[]

Havacılık Filmleri

Gösterime giriş yılı önemli değildir.(Yazacak bşi bulamadım gereksiz bilgi verdim sdfjlk)

Örnek olarak "top gun" diyeyim ki ilk ben atlamış olayım...


 
the aviator?
pearl harbour da sayılır mı bilemiyorum.

  • sui  (14.05.07 16:19:06) 
en.wikipedia.org:Aviation_films

netlabs.net
  • bordeaux  (14.05.07 16:32:03) 
battle of britain...tek geçerim.


  • devourthedamned  (14.05.07 18:38:47) 
kısaca bu filmler var. daha fazlası için aşağıdaki yazıyı bir forumdan direk aktarıyorum. istemediğiniz kadar havacılık filmi var.

şafak bekçileri:
beyazperde.mynet.com

flight of phoenix:
beyazperde.mynet.com (2004)
beyazperde.mynet.com (1965)

memphis belle:
imdb.com

-------------------------------------------------------------------------------

****dikkat çok uzun oldu galiba*****


sanırım hafızamı biraz zorlamam gerekecek. öncelikle sayısı az olmakla beraber Türkiyeden örneklere bir bakalım;
_______________________________________
SAFAK BEKÇİLERİ; bunu hepimiz biliyoruz. Göksel Arsoy'un başrolde oynadığı bir filmdi. Gerçek uçuşlar yapılmış F100'lerle hatta oradaki filmde oynayan pilotlardan biri Eski Hava Kuvvetleri komutanlarımızdan ( sanırım ya Celasin yada Çörekçi paşa) Zamanın şartlarına göre fena bir film değil aslında keşke biraz daha kaliteli malzeme kullanarak çekselerdi, şimdi iyi bir tarihi film olurdu.
______________________________________
Bunun dışında havayollarında geçen bir iki film var, sırası ile Ayhan Işık, İzzet Günay ve son olarakta Cüneyt Arkın cockpitte yer almışlar. ( hatta bende bir telefon şakası bile var heheheh izzet günay yada AYhan ışık hangisi bilmiyorum ama telefonda birisine sesleniyor..."-adım Hakan, Türk hava yollarında pilotum...-pilotum ben pilot ...." heheheh süper beni sevenelr nerden bulduysa bulup göndermişler :)
___________________________________
son zamanlarda ise tek örnek BARIŞTA SAVAŞANLAR..ASlında İtalyadaki bir dizinin neredeyse bire-bir kopyası olan bu dizinin çekim ekibinden arkadaşlarım vardı. Hesapta air-to- air çekimler TOP'GUN'ın görüntü yönetmeni tarafından yönetilmişti ama hikaye..gördüğüm en berbat çekimlerdi çünkü biz bir işi Türk usulü yapmada muhteşemiz. Oysa Hava Kuvvetleri sırf bu çekimler yapılabilsin diye defalarca C130 kaldırdı. baştan sona yanlış, hatalı çekimler ve hatalı bir mevsimde yapılan bir dizi idi. Hava Harp okulun'dan mezun olan bir grup öğrencinin yeni üslerine intikal etmelri ve orada yaşadıkları hayattan mesleki ve duygusal bir kesit idi.Çok yazık oldu benim gözümde.
Benim aklıma Türk usulü sadece bunlar geliyor.

