[]
siz olsanız ne yapardınız? (aile ile ilgili)
merhaba. yazacaklarım uzun. sonuna kadar okuyabilecekseniz yardımcı olmaya çalışın...
uzun zamandır kafam çok bulanık. bir şey yapmaya çalışırken diğer yapacaklarımdan uzaklaşıyorum. en azından fikire tavsiyeye ihtiyacım var. biraz karışık anlatabilirim çünkü kendimi tam toparlayamadım.
yaklaşık 1.5 aydır anneannem rahatsız. hastanede bakılıyor. bu süreç dışında anneannemin 2 kızı bir oğlu var. benim annem vefat etti. buradan itibaren teyze-dayı diye kişilerden bahsedeceğim.
ben 2 yıllık bir üniversite bitirdim. hedefim dikey geçiş sınavını kazanarak elektrik mühendisliği okumak. yaşım oldu 22. bir şeyler için çabalıyorum. sınav için büyük hayallerim vardı 2 ay öncesine kadar. türkiye'de derece hedefi ile dershaneye başladım.
2 yıllık bir üniversite bitirdim, fakat geleceğe dair umutlarım hiç yok. bir işte çalışsam 50 sene zar zor geçineceğim belki de. bu yüzden dgs sınavını kazanmam gerektiğine inanıyorum. bunun için çabalıyorum, fakat olmaması gereken şeyler oluyor.
ilk önce dayım ile teyzem tartıştılar, şimdi kanlı bıcaklı oldular sanki. konuşmuyorlar birbirleriyle. 1.5 ay önce anneannem hastaneye ilk yattığı zaman (bu zaman dilimi dışında olanlar da var uzatmak istemiyorum) "dayım" bana dedi ki:
dayım: - anneannenin yanında sen kalacaksın.
ben: + ama dershanem var. benim için çok zor olur. bu sene de kazanamazsam ne yaparım?
d: - herkes fedakarlık yapmalı.
(bir kaç gün sonra dayım bakıcı bulmuş, fakat bakıcının da bir gün izini varmış.)
ben burada teyzemi aradım. ben gelemem kusura bakmasın dayın bulsun çaresini dedi. üzüldüm, ne yapacağımı bilemedim. arada bırakmayın beni dedikçe kalırsan kal dendi. hastanedeydim. pencere camına iki elimle de yumruk attım. 10 gün dikişler elimde kaldı. bu sürede herkes pek bi yumuşadı bana karşı, fakat ardından her şey ilk anlattığım gibi oldu.
derslerim benim için her zaman herkesten önce geldi. lise bittikten sonra bu düşünceyi benimsedim. derslerim için gerektiğinde kız arkadaşımın doğum gününü unuttum, kimseyle konuşmadım..
şu an istediğim seviyede değilim. bu gidişle bu sene de kazanamayacağım. sadece ders çalışmakla olmuyor. zaman çok çabuk geçiyor. çok büyük eksiklerim var. doğru düzgün zamanımı yetiştiremiyorum.
cumartesi günü ve gecesi anneannemin yanında ben kalıyorum. yarın da kalacağım.
düşünüyorum da ben olmasaydım ne yapacaklardı? aradan kendimi çeksem, yani bir iş buldum desem, bu sefer kendime yediremiyorum.
ben: ben olmasaydım burada ne yapacaktın dayı dedim
dayım: düşünürdük o zaman cevabını verdi.
ve bu dayı dediğim adam bana kafasından çeşitli senaryolar uydurarak, ben sanki anneanneme bakmak istemediğimi söyledi. *** bir gün dayanamıyor musun lan? *** diye bir cümle kurdu bana. onunla bu cümleden beri konuşmuyoruz.
12 senedir anneannemle beraberim. kendisi şeker hastası. gece gerektiğinde uyanıp hastaneye götürdüm, sabah yatağımdan fırlayıp kendisini yerde baygın bulunca sokaklarda ambulans bekledim.
şu an benim için geçen 1 saatin önemi çok büyük. dediğim gibi hiç bir şey yapamıyorum sınavda.
