[]
Pınar selek ve hakim ilişkisi ?
t24.com.tr şu yazıyı okudum, şimdi burda yazılan bir çok şey var bunlardan en çok dikkatimi çeken kısım şurası oldu, üşenmeyelim okuyalım pls:
Beraat kararında direnen heyetin ve mahkemenin asli başkanı geçirdiği kalp rahatsızlığı nedeniyle istirahatte iken, kendisinin yerine o gün için Adalet Komisyonu tarafından görevlendirilen geçici bir başkanın yer aldığı heyetle bu karar veriliyor. Bozmaya uymak demek, Pınar için ağırlaştırılmış müebbet cezası vereceğim demektir. Üstelik, 1998’den bugüne kadar yapılan 46 duruşmaya bakıldığında, bir sonraki duruşma tarihinin ortalama 2,5-3 ay sonraya bırakıldığı gerçeği göz önüne alınırsa, bu defaki yeni heyetin, duruşmayı ağırlaştırılmış müebbet hapis cezası kararını vermek üzere 21 gün sonraya bırakması da başlı başına bir gösterge değil mi? Neden bu acele diye merak ettiğimizde, mahkemenin asli başkanının hasta yatağından basına yaptığı açıklama ile öğreniyoruz ki, kendisinin 45 günlük raporu varmış ve bu sürenin bitimi de yeni duruşma tarihinden 3-5 gün sonra doluyormuş… Yani davayı 14,5 yıllık süreçte başından sonuna kadar götüren, dosyaya mutlak hakim ve vakıf olan, savunmaları, tanıkları dinleyen, delillerin önünde tartışıldığı mahkemenin tek üyesi ve başkanı, henüz istirahatten dönmeden, bu davaya noktayı koymak istiyorlar… büyük bir maharet gösteren hakimin bu başarısı, bu karardan sonra, yapılan ilk seçimde kendisi Yargıtay üyeliğine seçilmek suretiyle ödüllendirilmiş.
duyduğum andan itibaren bende cihan kırmızıgül davasında uyandırdığı duyguları uyandırdı bu dava ama okuduğum şeyler kafama yatıyorsa inanma eğiliminde oluyorum ben biraz o yüzden yine de sormak istedim. her şey burda anlatıldığı gibi midir? bu konuda bilgisi olan insanlara sormak isterim.
Beraat kararında direnen heyetin ve mahkemenin asli başkanı geçirdiği kalp rahatsızlığı nedeniyle istirahatte iken, kendisinin yerine o gün için Adalet Komisyonu tarafından görevlendirilen geçici bir başkanın yer aldığı heyetle bu karar veriliyor. Bozmaya uymak demek, Pınar için ağırlaştırılmış müebbet cezası vereceğim demektir. Üstelik, 1998’den bugüne kadar yapılan 46 duruşmaya bakıldığında, bir sonraki duruşma tarihinin ortalama 2,5-3 ay sonraya bırakıldığı gerçeği göz önüne alınırsa, bu defaki yeni heyetin, duruşmayı ağırlaştırılmış müebbet hapis cezası kararını vermek üzere 21 gün sonraya bırakması da başlı başına bir gösterge değil mi? Neden bu acele diye merak ettiğimizde, mahkemenin asli başkanının hasta yatağından basına yaptığı açıklama ile öğreniyoruz ki, kendisinin 45 günlük raporu varmış ve bu sürenin bitimi de yeni duruşma tarihinden 3-5 gün sonra doluyormuş… Yani davayı 14,5 yıllık süreçte başından sonuna kadar götüren, dosyaya mutlak hakim ve vakıf olan, savunmaları, tanıkları dinleyen, delillerin önünde tartışıldığı mahkemenin tek üyesi ve başkanı, henüz istirahatten dönmeden, bu davaya noktayı koymak istiyorlar… büyük bir maharet gösteren hakimin bu başarısı, bu karardan sonra, yapılan ilk seçimde kendisi Yargıtay üyeliğine seçilmek suretiyle ödüllendirilmiş.
duyduğum andan itibaren bende cihan kırmızıgül davasında uyandırdığı duyguları uyandırdı bu dava ama okuduğum şeyler kafama yatıyorsa inanma eğiliminde oluyorum ben biraz o yüzden yine de sormak istedim. her şey burda anlatıldığı gibi midir? bu konuda bilgisi olan insanlara sormak isterim.
