[]
Lozan 'da biz kıbrısı neden almadık ? / alamadık ?
egedeki adalar alındıda sanki diyebilirsiniz ama kıbrıs türkiye için daha önemli bi adaydı.. en azından türk nüfusu açısından...
bir alakası yoktu da ondan. kıbrıs 1870lerde ingilizlere verildi.
aynı şekilde 12 ada'da italyanlara verilmişti (balkan savaşı öncesi sanırım)
aynı şekilde 12 ada'da italyanlara verilmişti (balkan savaşı öncesi sanırım)
- kofteburger (30.03.09 22:17:21)
bir kere biz kibris'i adadaki turkleri kurtarmak icin almadik. bu bir vesile oldu. adadaki turkleri kurtarmak icin harekat yapmis olsa idik daha once, 1964'te bitirmistik o harekati. ama devlet olarak fevri kararlar alamazsin, dogru zamanlari beklemelisin, taslar tam yerinde olmali, kalici bir harekette bulunmak istiyor isen.
lozan sirasinda iki durum soz konusuydu, ingilizlerin elinde olan musul-kerkuk'u nasil alacagimiz, ikincisi de ingilizlerin asya ve afrika kolonilerine giden yollar ile enerji kaynaklarinin saglama alinmasi uzerine verdikleri cabalar..
ingilizlerden musul-kerkuk'e ve fransizlardan da hatay'a oynayacagimizi bildigimiz bir durumda, bunlari onem listesine koyar isek, kibris o siradaki stratejik degeri bakimindan sonda gelir. o yuzden kasmamis olmaliyiz kibris konusunda. (yani "ey ingiliz, ben kibris uzerinde hak iddia etmeyecegim, ama musul ile kerkuk benimdir" diyebilmek birinci neden) ingilizlerin musul-kerkuk konusunda cok zor ikna edilebilecekleri de belliydi. hem uzerine bonus olarak bir de ileride bloklar catismasi ulkesi olacak olan iran vardi.. yani aslinda ingilizden o sirada kibris i da alamazdik, kibris da o bolge icin cok stratejik o tarihte..
ikinci ve esas neden de, kibris bizim icin o kadar onemli degildi o siralarda, hem yunanistan ile dosttuk savas sonrasi, ataturk ingilizlerin yardim etmemesi sonucu bozulmus yunanlilar ile yakin iliskilere girmisti, bu bolgedeki guvenligimiz, refahimiz birbirimizle arkadas olmamiza bagli" diye, hem arada da dogu sinirinda butunluk ile ugrasirken bati ile problemli olmak zararli olurdu.. arti lozan sirasinda sovyetler birligi'nin daha "bunlar 40 sene fakir giderler" denilecek kadar sefil bir ulke olmasiydi.. hatta stalin in ekonomik programi olmasa daha hep oyle giderlerdi..
neyse, "biz kibris'a niye o zaman 1974'te girdik, daha once de problemleri vardi turk nufusunun" denir ise: ortadogu'da irak, suriye, filistin ve misir'a komple kultur ve guc sokmaya calisan sovyetlerin petrol cennetinin tam ortasina uzun donem yerlesmesine tek engel, akdeniz'de takilan amerikan ve ingiliz kuvvetleri ile israil idi, ve bunlarin yaydigi guctu. sovyetler kibris'i ele gecirse idi, bu bolgede kale edinmis, ve sularini bir nebze kontrol altinda tutmus olacakti. (iste ruslarin sicak denizlere inme istegi denilen geyik budur, rusya her ahval ve seraitte akdeniz'de guc bulundurmak isteyecektir ki bu bolgedeki ulkeleri kendi power projection unda tutsun).
neyse iste sovyetler bunu dusunurken, amerika (ve ingiltere) yusuf yusuf ederken, yunanistan'da ihtilal olacak gibiydi, ardindan da kibris'ta devrim yapilip burasi komple yunan kontrolune almak istendi. ilgili "cunta" da sovyetler meyilliydi, belirtmeden gecmeyelim. amac belli oldu.
simdi bir pre-emptive hareket gerekiyordu sovyetlere mesaj icin, bunun icin de ingiltere veya amerika isin icine giremezdi, giren yunanistan'i iyice karsisina alirdi. o nedenle turkiye'nin girmesine izin verildi. olay budur. ha sonra ambargo niye vardi o zaman diyenler olursa: plan turkiye'nin savasin son gunlerinde aldigi ekstra topragi hemen antlasma ile geri vererek yunanlilarla temelli bir baris, ve birbiriyle gecinen iki cumhuriyet saglamasiydi. ecevit antlasmaya yanasmadi, yaptirim olarak ambargo oldu. biz de zaten bu ambargo sirasinda sovyetlerin bunu firsat bilmesi ile ekilen tohumlarin sonucu darbeye giden yeni bir yola basladik.
