[]
italyadaki milliyetçiler kime karşı
bu adamlar zencileri sevmiyor sanırım. peki mesela yahudilere bakış açıları nasıl? ya da iskandinavlara?
genel olarak göçmenlere mi karşılar, yoksa italyan olmayanlara mı? italyanların üstün ırk olduğuna inanma gibi bir durumları var mı?
antisemitist bir yönleri var mı?
genel olarak göçmenlere mi karşılar, yoksa italyan olmayanlara mı? italyanların üstün ırk olduğuna inanma gibi bir durumları var mı?
antisemitist bir yönleri var mı?
Orada sanırım kuzey güney sıkıntısı vardı. Güney tembel olduğu için kuzey tarafından istenmiyor onlardan ayrılalım diyorlardı.
Roma ve Venedik nerede kalırsa ben o tarafı tutarım hacı. (k)
Roma ve Venedik nerede kalırsa ben o tarafı tutarım hacı. (k)
- EXXE01 (11.10.13 15:07:12)
yahudilere bakış açısı adına fikir edinmek için la vita e bella'yı izleyebilirsin.
onun dışında, faşizmin etimolojik kökeni bile o topraklardır demem fikir verir heralde.
onun dışında, faşizmin etimolojik kökeni bile o topraklardır demem fikir verir heralde.
- john lee hooker (11.10.13 15:12:02)
2 hafta önce Calabria eyaletinin bir köyüne bir haftalık gençlik projesine gittim. Siyasi ortamı tam olarak anlayamadım. Sadece izlenimlerimi paylaşmak isterim.
Gittiğim köyün özelliği;
iş imkanı kalmadığı için bütün gençler kuzeye göç etmiş (Milano, Torino, Floransa,...)
köydeki(superiore) ve sahildeki(marina) evlerin büyük kısmı boşalmış.(Köyün böyle ayrılmasına 1500'lü yıllarda Türkler sebep olmuş!)
2004 sanırım yıllarda Ararat isimli bir gemi sahile yanaşmış ve yaklaşık 100 kadar Kürt mülteci köye gelmiş. Yerel yöneticilerde Maastricht bilmemnesi gereği, AB fonlarından faydalanmak için, bölgenin kalkınmasına destek sağlaması için mültecileri kabul etmiş ve boşalan evleri, yerleri mültecilere tahsis etmiş. Ardından gelenler memleketlerinde (güya) zor durumda olanları bir şekilde yanlarına getirmişler. Söylendiğine göre ilk gelenlerin 4 katı kadar göç daha gelmiş.
Bendeki şans, nereye gitsem karşıma çıkıyorlar. Bende de aşırı bir Türk hayranlığı. Her şeyimde Türkiye. Plaj havlum Türkiye'nin arkeolojik haritası şeklinde düşünün. Bunlar beni ne zaman görse Türkçe laf atıyorlar. Türkçe konuşuyoruz. Türk müsünüz diye sorunca "Urfadan geldik, Kürtüz" diyorlar...
Yerliler bu işten biraz karlı çıkmışlar ama entegrasyon sürecinden dolayı sıkıntılar var. Adamlar sürekli bize "buranın suyu bile farklı" deyip deyip durdular. Sadece Kürtler yoktu. Afganistan, Irak, İran, Somali,... gibi ülkelerden gelen mültecilerde vardı. Mülteciler Konseyine gittik ve teker teker dinledik, sorular sorduk.
Genelde "Memleketimi özledim" diyorlar. İrak, Afganistan gibi ülkelerden gelenler genelde çoğu ya islamcı radikaller ile birlikte savaşmış. Yeni hükümetler bunları içeri tıktı diye kaçarak buraya iltica etmişler. Adamlar direk şeriat özlemindeler. Niye evine dönmüyorsun diye sorunca "Hükümet Kafir, değişene kadar gitmem" diyorlar. Sanki İtalya Müslüman olmuş gibi. Çok sağlam suistimal ediyorlar anlayacağınız. Gerçekten zor durumda olanlar da var. Ama özellikle İran'dan gelenler, her biri ingilizce ve italyancayı ana dili gibi biliyorlar, herhangi bir sınıfsal zorluk altında değiller, buna rağmen mülteciler!
Mussolini geçmişinden utanıyorlar. Ancak Mussolini'nin eski fotoğrafları evlerin iç ve dış duvarlarını süslüyor. Açıklamasıda kötü geçmişlerini asla unutmamaları ve unutturmaları için.
Böyle işte...
Gittiğim köyün özelliği;
iş imkanı kalmadığı için bütün gençler kuzeye göç etmiş (Milano, Torino, Floransa,...)
köydeki(superiore) ve sahildeki(marina) evlerin büyük kısmı boşalmış.(Köyün böyle ayrılmasına 1500'lü yıllarda Türkler sebep olmuş!)
2004 sanırım yıllarda Ararat isimli bir gemi sahile yanaşmış ve yaklaşık 100 kadar Kürt mülteci köye gelmiş. Yerel yöneticilerde Maastricht bilmemnesi gereği, AB fonlarından faydalanmak için, bölgenin kalkınmasına destek sağlaması için mültecileri kabul etmiş ve boşalan evleri, yerleri mültecilere tahsis etmiş. Ardından gelenler memleketlerinde (güya) zor durumda olanları bir şekilde yanlarına getirmişler. Söylendiğine göre ilk gelenlerin 4 katı kadar göç daha gelmiş.
Bendeki şans, nereye gitsem karşıma çıkıyorlar. Bende de aşırı bir Türk hayranlığı. Her şeyimde Türkiye. Plaj havlum Türkiye'nin arkeolojik haritası şeklinde düşünün. Bunlar beni ne zaman görse Türkçe laf atıyorlar. Türkçe konuşuyoruz. Türk müsünüz diye sorunca "Urfadan geldik, Kürtüz" diyorlar...
Yerliler bu işten biraz karlı çıkmışlar ama entegrasyon sürecinden dolayı sıkıntılar var. Adamlar sürekli bize "buranın suyu bile farklı" deyip deyip durdular. Sadece Kürtler yoktu. Afganistan, Irak, İran, Somali,... gibi ülkelerden gelen mültecilerde vardı. Mülteciler Konseyine gittik ve teker teker dinledik, sorular sorduk.
Genelde "Memleketimi özledim" diyorlar. İrak, Afganistan gibi ülkelerden gelenler genelde çoğu ya islamcı radikaller ile birlikte savaşmış. Yeni hükümetler bunları içeri tıktı diye kaçarak buraya iltica etmişler. Adamlar direk şeriat özlemindeler. Niye evine dönmüyorsun diye sorunca "Hükümet Kafir, değişene kadar gitmem" diyorlar. Sanki İtalya Müslüman olmuş gibi. Çok sağlam suistimal ediyorlar anlayacağınız. Gerçekten zor durumda olanlar da var. Ama özellikle İran'dan gelenler, her biri ingilizce ve italyancayı ana dili gibi biliyorlar, herhangi bir sınıfsal zorluk altında değiller, buna rağmen mülteciler!
Mussolini geçmişinden utanıyorlar. Ancak Mussolini'nin eski fotoğrafları evlerin iç ve dış duvarlarını süslüyor. Açıklamasıda kötü geçmişlerini asla unutmamaları ve unutturmaları için.
Böyle işte...
- cliquot (11.10.13 15:21:18)
1