[]
Özgüvensizlik
küçüklüğümden beri hep özgüven eksikliği çekiyorum içten içe. babamın aşırı sert olması, annemin de gayet yumuşak bir kadın olmasıyla ilgisi olabilir bilemiyorum.
ama şimdi 25 yaşımdayım. ve şimdiye kadar başardığımı düşündüğüm şeyler çok basit, herkesin yapabileceği şeyler olarak geliyor. yani hedeflediğim şeyleri başararak özgüven kazanma yolunu denedim ama etkisi ben de gerçekten kısa sürüyor :(
beni beğenen erkekler oluyor, aşık olanlar bile var ama anlamıyorum ezik birisiyim ben neyi beğeniyorlar neden istiyorlar? kendimde özellikle eksik gördüğüm entelektüel birikimli kişiler. anadoluda doğup büyüdüm, aslında ülke gündemini takip eden, düzenli kitap okuyan(ama hep roman), az da olsa genel kültürü olduğunu düşünen biriyim. ama istanbul'da yaşadığımdan beri görüyorum ohoo boğaziçi ünililer, galatasaray ünililer ne deryalar var. ben kendi halimde anadoluda yıllarca çürümüşüm sanki. edindiğim birikimde buraya gelince gene gözümde eridi.
gerçekten mutsuzluk veriyor, biliyorum ki hep yetersizim, eziğim, yüzeysel becerilerim ve ilgilerim var. özgüven eksikliğinden öleceğim sanki. ama o da sessiz sakin, kendi halimde gene...
ama şimdi 25 yaşımdayım. ve şimdiye kadar başardığımı düşündüğüm şeyler çok basit, herkesin yapabileceği şeyler olarak geliyor. yani hedeflediğim şeyleri başararak özgüven kazanma yolunu denedim ama etkisi ben de gerçekten kısa sürüyor :(
beni beğenen erkekler oluyor, aşık olanlar bile var ama anlamıyorum ezik birisiyim ben neyi beğeniyorlar neden istiyorlar? kendimde özellikle eksik gördüğüm entelektüel birikimli kişiler. anadoluda doğup büyüdüm, aslında ülke gündemini takip eden, düzenli kitap okuyan(ama hep roman), az da olsa genel kültürü olduğunu düşünen biriyim. ama istanbul'da yaşadığımdan beri görüyorum ohoo boğaziçi ünililer, galatasaray ünililer ne deryalar var. ben kendi halimde anadoluda yıllarca çürümüşüm sanki. edindiğim birikimde buraya gelince gene gözümde eridi.
gerçekten mutsuzluk veriyor, biliyorum ki hep yetersizim, eziğim, yüzeysel becerilerim ve ilgilerim var. özgüven eksikliğinden öleceğim sanki. ama o da sessiz sakin, kendi halimde gene...
onlar da derya deniz değildir, yakından bakınca. istanbulda öyle görünmeyi daha çabuk öğrenirsin. kimseyi gözünde büyütme. Entellektüelim diye başımın etini yiyen çok insanın am budalası olduğunu, elindeki şaraba vino tinto derken, ohşş kadına bak dediğine de tanık oldum. kendini küçümseme. İnsanlara da kanma.
son olarak; binlerce dansöz var diyerek sözlerimi noktalamak istiyorum.
son olarak; binlerce dansöz var diyerek sözlerimi noktalamak istiyorum.
- Gkcn (14.09.13 03:50:03)
fiziksel olarak kendini beğeniyor musun peki? bu önemli bi nokta ona göre birşey dicem
- glori (14.09.13 03:57:48)
@cevap: eziklikten kastım şu aslında: ciddi ve az konuşan birisiyim. yani söyleyeceklerim iyi, ilginç olsun istiyorum bu nedenle boş, vakit geçirmelik muhabbetlere çok girmiyorum. sıkıcıyım yani. eh bu da eziklik oluyor bence.
fiziksel olarak bazen aynaya bakınca ha iyi pek fena değil diyorum ama bazen cidden aynalardan kaçasım geliyor.
fiziksel olarak bazen aynaya bakınca ha iyi pek fena değil diyorum ama bazen cidden aynalardan kaçasım geliyor.
