[]

Kedimdeki ilginç hal ve davranışlar neye işarettir şeysi...

- 2010 haziran doğumlu bir karakedim var.

- hiç bir zaman veterinere götürmedim. hiç bir aşısını yaptırmadım. buna siz diyin tembellik, ihmalkarlık... ben diyeyim doğada nasılsa o şekilde devam etsin isteği...

- sadece düzenli olarak damla olayını yerine getiriyorum. o da şöyle gelişti. bu kedi gün geldi odadan, gün geldi evden sıkıldı, camları tırtıklayarak kas yaptı vs vs ve bir gün balkondan yan bahçeye kaçtı.
sonra boynunun altında epey kabuk farkettim. parazit şeysi diye düşündüm. damlayı ilk kullanışım o zaman idi. damlanın ensesine sürülmesinden 1 saat sonra deliler gibi rahatladı. kısa sürede de iyileşti.

- gel zaman git zaman bu böyle kaçıp geliyordu. bazen de ben ısrarlarına dayanamayıp camı açıyordum geceleri. her şekilde gidip gezse de geliyor eninde sonunda.

- bunca zaman sonra ilk kez 2-3 ay öncesinde çiftleştirdim. evde bir erkek kedi kaldı 1 hafta kadar. bir süre takıldılar. son 2-3 gün ise erkek kediyi hep dövdü, çok dövdü. güzelim kediye daha fazla yara açmasın diye sahibiyle yolladık. sanırım hamile kalamadı. neden bilmem.

- kedi bana çok düşkün. benden başkasına pek taviz vermiyor. kafasında azılı düşman ilan ettiği akrabalarım, arkadaşlarım var. daha ellerini kediye uzattıkları an tırmığı atıyor. <

- bu soruyu sormama neden olan son duruma geliyorum. şu anda ensesinde, arka bacaklarının arkasında hafif kelleşmeler var. çok sık yalanıyor. yarı oranda da kaşınıyor. değişik bölgelerinde ince kabuklar var. 2 gün önce yine damla işlemi yaptım. değişmedi gözlediklerim.
iştahı daha az.
meme uçları eskiye oranla daha iri.
(tamam şimdi kesin, hamile olabilir diyeceksiniz ama karnında en ufak bir şiş yok...)
acayip bir yoğunlukta benim yanımda duruyor. saatlerce bilgisayar masamda elimin, kolumun, faremin, klavyemin üstünde duruyor. oradan kucağıma geçiyor.
sürekli ciyaklıyor. böyle nazlanma ile yalvarma arası karışık bir "yaaaaaa ama, hadiiii" şeklinde. sürekli birşey istiyor modda. oysa yemi, suyu, kumu tertemiz...
koltuktan kalktığım an o da fırlıyor ve yanımda dolaşıyor. (tamam genel hali hep benim olduğum odada takılmak idi ama bunu artırdı...) (mesela tam şu anda 2 kolumun arasında yarı oturmuş şekilde duruyor ve çeneme kafa atıyor, ciyaklıyor..) miyavlıyor.
bütün gece örtümün altında yatıyor. saatlerce yataktan çıkmazsam, o da çıkmıyor.

mesela ona doğru bakıp "neeee" dediğimde hemen "yaaaaaa" diye tepki veriyor. elimle ona hamle yapıp kenara ya da kendime doğru çektiğimde de anında hemen "yaaaaa" diye tepkisini koyuyor.


el mahkum bu durum devam ederse bir veteriner yolu gözüküyor bana ama önceden bir önbilgi olsun diye sormak istedim. burada da az kedi deneyimlisi yok çünkü.

bu da azcık fikir vermesi adına vine vidyosu:

vine.co

 
anladığım kadarıyla kediniz kısırlaştırılmamış, ve muhtemelen kızgınlık dönemine girdiği için bu şekilde miyavlıyor. poposu da havada geziyor mu? artık yaşı gelmiş zaten. kısırlaştırmadığınız sürece bu dönem sürekli tekrarlayacaktır.

ama bu yara ve kelleşme konusunu bilemedim ya geçen gün biri daha yazmıştı bu şekilde olduğunu ona depresyon demişler. siz de gün içinde yalnız mı bırakıyorsunuz?

