[]
Köpek ve sorumluluk üzerine kısa bir çıldırış.
Şimdi ben bir köpek almayı planlıyorum. Böyle giderse de plandan öteye gidemeyecek sanırım. Bir soru sormak istiyorum sevgili köpek sahiplerine; "Yahu nasıl bir özgüvendir ki bu köpeği tutup eve getirebiliyorsunuz?"
Garip hemi? Evat. Ben bayadır köpeklerin eğitimi, sağlık bilgileri, cinsleri, karakterlerini araştırıyorum. Leerburg eğitim dvdlerinden tutun da pozitif eğitimcilik üzerine internette izlemediğim görsel, okumadığım materyal kalmadı. Yani olaya teknik açıdan hakim sayılırım ama cesaret edip de bir köpeği sahiplenemiyorum arkadaşlar. "Neden lan?" dediğinizi duyar gibiyim...
Şimdi ben üniversite son sınıftayım ve bu yaz okul bitecek (yani... biter dimi? eheh). Düşünüyorum tabi okul bitecek "ulan yazın eve dönüş yaşayacağım, nası olacak köpek?" diye, ayrıca 3 haftaya bir memleket yakın diye gidip geliyorum. Bu bir. İkincisi hadi okul bitti ondan sonra alsam eve hayvanceğizi yine kendi kendime diyorum ki "Sen askerliğini de yapmadın dimi?" haydii şimdi de askere gidersem köpeğe anam babam iyi bakabilirler mi emin olamıyorum, ki askere ne zaman gideceğim de bir muallak. Tamam askere de gittim sonra işe girecem tabi. Bu köpek evde ne yapar günde bilmemkaç saat köpek evde yalnız bırakılır mı? Ordan da bir muallak yaşıyorum oluyor beyin bir muşmula. Yani bu düşünceye göre ben bir köpekle hayatı paylaşamayacağım gibi duruyor. Bunları düşünürken bir yandan da köpeğin eğitimi, bakımıi vesaire konuları hakkında okudukça okuyor dinledikçe dinliyorum. Manyak oldum lan.
Evet sonuç? Siz nasıl karar verdiniz köpek almaya? Bunun günlük egzersizini, eğtiminin sorumluluğunu nasıl üstlendiniz yahu? Ben mi gözümde büyütüyorum? Bu kadar insan köpeğe nasıl bakabiliyor? Hububat fiyatları hakkında kısa bilgiler yazınız.
Garip hemi? Evat. Ben bayadır köpeklerin eğitimi, sağlık bilgileri, cinsleri, karakterlerini araştırıyorum. Leerburg eğitim dvdlerinden tutun da pozitif eğitimcilik üzerine internette izlemediğim görsel, okumadığım materyal kalmadı. Yani olaya teknik açıdan hakim sayılırım ama cesaret edip de bir köpeği sahiplenemiyorum arkadaşlar. "Neden lan?" dediğinizi duyar gibiyim...
Şimdi ben üniversite son sınıftayım ve bu yaz okul bitecek (yani... biter dimi? eheh). Düşünüyorum tabi okul bitecek "ulan yazın eve dönüş yaşayacağım, nası olacak köpek?" diye, ayrıca 3 haftaya bir memleket yakın diye gidip geliyorum. Bu bir. İkincisi hadi okul bitti ondan sonra alsam eve hayvanceğizi yine kendi kendime diyorum ki "Sen askerliğini de yapmadın dimi?" haydii şimdi de askere gidersem köpeğe anam babam iyi bakabilirler mi emin olamıyorum, ki askere ne zaman gideceğim de bir muallak. Tamam askere de gittim sonra işe girecem tabi. Bu köpek evde ne yapar günde bilmemkaç saat köpek evde yalnız bırakılır mı? Ordan da bir muallak yaşıyorum oluyor beyin bir muşmula. Yani bu düşünceye göre ben bir köpekle hayatı paylaşamayacağım gibi duruyor. Bunları düşünürken bir yandan da köpeğin eğitimi, bakımıi vesaire konuları hakkında okudukça okuyor dinledikçe dinliyorum. Manyak oldum lan.
