[]

deprem ışıması / ışığı / enerji boşalması vb.

gece gece öyle aklıma geldi de youtube'da videoları araştırıyorum. deprem ışıması / ışığı / enerji boşalması vb. gibi kavramlar gerçek mi? 99 depreminde, depremin hissedildiği çoğu yerde insanlar bu şekilde ışıklar gördüklerini söylemişlerdi. özellikle merkez üssünde yaşayan insanların kanal d'ye verdiği röportajları hatırlıyorum. youtube'da bu konuyla ilgili kanıt niteliğinde video yok veya varda ben mi bulamadım. konuyla ilgili bilgisi olan var mı?

www.youtube.com

02:24'de örneğin kız bahsediyor. bu yabancı bir video ama merak ettiğim şeyle ilgili. 99 depreminin yakın tanıklarından babama sordum da onunda böyle bir iddiası var. yoksa o anın şokuyla kafalarda oluşmuş kavramlar mı?

kısaca duyuruda o günleri yaşamış ve söylediğim tarzda garip olaylarla karşılaşmış kişiler var mı?
( deprem anı dışarıda olan kişiler )

 
şehir efsanesi olduğunu bende düşünmüyorum. bu şekilde geniş bir alanı yerle bir eden bir deprem örneği görmedim hayatımda. hatta seninle aynı fikirdeyim. deprem sonrası gelişen siyasi olaylar, devletin olaya yaklaşımı da insanı düşündürüyor. insanlar 2. gün kendine geldi - ne olduğunu fark etti.

ama bu ışıkları gözlemleyen oldu mu asıl sorum budur. peder bey gördüğünü söylüyor ya siz?

mesela bakın ne buldum;

www.yerdurumu.org
  • synche  (17.04.13 00:34:35 ~ 00:39:41) 
biz evden ciktigimizda samanyolunu gorduk yemin ediyorum. acayip bir seydi. gogu hic oyle gormemistim.
golcuk'e cok yakin oturuyorduk.

  • evreka  (17.04.13 00:35:07) 
elektrik kesildiği için yıldızlar görülüyor , ilkokuldan beri 1. derece fay hattında yaşadığımız , olabilecek en sağlam depremlerin burada olmasının mantıklı olduğu öğretiliyor ama öğrenmiyoruz. Hayatı boyunca şehirde yaşamış insanlar samanyolu görünce allah allah nidalarıyla koşuyorlar...


  • dodi el ford  (17.04.13 00:40:29) 
ışık görmedim ama ses duydum ben. deli bir sesti üstelik. şehrimde ise o ışığı gördüğünü söyleyen çok insan var. hatta ayın, yıldızların bile daha bir yakın olduğunu, gökyüzünün gün gibi aydınlandığını, deprem anında bir alev topu (ışık) gördüklerini söylüyorlar.


  • devilred  (17.04.13 00:40:32) 
@dodi el ford
ışığın en az olduğu ortamda yıldız / gökyüzü gözlemi yaptım üniversitede okurken. söylediğim tam olarak anlattığın şey değil. görenler var, palavra diyenler var, trafolar patladı diyenler var vs vs...

www.yerdurumu.org

TÜBİTAK Bilim ve Teknik, Ekim 1999 - Özgür Kurtuluş

adam açıklamış mesela...
  • synche  (17.04.13 00:45:02 ~ 00:52:07) 
Isik gormedim, iki ayagim yerdeydi, elektrik carpmsti


  • el desaparecido  (17.04.13 00:50:04) 
deprem ışıması gerçek olabilir. nedeni ise yer altındaki milyonlarca ton ağırlığındaki kayaların çok yüksek basınç altında birbirlerini sürtünerek oluşturdukları elektrik yükleri diye düşünülüyor.

haarp konusunda kişisel kanaati olanların bana çıkıp bunun nasıl olduğunu nasıl olabileceğini bilimsel bir temele dayanarak anlatmalarını dört gözle bekliyorum.
  • orpheus  (17.04.13 00:52:17) 
@konusma ben konusuyorum daha bitirmedim

benim duyduğum ses depremin hemen öncesindeydi ama. sarsıntı henüz başlamamıştı. hatta o çocuk aklımla öyle korkmuşum ki "kaçın, kamyon geliyor üstümüze" diye yataktan fırlamışım. benden başka duyan da vardır eminim o sesi.
  • devilred  (17.04.13 01:32:21) 
@devilred biz de duyduk o sesi.

