[]
Bilim Etiği
Bilim Etiği denince aklınıza ne geliyor?
Kafanızda Bilim Etiği ve Türkiye ilişkisi nasıl?
Bu konu ile ilgili yaşantınız, dedikodunuz var mı?
Teşekkür ederim, kib. öptüm.
Yaş, cinsiyet, eğitim düzeyi olarak fikirlerinizi bildirirseniz sevinirim.
Kafanızda Bilim Etiği ve Türkiye ilişkisi nasıl?
Bu konu ile ilgili yaşantınız, dedikodunuz var mı?
Teşekkür ederim, kib. öptüm.
Yaş, cinsiyet, eğitim düzeyi olarak fikirlerinizi bildirirseniz sevinirim.
Bilim etiği diyince aklıma, bilimsel yayın, araştırma yapan insanların uymaları gereken kurallar bütünü geliyor aklıma. Türkiye'de maalesef bilim etiğine gereken önemin verilmediğini düşünüyorum.Çok intihal, yayın tekrarı vs. gibi etik ihlaller yapıldığını düşünüyorum. Konu ile ilgili dedikodu ösym başkanı için bile intihal yaptığı iddiası vardı.
Yaş 27,erkek, y.lisans öğrencisi
Yaş 27,erkek, y.lisans öğrencisi
- Dr_Stat (23.10.13 22:17:56)
Çok geniş konu hacı bu. Ama benim aklıma bilim etiği deyince şak diye gelen düşünce şu: dürüst olmak. Önce kendine, sonra başkalarına dürüst olmak, yalan söylememek, çalıp çırpmamak, iktidar ya da üniversite yönetimi yalakası olmak için gerçekleri saptırmamak, vs vs...
Türkiye'de etik diye bir kavram mı var ki bilim etiği olsun. İlkokuldan başlayarak kopya çekmeyi öğrenen, kısa yoldan köşe dönmekten başka düşüncesi olmayan adam çoktan seçmeli soru cevaplayarak üniversiteye girip bir de master'a başlayınca çalıp çırpmaktan başka ne yapsın. 270 makaleyle doçent olmayıp ağlayan gencin dramını herkes biliyor. Bunun gibi binlerce, doçent, profesör var. Bir kaçını kendi gözlerimle gördüm.
İyi aile terbiyesi almış çok az insan ve yurt dışının iyi üniversitelerinde bilim etiği görüp özümsemiş ve Türkiye'ye dönmüş bir avuç bilim insanından başka Türkiye'de kimse bana bilim yapılıyor, bunların dışında da bilim etiğinden haberi olan insan var dememeli.
(Yaşımı başımı almışım, erkeğim, eğitim düzeyim de yukarıdaki yorumumu yapmaya yetecek kadar yüksek.)
Türkiye'de etik diye bir kavram mı var ki bilim etiği olsun. İlkokuldan başlayarak kopya çekmeyi öğrenen, kısa yoldan köşe dönmekten başka düşüncesi olmayan adam çoktan seçmeli soru cevaplayarak üniversiteye girip bir de master'a başlayınca çalıp çırpmaktan başka ne yapsın. 270 makaleyle doçent olmayıp ağlayan gencin dramını herkes biliyor. Bunun gibi binlerce, doçent, profesör var. Bir kaçını kendi gözlerimle gördüm.
İyi aile terbiyesi almış çok az insan ve yurt dışının iyi üniversitelerinde bilim etiği görüp özümsemiş ve Türkiye'ye dönmüş bir avuç bilim insanından başka Türkiye'de kimse bana bilim yapılıyor, bunların dışında da bilim etiğinden haberi olan insan var dememeli.
(Yaşımı başımı almışım, erkeğim, eğitim düzeyim de yukarıdaki yorumumu yapmaya yetecek kadar yüksek.)
- franz kafka (23.10.13 22:20:47)
bilim etiği deyince ilk olarak aklıma yapılan deneylerin hayvan ve insan haklarına uygun olması gerekliliği geldi. konuya dair hiçbir bilgim yok bu arada. geçen gün bir dizide lafı geçti, mahkumlar üzerinde ilaç denenmesinden falan bahsedildi. başka bir örnek duymuştum, ikiz kardeşler üzerinde deney yapılıyor ve doğumlarından itibaren çok uzun yıllar boyunca görüştürülmeyip türlü testlere tabi tutuluyorlar falan. amaç çoğunluğun selameti için buluş yapmak adına bazı deneyler yürütmek olsa bile, tek bir bireyin bile hayatına etki edilmemesi gerektiğini düşünüyorum. aklıma ilk gelenler bunlar. türkiye konusunda bir şey söyleyemeyeceğim, bilgim yok dediğim gibi.
28, kadın, üniversite
28, kadın, üniversite
- kül (23.10.13 22:29:42)
Arastirma kurallarina uyarak calisma yurutmek, yanliliktan uzak durmak. Bazi guc merkezlerinin (ornegin ilac sirketleri) istedigi sonuclara ulasacak sekilde arastirma dizaynini manipule etmemek, onlarin hoslarina gitmeyecek sonuclari saklamamak.
Turkiye bilim etigi kavramindan cok ama cok uzak diye dusunuyorum.
Ilk aklima gelen de ilac sirketlerine hizmet eden doktorlar.
26, kadin, yuksek lisans mezunu
Turkiye bilim etigi kavramindan cok ama cok uzak diye dusunuyorum.
Ilk aklima gelen de ilac sirketlerine hizmet eden doktorlar.
26, kadin, yuksek lisans mezunu
- la lykia (23.10.13 22:30:35)
eksisozluk.com
"The only responsibility scientists have is to the truth."
