[]

kedi bakımı

merhaba. sıklıkla duyuruda denk geliyorum sokakta kalmış kedi ev arıyor gibisinden. daha önce bir canlıya bakmış olmadığım için onun sorumluluğunu almak istememiştim. o sebeple kedi konusunda tecrübe sahiplerine sormayı uygun buluyorum.

3 kişi aynı evde yaşıyoruz. evden atılmış ya da kaçmış bir kedi bize ısınır mı? yoksa hırçın bir şekilde kaçar mı bizden?

tuvalet olayı nasıl olacak? kedi kumuna işedim isimli duyurudan öğrendim birşeyler fakat koku yapmıyor mu evde o kum? banyoya koyacağız onu peki hayvanın ihtiyacı geldiğinde banyo doluysa ne olacak?

tatile giderken ne olacak, tatile çıkacağım bir haftalığıma kedime bakablir misiniz gibisinden duyurularla karşılaşıyorum. daha uzun kalacağımı düşünelim. yanımda götürmem de mümkün değil, facebook.tan ya da buradan yeniden sahiplik edecek birini bulmak zor olur mu?

aylık masrafını ve başlangıç masrafını sormalıyım. bu önemli bir konu. doğalgaz ve internet faturalarını hala ödemedik dersem neden önemli olduğu anlaşılıyordur sanırım.

ekleyeceğiniz birşeyler varsa buyrun lütfen. teşekkürler, iyi günler.

edit: benzeri sorular elbette sorulmuş ve baktım bir kısmına, ama yine de tekrar sormakta beis görmedim.

 
8 yıldır bir kediyle yaşıyorum. öncesinde de canlı hayvan bakımı tecrübem var. kimseye evde kedi bakmalarını tavsiye etmiyorum. 2-3 kişiyi vazgeçirmişliğim var. sebebi de şudur ki, evde bir kediye verebileceğiniz hayat için harcayacağınız çaba ile sokaklarda belki 5 belki 8-10 kediye daha iyi bir yaşam sunabilirsiniz. bu noktada bir kediyi eve alma kararının içerisinde açıkça bencillik olduğunu düşünüyorum. ben de bu bencilliği yapmış biri olarak, şu an tercihimi ayıplıyorum. atsan atamıyorsun haliyle.

ilk sıkıntı bu, bugün eve kedi alma kararı sizin için uygulanabilir olabilir, ya 2 sene sonra, ya 5 sene sonra, ya 10 sene sonra? kadın ya da erkeksiniz de, hamile biri ile aynı evi paylaşma durumunda toksoplazma riskiyle kediye yol vermeniz gerekecek, nereye göndereceksiniz? kısası bu karar ortalama 10 yıllık bir karar. 10 yıl sonraki hayatınıza dair başka bir karar vermişliğiniz var mı? makul mü sizce? o vakit kediyi eve, kendinize alıştıp sonra sokaklara ya da yedi yabancıya bırakmayı vicdanınız kaldıracak mı?

tuvalet, kum sıkıntı olmuyor. evde inceden bir "kedi kokusu" oluyor ona da alışıyorsunuz, size yok gibi geliyor. kumu dışında bir yere, en azından bizimki, zorlasan yapmıyor.

tatil, uzun süren seyahatler sıkıntı oluyor. bizim ailece yaptığımız son tatil kediden öncedir, ardından hep biri evde kaldı.

doğalgaz, internet sıkıntı oluyorsa hiç bulaşmayın derim. kum, mama, aşılar, bakım 200tl civarında olur ortalama tahminen. bunun kısırlaştırması var, hastalığı var o da ayrı. bizimkisi az sorunlu hastane masrafı olarak birkaç bin tl ödemişliğimiz var. canı sağ olsun o ayrı.

hırçınlık konusu kediden kediye değişmekle birlikte, olabilir olmayabilir de. olursa da size değil de eve gelen yabancıya olur muhtemelen.

değinmediğiniz husus, tırnakları düzenli kesilmezse eşyalarınız zamanla heder olur. koltuk, halı malı.. o tırmalama çubukları ilk tercihleri olmuyor haliylen.

başka bir değinilmeyen konu, ona zaman ayırmalı, sevmeli ilgilenmelisiniz. günde bir iki kez tuvalet temizlenmeli, su, mama kabı kontrol edilmeli. bunlar bir canlının sorumlulumkarı özellikle küçükken oyuna doyulmuyor ama büyüdükçe alışıyorsunuz. zaman ayıramadığınızda üzülüyorsunuz. o da üzülüyor tabi.

eve kedi almak, hiç büyümeyecek bir çocuk almak gibi, zamanla konuşabiliyorsunuz onunla (abartmıyorum, 7-8 yıl sonra anlarsınız) çok büyük bir sorumluluk, bu sorumluluk için harcayacağınız çaba ile çok sayıda sokak hayvanını sefaletten kurtarabilirsiniz. onlar da size bayılırlar haliyle. biraz pis olurlar ama bu da onların tercihi değil. bence eve almayın kısacası.
  • hınzırpaşa  (19.03.12 08:39:27) 
boşverin kediyi. kedi çocuk gibidir, ne masrafı biter, ne göstermeniz gereken ilgi. çocuk büyür, kedi büyümez.