Gelelim yabancılaraaaaa.. Bir çoğunun ne türkçe adını nede ingilizce orjinal adını hatırlıyorum ama yinede hatırladıklarımı aktarmaya çalışayım.
__________________________
En eski filmlerden biri ve en ünlüsü ANKA KUŞU'dur. Yeni jenerasyon hayatta hatırlamaz bu filmi biz enaz 3o'lu yaşlardakiler hatırlaycaktır. Arabistan Çölüne kum fırtınası yüzüden mecburi iniş yapan ve ciddi hasar' auğrayan bir uçak (muhtemelen sunderland gibi ama daha küçük bir uçak üstten kanatlı iki motorlu, en azından ben öyle hatırlıyorum) Uçak ekibinde her zamanki gibi ölümcül yaralılar var ve acil yardım felan bulmak gerkiyor. Herzamanki gibi gidip yardım bulmak veya oturup beklemek gibi standart karar verememe, yetersiz su ve yiyiecek stok'u felan var. Filmi güzel kılan şu, yaşama ve fikir üretme mücadelesinin zaman karşı savaşı. Uçakta bir uçak mühendisi vardır ama adam aslında mühendisden çok iyi bir model yapımcısıdır. Elelirnde sadece bir manuel çalışan jeneratör vardır. Rotadan oldukça çıktıklarını farkında oldukları için onları bulamaycaklarını bildikleri için , mühendis ortaya bir fikir atar. Sağlam motoru kullanarak (diğerini yedek parça yaparlar) kanatları kesip iptidai bir uçak yapmak. Yaparlarda kalan yakıt ile onları X bir yere ulaştırcak kadar uçan bir uçak yaparlar vs vs. (bununla ilgili en iyi bilgiyi Remiz vermiş)
_________________________________
İkinci dünya savaşı filmleri çok oynardı bir ara. Onlarda neler seyrettim; Pearl Harbour'dan sonra kittyhawk uçak gemiisnden havalanan B25'lerin orjinal macerası. çok iyi idi.ama ismini hatırlamıyorum, aynı dönemden bir ingiliz filmi vardı ama çok başarılı değil, mosquito'lar uçardı o filmde. Hayal meyal hatırladığım bir film daha var ama bumuydu emin değilim, Alman savaş kruvazörü Tripitz'in batırılması ile ilgili idi. Aynı dönemde midway savaşı hikayeleri hep uçak gemilerinde geçerdi. Arada yine ikinci Dünya savaşından gece alman bombardımanlarını konu alan bir iki film seyrettiğimi hatırlıyorum. Birde en önemli filmlerden biri Alman V1 ve V2 roketleri ile ilgili yarı casusu yarı askeri bir film vardı. Norveçdeki yer altı V2 depolarını gösterirdi. Kore savaşı ile ilgili sadece bir film hatırlıyorum onda da başrolde James STEWART vardı. Uçak gemisinden kalkış felan yaparlardı ama amcam bir gün mecburi iniş yaptı ve malesef orada öldü. Acıklı bir filmdi ama çekimler gayet iyi idi, pilotumuz bir F86 ile uçarken onu yerde skyriderlar koruyordu.
biraz daha yakın zamandan neler vaaarr.
_______________________________
RED ALERT yada SCRAMBLE, yeni bir üsse tayin olan binbaşımız (Rock Hudson) B52'lerin başına gelir. Filo konutanı olan binbaşımızın yardımcısıda Ben GAzzara'dır bu aradaç Soğuk savaş döneminde filonun uçakları yerden olabilecek en kısa zamanda kalkmalıdır. O zamanki devamlı diken üzeridne geçen stratejik Bombardıman filosunu tüm ayrıntıları ile ortaya koyan Çekimler gayet iyi, konusu başarılı bir filmdi. (hatta bende videoda bazı bölümleri var). Güzel sahnelerden biri B52 havadan yakıt ikmali yaparken içine yakıt dolar, herşeyi kapatırlar
______________________________________
Aynı dönemden PEACEMAKER dye bir film daha vardı ama çoğunuz hatırlamayacaksınız. Çünkü film defalarca gösterilmedi. B36 PEACEMAKER ile yapılan bir uçuşun hikayesi idi. B26 PEACEMAKER bugüne kadar yapılmış en heybetli uçakdır. B52 bile okadar değil diyince sanırım anlarsınız nasıl bişi olduğunu. Elimde bir resmi var vaktim olursa scan ederim size, yine çeki ve konu itibari ile vasatın üzerinde olan bir filmdi. O zamanlardan çok falz film hatırlamıyorum ama biraz daha düşürüm.
___________________________________
Biraz daha yakın zamandan TEST PILOT diye bir film vardı. Başrolde Dennis QUADE oynuyordu ve film Chuck Yeager'in hayatının bir parçasını işliyordu. Filmin konusun içinde F104'ün ilk ses hızını aşmasıda vardı.
________________________________
Sırası karışık olmakla beraberi diğerleri şunlr , ZAFERE UÇUŞ, TV dizisi , askeri pilot bir babanın ve ailenin hayatı , Babamız T38 pilotudur ve çok da hatta hayatımda seyrettiğim en güzel diziydi diyebilirim. Pazar sabahları TRT2'de oturup bunu beklerdim.
_______________________________
Beklenen an TOPGUN, gelmiş geçmiş içinde en fazla uçak olan film 9 kere sinemada olmak üzere toplam 48 kez seyrettim.diyecek bişi yok hepiniz biliyorsunuz.