Evet sonuç? Siz nasıl karar verdiniz köpek almaya? Bunun günlük egzersizini, eğtiminin sorumluluğunu nasıl üstlendiniz yahu? Ben mi gözümde büyütüyorum? Bu kadar insan köpeğe nasıl bakabiliyor? Hububat fiyatları hakkında kısa bilgiler yazınız.
arkadaşım.
o aklına esince köpek alanlara sen aldanma. onlar 2-3 sene sonra o köpekleri zaten atıyorlar. sen bu endişeleri yaşayarak zaten gerçekten bir hayvansever olduğunu kanıtlamışsın. tavsiyem şu:
askerlik önemli ve uzun bir süreç. askerliğini yap, gel. hemen al. hiç bekleme. zaten o köpek senin yanında dünyanın en mutlu köpeği olur.
Not: hayvan barınaklarından köpek alırsan daha iyi olur. hayvan sevgisi hayvan ticaretine de karşı olmayı beraberinde getirir.
o aklına esince köpek alanlara sen aldanma. onlar 2-3 sene sonra o köpekleri zaten atıyorlar. sen bu endişeleri yaşayarak zaten gerçekten bir hayvansever olduğunu kanıtlamışsın. tavsiyem şu:
askerlik önemli ve uzun bir süreç. askerliğini yap, gel. hemen al. hiç bekleme. zaten o köpek senin yanında dünyanın en mutlu köpeği olur.
Not: hayvan barınaklarından köpek alırsan daha iyi olur. hayvan sevgisi hayvan ticaretine de karşı olmayı beraberinde getirir.
- hamamdakaybolansabununesrari (19.03.09 18:22:34)
evet ilk olarak barınaklara bakıcam zaten. gerçi oradaki gönüllüler, haklı olarak, çok sıkı kurallar koymuşlar sahiplenme adına. teşekkürler öneri için.
- hellguard (19.03.09 19:14:49)
Siz evde anneniz olmadan da yaşabiliyorsunuz değil mi? Yani eğer dolapta suyunuz varsa, susadığınızda suyunuzu içersiniz, yemek yapmayı bilmiyorsanız anneniz eve gelene kadar beklersiniz.
Aynı şey köpekler için de geçerlidir. 1 yaşından sonra zaten köpek günde 1 öğün yer ve o da genelde akşamları verilir. Eğitirseniz kakasını tutar, siz yap diyene kadar da öleceğini bilse yapmaz. Çişini de tutar. Bu nedenle günde 8 saat görüşmeseniz ama geri kalan zamanda güzel ve kaliteli zaman geçirseniz en ufak bir endişeniz olmadan dostunuzu evde bırakabilirsiniz.
Çocuğunuza tuvaleti öğretirken ne yaparsınız? Ya bu ne büyük sorumluluk deyip sizi doğurmaktan vazgeçmemiş anneniz ki gelmişsiniz hayata, aynı oksijeni paylaşıyoruz sizinle. O zaman sizin de korkmanız gerekmez. Zaten köpeklerin karakterleri vardır. Zaman içinde bir bakarsınız birbirinizi eğitmişsiniz. Tuvalet eğitimi asla zor değildir, en fazla sizin altınıza yapmaktan vazgeçiş süreciniz kadar zor olacaktır, güvenin bana.
Egzersiz dostunuzun türüne göre günde en çok 2 defa gerekir zaten. O da yürüyüş. Ki bu yürüyüş sizin de kendinize geçtiğiniz bir kıyaktır. Siz de spor yapmış olursunuz. O yüzden de bir saatten sonra alışkanlık halini alır. Tatilde yürüyüş yapmadan bir gün geçirdiğinizde eksiklik hisseder olursunuz.
Ailenize güvenmeyin. Eminim pırlanta gibi insanlardır fakat insanların iyi kalpli olmaları onların sizin dostunuzu emanet edebileceğiniz anlamına gelmez. Kız arkadaşınızı en yakın dostlarınıza emanet etmiş gibi olursunuz...
Asker işini halledin, sonra dostunuzla aynı eve çıkın bence. Bu arada da içinizdeki sevgiyi barınaklardaki hayvanları severek giderebilirsiniz mesela. hatta www.haytap.org
Aynı şey köpekler için de geçerlidir. 1 yaşından sonra zaten köpek günde 1 öğün yer ve o da genelde akşamları verilir. Eğitirseniz kakasını tutar, siz yap diyene kadar da öleceğini bilse yapmaz. Çişini de tutar. Bu nedenle günde 8 saat görüşmeseniz ama geri kalan zamanda güzel ve kaliteli zaman geçirseniz en ufak bir endişeniz olmadan dostunuzu evde bırakabilirsiniz.
