[]
bu ekonominin hali
arkadaşlar dolar 2 tl oldu her yerde konuşuluyor zaten biliyorsunuz
bu işi düzelmesi için kimseden hayır beklemeyin anladınız siz
bu işin çözümü bireysel gayretten geçiyor bence ekonomi profesörü değilim hatta ekonomi alanında hiçbir profesyönel bilgim yok ama bu işin tek çözümü yerli malı kullanımı bence
kapitalizmin en güzel yanı boykot olayı, kendimiz için yerli malını tercih etmeliyiz
yabancı mallar daha kaliteli olabilir hatta genellikle öyledir ama bişeylerden ödün vermemiz gerek ama seçim bizde
ya tükettiğimiz şeylerden ödün veririz ya da geriye kalan herşeyden
siz ne diyorsunuz? (soru bu cümle)
bu işi düzelmesi için kimseden hayır beklemeyin anladınız siz
bu işin çözümü bireysel gayretten geçiyor bence ekonomi profesörü değilim hatta ekonomi alanında hiçbir profesyönel bilgim yok ama bu işin tek çözümü yerli malı kullanımı bence
kapitalizmin en güzel yanı boykot olayı, kendimiz için yerli malını tercih etmeliyiz
yabancı mallar daha kaliteli olabilir hatta genellikle öyledir ama bişeylerden ödün vermemiz gerek ama seçim bizde
ya tükettiğimiz şeylerden ödün veririz ya da geriye kalan herşeyden
siz ne diyorsunuz? (soru bu cümle)
İmkansız.
- hadi ya la (24.08.13 12:59:11)
Sanayiyi gectim, Turkiye hayvancilik ve tarim ulkesi olarak bilinirken eti, yumurtayi, unu, misiri bile yurtdisindan ithal eden bir ulke haline geldigi icin bence de imkansiz.
- crown (24.08.13 13:07:48)
bireysel gayretten gecse gecse soyle geciyor: yanlis ekonomi politikalarini anlatmak, gunu idare edip yarini sallamayi kabul etmiyoruz diye ses cikarmak.
yoksa senin o is yas.
yoksa senin o is yas.
- f_d (24.08.13 13:12:56)
yerli malı ile alakası yok olayın. eskiden 90 öncesi de yerli malını teşvik için her türlü girişim yapılırdı, sonra koç ile sabancı anasını ağlattı ülkenin. en azından o günlerden daha iyi durumumuz.
- kafkef (24.08.13 13:13:13)
türkiye gibi üretmeden yemeye alışmış milletlerin sonları hep aynıdır. al sana yunanistan. o yüzden laf anlatamazsın. ben şahsen gıda ve giyim gibi nispeten bizim kaliteli olarak üretebileceğimiz mallar konusunda özen gösteriyorum. çünkü yerli malı demek aynı zamanda senin benim gibi insanların çalışması, para kazanması demek.
- ayazkan (24.08.13 13:31:26 ~ 19.11.13 20:32:27)
ben de hayır diyorum. adam olan yabancılarla rekabet edebilmeli, en az onların yaptıkları kadar kaliteli şeyler üretebilmeli, yerli malı kullanımı mazeretinin arkasına saklanmamalı.
o zaman mmühendislerimizin de ya biz işte imkanlar vs, dünya standartlarında mühendis olamadık, yaptığımız binalar, arabalar şöyle, ama depremde işte biraz riskli, 40 kmh hızın üzerinde çarpmalarda araba pert oluyor, idare edin demesine benziyor. doktorlardan da örnek verip uzatmak istemiyorum.
eğer aynı kalitede, sağlık kaygıları dikkate alınmış, doğru düzgün bir şey olur elbette öncelik kendi yaptığımız olur o zaman. örneğin zeytin yağını mesela yunanistan'dan almıyor henüz kimse, halen edremit, akçay, altınoluk denilince akan sular duruyor.
bu tür bir ödün verme düşüncesi bizi daha iyiye götürmez diye düşünüyorum. ödün verilecekse adam gibi bir eğitim almış, daha dürüst, daha çalışkan, ve daha saygılı (büyüklerini görünce ceket iliklemekten bahsetmiyorum, başkalarının yaşam hakkına saygılı demek istiyorum) bir jenerasyon yetiştirmek için ödün verelim. böylece çalma çırpma peşinde koşan insan sayısı azalır, bizde de güzel işler ortaya çıkmaya başlar.
