[]
ders çalışmayan çocuğa ne yapmalı
öğretmenler, pedagoglar, dünya vatandaşları;
orta 2'ye giden bi kız çocuğunun ders çalışması, okula ilgi göstermesi nasıl sağlanır? ergenlik kaynaklı asiliği dışında bi problemi yok. gayet zeki, istediği konuda çılgın atıyor. ama okulda önemli derslerin tümünde vasat. yediği önünde yemediği arkasında. odasında bilgisayar, tv var. bol miktarda nasihat ya da kızma formunda konuşma yapıldı ama haliyle hiç bi yararı yok. her ne kadar onda aynı etkiyi yaratsa da ben de geleceğiyle ilgili konuştum çok defa. şunu seçersen şöyle bi hayatın olursa yoksa ev hanımı olursun, kendi işin olmaz. kendi kariyerin olması şöyle iyi böyle güzel. şu kadar gelirin olur kendi araban olur. istediğini alırsın vs. gibi. haliyle ben konuşurken de nasihat gibi geliyor, bitse de gitse diyor içinden elbette. ama konuşurken beni gayet iyi anlıyor, yetişkin bi insanla konuşuyormuş gibi karşılıl alıyorum. sonuç aynı, dersleri vasat. evde biricik aktivitesi dizi seyretmek. malum her kanalda her gün ikişer dizi var. tvyi bilgisayarı odasından kaldırmak denendi faydası yok. isteği hevesi yok çocuğun.
kendisi yeğenim, gayet iyi empati kurabiliyorum. ben de aynıydım. aynı çağlarda okulu sallamaya başladığımda odamdaki 37 ekran tv alındı defalarca. aynı nasihatler çekildi ama sonuç değişmedi vasat bi öğrenci oldum hep.
sorum: bu devirdeki çocuğa fayda edecek, danışman olur, psikolojik destek olur, rehberlik hizmeti olur bildiğiniz bi yol var mı? falanca dersane filanca rehber öğretmen şöyle iyi yararlı dediğiniz. ya da kafa açan kitap, cd her türlü görsel işitsel materyal olur.
orta 2'ye giden bi kız çocuğunun ders çalışması, okula ilgi göstermesi nasıl sağlanır? ergenlik kaynaklı asiliği dışında bi problemi yok. gayet zeki, istediği konuda çılgın atıyor. ama okulda önemli derslerin tümünde vasat. yediği önünde yemediği arkasında. odasında bilgisayar, tv var. bol miktarda nasihat ya da kızma formunda konuşma yapıldı ama haliyle hiç bi yararı yok. her ne kadar onda aynı etkiyi yaratsa da ben de geleceğiyle ilgili konuştum çok defa. şunu seçersen şöyle bi hayatın olursa yoksa ev hanımı olursun, kendi işin olmaz. kendi kariyerin olması şöyle iyi böyle güzel. şu kadar gelirin olur kendi araban olur. istediğini alırsın vs. gibi. haliyle ben konuşurken de nasihat gibi geliyor, bitse de gitse diyor içinden elbette. ama konuşurken beni gayet iyi anlıyor, yetişkin bi insanla konuşuyormuş gibi karşılıl alıyorum. sonuç aynı, dersleri vasat. evde biricik aktivitesi dizi seyretmek. malum her kanalda her gün ikişer dizi var. tvyi bilgisayarı odasından kaldırmak denendi faydası yok. isteği hevesi yok çocuğun.
kendisi yeğenim, gayet iyi empati kurabiliyorum. ben de aynıydım. aynı çağlarda okulu sallamaya başladığımda odamdaki 37 ekran tv alındı defalarca. aynı nasihatler çekildi ama sonuç değişmedi vasat bi öğrenci oldum hep.
sorum: bu devirdeki çocuğa fayda edecek, danışman olur, psikolojik destek olur, rehberlik hizmeti olur bildiğiniz bi yol var mı? falanca dersane filanca rehber öğretmen şöyle iyi yararlı dediğiniz. ya da kafa açan kitap, cd her türlü görsel işitsel materyal olur.
(şimdi eğitim uzmanı, pedagog filan değilim. en başta belirtelim ki sonra kimse çemkirmesin uzman değilsin diye.)
anlattıklarından sanki çocuğun hayatında ders ve tv dışında birşey yokmuş gibi geldi. o yaşlarda ergenlik dönemine girmiş bir çocuğu eğitimmiş kariyermiş pek düşüneceğini ve takacağını sanmıyorum. bu şekil konuşmalar bir yere kadar etkiler. ve herkesin bir kapasitesi, ilgi alanları ve başarılı olduğu konular vardır. herkesi derslerde süper çalışkan olmasını bekleyemeyiz.
sanırım bu dönemlerde çocuğun arkadaşları ve arkadaş çevresi önem taşıyor.