- witt (14.09.13 04:00:51)
x for dummy's ve benzeri seriler, wikipedia ve kitap özetleri ne enteller doğuyoruyor, iki hipsterın gevelemelerine bakıp özgüven kaybı yaşamana gerek yok boşver onun için, devir pr devri kendini pazarlama devri onunda etkisi var insanların etrafındaki tüm o ilüzyonda, mütevazilik öldü maaleysef.
yani az ve öz konuşan, düşünüp konuşan biri isen geyikten uzak duruyorsan daha ne olsun gayet olması gereken o işin aslı, eziklik filan değil, yalnız dikkat et fazla mütevazilik kibirdendir derler, yani gene diyorum öyle özgüven kaybı yaşamanı gerektirecek filan bir şey yok.
ne demiş russel "dünyadaki sorunların temel sebebi salaklar tamamen kendilerinden eminken zeki insanların tamamen şüphe içerisinde olması."
en olmadı radyoaktif tiki kız bul ona ısırt kendini özgüven patlaması yaşarsın. :D
yani az ve öz konuşan, düşünüp konuşan biri isen geyikten uzak duruyorsan daha ne olsun gayet olması gereken o işin aslı, eziklik filan değil, yalnız dikkat et fazla mütevazilik kibirdendir derler, yani gene diyorum öyle özgüven kaybı yaşamanı gerektirecek filan bir şey yok.
ne demiş russel "dünyadaki sorunların temel sebebi salaklar tamamen kendilerinden eminken zeki insanların tamamen şüphe içerisinde olması."
en olmadı radyoaktif tiki kız bul ona ısırt kendini özgüven patlaması yaşarsın. :D
- kyha (14.09.13 04:15:41)
hayatta başarının özgüven etkilediği düşüncesinin doğruluk payı var mıdır bilmem de, ben de 25 yaşındayım fakat nerdeyse hiçbir başarım yok ama özgüven sıkıntısı da çekmiyorum :D (bu da benim problemim olabilir tabi)
valla o saydığın üniversiteler insana bir hava katar elbette de orda okuyanların da bir çoğu içi boş insanlar emin ol. ama işte özgüven, kişinin kendinden gelen bir şey, bir donanıma, başarıya, yeteneğe sahip olmadan da gelebilir. ama o saydığın üniversitedekiler de o kadar derya değil onu da unutma.
valla biraz yırtık olmayı denesen kendini zorlasan, üstesinden gelebilirsin gibi bence. git deişik etkinliklere katıl. ilgilendiğin stk'lara üye ol. yeni arkadaşlar tanı. hatta tanımadığın insanlarla muhabbete gir. bunun faydası olan insanlar da tanıdım. en başta sadece sokaktaki insanlara saati sor mesela. sonra olayı bir şekilde ilerlet. mesela bir kitapçıda ilgilendiğin kitap türünden kitaplara bakan birisiyle mhuabbet et. aklıma bu geldi düşünmeden sen de öyle şeyler bul.
e tabi ki, yapamazsan veya etkisi olmazsa bir psikoloğa görünme vaktin gelmiş demektir bence.
valla o saydığın üniversiteler insana bir hava katar elbette de orda okuyanların da bir çoğu içi boş insanlar emin ol. ama işte özgüven, kişinin kendinden gelen bir şey, bir donanıma, başarıya, yeteneğe sahip olmadan da gelebilir. ama o saydığın üniversitedekiler de o kadar derya değil onu da unutma.
valla biraz yırtık olmayı denesen kendini zorlasan, üstesinden gelebilirsin gibi bence. git deişik etkinliklere katıl. ilgilendiğin stk'lara üye ol. yeni arkadaşlar tanı. hatta tanımadığın insanlarla muhabbete gir. bunun faydası olan insanlar da tanıdım. en başta sadece sokaktaki insanlara saati sor mesela. sonra olayı bir şekilde ilerlet. mesela bir kitapçıda ilgilendiğin kitap türünden kitaplara bakan birisiyle mhuabbet et. aklıma bu geldi düşünmeden sen de öyle şeyler bul.
e tabi ki, yapamazsan veya etkisi olmazsa bir psikoloğa görünme vaktin gelmiş demektir bence.
- neo ahrar (14.09.13 04:55:59)
diplomali cahillerden olacaginiza, diplomasiz bilgililerden olun.
agzinizin iyi laf yapiyor olmasi, girdiginiz cevrelerde, diger insanlari etkiliyor olmaniz ozlediginiz bir durum olabilir.
gunumuz sartlarinda hic de erisilemez, kazanilamaz beceriler degil bunlar. bir kere gunumuzde bilgi kimsenin tekelinde degil.
bilgisayari, interneti, yeterli azmi ve kararliligi olan bir insanin ogrenemeyecegi bir sey yok bu kombinasyon sayesinde...
www.psikoterapi.org ile temasa gecmeniz isinize yarar. ayirabilecek butceniz yoksa, kendinizi okumaya verin. roman disinda kitaplar da okuyun.
orhan hancerlioglu'nun dusunce tarihi'ni okuyun mesela.
montaigne'in denemeler'ini okuyun.