gum diye vurdu, sonra basladi sarsinti.

sonrasindaki gurultu kulaklari sagir edecek cinstendi. o kadar buyuk enerji bosaliyor, bilmiyorum gokyuzu de etkileniyordur belki, ama o geceden sonra haftalarca disarida yattik, hic oyle gormedim gokyuzunu. mavimsi-yesilimsi bir gokyuzu, milyonlarca yildizi gorebiliyorsun.
  • evreka  (17.04.13 02:08:12) 
@evreka

benim dediğim ses o güm sesi değil ama, onu da söyleyen çok oldu. benim duyduğum uğultu tarzındaydı, hani uzaktan araba vınlamasını duyarsın ya, aynen öyle. onun çok daha yüksek seslisi ve bir türlü bitmeyeni.
  • devilred  (17.04.13 02:14:54) 
cevap biraz uzun ama sorunun gerçek yanıtı burada.

öncelikle haarp gibi bir palavraya nasıl inanabiliyorsunuz aklım almıyor. belki olayı bilimsel bir gözle görebildiğim için, ama yine de bu tip şeylerin sadece fantezi komplo teorileri olduğunu anlamak zor değil.

'99'daki depremle ilgili olarak şu entry'i okumanızı da şiddetle tavsiye ederim:
eksisozluk.com

şimdi gelelim ışık olayına. linki verilen bilim-tekniğin ilgili yazısına da göz attım, olay tam düşündüğüm gibi.

depremler için bazı belirtiler (öncesinde veya sonrasında) vardır. bunlardan en meşhuru deprem bulutları. ablam lisans tezini bu konuda yazmıştı, oradan da biraz bilgi sahibi oldum. depremin öncesinde oluşan bulutlar normalde var olandan daha farklı, genelde çizgi çizgi bir şekilde kendilerine has bir şekilde oluşuyorlar. google görsellerde "earthquake clouds"a bir bakın. ışık olayıyla da alakalı bu konu o yüzden bulutlardan gireyim istedim.

şimdi yer altındaki kayalar, kristaller vs. piezoelektrik denen bir etki gösteriyor. olay basitçe şu, piezoelektrik özelliğine sahip bir maddeyi sıkıştırdığınızda elektrik üretir. en yaygın örneği, elektrikli çakmaklar. siz çakmağa bastığınız zaman sıkışan kristal elektrik akını üretiyor, o da gazı ateşleyerek çakmağı yakıyor.

depremlerin öncesinde kayaçlarda biriken stress onlarda bir sıkışmaya neden oluyor. veya deprem sırasında yer değiştirirlerken sıkışıyor, esniyor falan. o arada oluşan elektriksel yükler gökyüzüne değin uzanan elektromanyetik dalgalar oluşturuyor.

şimdi deprem bulutlarının açıklaması şu: bulutlar bildiğiniz gibi yüklü parçacıklardan oluşuyor. hatta şimşeğin, yıldırımın oluşumundan da bilirsiniz bunu. hah işte o yüklü parçacıklar yer altından doğru gelen elektromanyetik dalgalarla etkileşerek şekiller oluşturuyor. böylece deprem bulutları oluşuyor.

gelelim ışık olayına, o biraz daha karmaşık. atomu biliyorsunuz, merkezinde çekirdek, etrafında belli yörüngelerde dönen elektronlar. o elektronları kendi yörüngesinden alıp enerji vererek bir üst yörüngeye çıkardığınızda elektronu excite (heyecanlandırmak) etmiş oluyorsunuz. daha sonra o elektron aldığı enerjiyi elektromanyetik dalga olarak geri verip kendi yörüngesine dönüyor.

ışık bir elektromanyetik dalgadır. elektromanyetik dalga spektrumunda gözle görebileceğimiz kısmında bulunur. o yüzden görebiliriz. ama radyo dalgalarını göremeyiz mesela.