Çocuğunuza tuvaleti öğretirken ne yaparsınız? Ya bu ne büyük sorumluluk deyip sizi doğurmaktan vazgeçmemiş anneniz ki gelmişsiniz hayata, aynı oksijeni paylaşıyoruz sizinle. O zaman sizin de korkmanız gerekmez. Zaten köpeklerin karakterleri vardır. Zaman içinde bir bakarsınız birbirinizi eğitmişsiniz. Tuvalet eğitimi asla zor değildir, en fazla sizin altınıza yapmaktan vazgeçiş süreciniz kadar zor olacaktır, güvenin bana.
Egzersiz dostunuzun türüne göre günde en çok 2 defa gerekir zaten. O da yürüyüş. Ki bu yürüyüş sizin de kendinize geçtiğiniz bir kıyaktır. Siz de spor yapmış olursunuz. O yüzden de bir saatten sonra alışkanlık halini alır. Tatilde yürüyüş yapmadan bir gün geçirdiğinizde eksiklik hisseder olursunuz.
Ailenize güvenmeyin. Eminim pırlanta gibi insanlardır fakat insanların iyi kalpli olmaları onların sizin dostunuzu emanet edebileceğiniz anlamına gelmez. Kız arkadaşınızı en yakın dostlarınıza emanet etmiş gibi olursunuz...
Asker işini halledin, sonra dostunuzla aynı eve çıkın bence. Bu arada da içinizdeki sevgiyi barınaklardaki hayvanları severek giderebilirsiniz mesela. hatta www.haytap.org
- endless dream (19.03.09 19:36:33)
kopek bakmak cok mesagatli bir is degildir. zaten bakmak da sayilmaz o, bir iki sorumlulugunu ustleniyorsunuz sadece.
fakat siz tatile/yurtdisina felan gitmek istediginiz vakit, kopek buyuk sorun olacaktir, onu bakacak yer aramaniz lazim biraz tatil programi yapmadan once. ya da kopegi de gotureceksiniz.
kopegi gun icerisinde yalniz birakmak pek bir sorun olmaz. evde takilir kafasina gore. oyuncagidir kemigidir radyo televizyon insan gibi oyalayabiliyor kendini.
ama once yalniz kalmaya yavruyken alismasi lazim yoksa evi parca pincik eder, konu komsuyu havlaya havlaya deli eder.
fakat siz tatile/yurtdisina felan gitmek istediginiz vakit, kopek buyuk sorun olacaktir, onu bakacak yer aramaniz lazim biraz tatil programi yapmadan once. ya da kopegi de gotureceksiniz.
kopegi gun icerisinde yalniz birakmak pek bir sorun olmaz. evde takilir kafasina gore. oyuncagidir kemigidir radyo televizyon insan gibi oyalayabiliyor kendini.
ama once yalniz kalmaya yavruyken alismasi lazim yoksa evi parca pincik eder, konu komsuyu havlaya havlaya deli eder.
- yirtik foto (19.03.09 20:32:26)
zaten türkiye' de olan cins sokak köpeği sorununun artışı ve köpekçilik camiasının skimsonik bir şekilde ilerlemesinin yegane sebebi budur. kayak takımı almak için evden çıkıp köpek ile gelen veya çocuğuna karne hediyesi olarak köpek alan insanlar var. ha ben uzun yıllar bunun mücadelesini verdim, özellikle bull-type (pitbull, bull terrier, staffordshire terrier vs) ırkların yanlış sahiplendirilmelerinin, sahiplerinin köpekleri adece dövüş amaçlı kullanmamalarının önüne geçmek istedim, o dediğiniz leerburg cd lerinin yaratıcısı ed frawley' den tutun, armin winkler' e kadar türlü insanlarla iletişimim oldu, bir köpek için evimden 400-500 km öteye gittim, ancak yıldım, yıldırıldım, en sonunda eyt eytere bea dedim siktir oldum gittim. artık kendi köpeğim ve sokağımda olanlar için varım. bu sorduğunuz sorunun cevabını buldum ben; insan egosunun önüne geçilmiyor. insan her zaman bir köpeğe hakim olacağına inanıyor ve olay hüsrana doğru yaklaştığı zaman köpekten kurtulma yollarını arıyor. insan bir köpeğin karşısında aciz olma hesabını asla yapmıyor ve daha sonra o köpeğe barınak yolu görünüyor.
