[]
İntiharın günah olması hakkında...
Öncelikle konuyu kesinlikle saptırmak gibi bir amacı olan arkadaşlar varsa lütfen yorum yapmasın. Amacım ne bir mesaj vermek ne de saygısızlık etmektir. Sadece aklıma takılan birkaç şeyi sormak istiyorum.
Eğer herşey levhi mahfuzda yazılmış ise yani kader önceden çizilmiş ise intihar eden kişi neden günaha girer.
Araf suresi 34. âyetinde "ecelleri gelince onu kimse ileri veya geri alamaz" mealine göre ecelin gelmesine ve kaderin
veyahut kişilerin yaşamının doğmadan önce belli olmasından dolayı bu kişinin intihar edeceği Allah katından biliniyor. Zira intihar ile kişinin ömrü kesilmez eceli gelmiş olur.
Örneğin bir yarış pistti düşünelim yolun birkaç yerinde çukurlar var arabayı oraya bilinçli olarak sürüp çukura düştükten sonra "ben ne yapabilirim yolda çukur vardı" demek yanlış olur fakat arabanın kontrolünü yani sürücüyüde bir nevi kontrol eden bir güç var ise yani insanı kontrol eden güç Allah ise arabanın çukura düşmesinden insan neden sorumlu tutuluyor veyahut o arabanın o çukura gireceğini Allah önceden yazmış ise insan ne gibi tedbirler alabilir.
Eğer herşey levhi mahfuzda yazılmış ise yani kader önceden çizilmiş ise intihar eden kişi neden günaha girer.
Araf suresi 34. âyetinde "ecelleri gelince onu kimse ileri veya geri alamaz" mealine göre ecelin gelmesine ve kaderin
veyahut kişilerin yaşamının doğmadan önce belli olmasından dolayı bu kişinin intihar edeceği Allah katından biliniyor. Zira intihar ile kişinin ömrü kesilmez eceli gelmiş olur.
Örneğin bir yarış pistti düşünelim yolun birkaç yerinde çukurlar var arabayı oraya bilinçli olarak sürüp çukura düştükten sonra "ben ne yapabilirim yolda çukur vardı" demek yanlış olur fakat arabanın kontrolünü yani sürücüyüde bir nevi kontrol eden bir güç var ise yani insanı kontrol eden güç Allah ise arabanın çukura düşmesinden insan neden sorumlu tutuluyor veyahut o arabanın o çukura gireceğini Allah önceden yazmış ise insan ne gibi tedbirler alabilir.
çünkü irade diye bir şey var.
- kayranin kedisi (28.03.12 02:54:59)
kader senin alnına yazılmıyor arkadaşım allahın sıfatlarından biri olan her şeyi bilmek(geçmiş,gelecek)ten geçer bunun aslı yani allah senin ne yapacağını biliyor önceden. akıl almıyor fazla düşününce ama sende irade var ve yaptıktan sonrasına kadar ne yapacağını ya da yaşayacağını bilemiyorsun iradenle seçiyorsun yolunu. bende sana bir örnek veriyorum; 3 şeritli bir yol sen tam ortadasın sağ bozuk yol,sol jilet gibi ortadan nereye sapacağın iradenin elinde ve ne yapacağını bilen bir yüce güç var olay bu...
- gündüz m (28.03.12 03:02:24 ~ 03:03:02)
bu intihardan ziyade kaderle ilgili mesele. islamda kader diye bir aratsanız zaten milyonlarca yazı bulabilirsiniz. değişik itikadi mezhepler var. islam'ı eleştirenlerin görüşleri var. islam tarihindeki en tartışmalı mevzu belki de imani olarak.
- recep tayyip baykal (28.03.12 03:03:23)
bildiğim kadarıyla, şöyle düşün;
sen 20 haziran 2012 tarihinde öyle veya böyle bir şekilde öleceksin.
20 haziran'a kadar çeşitli şeylerle sınanıyorsun mutluluk,üzüntü vs..
ve bir şeye üzülüp, mutlu olmayı belirleyen kişi sensin.
Örneğin bekarsın ve kadınsın. Allah sana evlilik dışı bir evlat nasip ediyor. Sen buna üzülüp, dert edipi isyan etmek ve 20 haziranda intihar etmek senin elinde olduğu gibi. Mutlu ve hayırlısı şeklinde karşılayıp 20 Haziranda trafik kazasında veya düşük yaparak (sallıyorum) ölmek de senin elinde.
Yani her şey tamamen senin tercihine kalmış durumda. Allah senin ne yapacağını ve nasıl öleceğini biliyor ama iradeyi tamamen sana bırakıyor. Tercihi tamamen sana bırakıyor.
Yani dünya üzerinde bi kukla gibi, oyuncak gibi dolaşmıyoruz.
Umarım açıklayabilmişimdir.
sen 20 haziran 2012 tarihinde öyle veya böyle bir şekilde öleceksin.
20 haziran'a kadar çeşitli şeylerle sınanıyorsun mutluluk,üzüntü vs..
ve bir şeye üzülüp, mutlu olmayı belirleyen kişi sensin.
Örneğin bekarsın ve kadınsın. Allah sana evlilik dışı bir evlat nasip ediyor. Sen buna üzülüp, dert edipi isyan etmek ve 20 haziranda intihar etmek senin elinde olduğu gibi. Mutlu ve hayırlısı şeklinde karşılayıp 20 Haziranda trafik kazasında veya düşük yaparak (sallıyorum) ölmek de senin elinde.