bu ve benzeri, sizin gelisiminize katkisi olacak kitaplara gomulun. surekli olarak okuyun. hergun iki saat okuyun mesela. bunu bir kac sene yaparsaniz, o imrendiginiz insanlarin yaninda kendinize tamamen guvenebilecek bir hale gelirsiniz. on sene yaparsaniz da, hatip olursunuz. siz konusurken herkes agzinizin icine bakar. ama gunde iki saatten on sene okuyacaksiniz. pembe dizi okumayacaksiniz, fikir kitaplari okuyacaksiniz, tarih okuyacaksiniz, gelismek istediginiz konularda okuyacaksiniz...
agzinizin iyi laf yapiyor olmasi, girdiginiz cevrelerde, diger insanlari etkiliyor olmaniz ozlediginiz bir durum olabilir.
gunumuz sartlarinda hic de erisilemez, kazanilamaz beceriler degil bunlar. bir kere gunumuzde bilgi kimsenin tekelinde degil.
bilgisayari, interneti, yeterli azmi ve kararliligi olan bir insanin ogrenemeyecegi bir sey yok bu kombinasyon sayesinde...
www.psikoterapi.org ile temasa gecmeniz isinize yarar. ayirabilecek butceniz yoksa, kendinizi okumaya verin. roman disinda kitaplar da okuyun.
orhan hancerlioglu'nun dusunce tarihi'ni okuyun mesela.
montaigne'in denemeler'ini okuyun.
bu ve benzeri, sizin gelisiminize katkisi olacak kitaplara gomulun. surekli olarak okuyun. hergun iki saat okuyun mesela. bunu bir kac sene yaparsaniz, o imrendiginiz insanlarin yaninda kendinize tamamen guvenebilecek bir hale gelirsiniz. on sene yaparsaniz da, hatip olursunuz. siz konusurken herkes agzinizin icine bakar. ama gunde iki saatten on sene okuyacaksiniz. pembe dizi okumayacaksiniz, fikir kitaplari okuyacaksiniz, tarih okuyacaksiniz, gelismek istediginiz konularda okuyacaksiniz...
- compadrito (14.09.13 06:13:42)
buna benzer hisleri ben de yaşıyorum. olmak istediğim insan olamamak fikri çok yıpratıcı. düşündüğümde bunun olma sebebinin kendi tembelliğim olduğunu fark ediyorum. kültürel birikimim olarak özendiğim bir arkadaşım var. piyano çalmadan ölmeyeceğim dedi ve kursa başladı, kara kalem kursuna gitti, çok donanımlı bir insan.
ben kendime bakıyorum. çizim yeteneğimi öldürdüm, çalabileceğimi düşünmeme rağmen hiçbir enstrüman kursuna gitmedim. hiçbir kültürel toplulukta bulunmadım. kitap okuma alışkanlığımı öldürdüm. ne kaldı elimde bilgisayara bakıp ona buna gülen, tırtık tırtık şarkı keşfeden ve ordaki burdaki komikliklere gülen ve son 3 senede 8 kilo olan bir kız...
özetle şöyle diyeyim. ataletini at üzerindeki. maddi durumun yerindeyse bir hobiye bağlan. kendine hedefler seç. ne bileyim beğendiğin bir yönetmenin tüm filmlerini izle. türk siyasi tarihini bil. kendini dolduracak eylemler bul. gsde de boğaziçinde de boş tipler var emin ol her yerde var. ama anadoluda vs okuyup kendini kültürel birikim yönünden çok geliştirmiş insanlar da var. imrenmeyle bir şey olmuyor. uygulamaya geçmek lazım. ölü toprağını atmak lazım...
ben kendime bakıyorum. çizim yeteneğimi öldürdüm, çalabileceğimi düşünmeme rağmen hiçbir enstrüman kursuna gitmedim. hiçbir kültürel toplulukta bulunmadım. kitap okuma alışkanlığımı öldürdüm. ne kaldı elimde bilgisayara bakıp ona buna gülen, tırtık tırtık şarkı keşfeden ve ordaki burdaki komikliklere gülen ve son 3 senede 8 kilo olan bir kız...
özetle şöyle diyeyim. ataletini at üzerindeki. maddi durumun yerindeyse bir hobiye bağlan. kendine hedefler seç. ne bileyim beğendiğin bir yönetmenin tüm filmlerini izle. türk siyasi tarihini bil. kendini dolduracak eylemler bul. gsde de boğaziçinde de boş tipler var emin ol her yerde var. ama anadoluda vs okuyup kendini kültürel birikim yönünden çok geliştirmiş insanlar da var. imrenmeyle bir şey olmuyor. uygulamaya geçmek lazım. ölü toprağını atmak lazım...
- zibirdik (14.09.13 16:50:37)
1