[]
Ingiltere neden Turkiye'nin AB uyeligini destekliyor?
Neden bu kadar canla basla calisti/calisiyor ?
Tek sebebi, zamaninda ayni sikintilari De Gaulle sebebiyle Fransa'dan cekmis olmalari ve bu yuzden "biz cektik siz cekmeyin canlarim" demeleri olamaz degil mi ?
Tek sebebi, zamaninda ayni sikintilari De Gaulle sebebiyle Fransa'dan cekmis olmalari ve bu yuzden "biz cektik siz cekmeyin canlarim" demeleri olamaz degil mi ?
maddiyat olabilir. mesela italyanında aynı şekilde desteklemesi berlisconiyle rte nin samimiyeti gibi yansıtılsada bizim basınımızda olay italyanın en çok ihracat yaptığı ülkelerden birinin türkiye olmasından ibarettir. yani tesadüf veya canayakınlık değildir diplomaside böyle bişeyin yeri yoktur. kanımca olay tamamen ekonomiktir. birde bahsettiğimiz ülkenin ingiltere gibi uzun vadeli çıkarlara göre dış politika belirleyen bir ülke olduğunuda baz alırsak kesinlikle araştırılması gereken bi anlaşma veya fikirler vardır. kesin bilen birileride çıkar sözlükten.
- la grande (24.11.08 01:32:56)
Çok fazla ihtimalli olan, işin içinde global hesaptan tutun da teknik hesaba kadar bir çok bileşenin olduğu bir durumdur. Ancak bu durumu açıklamadan önce İngiltere'nin tam anlamıyla Türkiye'nin AB üyeliğini desteklediği konusunda şüpheler bulunmaktadır. Evet diğer AB ülkelerine göre daha ılımlı bakmaktadır ama tam olarak destek verdiğini söylemek kesin doğru bir söylem olarak gözükmemektedir.
Öncelikle Avrupa Birliği içerisinde dönen tartışmalara iyi bakmak gerekir. En büyük tartışma "Wideners" denilen genişlemecilerle "Deepeners" denilen derinlemeciler ya da entegreciler arasındadır. Bu tartışmada genişlemeciler AB'nin büyük bir küresel güç olması için genişlemesi gerektiğini savunmaktadır. Türkiye'yi bu genişlemeye dahil etmek istemelerinin yegane sebebi de Türkiye'nin elinde bulundurduğu askeri güçtür. Günümüz Avrupa'sında kimseyi kolay kolay asker yapamazsınız ancak Türkiye'nin elinde bulundurduğu belki de en önemli şey askeri gücüdür. Avrupa Birliği'nin gelecekte düşündüğü küresel güç olma arzusunda ordunun önemli bir yeri vardır ve bu noktada asker denilince akla Türkiye gelmektedir. Daha önceleri Rusya ve Çin'in yükselişine karşılık AB'nin daha önemli bir güç olmasını isteyen İngiltere de bu görüşü savunmuştu.
Öte yandan "Deepener" lara göreyse genişleme Birlik içindeki entegrasyon tamamen oturduktan sonra yapılmalıdır yani öncelikle birliğin temellerinin sağlamlaştırılması gerekmektedir, Türkiye'nin birliğe entegrasyonu çok zor olacağı için deepenerların büyük bir kısmı Türkiye'nin üyeliğini istemiyordu.
Öte yandan işin teknik boyutuna da girecek olursak karşımıza yeni bir kavram ortaya çıkmaktadır. Bu kavramın adı "Variable Geometry" yani değişken geometri. Wideners ve Deepeners arasındaki dengeyi sağlayabilmek için birliğin ortaya attığı bir ortayoldur. Buna göre ülkelere entegrasyon sürecinde belli başlı 3-4 politika hariç kendilerinin tamamlayamayacaklarını düşündükleri bazı politikalardan geri çekilme ya da uygulamama hakkı verilmiştir. Opt out denilen bu çekinme hem genişlemeyi hem de genişlemeyle beraber entegrasyonu da sağlamayı amaç edinmiştir.
İngiltere entegrasyonun federal bir sürece girmesini istememektedir, bu yüzden Avrupa hukuk sistemini tamamen opt out etmiştir. Zira İngiliz hukuk sistemi kıta Avrupa'sındaki sistemden çok farklı. Bir diğer noktaysa Türk yaşam biçimi, hukuk algılayışı ve de eksiklikleri Avrupa Birliği'nin federal yapıya gitmesini zorlayacak durumdadır. Nitekim Türkiye de federal Avrupa'ya tamamen karşıdır. Bu ortak karşı olmadan dolayı da İngiltere Türkiye'nin üyeliğine bir noktada sıcak bakmaktadır.