______________________________________
MEMPHIS BELLE, muhteşem , fantastik muazzam bir film. İkinci Dünya savaşının en ünlü Bombardıman uçağı olan memphis belle (bir B17G) son görev uçuşuna çıkacaktır. Ama onları beklenmedik olaylar bekler. Oyuncu kadrosu zengin ve kaliteli omakla beraber gerçek yaşam hikayesidir. Raksoteklerde DVD veya VCD olarak bulunabilir. kesnlikle SÜPER bir filmdi ama kıymetini bilemediler.
Bir başka B17'li film aslında kısa filmdi ve muhtemelen Alaca karanlık kuşağı serilerinden biri idi. Alt tareti sıkışan uçağın iniş yakımları açılmaz, ama taretteki çocuğun insan üstü bir kabiliyeti vardır , karakalemle çizdiği şeyler gerçek olmaktadır. Bunu son anda farkettikleri için ,çocuk son adan uçağı iniş takıları açık resmeder, resim bittği anda tekerlek açılır ve piste değer. Fena değildi şahsen beğenmiştim.
____________________________________
ikinci dünya savaşı GÜNEŞ İMPARATORLUĞU (The Sun Imperiror) Steven Spielberg imzalı film Çin'de geçmektedir. Çindeki İngiliz elçiliğinden bir ufaklık olan kahramanımız uçaklara gönülden bağlıdır. Bir kargaşada kalabalık arasında kaybolur ve esir kampına düşer. Orada esir pilotlar ile muhabbete başlar , tek istediği bir pilot montu, uçaklara ve kampta artık saygın bir yer edinmiş esir savaş pilotlarının yakınında olmaktır. Kampın bitişiğindeki japon üssündeki ileride kamikaze olacak (aslında olamayacak herifin uçağının motoru çalışmadı çünkü) bir genç ile kazayla model uçağı dikenli telin arkasına düşünce kontak kurar. Çok önemli ve uzatılacak bir hadise değildir zaten film içinde bu ama yinede japon gencin uçağın bir türlü çalışmamsı ile kahrından harakiri yapmaya çalışması ilginç bir nokta. Bu arada filmin benim bile duygulandığım sahnesi, sinema tarihinin en güzel sahnesi diyebilirim. Kampa Amerikalılar baskın yaparlar (gerçi P51 mustangler ile gelilre ne işi varsa Çinde??) ve bizim velet koşarak gözetleme kulesine çıkar o esnada bir P51 karnını göstererek alçak geçer, bizimki "-gökyüzünün cadillac'ları" diye haykırır...iyi sahneydi ama :)
_____________________________________
Bir diğer B25'li film, FOREVER YOUNG..heheh başrolde kim var ?? Mel Gibson..Mel abi bir test pilotudur fecide sevdiği bi hatun vardır.Birde -manyak!- bir doktor arkadaşı. Filmin başı çok komiktir ama..Mel abi B25'in ilk modelini test eder hehehe aynı çizgi film gibi uçuş saatleri çıldırır pimleri atar vs. Neyse, abinin sevgilisi fena halde hastalanır ve ölmek üzeredir ve hatta öldü diye haber gelir. Doktor bir alet geliştirir ve uzun üzere yaşamayı sağlayan bir tür dondurucu yapar. Ulan kız madem öldü bende bi işe yarayayım diyip alete girer. 1990'lı yıllarda hasbel kader bu zımbırtı bulunur ve mel abi 1942'deki gibidir..felan felan ..sonra metabolizması aşırı hızlanır ve yaşlanmaya başlar, sonra öğrenirki sevgilisi ölmemiş yaşıyo.gidip onu bulmak için müzeden bir B25 çalar..heheh buda böyle eğlenceli bi filmdi..velet canavardı ama mel uçuşun son anında artık iyice elden ayaktan düşer ve nedense bizim başımıza hiç gelmeyecek olan şey busefer bir veletin başına gelr, 9 yaşındaki esas oğlan B25'i indiriiiiir.
_______________________________________
Gelelim konu içinde B25 ve B26 olan bir başka filmeee..ALWAYS. Başrollerde Richard Dreyyfus ve bir hatun var ama hatunun adını unuttum. Güzel bişi idi. Bu amcam eski bir savaş pilotu ve Amerikada bizim embesil bakanlık görevlilerinin S2 Trackerlar için " -eski onlar uçmaz böğğk" dedikleri halde savaş eskisi B25, B26'larla yangın söndürme uçuşu yapan orman koruyucularında görev yapmaktadır. DAha dakka bir gol bir.. bir yangın sortisinden dönerken motorları gider , Richard'da B25 ile planör uçuşu yaparak piste ulaşmaya çalışır. Bu esnada birden rüzgar kesilir, şirinmi şirin John Goodman'ın windsock'a üflemesi görülemeye değer bir enstantanedir. İniş hattındaki ağaçların arkasında kaybolan uçağa düştü diye bakarlarken bir anda rüzgar çıkar ve uçak ağaçların tepsini sıyırarak iner. film çok güzle yaaaa anlatmayayım seyredin. Abimiz malesef bir sortide ölüyor ama sonradan essa oğlan geliyo(heheh herifin uaçğı çok güzledi hertarfı hediyelik paketi gibi olan uçarken noel muziği çalan bir P3 piper super cub :)) sonra bu oğlan yangn söndürmeci oluyor ve bizim richard'ın sevgilsine aşık oluyor. Sevgilimizde gözü richards'dan başka bişi görmediği için bu oğlan'a önceleri hiç bakmıyor. Richard ise hayalet olarak hem pilota yardım ediyor hemde kzıı " kızım ben öldüm hayat devam ediyo bu herifde fena değil , gel birlikte ol şunla, ölenle ölünmüyor " şeklinde teskin etmeye çalışıyor...olay biraz GHOST filmine benziyor ama uçuş kaçış muhebbeti SÜPER...