Yani her şey tamamen senin tercihine kalmış durumda. Allah senin ne yapacağını ve nasıl öleceğini biliyor ama iradeyi tamamen sana bırakıyor. Tercihi tamamen sana bırakıyor.
Yani dünya üzerinde bi kukla gibi, oyuncak gibi dolaşmıyoruz.
Umarım açıklayabilmişimdir.
- bir kac yazar once (28.03.12 03:04:32 ~ 03:06:33)
Kur'an da kendini öldürme ve intiharla ilgili belirli bir ayet olmaması gariptir ki buna rağmen direkt cehennemlik diye bir efsane dolaşır bu konuda.
Ha biri çıkıp Nisa 29 der ise hemen yorum konusuna sığınıp şu diyanet mealini veririm;
"Ey İnananlar! Mallarınızı aranızda haksızlıkla değil, karşılıklı rıza ile yapılan ticaretle yeyin, haram ile nefsinizi mahvetmeyin. Allah şüphesiz ki size merhamet eder."
Yaşar Nuri çevirisi ise
"Ey inananlar! Mallarınızı aranızda batıl bir yolla/tutarsız bahanelerle yemeyin. Kendi hoşnutluğunuzla gerçekleşmiş bir ticaret olursa başka. Kendi canlarınıza kıymayın/intihar etmeyin. Hiç kuşkusuz Allah, size karşı çok merhametlidir."
Yani burada bana göre önceki şartlar ile fiziksel öldürmekten çok ziyana sapıp mahvetmek anlamı vardır ama yine de kendinizi öldürmeyin desek bile tek cümlelik bir yasak nasıl böyle büyük bir günah olarak dile gelmekte denilebilir o konu da şurada gizli(Nisa 93);
"Kim bir mümini kasten öldürürse, cezası, içinde ebedi kalacağı cehennemdir. Allah ona gazap etmiş, lânet etmiş ve onun için büyük bir azap hazırlamıştır."
Burada intihar eden kişinin müslüman olmasından dolayı kendini öldürmesinin de mümini öldürmesi anlamına geliyor olması sebebiyle intihar ebedi cehennem cezasına denk görülür.
Kader konusu ise bilinmesi veya tespit edilmesi sorumluluktan çıkarmaz bu mantıkla her günahı bir şekilde işletmeme gücü de var Allah'ın yani onu vurmamı istemeseydi vurmazdım o da suçlu demek biraz derin bir konuya gidiyor yapılmamalı.
Ha biri çıkıp Nisa 29 der ise hemen yorum konusuna sığınıp şu diyanet mealini veririm;
"Ey İnananlar! Mallarınızı aranızda haksızlıkla değil, karşılıklı rıza ile yapılan ticaretle yeyin, haram ile nefsinizi mahvetmeyin. Allah şüphesiz ki size merhamet eder."
Yaşar Nuri çevirisi ise
"Ey inananlar! Mallarınızı aranızda batıl bir yolla/tutarsız bahanelerle yemeyin. Kendi hoşnutluğunuzla gerçekleşmiş bir ticaret olursa başka. Kendi canlarınıza kıymayın/intihar etmeyin. Hiç kuşkusuz Allah, size karşı çok merhametlidir."
Yani burada bana göre önceki şartlar ile fiziksel öldürmekten çok ziyana sapıp mahvetmek anlamı vardır ama yine de kendinizi öldürmeyin desek bile tek cümlelik bir yasak nasıl böyle büyük bir günah olarak dile gelmekte denilebilir o konu da şurada gizli(Nisa 93);
"Kim bir mümini kasten öldürürse, cezası, içinde ebedi kalacağı cehennemdir. Allah ona gazap etmiş, lânet etmiş ve onun için büyük bir azap hazırlamıştır."
Burada intihar eden kişinin müslüman olmasından dolayı kendini öldürmesinin de mümini öldürmesi anlamına geliyor olması sebebiyle intihar ebedi cehennem cezasına denk görülür.
Kader konusu ise bilinmesi veya tespit edilmesi sorumluluktan çıkarmaz bu mantıkla her günahı bir şekilde işletmeme gücü de var Allah'ın yani onu vurmamı istemeseydi vurmazdım o da suçlu demek biraz derin bir konuya gidiyor yapılmamalı.
- lunedor (28.03.12 03:09:08 ~ 03:12:56)
İslam inancına göre bu beden, bu ruh sana Allah tarafından emanet olarak verilmiştir. İster inan ister inanma burası sana kalmış elbette ama hükmedici, efendin Allah. Yani O'na itaat etmeni istiyor kayıtsız şartsız. Sana vermiş olduğu emaneti sen bir bakıma kabul etmiyorsun, istemiyorsun intihar ederek. Bu açıdan da düşünecek olursak hoş karşılanmıyor. Allah, tanrı mutlak itaat bekliyor kullarından...