Ancak kırılma noktası Lizbon anlaşması olmuştur. Bu anlaşmayla birlikte İngiltere ilginç bir şekilde genişlemenin artık durması gerektiğini savunmaya başlamıştır. Bunun neden böyle olduğunu tam olarak şimdi açıklayamayacağım ancak bir politika değişikliği olduğu kesindir.
daha fazla bilgi için CER (Centre for European Reform)'un websitesine bakabilirsin.
Öncelikle Avrupa Birliği içerisinde dönen tartışmalara iyi bakmak gerekir. En büyük tartışma "Wideners" denilen genişlemecilerle "Deepeners" denilen derinlemeciler ya da entegreciler arasındadır. Bu tartışmada genişlemeciler AB'nin büyük bir küresel güç olması için genişlemesi gerektiğini savunmaktadır. Türkiye'yi bu genişlemeye dahil etmek istemelerinin yegane sebebi de Türkiye'nin elinde bulundurduğu askeri güçtür. Günümüz Avrupa'sında kimseyi kolay kolay asker yapamazsınız ancak Türkiye'nin elinde bulundurduğu belki de en önemli şey askeri gücüdür. Avrupa Birliği'nin gelecekte düşündüğü küresel güç olma arzusunda ordunun önemli bir yeri vardır ve bu noktada asker denilince akla Türkiye gelmektedir. Daha önceleri Rusya ve Çin'in yükselişine karşılık AB'nin daha önemli bir güç olmasını isteyen İngiltere de bu görüşü savunmuştu.
Öte yandan "Deepener" lara göreyse genişleme Birlik içindeki entegrasyon tamamen oturduktan sonra yapılmalıdır yani öncelikle birliğin temellerinin sağlamlaştırılması gerekmektedir, Türkiye'nin birliğe entegrasyonu çok zor olacağı için deepenerların büyük bir kısmı Türkiye'nin üyeliğini istemiyordu.
Öte yandan işin teknik boyutuna da girecek olursak karşımıza yeni bir kavram ortaya çıkmaktadır. Bu kavramın adı "Variable Geometry" yani değişken geometri. Wideners ve Deepeners arasındaki dengeyi sağlayabilmek için birliğin ortaya attığı bir ortayoldur. Buna göre ülkelere entegrasyon sürecinde belli başlı 3-4 politika hariç kendilerinin tamamlayamayacaklarını düşündükleri bazı politikalardan geri çekilme ya da uygulamama hakkı verilmiştir. Opt out denilen bu çekinme hem genişlemeyi hem de genişlemeyle beraber entegrasyonu da sağlamayı amaç edinmiştir.
İngiltere entegrasyonun federal bir sürece girmesini istememektedir, bu yüzden Avrupa hukuk sistemini tamamen opt out etmiştir. Zira İngiliz hukuk sistemi kıta Avrupa'sındaki sistemden çok farklı. Bir diğer noktaysa Türk yaşam biçimi, hukuk algılayışı ve de eksiklikleri Avrupa Birliği'nin federal yapıya gitmesini zorlayacak durumdadır. Nitekim Türkiye de federal Avrupa'ya tamamen karşıdır. Bu ortak karşı olmadan dolayı da İngiltere Türkiye'nin üyeliğine bir noktada sıcak bakmaktadır.
Ancak kırılma noktası Lizbon anlaşması olmuştur. Bu anlaşmayla birlikte İngiltere ilginç bir şekilde genişlemenin artık durması gerektiğini savunmaya başlamıştır. Bunun neden böyle olduğunu tam olarak şimdi açıklayamayacağım ancak bir politika değişikliği olduğu kesindir.
daha fazla bilgi için CER (Centre for European Reform)'un websitesine bakabilirsin.
- fedaialkolik (24.11.08 02:11:54)
ekonomik anlamda zayıf ve kozmopolit bir abye rahatlıkla söz geçirmek için. ingiltere hiçbir zaman ab'nin güçlenmesini istemez. tabi eskaza abye alırlarsa "biz sizi birliğe aldırdık koçlar, şimdi sökülün oyları" deme şansları da var.
- sarge (24.11.08 13:59:24)
İngiltere Rusya'yla kanlı durumda diye biliyorum (Litvinenko olayıyla başlamıştı, sonra sert misillemelerle kızışmıştı, en son barıştılar mı, takip etmedim), onun da etkisi vardır.
- boshi (24.11.08 19:20:26)
1