[]

nasıl açıklayacağımı bilmediğim tuhaf bir şey

benim sorum yine psikologlara... tam olarak nasıl açıklayacağımı bilmiyorum, yanlış ifadelerim, bilmediğim tanımlar olabilir lütfen mazur görün. sorunum şu, daha doğrusu şöyle başlamalıyım sorunumu anlatmaya. evimiz genelde sessizdir, herhangi bir ses, özellikle ritmik bir ses, beni çıldırtmaya yetiyor. örneğin eve gelen birinin sert bir zeminde elini tıkırdatma hareketinde gerçekten o ses büyüyor ve kafam patlayacakmış gibi oluyor. bu tür seslere ne ad verilir bilmiyorum. biz genelde evimizde yavaş yürür, sakin konuşur, çok ses çıkarmamaya, gürültü yapmamaya çalışırız. ama bunu yapmak için kasmıyoruz kendimizi, alışkanlığımız böyle. evde uzun süredir bir misafirimiz var, oldukça sık bir biçimde parmak çıtlatıyor, eklem yerlerini ileri geri hareket ettirerek tak tak ses çıkarıyor ve bunu belirli periyodlarla yapıyor, geri kalan zamanlarda ise ayaklarını, bacaklarını ritmik ya da aritmik olarak ve ses çıkararak oynatıyor. her şeyi oldukça sert ve gürültü yaparak icra ediyor kendisi: ışık açıp kapama, topuklara basarak dan dan yürüme, kapıları açıp kapatırken sanki kavgaya gidiyormuş gibi sert davranışlar, elbette onun kabahati değil, birazcık sorunlu kendisi. ama ben bu sesleri duydukça özellikle ritmikse fena oluyorum, nefesim daralıyor, göğsüm sıkışıyor. bu bir tür takıntı mı, eğer öyleyse buna verilen bir ad var mı?
şunu eklemeyi unuttum, ben ders veriyorum, sınıf mevcudu ne kadar çok olursa olsun, öğrencilerin aralarında konuştuklarını, birbirlerine fısıltıyla söyledikleri sözleri duyup yanıt veriyorum; bu kadar çok şey duymak pek hoşuma gitmiyor.



 
bi ara bende de olmuştu bu..uzun sürmedi geçti..stres kaynaklı olduğunu zannediyorum kendi kendimin psikoloğu olarak.


  • izole  (24.12.11 23:54:08) 
normalde zaten gerksiz ve rahatsız edici olan bu seslere, aşırı bir hassasşyetin var demek ki.
benim babamın eşinin hiçbir uzvu durmuyor, çok ses çıkarır, evde topuklu terlik ile koşar, yemek sofrasında dahi o bacak masaya dan dan vurur.

nefret ettiğim bir olay ama alıştım. çünkü bunu yapan insan kendisi farkında olmuyor. "o kşinin farkında olmadan yaptığını" kabul etmeye çalışırsan belki bir yararı olur.

mesela ben otobüste yksek sesle konuştukları zaman senin gibi oluyorum. bak abartmıyorum bildiğin terliyorum ve yüzüm yanmaya başlıyor. öyle tepki verebilen bir insan da değilim ve gelecek durak ne olursa olsun iniyorum otobüsten. dayanılacak gibi değil. ama bazen hiç rahatsız olmuyorum. yani en azından alakasız bir durakta inecek kadar.


(bkz: izole) haklı.
dönem dönem coşuyor bu ama sonra yine sakinliyor.
  • vakumlu  (25.12.11 00:02:26) 
bende aynı var aynı şey. hatta bu olayın bir adı var mı diye araştırmıştım bir ara internetten ama bulamadım.

yemek yerken çıkan her türlü ses sinirlerimi bozuyor. ağız şapırdatması, çatalın tabağa veya dişe sürtmesi, sert yiyeceklerin ağızda çıkarttığı kırt kurt sesleri ve sakız caklatması. hele ben yemek yemiyorsam iyice sinir oluyorum. o sırda bir işim varsa ona konstanre olamıyorum. elim ayağım kesiliyor resmen ve sinirlerim harab oluyor.

yemek dışında bir de uyurken çıkan sesler öldürüyor beni: horlama, tıslama, nefes sesi. daha bir sürü bile sayabilirim böyle.
  • dracox  (25.12.11 00:14:17) 
bunun bir ismi var ama üzerine gidip daha da araştırmak yerine boşvermeye çalışıp kendinizi olduğunuz gibi kabullenmeye çalışmanızı tavsiye ederim. konuyu deşerek çözmek pek iyi bir yöntem değil. seslerden rahatsız oluyorsanız, yapan kişiye daha sessiz olmasını söyleyebilirsiniz mesela, içinizde kalmaz rahatlarsınız hem. bir de kulak tıkacı kullanmayı önerebilirim size eğer çok çok rahatsız olursanız.


