[]
bir paragraflık türkçe'den ingilizce'ye çeviri
Medyanın sunduğu yapay dünya ve seyircinin buradaki tutsaklığı (Frankfurt Okulu açısından bakıldığında) ister istemez Alman felsefeci Herbert Marcuse’nin kapitalist sistemi totaliter rejimlerin devamı olarak açıklayan görüşlerini hatırlatıyor. Sistemin devamını sağlayan araçlardan biri olarak medya, seyirciyi ekran başında tutuyor, onları istediği gibi şekillendirmeye, aynı şeyi düşünmeye ve sergilediği ürünleri satın almaya sevkediyor. Böylece bir anlamda medya gerçekliği yeniden belirliyor ve yönetenin yönetmesini kolaylaştırıyor.
mümkün olduğunca az değişiklik yaparak çevirebilen biri çıkar mı acaba?
merci d'avance!
mümkün olduğunca az değişiklik yaparak çevirebilen biri çıkar mı acaba?
merci d'avance!
the synthetic world that media presents and the viewer's captivity in this world (from the viewpoint of Frankfurt School) unavoidably reminds one of German philosopher Herbert Marcuse's views which explain the capitalist systems as the follow-up of totalitarian regimes. As a tool that keeps the system running, media keeps the viewers in front of the tv, directs them in the way it wants, guides them to think the same way and makes them buy the things it shows. so that in one sense, media redetermines the reality and makes it easy for the ones in charge to govern.
biraz kastı ama oldu gibi.
biraz kastı ama oldu gibi.
- cinsi kisi (29.05.13 23:05:50 ~ 23:09:10)
synthetic yerine artificial desen daha güzel olurdu cinsi kisi +1
- inanmazsan inanma (29.05.13 23:16:22)
1