şu an iki araba parasına bir araba alınıyor, tamam üç araba parasına bir araba alalım, ama yeter ki sistem dürüst işlesin.
o zaman mmühendislerimizin de ya biz işte imkanlar vs, dünya standartlarında mühendis olamadık, yaptığımız binalar, arabalar şöyle, ama depremde işte biraz riskli, 40 kmh hızın üzerinde çarpmalarda araba pert oluyor, idare edin demesine benziyor. doktorlardan da örnek verip uzatmak istemiyorum.
eğer aynı kalitede, sağlık kaygıları dikkate alınmış, doğru düzgün bir şey olur elbette öncelik kendi yaptığımız olur o zaman. örneğin zeytin yağını mesela yunanistan'dan almıyor henüz kimse, halen edremit, akçay, altınoluk denilince akan sular duruyor.
bu tür bir ödün verme düşüncesi bizi daha iyiye götürmez diye düşünüyorum. ödün verilecekse adam gibi bir eğitim almış, daha dürüst, daha çalışkan, ve daha saygılı (büyüklerini görünce ceket iliklemekten bahsetmiyorum, başkalarının yaşam hakkına saygılı demek istiyorum) bir jenerasyon yetiştirmek için ödün verelim. böylece çalma çırpma peşinde koşan insan sayısı azalır, bizde de güzel işler ortaya çıkmaya başlar.
şu an iki araba parasına bir araba alınıyor, tamam üç araba parasına bir araba alalım, ama yeter ki sistem dürüst işlesin.
- puc (24.08.13 13:43:13)
biz bu kafayla zeytinyağını da yunanistandan alırız. azcuk akıl yahu. önce iyi olalım önce kaliteli olalım. sinirlenmeyeceğim ama bunlar destekle olur be kardeşim. senin zeytinyağın bu kaliteyi tutturduysa gidipde elin yağını almadığından bu kaliteye ulaştı. adam baktı yerli pazarı var para var, rağmet var, ee üretimde var. daha çok üretim beraberinde rekabeti, rekabetde kaliteyi getirir. nasıl olacak arkadaş sen önce kendi ülkende kendi üretimine destek olmazsan adam nasıl geçinecek? para kazandırmayan yerde kalite olabilir mi? ne olur böyle gerizekalı, ahmakça,cahilce, akıl almayacak şekilde, alenen art niyetle, insanları salak yerine koyacak şeylerle ithalciliği savunmayın bana. önce kendi üretiminize destek olun ki üretici bu işten para geldiğini anlasın, üretimi arttırsın rekabet ortamı doğsun. yeter ki tekelcilik olmasın. her türlü kalite yakalanır.
- ayazkan (24.08.13 13:55:23)
ithal ikameci sistem, anlayış iflas edeli, biteli yıllar oluyor. yerli malı kullanacağım diyerek bu sefer kalitesiz ürünler kullanmaya başlayacaksın ve dandik ürünler seni yolda bırakacak. bu da kaynak dağılımını olumsuz etkileyecek.
dolar niye yükseliyor? ya insanlar satın alıp yastık altına koyuyor -ki bu pek olası görünmüyor- ya da ülkeden kaynak çıkışı sözkonusu. o zaman kaynak çıkışını engelleyecek bir yol bulman gerekiyor. sata sata memlekette bir şey kalmadı. bu da ayrı bir olay ama sermayeyi Türkiye'ye çekmen gerekiyor. yatırım teşviki filan yapabilirsin satıp savmadan.. ihracat desteği verebilirsin yerli üreticine. ülkeye daha fazla döviz girmesini sağlar bu.
dediğim gibi, ithal ikameci anlayış çökeli çok oluyor. sen yabancı malları almazsan, engel koyarsan; aynı şekilde senin mallarına da engel koyulur yurtdışında...
dolar niye yükseliyor? ya insanlar satın alıp yastık altına koyuyor -ki bu pek olası görünmüyor- ya da ülkeden kaynak çıkışı sözkonusu. o zaman kaynak çıkışını engelleyecek bir yol bulman gerekiyor. sata sata memlekette bir şey kalmadı. bu da ayrı bir olay ama sermayeyi Türkiye'ye çekmen gerekiyor. yatırım teşviki filan yapabilirsin satıp savmadan.. ihracat desteği verebilirsin yerli üreticine. ülkeye daha fazla döviz girmesini sağlar bu.
dediğim gibi, ithal ikameci anlayış çökeli çok oluyor. sen yabancı malları almazsan, engel koyarsan; aynı şekilde senin mallarına da engel koyulur yurtdışında...