çocuğa okul ve ders dışında hobi olsun, sosyal faaliyetler olsun, kurs olsun, bir spor dalı olsun meşgale olabilecek birşeyler bulun bence. ve bu ortamlarda kendisine faydalı olabilecek, rol model oluşturabilecek arkadaşları ve hocaları olsun.
hep ders hep ders, sonra evde de ders çalışmalısın vaazları ile nereye kadar gidecek bu çocuk?
anlattıklarından sanki çocuğun hayatında ders ve tv dışında birşey yokmuş gibi geldi. o yaşlarda ergenlik dönemine girmiş bir çocuğu eğitimmiş kariyermiş pek düşüneceğini ve takacağını sanmıyorum. bu şekil konuşmalar bir yere kadar etkiler. ve herkesin bir kapasitesi, ilgi alanları ve başarılı olduğu konular vardır. herkesi derslerde süper çalışkan olmasını bekleyemeyiz.
sanırım bu dönemlerde çocuğun arkadaşları ve arkadaş çevresi önem taşıyor.
çocuğa okul ve ders dışında hobi olsun, sosyal faaliyetler olsun, kurs olsun, bir spor dalı olsun meşgale olabilecek birşeyler bulun bence. ve bu ortamlarda kendisine faydalı olabilecek, rol model oluşturabilecek arkadaşları ve hocaları olsun.
hep ders hep ders, sonra evde de ders çalışmalısın vaazları ile nereye kadar gidecek bu çocuk?
- mea maxima culpa (14.11.08 13:43:31)
@mea: evet haklısın.
sürekli telkin ederseniz çocuk sizi duymamaya, dinlememeye başlayacaktır. en iyi yapılacak şey onun çevresini değiştirmeye çalışmak.
sürekli telkin ederseniz çocuk sizi duymamaya, dinlememeye başlayacaktır. en iyi yapılacak şey onun çevresini değiştirmeye çalışmak.
- alperen4 (14.11.08 13:50:38)
hayatının 2,5 yılını bu tip sıpalara vakfetmiş bir insan olarak;
odasında sınırsız kullanım olanağına sahip tv ve bilgisayar olması büyük bir hata bence. bu aygıtlar odada ve bunları almak da sorun olur. haksızlığa uğradığını, burada çok ciddiyim, kazanılmış haklarının gasp edildiğini düşünecektir. bence çocuğun duygularını kırmama çabası onu arsızlaştıran bir hadise. çocuklar bilinçli ya da bilinçsiz olarak kendilerine yönelik bu opsiyonu kullanma eğilimindedirler maalesef. burada çocuğun haksız olduğu ve çözülmesi zor bir durum var.
çocuğun haklı olduğu bir konuya bakalım. nasihat ediliyor bu çocuğa ama bu yaşlarda çocuklar "dinime küfreden müslüman olsa" felsefesini bedenlerinin her hücresinde duyarlar. bir çok çocuk odasında ders çalışırken içeride ailesinin kahkahalarla dizi izlemesini kaldıramaz. bu iki bakımdan yaralayıcı bence de; öncelikle çocuk şöyle bir mantık kuracaktır, dizi izlemek zevkli, ailem dizi izliyor, hayat standartları iyi demek benim de dizi izlememde bir sakınca yok. ikinci olarak çocuk sürekli dizi izleyen ailesinin haklı gerekçelerle verdiği nasihati tutmayacaktır. çünkü ainesi iştir kişinin lafa bakılmaz sözü önemlidir çocuk zihninde.
bence kısa dönemli ödüllerle çocuk ders çalışma disiplinine alıştırılmalı ilk evvel. eğer bu konuya gerçekten önem veriliyorsa çocuk ders çalışırken yanında kitap okunmalı vs. ödüllerin kısa dönemli olmasının sebebi çocuğun zaman algısının henüz gelişme aşamasında olmasıdır. bir saatlik çalışma karşılığında verilecek bir dizi izleme hakkı, sene sonunda gönderilecek bir yurt dışı tatilinden daha etkin bir motive aracıdır kanımca. burada çocuğu gelecekteki kötü ve iyileri göstermeye çalışarak etkilemeye çalışmanın boş olduğunu da hatırlatmak isterim. çocuk o kadar uzak geleceği endişe edecek kadar iyi göremez.