köpek için yazılmış kaç kitap var bu ülkede, köpek psikolojisi hakkında kim ne biliyor? tamer dodurga var, onun da yazdıkları yıllar önce çürütüldü, veterinerlerin yetersiz, eğitmenlerin yetersiz, kaliteli köpek üreten çiftliklerin sayısı bir elin parmağını geçmez, köpek sahiplerinin temel argümanları ' bizim köyde bir köpekler var' üzerine kurulu. o yüzden nikaragua veya honduras FCI üyesi iken biz değiliz. araştırma olayı da malesef köpek sahiplerinde yok. köpek sahipleri genelde araştırmaya kapalılar.
merak ediyorum bu sözlükte bile o kadar köpek sahibi var, kaçı köpeğinin kalça ve ön kol filmlerini çektirdi, kimi yılda bir sefer kan sayımı yaptırıyor, kaçı köpeğinin gözlerini kontrol ediyor, kaçı köpeğinin dişlerini düzenli fırçalıyor. yetersiz köpek sahipliği yapmaktansa yapmamanız en iyisi emin olun. siz yanlış değilsiniz, çoğunluk yanlış. 6 yaşında alman çoban köpeğim var, kalça çıkığı oranı eşleşmeye müsait, 60 metrekarelik alanda sakladığınız topu açık havada bulur, 300-400 adımınızı gittiğiniz rotadan takip eder, sevk kayışsız istediğiniz tempoda omuz hizanızı geçmeden yürür, evde bir kediyle beraber yaşıyor, mükemmel bir karaktere ve çalışma isteğine sahiptir, ama omuz boyu 5 cm kısa ve tüy renkleri sırt bölgesinde koyu diye ben bu köpeği eşleştirmiyorum ve yavrusu olmayacak bu köpeğin. çünkü bunu yaparsam yıllardır savunduğum şeyleri elimin tersiyle itmiş olurum, ırk köpek besliyorsanız ırkın karakteristiğini sürdürmeniz esastır, köpeği kuluçka makinası gibi kullanmak değil. ben bu köpekten şimdiye kadar yaklaşık 50 yavru alırdım ve tanesini 700-800 tl arası elimi öpene satardım, ama yapmıyorum yapamıyorum. tekrar ve tekrar söylüyorum; sizin yaptığınız doğru, bu işin ilmini yapan, duygusal değil bir kinolog gibi sokulan herkes sizi haklı bulur, şu yazınızı bir ırk federasyonu sitesinde yazsanız alkış alırsınız. cidden tebrik ederim.
ben köpek almaya ne zaman karar verdim? annem ve babam benim kadar bilgi sahibi olduğu zaman. çünkü ben bu köpekle günün belli saatleri birlikte oluyorum, annem babam bütün gün. köpek günde 3 sefer sistemli şekilde dışarıya çıkıyor, bunların birisinde at-getir, bir tanesinde eğitim tekrarı yapıyor. bunları babam yaptırıyor. akşam ise ben veya annem çıkartıp sağı solu eşmesine veya oyuncaklarıyla oynamasına izin veriyoruz, stres atıyor hayvan. köpeğin çalışması gerekiyor hellguard, çalışan köpek mutlu olur, köpeğini çalıştırabilecek isen okey, al köpeği. ama bunu yapamayacak isen yazık etme hayvana, hatta benden sana bir abi kıyağı, olaki köpek almaya karar verirsin, o zaman bana ulaş. iyi bir sahibe iyi bir köpek yakışır, elimin uzandığı yere kadar ( ki baya uzun oluyor bu emin ol ;) ) sana destek olurum.
gerçekten bu kafada isen tekrar tekrar helal olsun, sen bu işi çözmüşsün.