- bilmemkacincinick (24.08.13 15:11:38)
Yerli üretim için yabancı hammadde ithali kısmını atlamışsın. Ekonomi çok içiçe geçmiş bir olgudur. İthalat yapmadığın ülke bu sefer senin ihracat kanalını kapar.
Hatta daha da ötesi, yasadışı işler bile ekonomiye paralel bir şekilde ilerler. (Devletlerin eliyle)
O yüzden senin dediğin şey anca hassasiyet ayarında ikame mal alarak olur, devlet yada millet politikası haline getirmen çok zor..
Hatta daha da ötesi, yasadışı işler bile ekonomiye paralel bir şekilde ilerler. (Devletlerin eliyle)
O yüzden senin dediğin şey anca hassasiyet ayarında ikame mal alarak olur, devlet yada millet politikası haline getirmen çok zor..
- roverandom (24.08.13 15:33:21)
şimdi yazmışlar ithal ikameci anlayış çöktü!bok çöktü. yahu yapmayın şunu nereye çöktü.
avrupa birliği neyimin birliği? kültür birliği mi? geç, ırksal birlik mi? onu hepten geç, ee geriye ne kaldı
ekonomi birliğidir avrupa birliği.
ithal ikameci anlayış çökmüşmüş müş, onu anca bizim gibi 3. dünya ülkelerine yedirirler. git bakalım almayada ithal ikameci anlayış çökmüş mü? çökmemiş mi? adam af edersin bok olsa yine önceliği kendi malına tanıyor.
hele ülkemize turist niyetine gelen fransızlar. ellerinde boncuklarla geliyor. aga bu nedir diyorsun. bunu ülkelerinde satın alıyorlarmış.
niye bilmemkaçıncınick sorum sana? hani ithal ikameci anlayış çöktüydü, yahu adam belki elin ülkesine döviz girer bi yararı dokunur diye parasını getirmiyor senin ülkene (sen üstüne alınma sana demiyorum ortaya atıyorum ben sözü) boncuk getiriyor boncuk. al götüne sok diyemiyorsun.
gelelim avrupa birliğine. avrupa birliği ticari bir birlik. o birliğe üye değilsen öyle kafana göre mal satamıyorsun. öncelik hakkın yok. mesela italya da fındık yetiştiriyor. lan italya da fındık mı? olur. yetiştiriyor adam işte karışamazsın. sonra da avrupaya birliğe üye olmasından dolayı şu natoyu veriyor
-arkadaş önce benim fındığımı fahiş fiyattan alacaksınız, sonra ihtiyaç oldukça türk fındığını en ucuz bana zarar vermeyecek şekilde temin edeceksiniz"
işte sen buna bir şey diyemiyorsun.
benzer uygulama amerikada da var. çeliğimize kota koydular, önce benim çelik üreticim diyor usa, makarnamıza kota koydular önce benim üreticim diyor usa,
peki bizim dangozlar ne diyor
ithal ikameci anlayışmı kalmış mış mış. demek 3.dünya sömürü ülkelerini bu tatlı yalanlarla hala bu seviyede tutuyorlar. akıl alır gibi değil.