bu arada kitap okuma alışkanlığının kazandırılması da ders çalışma disiplini açısından önemlidir. bu anlamda seçilecek kitapların başarı ve başarısızlık öyküleri içermesi ebeveyne yardımcı olur. maalesef çocuk için hariçten bir insanın söylemi ailenin söyleminden daha etkileyici olmaktadır. zaman zaman yanında geğirdiği ailesinin önünde utanç duyma endişesiyle dışarıdan bir insan karşısında utanç duyma endişesini bir tartın isterseniz. tüm bu sebeplerle dışarıdan yardım almaya da çalışabilirsiniz. çocuğun saygı duyacağı bir eğitim koçu, mentor ya da adına her ne derseniz, sizin vereceğiniz nasihatlerin aynısını verdiğinde daha faydalı olacaktır.
odasında sınırsız kullanım olanağına sahip tv ve bilgisayar olması büyük bir hata bence. bu aygıtlar odada ve bunları almak da sorun olur. haksızlığa uğradığını, burada çok ciddiyim, kazanılmış haklarının gasp edildiğini düşünecektir. bence çocuğun duygularını kırmama çabası onu arsızlaştıran bir hadise. çocuklar bilinçli ya da bilinçsiz olarak kendilerine yönelik bu opsiyonu kullanma eğilimindedirler maalesef. burada çocuğun haksız olduğu ve çözülmesi zor bir durum var.
çocuğun haklı olduğu bir konuya bakalım. nasihat ediliyor bu çocuğa ama bu yaşlarda çocuklar "dinime küfreden müslüman olsa" felsefesini bedenlerinin her hücresinde duyarlar. bir çok çocuk odasında ders çalışırken içeride ailesinin kahkahalarla dizi izlemesini kaldıramaz. bu iki bakımdan yaralayıcı bence de; öncelikle çocuk şöyle bir mantık kuracaktır, dizi izlemek zevkli, ailem dizi izliyor, hayat standartları iyi demek benim de dizi izlememde bir sakınca yok. ikinci olarak çocuk sürekli dizi izleyen ailesinin haklı gerekçelerle verdiği nasihati tutmayacaktır. çünkü ainesi iştir kişinin lafa bakılmaz sözü önemlidir çocuk zihninde.
bence kısa dönemli ödüllerle çocuk ders çalışma disiplinine alıştırılmalı ilk evvel. eğer bu konuya gerçekten önem veriliyorsa çocuk ders çalışırken yanında kitap okunmalı vs. ödüllerin kısa dönemli olmasının sebebi çocuğun zaman algısının henüz gelişme aşamasında olmasıdır. bir saatlik çalışma karşılığında verilecek bir dizi izleme hakkı, sene sonunda gönderilecek bir yurt dışı tatilinden daha etkin bir motive aracıdır kanımca. burada çocuğu gelecekteki kötü ve iyileri göstermeye çalışarak etkilemeye çalışmanın boş olduğunu da hatırlatmak isterim. çocuk o kadar uzak geleceği endişe edecek kadar iyi göremez.
bu arada kitap okuma alışkanlığının kazandırılması da ders çalışma disiplini açısından önemlidir. bu anlamda seçilecek kitapların başarı ve başarısızlık öyküleri içermesi ebeveyne yardımcı olur. maalesef çocuk için hariçten bir insanın söylemi ailenin söyleminden daha etkileyici olmaktadır. zaman zaman yanında geğirdiği ailesinin önünde utanç duyma endişesiyle dışarıdan bir insan karşısında utanç duyma endişesini bir tartın isterseniz. tüm bu sebeplerle dışarıdan yardım almaya da çalışabilirsiniz. çocuğun saygı duyacağı bir eğitim koçu, mentor ya da adına her ne derseniz, sizin vereceğiniz nasihatlerin aynısını verdiğinde daha faydalı olacaktır.
- tannhauser (14.11.08 14:27:39)
yasam seklinizi degistirebilirseniz basarirsiniz
hayattaki pratiklerinin sonucudur bu cocuktaki davranislar
etrafindaki model aldigi insanlarin diger aktiveteleri neler
sorunun cevabi sanirim burada
( elestirmek icin yazmiyorum sadece durumu daha net görmeniz icin)
neye ve nasil motive oluyor gözlemleyin
hayattaki pratiklerinin sonucudur bu cocuktaki davranislar
etrafindaki model aldigi insanlarin diger aktiveteleri neler
sorunun cevabi sanirim burada
( elestirmek icin yazmiyorum sadece durumu daha net görmeniz icin)
neye ve nasil motive oluyor gözlemleyin
- gdduman (14.11.08 16:38:01)
valla orta 2'de derslerle alakasızdım, lise 1'i zar zor geçtim, öss'ye 1 ay ama isteyerek çalıştım. matematiği tama yakın yaparak çok da kötü olmayan bir yere kapağı attım.(fen kötüydü tabi)
diyeceğim odur ki matematiği falan sevdirmeye bakın. en azından ilgi alanını saptmasına yardımcı olun. matematik değilse elbet bir kimya, biyoloji, müziğe falan ilgisi vardır. okulu sevmezse bu iş zor bence. çevre bence de önemli. dostane bir şekilde yarışırsa birileriyle faydalı olabilir.