Satoshi Kanazawa
geçen gün şöyle bir ikilemde kaldık arkadaşla. ben politik doğrucu olmadığım için direkt olarak hayvan hakları tarafında değilim ama Satoshi Kanazawa'nın görüşünü de laps diye kabul edemedim. Liberteryen felsefede üstünlüğe göre yaptırımın çeşit çeşit şartları var, sonuç olarak benim de cevap bulamadığım bir soru ama intihal gibi ilkel şeylerden çok bilim etiği deyince aklıma hayvan hakları sorunu geliyor.
türkiye'deki sorunları görmezden gelmeye çalışıyorum artık. zaten yukarıdaki düzeye gelecek seviyede gelişmiş bir sosyobiyoloji departmanımız da yoktur muhtemelen, hatta yüksek lisans seviyesinde böyle bir eğitim bile olmayabilir türkiyede.
uzun yazdım kusura bakma, 20, erkek, üniversite öğrencisi.
"The only responsibility scientists have is to the truth."
Satoshi Kanazawa
geçen gün şöyle bir ikilemde kaldık arkadaşla. ben politik doğrucu olmadığım için direkt olarak hayvan hakları tarafında değilim ama Satoshi Kanazawa'nın görüşünü de laps diye kabul edemedim. Liberteryen felsefede üstünlüğe göre yaptırımın çeşit çeşit şartları var, sonuç olarak benim de cevap bulamadığım bir soru ama intihal gibi ilkel şeylerden çok bilim etiği deyince aklıma hayvan hakları sorunu geliyor.
türkiye'deki sorunları görmezden gelmeye çalışıyorum artık. zaten yukarıdaki düzeye gelecek seviyede gelişmiş bir sosyobiyoloji departmanımız da yoktur muhtemelen, hatta yüksek lisans seviyesinde böyle bir eğitim bile olmayabilir türkiyede.
uzun yazdım kusura bakma, 20, erkek, üniversite öğrencisi.
- rubenanyukov (24.10.13 01:42:50)
1. Aklıma dürüstlük ve nesnellik geliyor. Ne bileyim, kaynak gösterme ve referans gösterme, gerçeği olduğu gibi yansıtmama, işin içine bireysel görüş ve inanışları katmak gibi. Bir de alakasını bilemeyeceğim ama hayvan ve insan üzerinde yapılan deneyler de geliyor. (modern araştırmacı diye bir kitap okumuştum, ordan kalan iki üç şey var)
2. Türkiye'de bilim etiği diye bir şey yok bence. Zaten Tubitak'ın çalışmaları da olmayan ilişkinin ihtimalini bile ortadan kaldırma yönünde. Bilimin içine dini, siyaseti ve kişisel görüşleri karıştıran bir ülkede bilim etiğini geçin, bence bilimin bile sözü edilemez. Türkiye'de etiği olan tek şey din, saygılı olmamız gereken, tartışmamamız gereken tek şey din. Onun dışında hiçbir etiğimiz olduğunu düşünmüyorum. Ne tıpta, ne öğretimde, ne günlük hayatında "etik" kavramını umursayan insan gördüğüm çok olmadı.
3. tamamen şahsi fikrim, "çok basit" örneklerle okullarda evrimin düzgünce öğretilmemesi, aramalarda evrim'in filtrelenmesi, belgesellerde "timsahın yaratılışından gelen iç güdüleri" gibi şeyler söylenmesi utanç duyulacak şeyler bence. En ünlü örneklerden biri de Adnan Oktar yani Harun Yahyadır. Bilimsel ispat diye yayınladığı ve anlayamadığım şekilde milyonlarca inananının olduğu kitapları her türlü bilgi hırsızlığını, kaynak göstermemeyi, doğruyu çarpıtmayı, yanlış örnekleri, verilerin sonucunu kendi çıkarlarına göre değiştirip veya yorumlayıp yayınlaması, öznel yorumlarıyla gerçeği gizlemesi ile tam bir örnek. Eminim böyle yüzlerce bilim kitabı daha vardır.
25, kadın, lisans.
2. Türkiye'de bilim etiği diye bir şey yok bence. Zaten Tubitak'ın çalışmaları da olmayan ilişkinin ihtimalini bile ortadan kaldırma yönünde. Bilimin içine dini, siyaseti ve kişisel görüşleri karıştıran bir ülkede bilim etiğini geçin, bence bilimin bile sözü edilemez. Türkiye'de etiği olan tek şey din, saygılı olmamız gereken, tartışmamamız gereken tek şey din. Onun dışında hiçbir etiğimiz olduğunu düşünmüyorum. Ne tıpta, ne öğretimde, ne günlük hayatında "etik" kavramını umursayan insan gördüğüm çok olmadı.
3. tamamen şahsi fikrim, "çok basit" örneklerle okullarda evrimin düzgünce öğretilmemesi, aramalarda evrim'in filtrelenmesi, belgesellerde "timsahın yaratılışından gelen iç güdüleri" gibi şeyler söylenmesi utanç duyulacak şeyler bence. En ünlü örneklerden biri de Adnan Oktar yani Harun Yahyadır. Bilimsel ispat diye yayınladığı ve anlayamadığım şekilde milyonlarca inananının olduğu kitapları her türlü bilgi hırsızlığını, kaynak göstermemeyi, doğruyu çarpıtmayı, yanlış örnekleri, verilerin sonucunu kendi çıkarlarına göre değiştirip veya yorumlayıp yayınlaması, öznel yorumlarıyla gerçeği gizlemesi ile tam bir örnek. Eminim böyle yüzlerce bilim kitabı daha vardır.
25, kadın, lisans.
- april12th (24.10.13 04:35:41)
1