üstelik bu anlatılan şey tabi ki devlet zorlamasıyla olacak şey değil. halkımızın bu konuda duyarlılık göstermesi gerekir. mantıklı olarak sen bir ülkenin malına boykot koymaya kalkarsan elin oğlu sen gibi ahraz değil çakar suratının ortasına. ülkemiz insan tüketiminde muadili varsa kendi üretimine öncelik hakkı vermeli. kendi işi için, aşı için, geleceği için.
avrupa birliği neyimin birliği? kültür birliği mi? geç, ırksal birlik mi? onu hepten geç, ee geriye ne kaldı
ekonomi birliğidir avrupa birliği.
ithal ikameci anlayış çökmüşmüş müş, onu anca bizim gibi 3. dünya ülkelerine yedirirler. git bakalım almayada ithal ikameci anlayış çökmüş mü? çökmemiş mi? adam af edersin bok olsa yine önceliği kendi malına tanıyor.
hele ülkemize turist niyetine gelen fransızlar. ellerinde boncuklarla geliyor. aga bu nedir diyorsun. bunu ülkelerinde satın alıyorlarmış.
niye bilmemkaçıncınick sorum sana? hani ithal ikameci anlayış çöktüydü, yahu adam belki elin ülkesine döviz girer bi yararı dokunur diye parasını getirmiyor senin ülkene (sen üstüne alınma sana demiyorum ortaya atıyorum ben sözü) boncuk getiriyor boncuk. al götüne sok diyemiyorsun.
gelelim avrupa birliğine. avrupa birliği ticari bir birlik. o birliğe üye değilsen öyle kafana göre mal satamıyorsun. öncelik hakkın yok. mesela italya da fındık yetiştiriyor. lan italya da fındık mı? olur. yetiştiriyor adam işte karışamazsın. sonra da avrupaya birliğe üye olmasından dolayı şu natoyu veriyor
-arkadaş önce benim fındığımı fahiş fiyattan alacaksınız, sonra ihtiyaç oldukça türk fındığını en ucuz bana zarar vermeyecek şekilde temin edeceksiniz"
işte sen buna bir şey diyemiyorsun.
benzer uygulama amerikada da var. çeliğimize kota koydular, önce benim çelik üreticim diyor usa, makarnamıza kota koydular önce benim üreticim diyor usa,
peki bizim dangozlar ne diyor
ithal ikameci anlayışmı kalmış mış mış. demek 3.dünya sömürü ülkelerini bu tatlı yalanlarla hala bu seviyede tutuyorlar. akıl alır gibi değil.
üstelik bu anlatılan şey tabi ki devlet zorlamasıyla olacak şey değil. halkımızın bu konuda duyarlılık göstermesi gerekir. mantıklı olarak sen bir ülkenin malına boykot koymaya kalkarsan elin oğlu sen gibi ahraz değil çakar suratının ortasına. ülkemiz insan tüketiminde muadili varsa kendi üretimine öncelik hakkı vermeli. kendi işi için, aşı için, geleceği için.
- ayazkan (24.08.13 15:57:25 ~ 19.11.13 20:39:11)
Telefonum Samsung, Tv Samsung ve Panasonic. Laptop Toshiba, Acer, Lenovo. Harddisklerim 4 harici WD. TC alternatifleri söyle hele bi. :-)
- boray eris (24.08.13 18:47:28)
ses, se se!!
evet, bir kaç gündür buraya uğramıyordum ve diyorum ki vay anam vay neler dönmüş serhat ya
öncelikle ithal ikameci anlayış çökmüştür. bunun altını bir daha çiziyorum. neden çöktü? çünkü gelişen teknoloji, sanayi, pazar kapasiteleri sonucunda sen her şeyi üretemiyorsun. sike sike dışa bağımlı hale geliyorsun. en basitinden ihracatın artarken bir de bakmışsın ithalatın da artmış. Allah Allah diyorsun, şaşırıyorsun ama şaşıracak bi bok yok. Neden? Ara malı ithal ediyorsun!! Hadi, adama de ki "senden mal almak istemiyorum!" Kan alırlar adamın götünden kamil kaaann!! kendi üreticilerin isyan eder!!
@boray eris'in de dediği gibi, hangi teknolojik ürünün yurtdışında tutunabiliyor? Amına koyayım, daha kalite standartını oturtamamışsın Türkiye'de. Bu sadece mal için geçerli değil! Hizmet sektöründe de bu standartı oturtamamışsın!! Bas bas bağırmıyor musun sözlükte? filanca firma boktan, filanca firmanın malı kötü, filanca firma garantili ürünümü bıdıbıdı nedeninden dolayı değiştirmiyor? Bir de çıkmışsın, diyorsun ki ithal ikameci anlayış olmalı.
