[]
tdkcılar bir gelin
çok fena iddia kaybettim. adamlar yabancı iki kelimeyi birleştirip türkçe yapmışlar. hiç kullanıldığını da duymadım. nasıl oluyor bu?
www.tdk.gov.tr
son kale de mi düştü naziler?
www.tdk.gov.tr
son kale de mi düştü naziler?
Fransızca'dan girmiş gibi geldi. Varsa -ki var- 20. yüzyıl yazarlarının işidir diye düşünüyorum. Yeni eklenmiş olma ihtimali zor.
tdk.gov.tr
Oluyor böyle şeyler.
tdk.gov.tr
Oluyor böyle şeyler.
- megafon (16.01.13 10:57:05 ~ 11:00:50)
tdk'nın en büyük özelliği bu tip kelimeleri türkçeye sokarak türkçeyi katletmek zaten. kale falan da değildir.
- baldur (16.01.13 10:57:57)
Saçma bir iş.. Ne garden Türkçe ne de parti..
İkisini birleştirip "ehi anlamını yazıyoz" diye oraya koymak da abesmiş..
İkisini birleştirip "ehi anlamını yazıyoz" diye oraya koymak da abesmiş..
- quaker (16.01.13 11:00:53)
yok artık!! tdk ya işlemişler birde bunu?!?! nasıl asimile olunur? -bakalım görelim ...
- gündüz m (16.01.13 11:07:45)
dil kurumu memur kafasında olduğu için pek kaale almamak gerek. halk arasında yaygın olan kullanımı baz almanız yeter. tdk'yı anca akademik araştırmalar için kullanabiliriz.
- dokunmakalbime (16.01.13 11:17:11)
Sözcüğün Türkçedeki bilinen ilk yazılı kullanımı 1924 yılıdır.
Bir sözlüğün işlevi dilin sözvarlığındaki sözcükleri göstermesidir. Sözlüğün bir sözcüğü bünyesine katması için o sözcüğün dilde kullanılıyor olması gerekir. Gardenparti de kullanılan, yaygın bir biçimde kullanılmış bir sözcük belli ki. (Tabii bunun gardınparti diye okunacağını düşünen yoktur umarım)
Sözcük ırkçılığı yapmak da saçma. Her dilde yabancı dillerden girme sözcükler var. Saf bir dil bulmak olanaksız gibi bir şeydir. Diller de böyle gelişir. İngilizcenin gelişmesi, yaygınlaşmasının sebeplerinden birisi de budur zaten. Eğer Türkçedeki Orta Asya kökenli olmayan sözcükleri ayıklamaya kalksanız insanlar konuşamaz hale gelir. Dil dediğiniz şey sonuçta bir ırkın, etnisitenin vb. varlığına göre değil, doğal akışı içinde gelişir. Dolayısıyla farklı diller arasında etkileşim olması, birbirlerine sözcükler vermeleri doğal.
Yineliyorum: Sözlük dediğimiz şey kafasına göre değil, bir sözcüğün o dil içinde kullanılmış olmasına göre ilgili sözcüğü bünyesine katar. Yani adamlar kafalarına göre eklemiyorlar. Gardenparti de 1924'ten beri Türkçenin sözvarlığına girmiş, kullanılmış bir sözcük.
Bir sözlüğün işlevi dilin sözvarlığındaki sözcükleri göstermesidir. Sözlüğün bir sözcüğü bünyesine katması için o sözcüğün dilde kullanılıyor olması gerekir. Gardenparti de kullanılan, yaygın bir biçimde kullanılmış bir sözcük belli ki. (Tabii bunun gardınparti diye okunacağını düşünen yoktur umarım)
Sözcük ırkçılığı yapmak da saçma. Her dilde yabancı dillerden girme sözcükler var. Saf bir dil bulmak olanaksız gibi bir şeydir. Diller de böyle gelişir. İngilizcenin gelişmesi, yaygınlaşmasının sebeplerinden birisi de budur zaten. Eğer Türkçedeki Orta Asya kökenli olmayan sözcükleri ayıklamaya kalksanız insanlar konuşamaz hale gelir. Dil dediğiniz şey sonuçta bir ırkın, etnisitenin vb. varlığına göre değil, doğal akışı içinde gelişir. Dolayısıyla farklı diller arasında etkileşim olması, birbirlerine sözcükler vermeleri doğal.
Yineliyorum: Sözlük dediğimiz şey kafasına göre değil, bir sözcüğün o dil içinde kullanılmış olmasına göre ilgili sözcüğü bünyesine katar. Yani adamlar kafalarına göre eklemiyorlar. Gardenparti de 1924'ten beri Türkçenin sözvarlığına girmiş, kullanılmış bir sözcük.
- microfiction (16.01.13 15:25:36)
1