  • bilan  (19.03.12 09:06:18) 
@hınzırpaşa ya trolsünüz ya da direk kötü kalplisiniz. yazdıklarınızı hayretle okudum.

kedi kokusu filan yok öyle bir şey. kapalı tuvalet denilen bir şey var.

iki tane kedim var. en kaliteli mama ve kumu alıyorum. buna rağmen iki kediyle bile bahsettiğiniz 200 liralık masrafa henüz ulaşamadım.

hamile olunca kediyi atan da ancak siz olabilirsiniz sanırsam. tatile gidince pekala kediler evde kalıyorlar. hiç sorun çıkmıyor. 3-4 günde bir komşunuz veya arkadaşınız gelip mama ve sularını yeniler o kadar.
  • mea maxima culpa  (20.03.12 00:33:12) 
öncelikle; bana sorarsanız, trol de değilim kötü kalpli de değilim.

adına kedi dediğimiz hayvan sizin evin şartlarına göre yaşama doğru evrilmişse de bu keyfine değil, türümüzün onun türüne dayattığı yaşama şartlarıyla gerçekleşmiştir. ona seçme özgürlüğü sunabilsek, özgürce, doğasında, kendi besinini avlayıp, kısırlaştırılmayıp, çiftleşerek, yavrularını başka insanlara teslim etmeden yaşamayı seçecektir. uzanmak için sizin salonun halısını, ya da boyu kadar kuma pislemeyi tercih edeceğini sanmıyorsunuzdur umarım.

ben de sizin gibi sevme ve sevilme ihtiyacımı gidermek gibi birçok nedenden bir hayvan ile birlikte yaşıyorum. hayvanıma aşığım. bu hayvanın özüne ters bir durum olduğunu değiştirmiyor. ben en azından saflığımla bu dengesizliğimi aklamaktansa yaptığımın kötü bir tercih olduğunu kabullenip, evde "benim" olan bir kedi'dense, birini sahiplenip diğerlerini kaderine terk etmektense, sokaklarda onlarcasına, "nispeten" özgür bir yaşam sunabilmeyi insani buluyorum.

"hamile olunca kediyi atan da ancak siz olabilirsiniz sanırsam." cümleniz yanıt yazarken dengenizi yitirdiğinizin en güzel özeti. bunun yanından geçen bir şey söylemiş değilim. tersine, bu olasılığı bilmemesi olası birini bilgilendirip, testi kırılmadan yol gösteriyorum. bu ithamı nerenizden çıkardınız anlamadım.

her kedi, sizinkiler gibi değil. bunu bilmiyorsanız, öğreniniz. benim kedim tek kalamıyor. haleti ruhiyesi bozuluyor. 1-2 gün yalnız kaldı ve tek gram yemek yemedi, su içmedi. tanıdığı, bildiği biri yanında olmaksızın bir hafta çıkaracağını sanmıyorum. iki kedi-tek kedi farkını bilmeden böyle konuşmanızı anlamıyorum.

sizin trol ya da kötü kalpli olmadığınızı tahmin ediyorum ancak ne olduğunuzdan tam emin değilim.
  • hınzırpaşa  (20.03.12 17:00:32) 
@hınzırpaşa

5 sene tek kedi ile yaşadım. o zaman da ben seyahate gittiğimde tek başına kalıyordu. bir sorunda olmuyordu. gayet de fiziksel ve psikolojik sağlığı yerinde yavrumun.

ben de sizin hayallerinizdeki (hatta ütopya diyelim şuna) gibi bir dünyada yaşamak isterdim. bir çiftlik evim, kedilerim, köpeklerim, çiçekler arasında mutlu bir hayat sürmek isterdim. o zaman kedilerim istedikleri zaman eve girer, istedikleri zaman çiftlikte, kırlarda dolaşır, kendi yemeklerini kendileri avlar, çiftleşir yaşar giderlerdi.

ancak 2012 senesinde ve istanbul'da yaşıyorum. her taraf beton, asfalt ve çöplük. kediler ve köpekler doğal ortamlarından uzak sokaklarda sersefiller. ne yemekleri ne içecekleri suları var. üstelik insanlar onları sevmiyor ve eziyet ediyorlar. bir çoğu sakat kalmışlar. sokakta yaşayan kedilerin yaşam süreleri çok kısa. sakatlık, hastalık, açlıktan gidiyorlar.

durum böyleyken kedilerimizi evde beslemek ve ne yazık ki kısırlaştırmak zorundayız. sizin başka koşullarınız varsa ona göre hareket edin lütfen.

sevgiler saygılar, iyi akşamlar.