_________________________________________
Gözünüzden kaçarmı bilmem, FINAL COUNTDOWN, SOn geri sayım diye bir film vardı. Fırtınanın ortasında kalan bir uçak gemisi zaman değiştirip ikinci dünsya savaşında Pearl Harbour baskınının 3 gün öncesine gelir. hehehe çok komik sahneler vardı ..iki zero pilotun yanında F14'Ler geçince bu salaklar korkup düşüyorlardı, sonra adamları alıp uçak gemisine getirdiklerine herifler ne olduğunu anlamıyorlardı bakıp bakıp jetlere :)) hatta geminin subayları 1940larda olduklarını şöyle anlıyorlar "-kaptan radyoda enterasn bişey var.,- neymiş?,- bilemiyorum şifreye benziyor ama çok aptalca,-aptalca olan şey ne peki?,- bu şifre e,ee nasıl desem çok ama çok eski bize okulda öğretmişlerdi 1940'larda kullanılan bir şifre, biz 1980'lerdeyiz kim kullanırki bu şifreyi, bunu bir çocuk bile çözebilir.."
Filmin kahramanları baskın oalcağını bile bile ve hatta uçakları radarda görmelerine rağmen tarihin akışını değiştirmemek için müdahele edemezler..
_________________________________________
PEARL HARBOUR; son zamanların filmi ..çekimler fena değildi.animasyonlar farkedilmiyordu ama saçmalıklarda yok değildi. Yinede çekim ve görsellik itibari ile işe yarar bir film oldu. Filmin başındaki çift kanatlı çekmeri görülmeye değer ama filmin ortasındaki binalar arasındaki kovalamaca sahnesi mümkün olan heryerinizle gülmenize birebir:)
__________________________________________
Birde IRON EAGLE'lar var eheuheuehue komik ötesi F16'larla çekilmiş filmlerden biridir. 2 serilik bir filmdir. Birinci seride bir üsdeki pilot çocukları kendi kurdukları klübün Cessna 152 ve 172 leri ile otoyolda dog fght yapmaktadırlar. Buna bakınca "off be filme bak" diyesiniz gelir ama F16'nın tekeri öle değildir. Bu veletlerden en cengaver olanı aynı zamanda babası ile F16'da uçurabilmekte ileride hava akademisne girmek içn antreman yapmaktadır!!!Günlerden bir gün babamız esir düşer ortadoğuda :) oğlanda "ulan babam bu benim gidip kurtamak bana düşer " diyip çete ile beraber bir plan yaparlar. sonra bu plana eski bir general olu p emre itaatsizlikten prığırları laınan bir subay lider olur ve plan yaparlar ( burada ben gülmekten kopuyorum tabii)tabii plan üsden f16 kaçırıp babayı kurtarmaktır , hatta havda çatışma bile olacaktır. Nitekim uçakları kaçırırılar !!!!! çatışmada olur ama anlayamdığım uçarken çıplak bir kız gibi olan uçakklardan abitmeyecek şekilde füzler çıkmakta ve gun(top) atışı ile sanki bir GBU bombası etkisi ile üs düşman üssü havaya uçmaktadır. Şimdi en komik kısmı..bzim velet uçağı düşman üssüne indirir, sonra gider babayı bulur, baba yaralıdır :) baba "oğul sen git kendini kurtar ben yaralıyım" der :) kahramanımız ise " yettim baba seni burada bırakırsam annem beni eşşek sudan gelinceye kadar döver hem onun sana ihtiyacı var " diyerek tek kişilik F16'nın cockpitine her nasılsa tek başına yükler ve o tek kişilik cockpitte ellerini kollarını sallayarak düşman üssünden kaçarlar. bunun birde ikinci serisi vardır. Aynı ekip madalya felan almış lider subaya görevi iade edilmiş , kahraman hava akademisine girmiştir ama bu sefer zorttedenek ilk uçuşta bu salak ölür. Sonra geleneksel Amerikan intikamı felen felan :))seyrederken neremle güleceğimi hep şaşırır sinir olurum.
______________________________________
Arada FIRE FOX vardır. Clint Eastwood sadece iki tane olan Rus yapımı sesle umadna edilen uçaklardan birini kaçırır, sonra buz'a iner orada denizlatıdan yakıt ikmali yapar felan..eh işte denilen bir filmdir.
___________________________________
Gelelim Aksiyonlaraaaaa
Eskilerlerden Concorde'lı AIRPORT serilerini bilirsiniz :) Hani Alain DElon oynar :)Bir kaç seridir bu filmler beznerlik yapan bir baka film Mickey Rooney'in biraz yaşlandığı ama steward rolünde oynadığı uçağında galiba COMET olduğu bir dönemden filmi vardır, Lübnan civarında geçer.
