[]

yurtdışına kalıcı olarak çıkmayı göze almak

nasıl başardınız bunu arkadaşlar? hani en azından 5-10 sene kalmış olanlar için soruyorum. ailenizi, bilmem kaç yıllık arkadaşlarınızı bırakırken bencilce davrandığınızı hissettiğiniz mi? ya da devamlı onlara özlem duyma ihtimaliniz sizi korkuttu mu? sizi vazgeçirdi mi yurtdışı sevdasından?

ya da ben ağlarsa anam ağlar gerisi anam ağlar diye düşünüp, basıp gittiniz mi? ve bu 5-10 seneden sonra geri geldiyseniz geri gelme sebebiniz neydi? kendi hikayelerinizi ya da tanık olduğunuz durumları, bildiğiniz hikayeleri de anlatabilirsiniz. duygusallığım tuttu sanırım biraz, çünkü böyle bir şeye kalkışacağım kültür şoku, dil, ikinci sınıf vatandaş muamelesi görme gibi konulardan ziyade bunlar korkutuyor beni.


 
bunda en büyük rol niye yurt dışına çıktığınız, sebep nedir? farklı sebepler farklı sonuçlar doğuracaktır.

ben kendi adıma yanıtliyim. eğitim amaçlı yurt dışına çıktım 7 sene oldu hala yurtdışındayım ama yakın zamanda dönme planlarım var. başından beri hep "bu benim için bir hayat tecrübesi olucak gidicem okulu okiycam çalışıcam gezicem vs ama sonra "evime" donücem" düşüncesiyleydim. hatta planladığımdan daha uzun sürdü bu dönem. pişman değilim hakkımda çok şey öğrendim sürüyle tecrübe birikim zart zurt oldu.
açıkçası bencilce davrandığımı düşünmedim sonuçta bu geleceğime yapılmış bir yatırımdı hem ben onları terk etmiyordum geçici bir süre başka bir yerde yaşıyacaktım. ki amerika yerine avrupayı tercih etmemin sebeplerinden biri de mesafeydi. az biraz masraf kısıp kısa sürede avrupa-türkiye bileti parası denkleştirilebilirken amerika-türkiye için bu geçerli değil pek.
özlem korkutmadı her türlü zorluğu göze almıştım yani en azından aldığımı zannediyordum eğer istediğim buysa ben bunu bir şekilde yapabilirim azmi ile donatılmıştım. ailemin her türlü beni destek ediceğinin bilinci tabi çok büyük bir ayakta durma mekanizmasıydı benim için..
adaptasyon.. dedim ya hiçbir zaman kalıcı görmedim geldiğim yeri onun için de benimsemek zor oldu başlarda.. otelde yaşanılan bir hayatı anımsatıyordu. ne dil ne yabancı olmak ne de yer yurt bilmemek etkendi buna tamamiyle kendi kafamda koyduğum bariyerle alakalıydı. o zaman da şimdi de "evim" olarak görmüyorum burayı. ne bir kültür şoku ne de bir dil zorluğu yaşadım buranın dilini geldiğimde yarım yamalak biliyordum ama belli bir süre içinde toparladı yabancı olduğumu pek çaktırmayan bir düzeye geldi. dili de bilseniz yeni gidilen yer ilk zamanları hep zordur..

ama şimdi bir yandan da biliyorum ki buranın düzenine fazlasıyla alıştım, geri döndügümde beni zorlayacak durumlar olucak, anlayış ve algı farklılıkları vs. hali hazırda bugün burdaki arkadaşlarımla lafladığımızda bazısı niye geri dönüyorsun bu kadar zaman sonra sen artık buralısın şeklinde yaklaşırken bazısı da haklısın diyor.
insanın tamamiyle ailesi ve evi ile olan bağı ile alakalı. ve evet tahmin ettiğimden çok daha fazla özler ve yokluklarını içimde hisseder oldum geçen zaman içinde.

onun için başta da dediğim gibi ne sebeplere yurt dışına uzun vadeli çıkıyor olduğunuz çok büyük rol oynuyor.
  • nwnd  (04.10.13 22:31:37 ~ 22:32:33) 
4 senedir yurtdisindayim, daha da kalirim gibime geliyor, en azindan agir basiyor su an.
eger avrupadaysan cok buyuk problem degil, ucak biletleri görece ucuzladi, cok ozlediginde haftasonu icin bile atlayip gelebilirsin.
bi bencillik hissetmiyorsun ama buyuk bir ozlem oluyor tabi; soyle diyeyim, 4. seneden sonra en azindan iki uc ayda bi istanbula geliyor olsam bile havaalaninda babamla vedalasirken gozyaslarimi tutamiyorum. ama kisa suruyor yani, buradaki rutine donunce bunalimli halinden cikiyorsun.
arkadas konusnda ise acikcasi yurtdisinda olmak benim icin buyuk bir gosterge oldu, kimlerin oylesine tanidik, kimlerin gercekten arkadasim oldugunu gormus oldum, neticede alti ayda bir de olsa yuzyuze gorustugunde ayni sicakligi hissedecegin insanlarin kim oldugunu gormus oluyorsun.

eger ailene, arkadaslarina bagli olmaktan ziyade bagimli bir insansan sürece alisamaman, burada saglikli bir duzen kuramaman olasi. ama onun disinda hallediyorsun, alisiyorsun kisa süre sonra.
  • seker sey  (05.10.13 00:16:59) 
1
buraya yazılanların hakları Sir Anthony Hopkins'e aittir.
yazan eden compumaster, ilgilenen eden fader
modere edenler angelus, Artibir, aychovsky, baba jo, basond, compumaster, deckard, duyulmasi gerektigi kadar, fader, fraise, groove salad, kahvegibi, kaymaktutmayansicaksut, kibritsuyu, monstro, pandispanya, robin, ron dennis
bu sitede yazılanların hiçbiri doğru değildir. site içeriği küçükler için sakıncalı olabilir. yazılardan yazarları sorumludur. kaynak göstermeden alıntılanamaz. devlet tarafından atanmış bir kurumun internet üzerinde kimin hangi bilgiye ulaşıp ulaşamayacağına karar vermesi insan haklarına aykırıdır. web siteleri kullanıcıların istekleri doğrultusunda bağlandıkları yerlerdir. kullanıcılar isterlerse bir web sitesine bağlanmayabilirler. bu güçleri ve imkanları mevcuttur. bir kullanıcı bir siteye bağlanmak istiyorsa bu onun tercihi ve hakkıdır. bağlanmak istemiyorsa bu yine onun tercihi ve hakkıdır. halkın kendisine hizmet etmesi için görevlendirdiği kurumlar hadlerini aşıp halka neye ulaşıp ulaşmayacağını bilmeyen cahil cühela muamelesi edemezler. ebeveynlerin çocuklarını sakıncalı içeriklerden koruması için çok sayıda bedava ve ücretli yazılım mevcuttur. bu yazılımlar bir web tarayıcısını kullanmaktan daha karmaşık teknik bilgi gerektirmemektedir. devletin milletini küçük düşürmesi ve ebleh yerine koyması yasaktır. Skimlinks ile linkler üzerinden yönlendirme payı alınmaktadır.