Türkiye ithal ikameci üretimi denemedi mi? Babanın, dedenin arabasını inekler yemedi mi? Eğer sen ithal ikameci üretim şeklini savunursan bana tam rekabetten piyasasından, monopolcü rekabet piyasasından bahsedemezsin!! Oligapol piyasasında bir firmadan diğer firmanın kucağına hoplayıverirsin.
Avrupa Birliği bir ekonomik birliktir, evet. Sen adamların götünde, topluluğun kurulduğu andan beri dolanıp duruyorsun ve seni almıyorlar. Peki sen kendine hiç kızmıyor musun? "Amına koyim, almıyor bu adamlar beni ama madem almıyorlar kendime çeki düzen vereyim en azından" diye düşünmüyor musun? Madem benim ürünüme kota, sınır koyuyorlar, ben de olmayan bir şey üretip onları kendime bağımlı hale getireyim diye düşünmüyor musun? Bence düşünmüyorsun. Düşünseydin, bunca sene bir şey üretirdin..
bak koçum, komplo teorisyeni olabilirsin ama şu bir gerçek ki bu işlerde al gülüm ver gülüm yapmadan gelişemezsin. Amerika'da çelik üreticilerinin korunduğundan filan bahsetmişsin. Ne hikmetse aynı amerika petrolü, hizmeti, aklına gelebilecek büyük çaplı her şeyi dışardan ithal edip alıyor. Saydığın fındık, çelik vb. şeyler GSYİH içinde ne kadar paya sahip ona bakman lazım!!
yabancı firmaların üretimini çekemiyorsun üstüne çünkü üretim maliyetlerinde çin'le rekabet edemiyorsun. ürettiğin nihai mallar serbest piyasada tutmuyor çünkü kaliteli değil. bir de gelmişsin, ithal ikameci üretim sistemi çökmedi, çökmemeli diyorsun. Kusura bakma ama kimse dandik, çarık çürük mal kullanmak zorunda değil. Sen devlet olarak ezelden beri "bazı" üreticileri korumak gibi bir huy edindiğin için ülke içindeki dinamikleri de sikip atacaktır bu politikan.
zamanında amerika senden zeytinyağı istiyor. Muazzam bir miktarda hem de.. Gönderiyorsun zeytinyağını. Hop, adamlar analize bir sokuyorlar yağı, senin o çok dürüst, sevgili(!) üreticin zeytinyağına fındıkyağı karıştırmış.. Senden bir daha zeytinyağı alır mı adam? Senin adamın, üreticin "bi kere s.ksem yeter" diye düşünmüyor mu? Elin turistini kapalıçarşı'da domaltmıyorlar mı? "bi kere koysam yeter, bir daha gelmeyecek ya" diye düşünmüyor mu senin satıcın? Adam bırak elinde boncukla gelmeyi, tuvalet kağıdıyla bile gelmekte haklı!!!
kısacası, dünya üzerinde kapalı ekonomi devri bitti. Varsın, AB senden fındık almasın. Sen adam gibi bir yatırımla öyle bir ürün üret ki, adamlar götünde dolansın. Ama nerdee... fındık üreticileri ellerinde kalan fındığı devlete satmaya çalışsınlar, pamuk tarlalarda kalsın filan. senin daha sanayi politikan oturmamış, hizmet politikan oturmamış, ekonomin "dalgalandım da duruldum" diye türkü tuttursun, bir de gelmiş ithal ikameci sistemden bahset..
olmaz dostum olmaz..
not: küfürler sana değil, lütfen alınma
evet, bir kaç gündür buraya uğramıyordum ve diyorum ki vay anam vay neler dönmüş serhat ya
öncelikle ithal ikameci anlayış çökmüştür. bunun altını bir daha çiziyorum. neden çöktü? çünkü gelişen teknoloji, sanayi, pazar kapasiteleri sonucunda sen her şeyi üretemiyorsun. sike sike dışa bağımlı hale geliyorsun. en basitinden ihracatın artarken bir de bakmışsın ithalatın da artmış. Allah Allah diyorsun, şaşırıyorsun ama şaşıracak bi bok yok. Neden? Ara malı ithal ediyorsun!! Hadi, adama de ki "senden mal almak istemiyorum!" Kan alırlar adamın götünden kamil kaaann!! kendi üreticilerin isyan eder!!