- roger that (28.03.12 03:10:02 ~ 03:11:04)
@bir kac yazar once
şu tamamen bırakma kısmı biraz şüpheli, irade-i cüz'iye irade-i külliye mevzusu var sonuçta yani sen niyet etsen bile külli iradenin olur vermesi gerekiyor bir yerde eylemlere teşebbüsümüz bize bağlı fakat eylemin oluru için yukarıdan bir razılık gerek.
ve ezeli bilgi de belki yok, kendini öldüreceksen levh-i mahfuz'da kendini şu gün şu saatte öldürecek yazıyor ama bu oraya yapalım diye yazılmıyor yapacağımız için yazılıyor
şu tamamen bırakma kısmı biraz şüpheli, irade-i cüz'iye irade-i külliye mevzusu var sonuçta yani sen niyet etsen bile külli iradenin olur vermesi gerekiyor bir yerde eylemlere teşebbüsümüz bize bağlı fakat eylemin oluru için yukarıdan bir razılık gerek.
ve ezeli bilgi de belki yok, kendini öldüreceksen levh-i mahfuz'da kendini şu gün şu saatte öldürecek yazıyor ama bu oraya yapalım diye yazılmıyor yapacağımız için yazılıyor
- lunedor (28.03.12 03:17:47)
sana şunu söyleyeyim: değil buradaki insanlar hiçbir islam alimi bunun cevabını bilmiyor. bir bilinmeze inanıyoruz. insanın iradesinin güdümlü olması ihtimalinden tut allahın bizim beynimizi o kader ilmiyle yaratması vs. bunların hepsini düşününce bir çıkmaza giriyorsun. şuan bunu yaşıyorum.
insanın iradesi var diyen arkadaşlara gelsin. bir satranç oyunundaki computerında çoklu seçme şansı var ama yazılan algoritma üzerine
allahın ilminden diyenlere gelsin. allah bizim cennete cehenneme gireceğimizi daha bizim ruhumuzu aklımızı irademizi yaratmadan önce biliyordu. yani insanın esamesi okunmazken allah bizim kaderimzi biliyordu. e allah kendini yalancı çıkartmamak için sonucu belli olan birşey üzerine kaderimizi tayin etti o halde. ozaman o irademiz o doğrultuda ilerledi.
insanın iradesi var diyen arkadaşlara gelsin. bir satranç oyunundaki computerında çoklu seçme şansı var ama yazılan algoritma üzerine
allahın ilminden diyenlere gelsin. allah bizim cennete cehenneme gireceğimizi daha bizim ruhumuzu aklımızı irademizi yaratmadan önce biliyordu. yani insanın esamesi okunmazken allah bizim kaderimzi biliyordu. e allah kendini yalancı çıkartmamak için sonucu belli olan birşey üzerine kaderimizi tayin etti o halde. ozaman o irademiz o doğrultuda ilerledi.
- neysene (28.03.12 03:20:24 ~ 03:21:14)
@neysene
Konu derin doğrudur, bu yaratılış konusunda çoook çeşitli söylemler var mesela biliyordu fakat biz de görelim orayı hakedeceğimizi diye yaşıyoruz diyenler vs
Kader konusunda kaderin "sadece bilgi" olması oldukça popüler bir görüş son zamanlarda bundan 100 sene önce üzerinde mecburen yürüdüğümüz bir yol denirdi. Yani temelinde önceden çizilmiş bir yolda yolu görmeden yürüyoruz gibi amma senin de değinmek istediğin bir mevzu ortamı çok karıştırıyor mesela "ben dilemezsem siz dileyemezsiniz" gibi veya mühürlenmiş kalpler mevzusu, hayyum kayyum durumu Allah müdahaleden aciz olmadığı gibi mudahil olmaktan da çekinmiyor İslam inancına göre yani düşününce özellikle elimizde olamayan sebeplerden ötürü kötü durumda olmamızda Allah'ı suçlamamak mantığa aykırı hale geliyor ha bu noktada yok efenim sınavmış gibi bir savunu dile geliyor ki adalet olgusunu sarsıyor o zaman bu görüş çünkü biz zaten olaydan 1500 sene sonra yaşıyoruz e inanmaya çalışırken o dönem peygamberi gören birinden ve 1500 yılın yozlaştırılmış görüşleriyle dezavantajlı durumdayız bu noktada "dua edene icabet ederim"i bilip dua ile bir şey elde edememe kısmı kafayı allak bullak edebiliyor.
Velhasıl kelam bunca alime bilgiye rağmen din hala dogma ne kadar kendimizi kandırabiliyorsak o kadar inançlı olabiliyoruz mantık ise tersine işliyor çoğu zaman.
Konu derin doğrudur, bu yaratılış konusunda çoook çeşitli söylemler var mesela biliyordu fakat biz de görelim orayı hakedeceğimizi diye yaşıyoruz diyenler vs
Kader konusunda kaderin "sadece bilgi" olması oldukça popüler bir görüş son zamanlarda bundan 100 sene önce üzerinde mecburen yürüdüğümüz bir yol denirdi. Yani temelinde önceden çizilmiş bir yolda yolu görmeden yürüyoruz gibi amma senin de değinmek istediğin bir mevzu ortamı çok karıştırıyor mesela "ben dilemezsem siz dileyemezsiniz" gibi veya mühürlenmiş kalpler mevzusu, hayyum kayyum durumu Allah müdahaleden aciz olmadığı gibi mudahil olmaktan da çekinmiyor İslam inancına göre yani düşününce özellikle elimizde olamayan sebeplerden ötürü kötü durumda olmamızda Allah'ı suçlamamak mantığa aykırı hale geliyor ha bu noktada yok efenim sınavmış gibi bir savunu dile geliyor ki adalet olgusunu sarsıyor o zaman bu görüş çünkü biz zaten olaydan 1500 sene sonra yaşıyoruz e inanmaya çalışırken o dönem peygamberi gören birinden ve 1500 yılın yozlaştırılmış görüşleriyle dezavantajlı durumdayız bu noktada "dua edene icabet ederim"i bilip dua ile bir şey elde edememe kısmı kafayı allak bullak edebiliyor.