çok özür diliyorum. çok karışık anlattım. aslında daha bitmedi. ne olur yardım edin bana. fikir verin.
yanlış mı düşünüyorum yoksa kafadan hasta mı oldum?
uzun zamandır kafam çok bulanık. bir şey yapmaya çalışırken diğer yapacaklarımdan uzaklaşıyorum. en azından fikire tavsiyeye ihtiyacım var. biraz karışık anlatabilirim çünkü kendimi tam toparlayamadım.
yaklaşık 1.5 aydır anneannem rahatsız. hastanede bakılıyor. bu süreç dışında anneannemin 2 kızı bir oğlu var. benim annem vefat etti. buradan itibaren teyze-dayı diye kişilerden bahsedeceğim.
ben 2 yıllık bir üniversite bitirdim. hedefim dikey geçiş sınavını kazanarak elektrik mühendisliği okumak. yaşım oldu 22. bir şeyler için çabalıyorum. sınav için büyük hayallerim vardı 2 ay öncesine kadar. türkiye'de derece hedefi ile dershaneye başladım.
2 yıllık bir üniversite bitirdim, fakat geleceğe dair umutlarım hiç yok. bir işte çalışsam 50 sene zar zor geçineceğim belki de. bu yüzden dgs sınavını kazanmam gerektiğine inanıyorum. bunun için çabalıyorum, fakat olmaması gereken şeyler oluyor.
ilk önce dayım ile teyzem tartıştılar, şimdi kanlı bıcaklı oldular sanki. konuşmuyorlar birbirleriyle. 1.5 ay önce anneannem hastaneye ilk yattığı zaman (bu zaman dilimi dışında olanlar da var uzatmak istemiyorum) "dayım" bana dedi ki:
dayım: - anneannenin yanında sen kalacaksın.
ben: + ama dershanem var. benim için çok zor olur. bu sene de kazanamazsam ne yaparım?
d: - herkes fedakarlık yapmalı.
(bir kaç gün sonra dayım bakıcı bulmuş, fakat bakıcının da bir gün izini varmış.)
ben burada teyzemi aradım. ben gelemem kusura bakmasın dayın bulsun çaresini dedi. üzüldüm, ne yapacağımı bilemedim. arada bırakmayın beni dedikçe kalırsan kal dendi. hastanedeydim. pencere camına iki elimle de yumruk attım. 10 gün dikişler elimde kaldı. bu sürede herkes pek bi yumuşadı bana karşı, fakat ardından her şey ilk anlattığım gibi oldu.
derslerim benim için her zaman herkesten önce geldi. lise bittikten sonra bu düşünceyi benimsedim. derslerim için gerektiğinde kız arkadaşımın doğum gününü unuttum, kimseyle konuşmadım..
şu an istediğim seviyede değilim. bu gidişle bu sene de kazanamayacağım. sadece ders çalışmakla olmuyor. zaman çok çabuk geçiyor. çok büyük eksiklerim var. doğru düzgün zamanımı yetiştiremiyorum.
cumartesi günü ve gecesi anneannemin yanında ben kalıyorum. yarın da kalacağım.
düşünüyorum da ben olmasaydım ne yapacaklardı? aradan kendimi çeksem, yani bir iş buldum desem, bu sefer kendime yediremiyorum.
ben: ben olmasaydım burada ne yapacaktın dayı dedim
dayım: düşünürdük o zaman cevabını verdi.
ve bu dayı dediğim adam bana kafasından çeşitli senaryolar uydurarak, ben sanki anneanneme bakmak istemediğimi söyledi. *** bir gün dayanamıyor musun lan? *** diye bir cümle kurdu bana. onunla bu cümleden beri konuşmuyoruz.
12 senedir anneannemle beraberim. kendisi şeker hastası. gece gerektiğinde uyanıp hastaneye götürdüm, sabah yatağımdan fırlayıp kendisini yerde baygın bulunca sokaklarda ambulans bekledim.
şu an benim için geçen 1 saatin önemi çok büyük. dediğim gibi hiç bir şey yapamıyorum sınavda.