köpek için yazılmış kaç kitap var bu ülkede, köpek psikolojisi hakkında kim ne biliyor? tamer dodurga var, onun da yazdıkları yıllar önce çürütüldü, veterinerlerin yetersiz, eğitmenlerin yetersiz, kaliteli köpek üreten çiftliklerin sayısı bir elin parmağını geçmez, köpek sahiplerinin temel argümanları ' bizim köyde bir köpekler var' üzerine kurulu. o yüzden nikaragua veya honduras FCI üyesi iken biz değiliz. araştırma olayı da malesef köpek sahiplerinde yok. köpek sahipleri genelde araştırmaya kapalılar.
merak ediyorum bu sözlükte bile o kadar köpek sahibi var, kaçı köpeğinin kalça ve ön kol filmlerini çektirdi, kimi yılda bir sefer kan sayımı yaptırıyor, kaçı köpeğinin gözlerini kontrol ediyor, kaçı köpeğinin dişlerini düzenli fırçalıyor. yetersiz köpek sahipliği yapmaktansa yapmamanız en iyisi emin olun. siz yanlış değilsiniz, çoğunluk yanlış. 6 yaşında alman çoban köpeğim var, kalça çıkığı oranı eşleşmeye müsait, 60 metrekarelik alanda sakladığınız topu açık havada bulur, 300-400 adımınızı gittiğiniz rotadan takip eder, sevk kayışsız istediğiniz tempoda omuz hizanızı geçmeden yürür, evde bir kediyle beraber yaşıyor, mükemmel bir karaktere ve çalışma isteğine sahiptir, ama omuz boyu 5 cm kısa ve tüy renkleri sırt bölgesinde koyu diye ben bu köpeği eşleştirmiyorum ve yavrusu olmayacak bu köpeğin. çünkü bunu yaparsam yıllardır savunduğum şeyleri elimin tersiyle itmiş olurum, ırk köpek besliyorsanız ırkın karakteristiğini sürdürmeniz esastır, köpeği kuluçka makinası gibi kullanmak değil. ben bu köpekten şimdiye kadar yaklaşık 50 yavru alırdım ve tanesini 700-800 tl arası elimi öpene satardım, ama yapmıyorum yapamıyorum. tekrar ve tekrar söylüyorum; sizin yaptığınız doğru, bu işin ilmini yapan, duygusal değil bir kinolog gibi sokulan herkes sizi haklı bulur, şu yazınızı bir ırk federasyonu sitesinde yazsanız alkış alırsınız. cidden tebrik ederim.
ben köpek almaya ne zaman karar verdim? annem ve babam benim kadar bilgi sahibi olduğu zaman. çünkü ben bu köpekle günün belli saatleri birlikte oluyorum, annem babam bütün gün. köpek günde 3 sefer sistemli şekilde dışarıya çıkıyor, bunların birisinde at-getir, bir tanesinde eğitim tekrarı yapıyor. bunları babam yaptırıyor. akşam ise ben veya annem çıkartıp sağı solu eşmesine veya oyuncaklarıyla oynamasına izin veriyoruz, stres atıyor hayvan. köpeğin çalışması gerekiyor hellguard, çalışan köpek mutlu olur, köpeğini çalıştırabilecek isen okey, al köpeği. ama bunu yapamayacak isen yazık etme hayvana, hatta benden sana bir abi kıyağı, olaki köpek almaya karar verirsin, o zaman bana ulaş. iyi bir sahibe iyi bir köpek yakışır, elimin uzandığı yere kadar ( ki baya uzun oluyor bu emin ol ;) ) sana destek olurum.
gerçekten bu kafada isen tekrar tekrar helal olsun, sen bu işi çözmüşsün.