diyeceğim odur ki matematiği falan sevdirmeye bakın. en azından ilgi alanını saptmasına yardımcı olun. matematik değilse elbet bir kimya, biyoloji, müziğe falan ilgisi vardır. okulu sevmezse bu iş zor bence. çevre bence de önemli. dostane bir şekilde yarışırsa birileriyle faydalı olabilir.
- passion rules the game (14.11.08 16:56:49)
-çocuğun hayatında başka hiçbişey yok değil elbette. ama arkadaşları ve ilgi alanları kendisine faydalı olacak aktiviteler değil.
-bahsettiğim telkinler de "ders çalış ders çalış" diye başının etini yemekten ibaret değil elbette. sadece ders/okula şartlandırmıyorum ben de. ille öğretmen, doktor vs. ol demiyoruz.
-çok uç örnekler de veriyorum ben. ister müzisyen ol, istersen al eline elbise çiz modacı ol ne istersen o yönde destekleriz gibi heveslendirmeye çalışıyorum.
-okuldaki dersler harici malum oks sbs falan sınavlar var. soru çözmesi, testlere alışması için yırtınıyoruz. misal üst sınıflardaki arkadaşlarından akrabalarından kalan hazırlık kitapları soru bankaları veriliyor. sorular işratelenmiş, sayflarda işlem dolu diye mırın kırın ediyor. götürüyorum dev bi kitapçıya istediğini alıyorum. o şekilde bi süre kontrol ede ede hergün türkçe mat fen sosyal birer test yaptı hergünbi kitabı bitirdi.
-kitap okuma alışkanlığını biz de düşündük. yine götürüyorum kitapçıya sol ayağım'ı ödev vermiş hocası, başka ne istersen al diyorum. sırf kapağını beğeniyor gidip agatha christie'nin kitabını alıyor hiç müdahale etmiyorum. ayrıca kendisi ipek ongun kitaplarını almış severek okudu hepsini.
- performansına ödül olarak olmasa da sık sık gezmeye sinemaya bowlinge alışveriş merkezlerine götürüyorum kardeşiyle.
maalesef ben aynı şehirde değilim artık. denetleyemiyorum çalışmasını. hayatını zaman açısından disipline etmek lazım herhalde. çok sağolun efenim.
-bahsettiğim telkinler de "ders çalış ders çalış" diye başının etini yemekten ibaret değil elbette. sadece ders/okula şartlandırmıyorum ben de. ille öğretmen, doktor vs. ol demiyoruz.
-çok uç örnekler de veriyorum ben. ister müzisyen ol, istersen al eline elbise çiz modacı ol ne istersen o yönde destekleriz gibi heveslendirmeye çalışıyorum.
-okuldaki dersler harici malum oks sbs falan sınavlar var. soru çözmesi, testlere alışması için yırtınıyoruz. misal üst sınıflardaki arkadaşlarından akrabalarından kalan hazırlık kitapları soru bankaları veriliyor. sorular işratelenmiş, sayflarda işlem dolu diye mırın kırın ediyor. götürüyorum dev bi kitapçıya istediğini alıyorum. o şekilde bi süre kontrol ede ede hergün türkçe mat fen sosyal birer test yaptı hergünbi kitabı bitirdi.
-kitap okuma alışkanlığını biz de düşündük. yine götürüyorum kitapçıya sol ayağım'ı ödev vermiş hocası, başka ne istersen al diyorum. sırf kapağını beğeniyor gidip agatha christie'nin kitabını alıyor hiç müdahale etmiyorum. ayrıca kendisi ipek ongun kitaplarını almış severek okudu hepsini.
- performansına ödül olarak olmasa da sık sık gezmeye sinemaya bowlinge alışveriş merkezlerine götürüyorum kardeşiyle.
maalesef ben aynı şehirde değilim artık. denetleyemiyorum çalışmasını. hayatını zaman açısından disipline etmek lazım herhalde. çok sağolun efenim.
- geldiler (14.11.08 19:57:12)
1