Velhasıl kelam bunca alime bilgiye rağmen din hala dogma ne kadar kendimizi kandırabiliyorsak o kadar inançlı olabiliyoruz mantık ise tersine işliyor çoğu zaman.
- lunedor (28.03.12 03:31:40 ~ 03:34:06)
@cigerdelen
Doğru bir şey ama dediğin gibi engelleme ihtimali baki
""ben şunu yapmak istiyorum, yapabilecek iradem ve gücüm de var, yapıcam" dediğin anda zaten irade-i külliyyenin iznini almış oluyorsun"
kısmı ise hani derler ya nasip değilmiş diye o hikaye, kısaca bazen ne kadar olur gibi gelse de olmaz veya ne kadar olmaz gibi gelse de olur, niyet etmemiz yapabilecek olmamız yapacağımız anlamında değil yani su içmeye giderken kalp krizi geçirmek vb gibi çok kolay bir işte bile nasip olmama ihtimali baki
Ayrıca zaten intihar teşebbüslerinin başarı oranı çok düşük aslında ilaçla neredeyse imkansız gibi kendini başından vurup yaşayanlar, köprüden atlayıp montun paraşüt etkisiyle kurtulanlar vs vs biz eyleme niyet ediyoruz gerisi inşallah kelimesinde gizli bu yüzden kur'an da illa yapacağım demeyin inşallah yapacağım deyin tavsiyesi bulunmakta.
Doğru bir şey ama dediğin gibi engelleme ihtimali baki
""ben şunu yapmak istiyorum, yapabilecek iradem ve gücüm de var, yapıcam" dediğin anda zaten irade-i külliyyenin iznini almış oluyorsun"
kısmı ise hani derler ya nasip değilmiş diye o hikaye, kısaca bazen ne kadar olur gibi gelse de olmaz veya ne kadar olmaz gibi gelse de olur, niyet etmemiz yapabilecek olmamız yapacağımız anlamında değil yani su içmeye giderken kalp krizi geçirmek vb gibi çok kolay bir işte bile nasip olmama ihtimali baki
Ayrıca zaten intihar teşebbüslerinin başarı oranı çok düşük aslında ilaçla neredeyse imkansız gibi kendini başından vurup yaşayanlar, köprüden atlayıp montun paraşüt etkisiyle kurtulanlar vs vs biz eyleme niyet ediyoruz gerisi inşallah kelimesinde gizli bu yüzden kur'an da illa yapacağım demeyin inşallah yapacağım deyin tavsiyesi bulunmakta.
- lunedor (28.03.12 03:42:12)
@cigerdelen
İntiharın günah olmasını engellemiyor evet ama intiharın başarılı olmayan kullara ikinci bir şans vermiş olması vermediklerine haksızlık olmuyor mu? sorusunu da beraberinde getiriyor ki bu konuda da eğer o intihar edebilen kişi yaşasa idi bile günahkar olacaktı şans vermek gerekmezdi cevabı geliyor tıpkı kalbi mühürlenenlerin mühürlenmese bile inanmayacağı söylendiği gibi.
Ayrıca intiharla ilgili bir konuda sağlıklı(zihnen) birinin bunu yapabilmesinin imkansıza yakın olduğu ki bu sebeple çoğu intihar akıllılık halinde gerçekleşmez günahtan muaftır denilir.
Kul hakkı kısmı ise yine benim bilgim ve görüşüme göre hurafe, şefaat yalnız Allah'ın olduğu ve Her(buranın altı çizili:) günahın tövbe ile affedilebileceği söylenirken kul hakkının günahının hakkı yenen kulun şefaatinde olmasından ziyade Allah'ın adalet olgusuyla o kulun hakkını koruyacak olması fikri daha islami, sonuçta beşer hırs, kin gibi özelliklere mazhar ve her şeyi bilme gibi bir ilmi yok bu sebeple hakkını yiyenin ne kadar vicdani rahatsızlık yaşadığını veya yaşamadığını ve hatta ne kadar hakkını yediğini bilme gibi bir durumu da yok yani ben patronum bir çalışanımın hakkını yiyiyorum 300-400TL gibi sonra pişman oluyorum adamı bulamıyorum gidip bu hatta fazlası miktarda hayır işliyorum tövbe ediyorum vs ölüyoruz sorgulama da bu işçi geliyor işte diyorlar durum böyle böyle e adam inatçı banane diyor helal etmiyorum o zaman cehenneme mi gideceğim 300-400TL için hem de pişman olup fazlasını harcadığım halde? Veya tam tersi ben birinin hakkını yedim pişmanda olmadım fakat bu kişi anlamsız bir biçimde beni seviyor ve hakkını helal ediyor bu durumda bu hak yemişliğim yanıma mı kalacak? Yani kul hakkı günahtır fakat affı Allah'a aittir helal edilmesinden ziyade.
Not: Yaşar Nuri mode on'a bağladım başlık sayesinde içimde vardıysaydı demekki :)
İntiharın günah olmasını engellemiyor evet ama intiharın başarılı olmayan kullara ikinci bir şans vermiş olması vermediklerine haksızlık olmuyor mu? sorusunu da beraberinde getiriyor ki bu konuda da eğer o intihar edebilen kişi yaşasa idi bile günahkar olacaktı şans vermek gerekmezdi cevabı geliyor tıpkı kalbi mühürlenenlerin mühürlenmese bile inanmayacağı söylendiği gibi.