_____________________________________
DIE HARD3 , tamamı havaalanında geçiyordu..idare eder. Uluslar arası bir terorist grup liderlerinin bırakılması karşılığında Phoenix havaalanının tüm sistemlerini bloke ederler bir nevi bütün uçakları havada rehin alırlar. Gözdağı vermek için alanın iletişim antenini imha ederler, bir uçağıda yanlış yönlendirme ile düşürürüler. bu esnada Bruce Willis abinin pistte meşale sallaması takdir edilecek bişeyd. Bruce abiyi ilgilendiren uçakta eşinin olmasıdır.(öff bee). Neyse lider teslim edilirken Bruce durmaz askeri koruma gücünün üçkağıdını anlar (adamlar terörüstdir aslında)ama biraz geç kalmakla beraber mücadeleye başlar. Fİlmin sonunda kahramanımız tek başına bir orduyu yener ve terörist liderin uçağını düşürür.:) Muhteşem bir film değildi fenada sayılmazdı. Glide path'in yerinin değişmesi saçmaydı ama antenin yeri değişmeden bu iş olmaz.
_________________________________________
PASSANGER57, Wesley Snipes'ın oynadığı filmde psikopat bir katilin başka bir eyaletteki hapishaneye sevkedilirken arkadşları yardımı ile uçağı kaçırır. Wesley bir airmarshall'dır ve tesadüfen uçaktadır (aslında eski bir FBI ajanı olan Wesley , havayolu şirketinin güvenlik müdürüdürde). Güzel bir filmdi büyük kısmı doğru gibiydi. Hostesin uçağı indirmesi yine dayanılacak gibi değldi :)
________________________________________
TRUBULANCE..hostesin uçak indirdiği bir başka film :)) yahu bunlara simultorde eğitimmi veriyorlar..iniş berabttı bu arada ıyy ..bu tip filmler 3.sınıf amerkan saçmalığı
________________________________________
Buna benzer bir iki film daha var ama adını hatırlayamadım. Ondada da salak bi ajan koskoca pisti geçip "-ben buraların yabancısıyım abii , gidip kendi meydanıma ineyim bari" diyip uçuşeğitimi aldığı meydana indirir 747'yi.ohha yani demek gelir içimizden.(bunuda Remzi anlatmış..kritik karar olsa gerek)
__________________________________________
Diğer bir Ohhalık filmde AIR FORCE ONE'dır. President'imiz eskiden kalma becerisi ile yine bir 747'de cebelleşir. (yaa neden bir 737'de bu işler olmaz??)
________________________________________
GROUND CONTROL hep bashettiğim bir filmdir, konu itibari ile çok öğreticidir. Phoeinx havaalnında geçen bir noel gecesini anlatır. Kiefer Shutherland'ın oynadığı film benim favorilerim arasındadır. mümkünse iyi tercüme edilmiş versiyon yada orjinalini bulun. ATC-Uçak koordinasyonu ile kontrolörlerin strressli yaamının iyi bir örneği
_______________________________________
The RESCUE OPERATION, geçenlerde bahsetmiştim DigiTurk'de var diye. Başarılı bir film diyebilirim bir iki sahne hariç son derece öğretici bir film.Herkese tavsiye ederim. Olay gerçek yaşamadn alınmıştır. Auckland'a gitmek isteyen ilaçlama uçağının ADF'i bozlur ve Hawai'den sonra okyanusda kaybolur. Air New Zeland havayollarından bir pilot ise B767 ile okyanusda onu bulmaya çalışır.
__________________________________-
DROP ZONE, yine Wesley Snipes'ın oynadığı bir film. Wesley geleneksel oalrak bir FBI ajanıdır yine :)) Bir olay olur ve bir tanıkları ortadan kayıpmı oluyordu öldürlüyormuydu tam hatırlamıyorum ama sonuçta bu abimizi kimliğini gizleyerek bir paraşüt okuluna gider. Tanık büyük bir suç örgütü hakkında bilgi verecek kişidr ama artık bu bilgiye bizim ajan ulaşmalıdır. Örgüt'ünde paraşütçü olmaları nedeniyle wesley'de bir başka paraşüt grubunda çalışmalra başlar , Paraşlüt sahneleri PC6 turboPorter'ın paraşütçülerle dalışa geçmesi muhteşem sahnelerdir. Neyse uzun lafın kısası, Ajanın peşinde olduğu paraşütçü grubu 4 temmuz günü sadece bir tek gün ve açık olacak olan (sanırım newyork) şehir üzeride atlayış yaparak merkez bankası altın rezervi binasının çatısına paraşütleri ile ineceklerdir. Bizmkide onların peşinden iner felan ..filmin detayların tam hatırlamıyorum ama bunun üzerine devam ediyordu. En sonununda havada bir paraşüt ile dalaşma sahnesi var diye hatırlıyorum.
___________________________________
Bir paraşütlü film daha vardı ondada Patrick Scwayze oynuyordu ..konu yasa dışı bir grup ile ilgil idi yine onlarda paraşüt muhabbetine takılıyorlardı. vs vs..bunuda net hatırlamıyorum hatırlayan varsa yazsın lütfen.
  • enola gay  (14.05.07 21:34:11) 
enola gay, döktürmüşsün abi :)
benim bile hiç duymadığım filmler var bunların arasında.

