[]
gösterim tarihleri
abi bakıyorum, 84'te çıkmış film türkiye'de 90'da falan göstermie girmiş vs. bunlar o zamanlar izleniyor muydu? sonuçta 6 yıl olmuş, hiçbir yolu yok muydu bu filmleri izlemenin?
bir de ne zamandan beri eş zamana yakın olarak gösterime girmeye başladı filmler?
bir de ne zamandan beri eş zamana yakın olarak gösterime girmeye başladı filmler?
sinema salonlarını amerikalılar alıp tüm parayı kendileri götürmek istediklerinden beri.
ayrıca şimdi de bir çok bürokratik işlem var ama o zamanlar muhtemelen sıkıyönetim, olağanüstü hal falan derken her başvuru 3500 yılda ancak onaylanıyordu muhtemelen. o zamanlar da korsa vhs'ler vardı. ama heryerde bulunmaz bir de tabi orijinal olurdu. az çok hatırlıyorum. tıpkı tezgah altı korsan porno gibi bunlar da vardı...
ayrıca şimdi de bir çok bürokratik işlem var ama o zamanlar muhtemelen sıkıyönetim, olağanüstü hal falan derken her başvuru 3500 yılda ancak onaylanıyordu muhtemelen. o zamanlar da korsa vhs'ler vardı. ama heryerde bulunmaz bir de tabi orijinal olurdu. az çok hatırlıyorum. tıpkı tezgah altı korsan porno gibi bunlar da vardı...
- ben smyrna (20.08.12 11:53:33)
filmin ülkemizde yayınlanması kültür bakanlığından ve danıştaydan izin gerekiyor bazen bu izinler çıkmaz veya askıya alınırdı
- submariner (20.08.12 12:33:52)
İzleniyordu tabi. Sonuçta alternatif yoktu. Film izleyebilmek için ya TRT'de yayınlanacak, ya video'sunu kiralayacaksın, ki herkesin video player'ı yoktu ve popüler filmler pahalıydı ve başkaları kiraladığı için geri dönmesini beklemek zorundaydın. Her filmin bütün dünya ile eşzamanlı olarak vizyona girmesi de mümkün değildi. Sanat filmlerinden bahsetmiyorum bile. Bir filmi getirmek dağıtımcı şirket için masraflı oluyordu. O filmin haklarını satın alacak, kopyaları çıkartılacak falan. Para kazandırması garanti olan filmler getiriliyordu. Zaten genelde filmler önce büyük şehirlerde gösterime girerdi, sonra da leşi çıkmış kopyalar daha küçük yerlere gönderilirdi. Salon sayısı da kısıtlıydı. O zamanlar tek filmin oynatıldığı salonları sonradan böldüler, küçülttüler, tek salondan üç - beş salon yaptılar. 300 kişilik salonda 50 kişiye film oynatmak yerine 100 kişilik 3 ayrı salonda 3 farklı filmle farklı kitlelere ulaşmaya başladılar. Salonlar daha çok para kazanmaya başlayınca dağıtımcılar da kazanmaya başladı ve daha yeni filmler alabildiler. Sadece geliri garanti olan filmlerin dışındaki filmleri de getirmeye başladılar. Oscar ödüllü filmleri 6 - 7 ay beklemek zorunda kalmadık. Filmlerin dünyayla eş zamanlı olarak Türkiye'ye gelmeye başlaması da 90'ların başlarına denk geliyor. Ki o zamanlar bile seyirci garantili filmlere öncelik veriliyordu. Bazı filmler için özel gösterimleri, festivalleri beklemek zorundaydın veya şansın varsa küçültülmüş salonlarından birini daha "özel" filmlere ayıran ve salonu tek bir filme ayırmak yerine her seansta farklı bir film oynatarak nokta atışıyla meraklısına ulaşmaya çalışan bir sinema buluyordun.
Zor günlerdi, mermer yediğimiz günler oluyordu.
Zor günlerdi, mermer yediğimiz günler oluyordu.
- james choice (20.08.12 13:20:08)
1