(bkz: kızışgınlık dönemi)
  • kaputt  (11.07.13 20:49:20 ~ 20:50:20) 
Şimdi ilk olarak doğada kedi yok, kedi evcil bir hayvan. Ormanda mesela kedi gördün mü hiç? Kedi artık doğallığı falan kalmamış bir kent hayvanıdır ve haliyle doğada öyle yav argümanı geçersizdir. Sen evde o kediye bakıyorsan aşısını neyim yaptırmak durumundasın. Kaldı ki sokak kedilerini bile kısırlaştıryorlar, seninkinin durumu ortada.

Ense damlası öyle kafana göre damlatılacak bir şey değil. Dozajı, ne kadar sıklıkla damlatılacağı önemli. Boynunun altında kabuk fark edince de damlatılacak bir şey değil çünkü nerden biliyorsun o kabuğun parazit yüzünden olduğunu? Belki hayvan bi yere sürttü? Onun üzerine bi de ilaç damlatıyorsun yani.
Kediye böyle bakılmaz. Kendi keyfin için allah bilir ne kadar para harcıyorsundur, nelere üşenmiyorsundur, neleri ihmal etmiyorsundur. Ama yanında yıllardır yaşayan hayvanı veterinere götürmekten, yılda bir kere aşısını yaptırmaktan imtina ediyorsun, pes.
Hayvan kaşınıyor, dökülmeler var tüylerde demişsin. Uyuz olabilir, mantar olabilir, egzama gibi bir şey olabilir. Veterinere götürmek bence şart ama sen bunlara ne çözüm olur diye internetten araştırıp evde kendin uygulamayı da deneyebilirsin.

Ve evet, kedin büyük ihtimalle hamile. Karında şişme çok belli olmayabilir daha yeniyse, meme uçlarında büyüme karın şişmesinden daha belirgin oluyor. Yazık hayvana, bakalım yavruları ne yapacaksın.
  • buff  (11.07.13 20:55:00 ~ 20:56:32) 
@kaputt:

yok yok kesinlikle o dönemle alakası yok. onu 1. elden bizzat yaşamış, çileler çekmiş biri olarak :) çok iyi bilirim her anını. çiftleştirme döneminden sonra zaten bir daha kızgınlaşmadı. kızgınlık döneminin hiç bir belirtisini göstermiyor. bunu ben ilk kez yaşıyorum. kızgınlıktaki çıkardığı seslerle de hiç alakası yok. onda yalvarma ön planda oluyor. bunda daha böyle bir acındırma ve çemkirme hali var.

normalde gündüzleri evde hep tek olur işler güçlerden dolayı.

şu an mesela klavyenin önünde yarı uyuma modunda. bunu hiç yapmazdı. yani masada hiç takılmazdı asla. şimdi yakınına parfüm bile sıksam, kaçıyor ve 10 dk sonra yine geliyor.
  • matrix  (11.07.13 20:56:13 ~ 20:57:02) 
buff haklı gözüküyor bu durumda, veterinere muhakkak götürün, demek ki bir sorunu var. zaten tüylerin dökülmesi filan sıkıntılı.. yazık hayvana böyle acı çektirmeyin. belki de hamile hakkaten.. ihmal etmeyin lütfen.


  • kaputt  (11.07.13 21:01:19) 
@buff:

beni tanımadan, gözlemlemeden biraz haksız eleştiriler yapmış olsan da eyvallah. en azından cevap vermişsin, fikir vermişsin.

laf olsun diye hayvan besleyen birileri değilim. az mücadele vermedim evimde kedi beslemek adına. 1. kedi besleme operasyonumdan sonra ailem ile yine çatışsam da bir müddet sonra külahları değişip, bu kediyi sahiplenmek için istanbul'dan ankara'ya günü birlik gidip gelmiştim. üstelik trenle. trenlere kedi alınmadığı da ortada iken siz düşünün neler çektiğimi.