Her şey burada anlatıldığı gibi değildir. Bana hiç kimse Yargıtay'a direnme kararı verebilen hakim gösteremez(tek tük gösterirsiniz ancak). Burada Başkan dışında iki üyenin daha oyu var, hadi başkan tamam diğerleri niye olur vermiş? Bozmaya uyulmadan sonra hemen karar verileceği için duruşma günü yakın verilir. Hem vermeseler bile Allah aşkına durum mu değişecekti? Diğer iki üye tamam dedikten sonra başkan hayır dese farklı bir sonuç mu çıkacaktı?
Mahkemeyi savunduğumdan değil, bu kadar komplo ile hiçbir mahkeme uğraşmaz. Açık açık yaparlar. Daha bunun gibi neler olduğunu bilseniz anlattığınız olayın hiç de öyle olağanüstü bir şey olmadığını anlarsınız.
Cihan Kırmızıgül davasında ise dosyayı inceleyen herkese göre mahkeme %100 haklıydı. Medyada yansıtıldığı gibi sadece poşu takılması olayı değil olay.
Mahkemeyi savunduğumdan değil, bu kadar komplo ile hiçbir mahkeme uğraşmaz. Açık açık yaparlar. Daha bunun gibi neler olduğunu bilseniz anlattığınız olayın hiç de öyle olağanüstü bir şey olmadığını anlarsınız.
Cihan Kırmızıgül davasında ise dosyayı inceleyen herkese göre mahkeme %100 haklıydı. Medyada yansıtıldığı gibi sadece poşu takılması olayı değil olay.
- Mikail bey (25.01.13 18:59:44)
cihan kırmızıgül davasında dosyayı kimler inceleyebilmiş de mahkemeyi %100 haklı bulmuş merak ettim şimdi.geçen sene bir gün adliyede işimi bitirdikten sonra, merak ettiğim için dosyayı incelemeye kalkmıştım, ama bakamadım dosyaya, izin vermediler.
- de jure (25.01.13 21:29:47)
valla geçenlerdede bu duyurunun aynısını gördüm, sen miydin bilmiyorum. niye taktın bu kadar bu kadına? :)
- secilmis uye (25.01.13 22:01:39 ~ 22:02:12)
mikail bey;
Hocam kusura bakma hukukla ilişkini bilmiyorum ama yorumun çok boş. Yargıtay Hukuk ve Ceza Genel Kurullarının inceledikleri dosyaların %80'i ilk derece mahkemelerinin kararlarda direnmesine ilişkin dosyalardır.
Hocam kusura bakma hukukla ilişkini bilmiyorum ama yorumun çok boş. Yargıtay Hukuk ve Ceza Genel Kurullarının inceledikleri dosyaların %80'i ilk derece mahkemelerinin kararlarda direnmesine ilişkin dosyalardır.
- taipan (26.01.13 15:45:43)
taipan dostum yanlış anlama da yorumun çok saçma. Verdigin ornek çok alakasız. Yargıtay hukuk ve ceza genel kurulundan başka direnme kararını inceleyen kurum mu var, hukuk bilgini nereden aldin? Ayrıca yüzde olarak değil sayı olarak belirt direnme kararini çünkü hemen hemen tek gorevi direnme kararını incelemek olan kurula 1 tane direnme kararı gelir ısinin %80 i olur.
- Mikail bey (26.01.13 20:51:08)
1