@boray eris'in de dediği gibi, hangi teknolojik ürünün yurtdışında tutunabiliyor? Amına koyayım, daha kalite standartını oturtamamışsın Türkiye'de. Bu sadece mal için geçerli değil! Hizmet sektöründe de bu standartı oturtamamışsın!! Bas bas bağırmıyor musun sözlükte? filanca firma boktan, filanca firmanın malı kötü, filanca firma garantili ürünümü bıdıbıdı nedeninden dolayı değiştirmiyor? Bir de çıkmışsın, diyorsun ki ithal ikameci anlayış olmalı.
Türkiye ithal ikameci üretimi denemedi mi? Babanın, dedenin arabasını inekler yemedi mi? Eğer sen ithal ikameci üretim şeklini savunursan bana tam rekabetten piyasasından, monopolcü rekabet piyasasından bahsedemezsin!! Oligapol piyasasında bir firmadan diğer firmanın kucağına hoplayıverirsin.
Avrupa Birliği bir ekonomik birliktir, evet. Sen adamların götünde, topluluğun kurulduğu andan beri dolanıp duruyorsun ve seni almıyorlar. Peki sen kendine hiç kızmıyor musun? "Amına koyim, almıyor bu adamlar beni ama madem almıyorlar kendime çeki düzen vereyim en azından" diye düşünmüyor musun? Madem benim ürünüme kota, sınır koyuyorlar, ben de olmayan bir şey üretip onları kendime bağımlı hale getireyim diye düşünmüyor musun? Bence düşünmüyorsun. Düşünseydin, bunca sene bir şey üretirdin..
bak koçum, komplo teorisyeni olabilirsin ama şu bir gerçek ki bu işlerde al gülüm ver gülüm yapmadan gelişemezsin. Amerika'da çelik üreticilerinin korunduğundan filan bahsetmişsin. Ne hikmetse aynı amerika petrolü, hizmeti, aklına gelebilecek büyük çaplı her şeyi dışardan ithal edip alıyor. Saydığın fındık, çelik vb. şeyler GSYİH içinde ne kadar paya sahip ona bakman lazım!!
yabancı firmaların üretimini çekemiyorsun üstüne çünkü üretim maliyetlerinde çin'le rekabet edemiyorsun. ürettiğin nihai mallar serbest piyasada tutmuyor çünkü kaliteli değil. bir de gelmişsin, ithal ikameci üretim sistemi çökmedi, çökmemeli diyorsun. Kusura bakma ama kimse dandik, çarık çürük mal kullanmak zorunda değil. Sen devlet olarak ezelden beri "bazı" üreticileri korumak gibi bir huy edindiğin için ülke içindeki dinamikleri de sikip atacaktır bu politikan.
zamanında amerika senden zeytinyağı istiyor. Muazzam bir miktarda hem de.. Gönderiyorsun zeytinyağını. Hop, adamlar analize bir sokuyorlar yağı, senin o çok dürüst, sevgili(!) üreticin zeytinyağına fındıkyağı karıştırmış.. Senden bir daha zeytinyağı alır mı adam? Senin adamın, üreticin "bi kere s.ksem yeter" diye düşünmüyor mu? Elin turistini kapalıçarşı'da domaltmıyorlar mı? "bi kere koysam yeter, bir daha gelmeyecek ya" diye düşünmüyor mu senin satıcın? Adam bırak elinde boncukla gelmeyi, tuvalet kağıdıyla bile gelmekte haklı!!!
kısacası, dünya üzerinde kapalı ekonomi devri bitti. Varsın, AB senden fındık almasın. Sen adam gibi bir yatırımla öyle bir ürün üret ki, adamlar götünde dolansın. Ama nerdee... fındık üreticileri ellerinde kalan fındığı devlete satmaya çalışsınlar, pamuk tarlalarda kalsın filan. senin daha sanayi politikan oturmamış, hizmet politikan oturmamış, ekonomin "dalgalandım da duruldum" diye türkü tuttursun, bir de gelmiş ithal ikameci sistemden bahset..
olmaz dostum olmaz..
not: küfürler sana değil, lütfen alınma
- bilmemkacincinick (27.08.13 20:37:07)
1