ben de böyle birisiyim işte. ne olduğum ortada.
  • mea maxima culpa  (20.03.12 21:51:36 ~ 21:52:01) 
@mea maxima culpa

yerden göğe haklısınız söylediklerinizde. benim niyetim de sokaklardaki kedilerin hayat kalitesini tırnak ucu kadar arttırabilmek. konuya bakışımız, anlayışımız aynı ama tercihlerimiz farklı sanırım. saygılar.
  • hınzırpaşa  (22.03.12 13:45:33) 
hınzırpaşa'nın yazdıklarına samimiyetle katılıyorum.

koku konusunda, dışkısı zaten kokuyor, ayrı bir oda falan ayırmalısınız veya gün aşırı temizleiğini yapmalısınız. kedinin kendisi konusunda ise; sürekli kendilerini yalayıp temizlerler, ama her nasılsa bir koku evin içine siniyor. ankara kedimi sahipleneli 1 veya 2 ay olmuşken eve gelen misafirlerim kokuya yabancı olduğu için hemen anlayıp "köpek mi aldın?" gibisinden bir tepki vermişlerdi. yani kokusu siniyor, doğru. biraz da evin büyüklüğüyle alakalı diyelim...
  • schwarzfahrer  (22.03.12 14:01:32) 
benim iki kedim oldu farklı zamanlarda, çok küçükken sokakta bulup, evde beslediğim kedilerdi. Büyüyünce ikisi de beni terketti. Evde çok sıkılıyorlardı, bütün gün pencereden dışarı bakıyorlardı, bir kapıyı açsada gitsek modundalardı. Ama her kedi farklıdır, seninkisi kimbilir nasıl olacak garantisi yok.

Pek masraflı bir iş değil ama maddi sıkıntı varsa bence hiç girme bu işe. Ne olacağı belli olmaz bir hastalığı çıkar, bir şeyler olur, sonra üzülürsün.

Ben balkonuma gelen sokak kedilerini beslemek&sevmekle yetiniyorum -yetinmeye çalışıyorum-.
  • yue  (22.03.12 14:15:55) 
@hınzırpaşa hayvan besleme konusundaki düşüncelerinize ve gelen cevaplara karşılık verirken kullandığınız üsluba çok saygı duydum. gerçekten bravo! insanın kendi taleplerini bir tarafa bırakıp hayvanın hislerini ön plana alabilmesi çok nadir bir durum. hayvansever birçok kişi bile beceremiyor bunu.
@dahinnotha her kedinin huyu suyu başka. banyo doluyken ortalığa yapacağını sanmam, bekler yani 5-10 dakika:) 3 kişi öğrenci evinde misiniz? ayrılınca ne olacak? temizliği konusunda tartışma yaşanır mı? paraya sıkışınca ilk nerden kesersiniz harcamalarınızı? bunlar da önemli. kedili evlerde ilk girişte inceden bi koku alıyorum ben ev temiz olsa bile. kokudan rahatsız olmuyorum gerçi, alışılıyor hemen 10 saniyede. tatil konusunda da illa ki bi bakan eden çıkıyor da, işte her kedi bu durumu aynı şekilde karşılamayabilir.

  • jimicik  (22.03.12 14:30:42) 
1
buraya yazılanların hakları Sir Anthony Hopkins'e aittir.
yazan eden compumaster, ilgilenen eden fader
modere edenler angelus, Artibir, aychovsky, baba jo, basond, compumaster, deckard, duyulmasi gerektigi kadar, fader, fraise, groove salad, kahvegibi, kaymaktutmayansicaksut, kibritsuyu, monstro, pandispanya, robin, ron dennis
bu sitede yazılanların hiçbiri doğru değildir. site içeriği küçükler için sakıncalı olabilir. yazılardan yazarları sorumludur. kaynak göstermeden alıntılanamaz. devlet tarafından atanmış bir kurumun internet üzerinde kimin hangi bilgiye ulaşıp ulaşamayacağına karar vermesi insan haklarına aykırıdır. web siteleri kullanıcıların istekleri doğrultusunda bağlandıkları yerlerdir. kullanıcılar isterlerse bir web sitesine bağlanmayabilirler. bu güçleri ve imkanları mevcuttur. bir kullanıcı bir siteye bağlanmak istiyorsa bu onun tercihi ve hakkıdır. bağlanmak istemiyorsa bu yine onun tercihi ve hakkıdır. halkın kendisine hizmet etmesi için görevlendirdiği kurumlar hadlerini aşıp halka neye ulaşıp ulaşmayacağını bilmeyen cahil cühela muamelesi edemezler. ebeveynlerin çocuklarını sakıncalı içeriklerden koruması için çok sayıda bedava ve ücretli yazılım mevcuttur. bu yazılımlar bir web tarayıcısını kullanmaktan daha karmaşık teknik bilgi gerektirmemektedir. devletin milletini küçük düşürmesi ve ebleh yerine koyması yasaktır. Skimlinks ile linkler üzerinden yönlendirme payı alınmaktadır.