Ayrıca intiharla ilgili bir konuda sağlıklı(zihnen) birinin bunu yapabilmesinin imkansıza yakın olduğu ki bu sebeple çoğu intihar akıllılık halinde gerçekleşmez günahtan muaftır denilir.
Kul hakkı kısmı ise yine benim bilgim ve görüşüme göre hurafe, şefaat yalnız Allah'ın olduğu ve Her(buranın altı çizili:) günahın tövbe ile affedilebileceği söylenirken kul hakkının günahının hakkı yenen kulun şefaatinde olmasından ziyade Allah'ın adalet olgusuyla o kulun hakkını koruyacak olması fikri daha islami, sonuçta beşer hırs, kin gibi özelliklere mazhar ve her şeyi bilme gibi bir ilmi yok bu sebeple hakkını yiyenin ne kadar vicdani rahatsızlık yaşadığını veya yaşamadığını ve hatta ne kadar hakkını yediğini bilme gibi bir durumu da yok yani ben patronum bir çalışanımın hakkını yiyiyorum 300-400TL gibi sonra pişman oluyorum adamı bulamıyorum gidip bu hatta fazlası miktarda hayır işliyorum tövbe ediyorum vs ölüyoruz sorgulama da bu işçi geliyor işte diyorlar durum böyle böyle e adam inatçı banane diyor helal etmiyorum o zaman cehenneme mi gideceğim 300-400TL için hem de pişman olup fazlasını harcadığım halde? Veya tam tersi ben birinin hakkını yedim pişmanda olmadım fakat bu kişi anlamsız bir biçimde beni seviyor ve hakkını helal ediyor bu durumda bu hak yemişliğim yanıma mı kalacak? Yani kul hakkı günahtır fakat affı Allah'a aittir helal edilmesinden ziyade.
Not: Yaşar Nuri mode on'a bağladım başlık sayesinde içimde vardıysaydı demekki :)
- lunedor (28.03.12 04:14:43 ~ 04:16:43)
islam'da en tartışmalı - hassas konuların başında kader vardır.
hatta, iman mezheplerinde de bu fark var.
lise yıllarımda bende kendimce kafa yordum. sonuçta ben 20 haziran'da zevk için osman'ı öldürüyorsam:
eldeki veriler:
- allah bunu zaten önceden biliyordu.
- benim bunun için iradem vardı.
- bu iradeyi yaratan Allah'tır.
- "Allah sadece yarattı o iradeyi sen kullan" e iyi de o iradenin dağ gibi taş gibi veya zayıf olması da Allah'ın yaratması ile oldu? Kaldı ki herkesin de iradesi farklı. Niyazi gofrete sabredemez 150 kilo olur ama asla sigara içmez ama Munir gofrete karşı durur da her gece içki içer.
- "e allah seni ikaz etti ama" e işte o ikazları aldırmayan ve osman'ı zevk için öldüren ben de Allah tarafından yaratıldım.
- yani diyeceğim, karaciğerimin en köşedeki hücresinin mitokondrisindeki karbonun protonunun şu anki dairesel ivmesini bilen Allah, her şeyi yaratan Allah, önüme koyan Allah...
- malzeme bilgisi gibi işte. mesela, bakır 200 derecede eğilir, çelik 1000 derece. ben bakıra "iradeli olsana 1000 derecede eğil" nasıl diyeyim?
- "eee sen de kendi iradeni geliştir ama" bana irademi ne kadar geliştirip geliştiremeyeceğimin yeteneği de Allah tarafından verildi. diyorum ya Allah'ın bilmediği yok ki.
- Allah ASLA VE ASLA "dur bakalım bizim truvaiti 20 haziran'da osman'a ne yapacak ona göre yazalım sevabını" demiyor ki?
- Bana kalsa ayrıca Allah'ın tüm bu tavrını kendisine hiç yakıştıramıyorum. 50milyon ışık yılı uzaklıktan gelen ışık hüzmeleri, gezegenler var... O sonsuz çarpı sonsuz çarpı (sonsuz kez...) evreni sıfır saniyede yarat (dünya güneşin milyonda biri, güneşin de milyon katı yıldızlar var ve daha bulduğumuz şey sıfır...) sonra da kalk benimle uğraş kalk benim ateşlere at. tüm bunları da kendisine taptırmak için yap, kendi gururunu - enaniyetini yükselt. e tamam her şeyi benim iyiliğim için yapıyorsun namaz huzur oruç sıhhat zekat sosyal adalet demek de
tüm bu tantanaya ne gerek var? hoop, yarat cenneti takılalım orada tüm bu stres bu gerginlik falan. nijerya'da hırsızlık için canlı yakılan bir adam videosu var 30 saniye sürüyor insanın içi titriyor. bunu neden bana sonsuz kez sonsuz kez reva görüyorsun? yakışıyor mu bunlar sana? sen allah'sın yahu koca sonsuz sınırsız allahsın, 0 saniyede sonsuz evrenin içinde sonsuz evrenin içinde sonsuz evreni yaratır yok edersin.
böyle düşününce kafam çok karışıyor işte. ha birisi bana gelecekse de "eee ama allah sana akıl fikir irade verdi" diye gelmesin. işte onların da sınırını kullanma yüzdesini yine bana allah verdi.
hatta, iman mezheplerinde de bu fark var.
lise yıllarımda bende kendimce kafa yordum. sonuçta ben 20 haziran'da zevk için osman'ı öldürüyorsam:
eldeki veriler:
- allah bunu zaten önceden biliyordu.
