde zar zor bitirdiğim yine oldu. O zaman sorumluluğum arttı. Eşime " ya ben yine yetiştiremedim" dediğimde tabii ki " ne hayvan adamsın tembel sen anca göt büyüt " demedi. " o zaman sen çalış" dedi sadece. Ben çalışırken sinemaya gitti kardeşiyle falan. Motivasyonum daha da arttı.
Uzun süre sonra artık ödüle de ihtiyaç duymuyorum. İşimin son güne kalınca hayatımın boktan gittiğinin farkındayım iyice. Ha iş 14 günlük bir işse artık 6. 7. günde bitiriyorum ama 14. güne kadar teslim etmiyorum. Erken işi bitirdim diye boş durmayayım diye yeni işi dayıyorlar anında çünkü :)
- godsparticle (24.10.13 23:08:41)
1