lozan sirasinda iki durum soz konusuydu, ingilizlerin elinde olan musul-kerkuk'u nasil alacagimiz, ikincisi de ingilizlerin asya ve afrika kolonilerine giden yollar ile enerji kaynaklarinin saglama alinmasi uzerine verdikleri cabalar..
ingilizlerden musul-kerkuk'e ve fransizlardan da hatay'a oynayacagimizi bildigimiz bir durumda, bunlari onem listesine koyar isek, kibris o siradaki stratejik degeri bakimindan sonda gelir. o yuzden kasmamis olmaliyiz kibris konusunda. (yani "ey ingiliz, ben kibris uzerinde hak iddia etmeyecegim, ama musul ile kerkuk benimdir" diyebilmek birinci neden) ingilizlerin musul-kerkuk konusunda cok zor ikna edilebilecekleri de belliydi. hem uzerine bonus olarak bir de ileride bloklar catismasi ulkesi olacak olan iran vardi.. yani aslinda ingilizden o sirada kibris i da alamazdik, kibris da o bolge icin cok stratejik o tarihte..
ikinci ve esas neden de, kibris bizim icin o kadar onemli degildi o siralarda, hem yunanistan ile dosttuk savas sonrasi, ataturk ingilizlerin yardim etmemesi sonucu bozulmus yunanlilar ile yakin iliskilere girmisti, bu bolgedeki guvenligimiz, refahimiz birbirimizle arkadas olmamiza bagli" diye, hem arada da dogu sinirinda butunluk ile ugrasirken bati ile problemli olmak zararli olurdu.. arti lozan sirasinda sovyetler birligi'nin daha "bunlar 40 sene fakir giderler" denilecek kadar sefil bir ulke olmasiydi.. hatta stalin in ekonomik programi olmasa daha hep oyle giderlerdi..
neyse, "biz kibris'a niye o zaman 1974'te girdik, daha once de problemleri vardi turk nufusunun" denir ise: ortadogu'da irak, suriye, filistin ve misir'a komple kultur ve guc sokmaya calisan sovyetlerin petrol cennetinin tam ortasina uzun donem yerlesmesine tek engel, akdeniz'de takilan amerikan ve ingiliz kuvvetleri ile israil idi, ve bunlarin yaydigi guctu. sovyetler kibris'i ele gecirse idi, bu bolgede kale edinmis, ve sularini bir nebze kontrol altinda tutmus olacakti. (iste ruslarin sicak denizlere inme istegi denilen geyik budur, rusya her ahval ve seraitte akdeniz'de guc bulundurmak isteyecektir ki bu bolgedeki ulkeleri kendi power projection unda tutsun).
neyse iste sovyetler bunu dusunurken, amerika (ve ingiltere) yusuf yusuf ederken, yunanistan'da ihtilal olacak gibiydi, ardindan da kibris'ta devrim yapilip burasi komple yunan kontrolune almak istendi. ilgili "cunta" da sovyetler meyilliydi, belirtmeden gecmeyelim. amac belli oldu.
simdi bir pre-emptive hareket gerekiyordu sovyetlere mesaj icin, bunun icin de ingiltere veya amerika isin icine giremezdi, giren yunanistan'i iyice karsisina alirdi. o nedenle turkiye'nin girmesine izin verildi. olay budur. ha sonra ambargo niye vardi o zaman diyenler olursa: plan turkiye'nin savasin son gunlerinde aldigi ekstra topragi hemen antlasma ile geri vererek yunanlilarla temelli bir baris, ve birbiriyle gecinen iki cumhuriyet saglamasiydi. ecevit antlasmaya yanasmadi, yaptirim olarak ambargo oldu. biz de zaten bu ambargo sirasinda sovyetlerin bunu firsat bilmesi ile ekilen tohumlarin sonucu darbeye giden yeni bir yola basladik.
- bunubenyazdim (31.03.09 02:15:40 ~ 02:21:45)
donanma mı vardı o dönemde de adaya çıkarma yapacaktık, hem de ingilizlere karşı?
- frosties (31.03.09 02:40:29)
1