- benim bunun için iradem vardı.
- bu iradeyi yaratan Allah'tır.
- "Allah sadece yarattı o iradeyi sen kullan" e iyi de o iradenin dağ gibi taş gibi veya zayıf olması da Allah'ın yaratması ile oldu? Kaldı ki herkesin de iradesi farklı. Niyazi gofrete sabredemez 150 kilo olur ama asla sigara içmez ama Munir gofrete karşı durur da her gece içki içer.
- "e allah seni ikaz etti ama" e işte o ikazları aldırmayan ve osman'ı zevk için öldüren ben de Allah tarafından yaratıldım.
- yani diyeceğim, karaciğerimin en köşedeki hücresinin mitokondrisindeki karbonun protonunun şu anki dairesel ivmesini bilen Allah, her şeyi yaratan Allah, önüme koyan Allah...
- malzeme bilgisi gibi işte. mesela, bakır 200 derecede eğilir, çelik 1000 derece. ben bakıra "iradeli olsana 1000 derecede eğil" nasıl diyeyim?
- "eee sen de kendi iradeni geliştir ama" bana irademi ne kadar geliştirip geliştiremeyeceğimin yeteneği de Allah tarafından verildi. diyorum ya Allah'ın bilmediği yok ki.
- Allah ASLA VE ASLA "dur bakalım bizim truvaiti 20 haziran'da osman'a ne yapacak ona göre yazalım sevabını" demiyor ki?
- Bana kalsa ayrıca Allah'ın tüm bu tavrını kendisine hiç yakıştıramıyorum. 50milyon ışık yılı uzaklıktan gelen ışık hüzmeleri, gezegenler var... O sonsuz çarpı sonsuz çarpı (sonsuz kez...) evreni sıfır saniyede yarat (dünya güneşin milyonda biri, güneşin de milyon katı yıldızlar var ve daha bulduğumuz şey sıfır...) sonra da kalk benimle uğraş kalk benim ateşlere at. tüm bunları da kendisine taptırmak için yap, kendi gururunu - enaniyetini yükselt. e tamam her şeyi benim iyiliğim için yapıyorsun namaz huzur oruç sıhhat zekat sosyal adalet demek de
tüm bu tantanaya ne gerek var? hoop, yarat cenneti takılalım orada tüm bu stres bu gerginlik falan. nijerya'da hırsızlık için canlı yakılan bir adam videosu var 30 saniye sürüyor insanın içi titriyor. bunu neden bana sonsuz kez sonsuz kez reva görüyorsun? yakışıyor mu bunlar sana? sen allah'sın yahu koca sonsuz sınırsız allahsın, 0 saniyede sonsuz evrenin içinde sonsuz evrenin içinde sonsuz evreni yaratır yok edersin.
böyle düşününce kafam çok karışıyor işte. ha birisi bana gelecekse de "eee ama allah sana akıl fikir irade verdi" diye gelmesin. işte onların da sınırını kullanma yüzdesini yine bana allah verdi.
- truvaiti (28.03.12 07:18:24)
Lisede Ateizm'e özenen gençlerin soruları bunlar. "Yapacağımız şeyler biliniyorsa neden yaşıyoruz? neden günah"vs..
(Yüksek bir zeka isteyen soru değil, senden önce muhtemelen 13 milyar kez sorulmuştur)
Çok basitçe söyleyeyim; günaha gireceğin biliniyor. O zaman neden yaşıyoruz da direkt cennete cehenneme gitmiyoruz? E günaha sevaba girmeden neden cennete cehenneme giresin?
(Bundan sonra gelebilecek sorunu da tahmin edip şunu da ekliyorum;
Bir de zaten Allah katında "zaman" diye bir kavram da yok. Ruhlarımızın biat ettiği anla, yeniden diriltileceğimiz an aslında aynı an.)
(Yüksek bir zeka isteyen soru değil, senden önce muhtemelen 13 milyar kez sorulmuştur)
Çok basitçe söyleyeyim; günaha gireceğin biliniyor. O zaman neden yaşıyoruz da direkt cennete cehenneme gitmiyoruz? E günaha sevaba girmeden neden cennete cehenneme giresin?
(Bundan sonra gelebilecek sorunu da tahmin edip şunu da ekliyorum;
Bir de zaten Allah katında "zaman" diye bir kavram da yok. Ruhlarımızın biat ettiği anla, yeniden diriltileceğimiz an aslında aynı an.)
- lazor (28.03.12 07:19:41)
@lazor:
"ehe ehe ehehe bu soru lise sorusu zeka istemez ki"
tutumunu çiğ ve sığ olmana bağlıyorum.
ben de "üstün zeka ister bakın benden önce kimse düşünemedi siz bir şey dicem aklınızı yitireceksiniz" edası ile söylemedim zaten. benimkiler liseli sorusu da, senin izahlar da pek ötesi değil be canım.