- galahad (19.03.09 20:37:40)
ben evde köpek beslenmesini ve parayla satılmasını hiç uygun bulmuyorum. özellikle buna pek de uygun olmayan cinsler için. siz araştırmanızı derinlemesine yapmışsınız, biliyorsunuz. köpek beslemek tabi ki bir sorun değil ancak sizin günde 3 saat göreceğiniz hayvanı anne-babanın başına sarmak ne kadar doğru? ayrıca köpek beslemekteki en meşakkatli taraf arkadaşlık etmek, ilgilenmek. işten gelip yorgun olduğunuzda bile onunla yürüyüşe çıkıp, oyun oynamanız gerekecek. köpek değil, hayat boyu (en azından onun hayatı boyu) dost alacaksınız bence ona göre karar verin. ben hiç köpek almaya karar vermedim ama kendisini yine de nüfusumuza yazdırdı izmirin dağında. aldım ankaraya getirdim, bırakamadım. geri dönmek için gün sayıyorum ki ormanına kavuşsun, özgürce gezsin tozsun, yine çekirge kovalasın, keçi boku yesin. bence en şanslı köpek o. :) arkadaşın önerisine de katılıyorum, mutlaka barınaklara bakın. sokak köpekleri hep çok sevecen ve iyi niyetli oluyor. eğitimi de hiç zor değil. eğitmen bir aylığına 1.500 lira istedi, veremedim. kendi çabamla eğitiyorum ve sokakta tasmayla zorlanmadan gezdirebiliyorum. (zaten tasmasız dağ yürüyüşlerinde çok rahat geziyordu) hatta şu an gel, otur, çak gibi komutları bile öğrendi. bahçede yaşadığı için çiş-kaka yürüyüşüne de gitmiyoruz. ancak sıkılıp gezmek isteyince çıkıyoruz, turluyoruz. gerçekten çok iyi bir arkadaş, size ve ona üzüntü yaratmayacağına inandığınız an alın derim.
- kediebesi (19.03.09 21:30:05)
köpeği para ile satmama kısmına katılmak pek mümkün değil. bu gün adam gibi bir köpeğin doğum masrafı ( ultrason, protein bazlı mama, rutin kontroller, mineral hapları ve veteriner masrafı) 2000 tl yi bulur. hayrına verecek 2000 tl niz varsa o parayı hesabıma yatırabilirsiniz :) bu arada bu köpek bir de ırk standartlarına uygun bir köpekse bu daha da katlanır. biliyor musunuz bir erkek köpek ırkına göre yılda en fazla 60 sefer eşleşebilir ve bu iş için tek eşleşmeye 10-15 bin dolar isteyen insanlar var.
siz bu işi kolay görüyorsunuz ama ben iş köpeklerinden bahsediyorum, köpeğin iş yapmasından bahsediyorum. ha olur 500 baş koyununuz, siz bir sokak köpeğini o sürüyü çevirmesi ve/ veya koruması için koyabilirsiniz, ama ben o sürü için 10-15 bin tl yi gözden çıkartırım. neticede ortada 150 bin tl lik sürü var. sizin emanet ettiğiniz köpek o sürüyü uçurumdan uçurtur veya kurda yem eder, ben elim ensemde takılırım. siz trilyonluk deponuzu çomara emanet edersiniz, ben 10 bin tl verip aslan gibi work bir dobermann alırım. birini atlatmak daha kolaydır, birini daha zordur, bu iş tüm dünyada böyledir.
köpeğin evde beslenmesi konusu görecelidir, ben de uygun bulmuyorum, ancak şehir hayatı bunu gerektiriyor. yapacak bir şey yok. işte anne baba başına sarıyorsunuz keyfinize bakıyorsunuz. köpek özlem çekiyor filan akşam gelince beraber sofraya oturuyoruz.
siz bu işi kolay görüyorsunuz ama ben iş köpeklerinden bahsediyorum, köpeğin iş yapmasından bahsediyorum. ha olur 500 baş koyununuz, siz bir sokak köpeğini o sürüyü çevirmesi ve/ veya koruması için koyabilirsiniz, ama ben o sürü için 10-15 bin tl yi gözden çıkartırım. neticede ortada 150 bin tl lik sürü var. sizin emanet ettiğiniz köpek o sürüyü uçurumdan uçurtur veya kurda yem eder, ben elim ensemde takılırım. siz trilyonluk deponuzu çomara emanet edersiniz, ben 10 bin tl verip aslan gibi work bir dobermann alırım. birini atlatmak daha kolaydır, birini daha zordur, bu iş tüm dünyada böyledir.
köpeğin evde beslenmesi konusu görecelidir, ben de uygun bulmuyorum, ancak şehir hayatı bunu gerektiriyor. yapacak bir şey yok. işte anne baba başına sarıyorsunuz keyfinize bakıyorsunuz. köpek özlem çekiyor filan akşam gelince beraber sofraya oturuyoruz.