şimdi geliyoruz ışık olayına. yeraltından kayaçların sıkışmasıyla oluşup gelen elektromanyetik dalgalar gökyüzünde bulunan oksijen ve azot gibi gaz atomlarının elektronlarına enerji verir ve onları bir üst enerji seviyesine çıkarır. üst enerji seviyesinden geri dönen elektronlar ise elektromanyetik dalga yayarak tekrar kendi yörüngelerine geri döner. şimdi burada oksijen ve azot atomları için geri yayımlanan elektromanyetik dalga görünür bölgededir. mavi, kırmızı, yeşil renklerde (atom türüne ve enerji seviyesi atlamalarına göre) ışık saçılır sonuç olarak. bizde bunu gökyüzünde parlama olarak görürüz.

buna en yaygın örnek aurora borealis olarak adlandırılan kuzey ışıkları. orada da güneşten gelen yüklü parçacıklar atomların elektronlarını üst enerji seviyelerine yükseltiyor, kendi seviyesine geri dönen elektronlar çok güzel renklerde ışık saçıyor ve böylece bir doğa harikası oluşuyor.

kısacası olayın bilimsel boyutu bu şekilde. ama bunun bir teori olduğunu belirtmekte de fayda var. yani kesin olarak bu böyledir diyemiyorum ama en olası cavaplardan biri bu.
  • darkredanger  (17.04.13 02:44:38 ~ 03:03:15) 
deprem ışıması hiç bilmem ama hayatımda iki defa başıma gelen olayı aktarayım size, bence çok ilginçti. birincisi 93 94 falandı herhalde datçada çocuktum denizden çıktım eve doğru yürüyorum, denizden patlama sesleri geldi açıktan geldi ses ama patır patır pat pat diye duydum uzağa baktığımda denizde köpüklenme gördüm ama dalga mı yoksa dipten çıkan köpük mü emin değilim zaten görüntü hayal meyal aklımda. olaydan 5 dakika sonra evdeydim ve sağlam bir deprem oldu baya sallamıştı. bir diğeri de 2002 ya da 2003 senesinde izmirde şiddetli bir deprem olmuştu gece yarısı, alsancaktan dönüyordum eve gece eve yakıny olda yürürken, birebir aynı patlamaları duydum eve girdikten 5 10dk sonra gümbür gümbür başladık yine sallanmaya. benim yaşadıklarım budur.


  • Yigitabi  (17.04.13 03:21:42) 
1
buraya yazılanların hakları Sir Anthony Hopkins'e aittir.
yazan eden compumaster, ilgilenen eden fader
modere edenler angelus, Artibir, aychovsky, baba jo, basond, compumaster, deckard, duyulmasi gerektigi kadar, fader, fraise, groove salad, kahvegibi, kaymaktutmayansicaksut, kibritsuyu, monstro, pandispanya, robin, ron dennis
bu sitede yazılanların hiçbiri doğru değildir. site içeriği küçükler için sakıncalı olabilir. yazılardan yazarları sorumludur. kaynak göstermeden alıntılanamaz. devlet tarafından atanmış bir kurumun internet üzerinde kimin hangi bilgiye ulaşıp ulaşamayacağına karar vermesi insan haklarına aykırıdır. web siteleri kullanıcıların istekleri doğrultusunda bağlandıkları yerlerdir. kullanıcılar isterlerse bir web sitesine bağlanmayabilirler. bu güçleri ve imkanları mevcuttur. bir kullanıcı bir siteye bağlanmak istiyorsa bu onun tercihi ve hakkıdır. bağlanmak istemiyorsa bu yine onun tercihi ve hakkıdır. halkın kendisine hizmet etmesi için görevlendirdiği kurumlar hadlerini aşıp halka neye ulaşıp ulaşmayacağını bilmeyen cahil cühela muamelesi edemezler. ebeveynlerin çocuklarını sakıncalı içeriklerden koruması için çok sayıda bedava ve ücretli yazılım mevcuttur. bu yazılımlar bir web tarayıcısını kullanmaktan daha karmaşık teknik bilgi gerektirmemektedir. devletin milletini küçük düşürmesi ve ebleh yerine koyması yasaktır. Skimlinks ile linkler üzerinden yönlendirme payı alınmaktadır.