-----
bundan sonra hangi soru geleceği belli zaten:
ben onu da yazdım işte... benim cennete mi gideceğim cehenneme mi gideceğim her şey belli işte. bu tantanaya ne gerek var? allah sırf kendisine taptırmak kendisini daha iyi hissetmek bizi denemek iyiyi ortaya çıkarmak için bunları yaratıyor... ne gerek vardı bu tantanalara?
bu konulardaki çoğu "klasik" izahları okudum "zamanında"... cümleler belli kalıplar belli. iman eden eder, etmeyen etmez ama ortada pek bir mantıklı izah yok.
ben de senin klasik cevabını yazıyım:
"eee arkadaşım zaten iman dediğinde azıcık açık kapı olacak ki, iman edenin değeri olsun..."
ben de bunu anlamıyorum. değer meğer irade ölçmeler falan filan. ne gerek vardı bunlara?
allah neden yarattı bizi? kendisine taptıracak canlılar olsun diye... işin özü bu. hatta meleklerle diyalog vardır da melekler insanın bozgun çıkaracağını söyler de falan filan...
bit.ly
bit.ly
biliyorum bunları canım benim. bana anlamsız geliyor işte tüm bu tantana.
"Allah’ın herşeyden daha büyük olduğunu ilan etmek, ve Allah’ın emirlerini yaymak. Bu hikmetin yerine gelebilmesi için, hem tebliğ edenin hem de tebliğ edilenin yaratılması icap eder. "
"Allah insanı imtihan için yarattı. Bu hikmet insanın yaratılmadan olamayacağı kesindir."
"İbadet için yarattı. Bu hikmetin yerine gelmesi için var olan birisi gerektir.
Yaratılmadan ibadetin yerine gelmesi mümkün değildir. Burada yaptığımız ibadetin miktarına göre cennette ki yerimiz hazırlanıyor."
koca Allah'a yakışıyor mu bunlar? sonsuz evreni yarat sonra da benimle boğuş.
"ehe ehe ehehe bu soru lise sorusu zeka istemez ki"
tutumunu çiğ ve sığ olmana bağlıyorum.
ben de "üstün zeka ister bakın benden önce kimse düşünemedi siz bir şey dicem aklınızı yitireceksiniz" edası ile söylemedim zaten. benimkiler liseli sorusu da, senin izahlar da pek ötesi değil be canım.
-----
bundan sonra hangi soru geleceği belli zaten:
ben onu da yazdım işte... benim cennete mi gideceğim cehenneme mi gideceğim her şey belli işte. bu tantanaya ne gerek var? allah sırf kendisine taptırmak kendisini daha iyi hissetmek bizi denemek iyiyi ortaya çıkarmak için bunları yaratıyor... ne gerek vardı bu tantanalara?
bu konulardaki çoğu "klasik" izahları okudum "zamanında"... cümleler belli kalıplar belli. iman eden eder, etmeyen etmez ama ortada pek bir mantıklı izah yok.
ben de senin klasik cevabını yazıyım:
"eee arkadaşım zaten iman dediğinde azıcık açık kapı olacak ki, iman edenin değeri olsun..."
ben de bunu anlamıyorum. değer meğer irade ölçmeler falan filan. ne gerek vardı bunlara?
allah neden yarattı bizi? kendisine taptıracak canlılar olsun diye... işin özü bu. hatta meleklerle diyalog vardır da melekler insanın bozgun çıkaracağını söyler de falan filan...
bit.ly
bit.ly
biliyorum bunları canım benim. bana anlamsız geliyor işte tüm bu tantana.
"Allah’ın herşeyden daha büyük olduğunu ilan etmek, ve Allah’ın emirlerini yaymak. Bu hikmetin yerine gelebilmesi için, hem tebliğ edenin hem de tebliğ edilenin yaratılması icap eder. "
"Allah insanı imtihan için yarattı. Bu hikmet insanın yaratılmadan olamayacağı kesindir."
"İbadet için yarattı. Bu hikmetin yerine gelmesi için var olan birisi gerektir.
Yaratılmadan ibadetin yerine gelmesi mümkün değildir. Burada yaptığımız ibadetin miktarına göre cennette ki yerimiz hazırlanıyor."
koca Allah'a yakışıyor mu bunlar? sonsuz evreni yarat sonra da benimle boğuş.
- truvaiti (28.03.12 07:47:40 ~ 07:54:19)
bırak kaderin mantığını, ben "tüm olay"ı ilginç buluyorum.
üniversite sınavı var çünkü devletin imkanları kısıtlı, iş kollarının imkanları kısıtlı vs vs vs. ülkede 1milyon doktora ihtiyaç da yok, onları okutmak da imkansız.
sınavın olduğu her yerde imkan var kısıtlılık var, eleme var.
ama allah, sonsuz üstü sonsuz imkanlara sahip olan allahın bu istekleri bana ilginç geliyor.
üniversite sınavı var çünkü devletin imkanları kısıtlı, iş kollarının imkanları kısıtlı vs vs vs. ülkede 1milyon doktora ihtiyaç da yok, onları okutmak da imkansız.
sınavın olduğu her yerde imkan var kısıtlılık var, eleme var.
ama allah, sonsuz üstü sonsuz imkanlara sahip olan allahın bu istekleri bana ilginç geliyor.