hatta okumak isterseniz ilk kedi maceramın hikayesini "herkese açık" yaptım.
buyrun ve şaşırın !

www.facebook.com

www.facebook.com


doğadan kastım "ortada veteriner, ilaç milaç olmadığı" zamanlarda kediler nasıl takılıyorlardı şeysi..

bu arada açık bir yaranın/kabuğun üstüne damla damlatacak kadar da cahil ya da acımasız değilim. kedi uyuyor diye yatağıma girmek yerine, kanepede uyumayı kaç kere göze almış bir insan olarak bu tarz eleştiriye gülüyorum. panter emel tadında gelmeyin bana. işin o boyutundan tiksiniyorum...

yavruları da dağıtırız. normalde kısırlaştırma işlemini "en azından bu hissi bir kere yaşasın" diye erteledim. bunu da not düşerim...
  • matrix  (11.07.13 21:04:30) 
tartışmaya sonradan dahil oluyorum ama:

iyi niyetinizden şüphem yok, ama kedilerde analık-babalık duygusu sadece 2 ay devam eder.
yavrularını büyüttükten sonra tekrar çiftleşme isteği başlar.

mesela köpekler eğer yavrularından ayrılmazsa ömür boyu yavrusuyla birlikte yaşar, analık-babalık duygusu daha kuvvetlidir.
ama kedilerde maalesef böyle değil.

madem hayvan sever bir insansınız, kedinizin 2 ayda unutacağı bir his yüzünden o yavrucukların da sefil olmasına ya da sokakta olan, çoktan doğmuş, bir yuva ihtiyacı içindeki kedilerin haklarını azaltmayın.

sizin kedinin yavrusunu alacak olan, sizinkini almazsa sokaktan ya da ihtiyacı olan başka bir kediyi alır.

ki bu sahip bulma durumunuzda olacak olan şey.
bir de sokaklarda sefil olma ihtimalleri var.
artık çok acımasızca da olsa, maalesef onların iyiliği için bunları düşünmek lazım.

yenisini dünyaya getirmeye vesile olacağımıza, var olanı düzgün yaşatmaya çalışalım.
çünkü dediğim gibi, sadece 2 ay sürecek olan bir duygu kedinizinki.

üstelik yavrular da alanlar tarafından kısırlaştırılmazsa ve hatta sokakta kısırlaşmadan büyürlerse, yüzlerce yavrunun bu kaderle yaşamasına vesile olabilirsiniz.

kimse kedilere düşman olduğu için kısırlaştırın demiyor, o kadar sefil oluyor ve gariban yaşıyorlar ki, nüfus kontrolü olsun, olanlar düzgün yaşasın, hiç değilse tok yaşasın diye uğraşıyorlar.

yani eğer kediniz hamileyse yazık.
eğer hamile değilse lütfen doğurtmadan kısırlaştırmayı tekrar düşünün.
  • hypnosis  (11.07.13 22:15:36) 
@hypnosis:

peki. hamile değilse aynen böyle davranacağım. siz de haklısınız. ama evrensel olarak bir kedi gibi genelde 4 ayak üstüne düşüyorum. paylaştığım 2 facebook anısını okuduysanız anlamışsınızdır zaten.

bu sebeple; acaba diyorum, hamile ve 1 yavrusu olacak diye mi belli değil hiç birşey. çünkü ben 1 tane yavruyu zaten kendime ayırmayı düşünüyorum. anne - çocuk olarak evde en azından insan yokken birbirlerine yoldaşlık yapsınlar diye...
  • matrix  (11.07.13 22:34:29) 
Bence de kzışmış. Ayrıca buff çok yüklenmişsin Tanımadan etmeden..