- galahad (19.03.09 21:48:44)
bence galahad, konuyu apayri bir yere(ve bence bu baslikta degil baska baslikta tartisilmasi gereken bir yere) cekti.
arkadas en basitinden bir soru sormus, kopek bakmayi teknik olarak biliyorum pratige uygulamakta endiselerim var demis. pek sanmiyorum ki amaci kopek alip ciftlestirip bundan para kazanmak olsun. bir hayat arakadasi edinmek ve onun bakimini ustelenmeye hazir.
anlamadim ki kurt kopeginin anatomik bozuklugunun ve dogum masraflarinin konuyla alakasini.
fakat basligi acan kisi bir hikmet bulmus demek ki cevapta; tik koymus. bana da bok yemek duser.
arkadas en basitinden bir soru sormus, kopek bakmayi teknik olarak biliyorum pratige uygulamakta endiselerim var demis. pek sanmiyorum ki amaci kopek alip ciftlestirip bundan para kazanmak olsun. bir hayat arakadasi edinmek ve onun bakimini ustelenmeye hazir.
anlamadim ki kurt kopeginin anatomik bozuklugunun ve dogum masraflarinin konuyla alakasini.
fakat basligi acan kisi bir hikmet bulmus demek ki cevapta; tik koymus. bana da bok yemek duser.
- yirtik foto (19.03.09 23:58:46)
kim ne derse desin... köpek gibi bir hayvan, yalnız yaşayan insanın hayatına sığmaz. evet, siz işteyken yalnız kalırsa ölmez, alışır ama köpek için hiç de ideal bir yaşam ortamı değildir bu. köpek için en uygun sahip ailedir. çoluk çocuk okula ya da adam işe gittiğinde evde kalan bir ev hanımı varsa köpek hayatını yaşar. gerisi hikaye.
köpekleri ölmemiş, hayatta kalmış olan herkes size "e ben yaptım oldu, çok kolay" diyebilir ama onlar genelde hayvanla empati kuramadıkları için onun tam olarak ne durumda olduğunun farkında olmayan insanlardır. evet, köpek güçlü bir hayvandır ve koşullara ayak uydurmayı öğrenir ama çok afedersiniz bu sadece .ike .ike alıştırmaktır.
köpekleri ölmemiş, hayatta kalmış olan herkes size "e ben yaptım oldu, çok kolay" diyebilir ama onlar genelde hayvanla empati kuramadıkları için onun tam olarak ne durumda olduğunun farkında olmayan insanlardır. evet, köpek güçlü bir hayvandır ve koşullara ayak uydurmayı öğrenir ama çok afedersiniz bu sadece .ike .ike alıştırmaktır.
- cereal killer (20.03.09 00:05:03)
en ufak bir tereddutun varsa alma. sahibi 2 gunlugune sehir dısına cıktı diye yalnizliktan kendini duvarlara carpan, evi dagitan hatta tasmasiyla intihar eden kopekler duydum cevremden. kimseye iskence yapma bence. sonra birazcik vicdanin varsa verirken cok uzulursun..
- jeanne hebuterne (20.03.09 01:10:36)
aslinda bunu evlilik gibi dusunebiliriz. bence sen hazir degilsin henuz ya da sen hazirsin da kosullarin henuz hazir degil. evde en az 2 kisinin olmasi kesinlikle sorumlulugu paylasma adina iyi oluyor.
10 yil once bebekken arkadasim bize birakmisti gecici sure kalacak yeri yoktu, sonra alistik, bize satti. cok planli olmadi benimkisi.
zor is kopek bakimi, ilgi sevgi bakim yurume egitim cis kaka mevzularina ek olarak bir de yalniz birakamama olayi var. yillardir memeleke gidip en uzun 5 gun kalabiliyorum misal. simdi ise yaslandi iyice onu bile yapmamaya karar verdim.
10 yil once bebekken arkadasim bize birakmisti gecici sure kalacak yeri yoktu, sonra alistik, bize satti. cok planli olmadi benimkisi.
zor is kopek bakimi, ilgi sevgi bakim yurume egitim cis kaka mevzularina ek olarak bir de yalniz birakamama olayi var. yillardir memeleke gidip en uzun 5 gun kalabiliyorum misal. simdi ise yaslandi iyice onu bile yapmamaya karar verdim.
- pyro clustic flow (20.03.09 06:48:36)
1