- truvaiti (28.03.12 08:07:28)
ki hadiste de var bu.
bir gün sahabe peygamber efendimize "allah nerededir" "e onu kim yaratmıştır" gibi şeyler sorar.
peygameber efendimiz de sahabeye (tövbe yahu):
"bunlar kaç milyar kez soruldu olm, çok zeka isteyen sorular değil, bunlar liseli sorusu, daha da ardından neler gelicek biliyorum ben"
DEMEK YERİNE mutlu olur, soruları yanıtlar, sahabenin "gerçek" imana yaklaştığını fark eder.
keşke ben de o zaman yaşasaydım da sorabilseydim bu soruları.
bir gün sahabe peygamber efendimize "allah nerededir" "e onu kim yaratmıştır" gibi şeyler sorar.
peygameber efendimiz de sahabeye (tövbe yahu):
"bunlar kaç milyar kez soruldu olm, çok zeka isteyen sorular değil, bunlar liseli sorusu, daha da ardından neler gelicek biliyorum ben"
DEMEK YERİNE mutlu olur, soruları yanıtlar, sahabenin "gerçek" imana yaklaştığını fark eder.
keşke ben de o zaman yaşasaydım da sorabilseydim bu soruları.
- truvaiti (28.03.12 08:10:27 ~ 08:16:07)
intihar eden kişi tüm dinlerce lanetlenir çünkü etrafındaki onu seven insanların ruhunda, beyninde çok feci acılar yaralar açar. bu da hayatta kalan diğer insanların yaşam adaptasyonlarını bozar. diğer insanların yaşama dair bozulan motivasyonları onların aldıkları kararlarda (kader de diyebiliriz) ultra etkili olur. insanlar birbirlerine görünmez zincirlerle (duygusal bağlar) bağlıdır. intihar eden kişi o zinciri bir yerinden "kendi isteğiyle" "gibi" görünerek kırıyordur. bir canlının yaşama ölümle hükmedebilmesi bir başkaldırı olarak görünür ve kutsal kitaplarda "yaradana karşı gelme" olarak yorumlanarak olumlu örnek teşkil etmesi engellenir. hiçbir din insan ırkının devamı (zincirin devamı) açısından intihar olayının normalleştirilerek kabulunu savunmaz.
kur'an'da "kaza şer ve ölüm allahtandır" ayetiyle ölümün şekline bakılmaksızın allah tarafından olduğu yazılıdır. sonrasında yukarda söylediğim nedenlerle intiharın ayrı bir kategoride ele alınmış olması (o kısımları okumadım) gayet mümkün.
kur'an'da "kaza şer ve ölüm allahtandır" ayetiyle ölümün şekline bakılmaksızın allah tarafından olduğu yazılıdır. sonrasında yukarda söylediğim nedenlerle intiharın ayrı bir kategoride ele alınmış olması (o kısımları okumadım) gayet mümkün.
- kalinixta agapi mou (28.03.12 12:08:38)
peki ben bise anlamiyorum. diyelim bogaz koprusunden iki kisi atladi . biri oldu , digeri montu parasut oldu yan yatti camura batti bise oldu kurtuldu / e biri intihar etmis oluyor yani bir cok dine gore cehennemlik , ama oburu intihar etmemis sadee basarisiz bi tesebbus gerceklestirmis oluyor . sonradan pisman oluyor tovbe ediyor vs . e ama ikisi de ayni seye niyetlenmis ? birinin eceli gelmis birinin gelmemis . eceli gelene yazikd egil mi o zaman/iste bi adama ates etmek gibi . kimi ates ediyor adam oluyor , kimi de ates ediyor olmuyor karsisindaki . biri katil oluyor digeri olmuyor . acayip isler bunlar.
- waterhardeningsteel (28.03.12 13:13:18)
@waterhardeningsteel
biz bunları hep kitaplarımızda yazdık(:
"İntiharın günah olmasını engellemiyor evet ama intiharın başarılı olmayan kullara ikinci bir şans vermiş olması vermediklerine haksızlık olmuyor mu? sorusunu da beraberinde getiriyor ki bu konuda da eğer o intihar edebilen kişi yaşasa idi bile günahkar olacaktı şans vermek gerekmezdi cevabı geliyor tıpkı kalbi mühürlenenlerin mühürlenmese bile inanmayacağı söylendiği gibi."
biz bunları hep kitaplarımızda yazdık(:
"İntiharın günah olmasını engellemiyor evet ama intiharın başarılı olmayan kullara ikinci bir şans vermiş olması vermediklerine haksızlık olmuyor mu? sorusunu da beraberinde getiriyor ki bu konuda da eğer o intihar edebilen kişi yaşasa idi bile günahkar olacaktı şans vermek gerekmezdi cevabı geliyor tıpkı kalbi mühürlenenlerin mühürlenmese bile inanmayacağı söylendiği gibi."
- lunedor (28.03.12 15:28:18)
İzahlarım lise ötesi değil çünkü bu konu milyarlarca defa konuşuldu ve bir o kadar da cevap verildi buna..
En temizi, gidince kendisine sorarsın biraz sabret..
En temizi, gidince kendisine sorarsın biraz sabret..
- lazor (28.03.12 22:16:03)
Kader;yolun tamamını değil,sadece yol ayrımlarını verir.
Güzergah bellidir.
Ama tüm dönemeç ve sapaklar yolcuya aittir.
Öyleyse,
ne hayatın hakimisin,
ne de hayat karşısında çaresiz !
(Hz. Şemş-i Tebrizi )
Güzergah bellidir.
Ama tüm dönemeç ve sapaklar yolcuya aittir.
Öyleyse,
ne hayatın hakimisin,
ne de hayat karşısında çaresiz !
(Hz. Şemş-i Tebrizi )
- blackmail (28.03.12 22:27:13)
1