  • sormayın bana sen o musun diye  (11.07.13 23:07:04) 
@sormayın bana sen o musun diye:

hocam imkansız. :) yani 3 yıldır o kadar çok kızışma dönemini gözledim ki o konuda kedimi gözü kapalı tanıyorum. :) en bariz özellik popoyu dikip size doğru geri vites yaklaşması ki ondan zerre bir an yok. popo sakin. inlemiyor hiç bir şekilde. artık sadece epey fazla konuşuyor, sesleniyor. mesela sizi boş boş dururken görünce de "hey ilgilensene benle, x birşey yaşıyorum şurada" dercesine. :)
  • matrix  (11.07.13 23:27:11) 
@matrix

Valla kedi görmeye tahammülüm olsa videosunu da izlerdin de, bana uzak sana yakın olsun :)

O zaman canı sıkılıyodur belki. Kör cahilim bi fikir işte salladım tutmamış :)
  • sormayın bana sen o musun diye  (12.07.13 01:53:29) 
Bence siz yine de bir veterinere goturun iciniz rahat etsin


  • anyelios  (12.07.13 16:37:52) 
Benim kedim de 2009 haziran doğumlu, kara kedi, dişi ve ben de henüz kısırlaştırmadım. Fakat hypnosis'in de gayet net açıkladığı gerekçeleri göz önüne alarak çiftleştirmeyi hiç düşünmedim. Eğer "anneliği tatsın" fikriniz değiştiyse ve kedinizin hala sokağa gidip gelmesine izin vermek istiyorsanız lütfen kısırlaştırın. Bir evi olsun, araba altında ezilmesin, tok uyusun diye çırpındığımız yavruların yuvalanma şansını azaltmayın.
Garip davranışları ile ilgili olarak da bir veterinerde ultrasonla hamile olup olmadığını öğrenebilirsiniz.
Kedinizin miyavlamaları ve durgunlukla karışık size aşırı ilgisi varolan bir sıkıntısıdan, ağrıdan da olabilir.
örneğin dışarı gidip geliyorsa sokakta iç parazit kapmış olabilir ve bu yüzden karnı ağrıyor olabilir. 3 ayda bir iç parazit hapı yutturmayı ihmal etmemek hem sizin hem onun sağlığını koruyacaktır.
tüy dökülen yerleri sokakta yaşadığı boğuşma kaynaklı da olabilir. Fakat kaşıntılı ise mantar, uyuz ya da egzama da olabilir. Durumu netleştirebilmek adına olabildiğince vakit geçirmeden veterinere gitmenizi öneririm.
  • pis poke  (13.07.13 00:49:23) 
1
buraya yazılanların hakları Sir Anthony Hopkins'e aittir.
yazan eden compumaster, ilgilenen eden fader
modere edenler angelus, Artibir, aychovsky, baba jo, basond, compumaster, deckard, duyulmasi gerektigi kadar, fader, fraise, groove salad, kahvegibi, kaymaktutmayansicaksut, kibritsuyu, monstro, pandispanya, robin, ron dennis
bu sitede yazılanların hiçbiri doğru değildir. site içeriği küçükler için sakıncalı olabilir. yazılardan yazarları sorumludur. kaynak göstermeden alıntılanamaz. devlet tarafından atanmış bir kurumun internet üzerinde kimin hangi bilgiye ulaşıp ulaşamayacağına karar vermesi insan haklarına aykırıdır. web siteleri kullanıcıların istekleri doğrultusunda bağlandıkları yerlerdir. kullanıcılar isterlerse bir web sitesine bağlanmayabilirler. bu güçleri ve imkanları mevcuttur. bir kullanıcı bir siteye bağlanmak istiyorsa bu onun tercihi ve hakkıdır. bağlanmak istemiyorsa bu yine onun tercihi ve hakkıdır. halkın kendisine hizmet etmesi için görevlendirdiği kurumlar hadlerini aşıp halka neye ulaşıp ulaşmayacağını bilmeyen cahil cühela muamelesi edemezler. ebeveynlerin çocuklarını sakıncalı içeriklerden koruması için çok sayıda bedava ve ücretli yazılım mevcuttur. bu yazılımlar bir web tarayıcısını kullanmaktan daha karmaşık teknik bilgi gerektirmemektedir. devletin milletini küçük düşürmesi ve ebleh yerine koyması yasaktır. Skimlinks ile linkler üzerinden yönlendirme payı alınmaktadır.