  • s e  (25.12.11 00:21:34) 
@s e yanıtınız için teşekkür ederim ancak, dikkat ederseniz yazdıklarımda "bunu nasıl çözerim" gibi bir soru bulunmuyor. ayrıca herkesin kendine göre sorunların üstesinden gelme tarzı vardır. bu nedenle genellemelerden de kaçınmalı insan, işin uzmanına gitmeye erinen bir insan değilim. yalnızca buna verilen bir ad olup, olmadığını sordum, sağolsun birkaç kişi de yanıt verdi. benim sorunları aşma, aşmak için kendimi yönlendirebilmemde etkili olan şey, bilmektir. bilmek ile kastettiğim, takıntılı bir biçimde, "ah bu da bende var" deyip, önüme gelen şeyi hastalıklı bir biçimde okumak değil, araştırmak, merak etmek... eğer bir şey beni rahatsız ediyorsa, "olduğu gibi kabullenme" gibi bir düşüncem hiçbir zaman olmadı, olursa da ben ben olmam zaten...
ayrıca bir şey beni rahatsız ediyorsa, emin olun karşımdaki kişiyi uyarabilecek minimum zeka düzeyine sahibim, siz lütfedip "uyarın" demişsiniz, bunun benim aklıma gelmediğini sanmak, gerçekten çok tuhaf, çok üstten bir bakış... özetle, bu durumun bir adı olup olmadığını sordum, ancak yanıtınız, yanıt değil...

  • bak ne diycem simdi  (25.12.11 00:29:34 ~ 00:32:29) 
doğru haklısınız. sorununuzun adı selective sound sensitivity. hiperakuzi belirli seslere takılmakla alakalı değildir, tüm sesleri daha yüksek duyma ve bundan acı duyma durumudur. umarım kısa zamanda geçer sorununuz, geçmiş olsun.


  • s e  (25.12.11 00:38:02) 
@ s e çok teşekkür ederim, evet kastettiğim durum budur.


  • bak ne diycem simdi  (25.12.11 00:46:23) 
öncelikle bunu soru haline getirdiğin için teşekkürler. 3-4 sene önce, yaklaşık 1 yıl süreyle aynı sorunu yaşamış, sormaya utanmış ve haliyle üstteki akademik adını öğrenememiştim. iyi oldu.

nasıl geçti diye sorarsan, zaman + stres - olunca farkında olmadan geçiyor derim. yeni bir işe girmiştim ve her şey boktandı. en ufak bir şey batıyordu. tv'den gelen ses, müzik, ağız şapurdatması vs. gün içersinde duyduğun şeylerden soğuman ve bir çeşit duyma anksiyetesi kazanmanla ilgili birşey sanırım. bir keresinde annemin kalbini kırmıştım işten eve gelir gelmez bir soru sordu diye. konserlere git, bağır çağır, hatta maça git. stresi atmanın ve azaltmanın yollarını ara, bul. kesinlikle geçecektir.
  • dogumdansancili  (25.12.11 01:21:30) 
1
buraya yazılanların hakları Sir Anthony Hopkins'e aittir.
yazan eden compumaster, ilgilenen eden fader
modere edenler angelus, Artibir, aychovsky, baba jo, basond, compumaster, deckard, duyulmasi gerektigi kadar, fader, fraise, groove salad, kahvegibi, kaymaktutmayansicaksut, kibritsuyu, monstro, pandispanya, robin, ron dennis
bu sitede yazılanların hiçbiri doğru değildir. site içeriği küçükler için sakıncalı olabilir. yazılardan yazarları sorumludur. kaynak göstermeden alıntılanamaz. devlet tarafından atanmış bir kurumun internet üzerinde kimin hangi bilgiye ulaşıp ulaşamayacağına karar vermesi insan haklarına aykırıdır. web siteleri kullanıcıların istekleri doğrultusunda bağlandıkları yerlerdir. kullanıcılar isterlerse bir web sitesine bağlanmayabilirler. bu güçleri ve imkanları mevcuttur. bir kullanıcı bir siteye bağlanmak istiyorsa bu onun tercihi ve hakkıdır. bağlanmak istemiyorsa bu yine onun tercihi ve hakkıdır. halkın kendisine hizmet etmesi için görevlendirdiği kurumlar hadlerini aşıp halka neye ulaşıp ulaşmayacağını bilmeyen cahil cühela muamelesi edemezler. ebeveynlerin çocuklarını sakıncalı içeriklerden koruması için çok sayıda bedava ve ücretli yazılım mevcuttur. bu yazılımlar bir web tarayıcısını kullanmaktan daha karmaşık teknik bilgi gerektirmemektedir. devletin milletini küçük düşürmesi ve ebleh yerine koyması yasaktır. Skimlinks ile linkler üzerinden yönlendirme payı alınmaktadır.