yersen, havacılık belgeseli vs. türü bir şeyler istersen discovery channel'da çevirmenlik yaptığım zamanlardan kalma vhs'ler olacaktı (flightline gibi).

bir de bruce dickinson'ın "flying heavy metal" serisi var :) gerçi onun dvd'si de var.
  • actionary  (15.05.07 01:11:20) 
1
buraya yazılanların hakları Sir Anthony Hopkins'e aittir.
yazan eden compumaster, ilgilenen eden fader
modere edenler angelus, Artibir, aychovsky, baba jo, basond, compumaster, deckard, duyulmasi gerektigi kadar, fader, fraise, groove salad, kahvegibi, kaymaktutmayansicaksut, kibritsuyu, monstro, pandispanya, robin, ron dennis
bu sitede yazılanların hiçbiri doğru değildir. site içeriği küçükler için sakıncalı olabilir. yazılardan yazarları sorumludur. kaynak göstermeden alıntılanamaz. devlet tarafından atanmış bir kurumun internet üzerinde kimin hangi bilgiye ulaşıp ulaşamayacağına karar vermesi insan haklarına aykırıdır. web siteleri kullanıcıların istekleri doğrultusunda bağlandıkları yerlerdir. kullanıcılar isterlerse bir web sitesine bağlanmayabilirler. bu güçleri ve imkanları mevcuttur. bir kullanıcı bir siteye bağlanmak istiyorsa bu onun tercihi ve hakkıdır. bağlanmak istemiyorsa bu yine onun tercihi ve hakkıdır. halkın kendisine hizmet etmesi için görevlendirdiği kurumlar hadlerini aşıp halka neye ulaşıp ulaşmayacağını bilmeyen cahil cühela muamelesi edemezler. ebeveynlerin çocuklarını sakıncalı içeriklerden koruması için çok sayıda bedava ve ücretli yazılım mevcuttur. bu yazılımlar bir web tarayıcısını kullanmaktan daha karmaşık teknik bilgi gerektirmemektedir. devletin milletini küçük düşürmesi ve ebleh yerine koyması yasaktır. Skimlinks ile linkler üzerinden yönlendirme payı alınmaktadır.