çok özür diliyorum. çok karışık anlattım. aslında daha bitmedi. ne olur yardım edin bana. fikir verin.
yanlış mı düşünüyorum yoksa kafadan hasta mı oldum?
tabi ki teyze-dayının sana tavırları yanlış. anladıgım kadarıyla su an kadın var ve sen 1 gun anneannenle kalmak zorundasın. yasadıgın stresten dolayı sana o 1 gun cok geliyor ama değil aslında, ben de okulu bitirmeye yakın kafayı yemiştim sanki arkadaslarımla gorustüğüm zaman vakit kaybediyorum gibi. şimdi uzaktan bakınca öyle olmadıgı daha rahat goruluyor, vaktimizin ne kadarını saglıklı degerlendirebiliyoruz ki? bence sabret 1 gun bişey değil, hem o sabırın mutlaka ödüllendirilecektir. 2. konu da mühendislik okusan tabi ki iyi olur ama teknisyen olarak da güzel işler yapabilirsin, kendini çaresiz hissetme diye söylüyorum. tabi ki amaclarını gerçekleştir, ama en kötü ihtimal bile o kadar kötü değil. elinde diploman var sonucta, çaresiz bi insan değilsin. sakinleş, cok stres yapma. ne kadar rahat olursan o kadar basarılı olursun hem.
- art vandaley (23.12.11 11:44:52)
kafadan hasta değilsin fakat biraz yanlış düşünüyorsun. bir gün ders çalışmamakla,derse yoğunlaşamamakla sınav kaybedilmez. bence senin bu stres durumun anlattığın aile içi mevzudan kaynaklanıyor. dayın ve teyzeni zaten çözmüşsün.bundan sonra kendin için bir şeyler yapmaya bak,kimse senden önemli değil hele de seni bir nebze düşünmeyen insanlar hiç değil.
sınav kazanamamak,üniversiteye bir veya iki sene geç girmek gerçekten çok çok büyük sorunlar değil. zaten çoğu kişi üniversiteyi uzatıp bitiriyor.zamanla bu açığını çalışma temponla,isteğinle kapatırsın diye düşünüyorum.
anneanneye acil şifalar. her şey yoluna girecek,biraz sabır.
sınav kazanamamak,üniversiteye bir veya iki sene geç girmek gerçekten çok çok büyük sorunlar değil. zaten çoğu kişi üniversiteyi uzatıp bitiriyor.zamanla bu açığını çalışma temponla,isteğinle kapatırsın diye düşünüyorum.
anneanneye acil şifalar. her şey yoluna girecek,biraz sabır.
- mcsword (23.12.11 11:54:42)
yanlış düşünüyorsun. bu kadar umutsuzluğa kapılacak bir durum yok.
çevremde hem inşaatlarda çalışıp hem okuyan, senin gibi haftada bir gün değil her gün hasta bakmak zorunda olan. çalışmak ve okumak için günde sadece 4 saat uyuyan, hatta annesi böbrek hastası olduğu için sürekli hastanede kalıp orada ders çalışıp hukuk kazanan arkadaşlarım var benim.
şöyle düşün. bu yaşına kadar annen kadar olmasada sana annelik yapmış bir kadın var. şuan bu duyguyu hissedemezsin ama o kadının birinin yardımına ihtiyacı olduğu kesin. en başta yardıma ihtiyacı olan birine destek olduğun için şuan bence dünyanın en anlamlı işlerinden birini yapıyorsun. kendinle gurur duymalısın.
bunun dışında şuan yapman gereken tek şey zamanını iyi değerlendirmek. günde sadece düzenli 4 saat çalışarak istediğin tüm amaç ve hedeflerine ulaşabilirsin.
çalışmıyorsun, okumuyorsun tek yaptığın dershane ve ev. bu kadar az sorumluluk içinde hala başarısız olacağını düşünüyorsan hedeflerini gözden geçir derim.
anlattığım gibi, hedeflerine ulaşmak için günde sadece 4 saat uyuyan insanlar tanıyorum ben. hem onlara bakan bir aile yok, harçlık veren, dershaneye yollayan. doyuran vs.
en başta kendine bir çalışma programı yap. eksiklerini tespit et. eksiklerden başla. bir yandan da yeni konulara daha dikkatli çalış.
şuan beyninin en verimli zamanı. bu zamanı iyi kullanırsan hiç bir sorun yaşamazsın. panik olma. ayrıca insanları sev. onlar ne kadar çıkarcı olursa olsun. sen kendin için yap bunu. dayına kızma. emin ol onunda binlerce problemi vardır. sorsan kim bilir neler anlatır.
plan yap. kafanı rahatlat. düzene koy her şeyini. zamanın da enerjin de var her türlü sorumluluğun üstesinden gelmen için.
başarılar. (bu kadar umutsuz olma)
çevremde hem inşaatlarda çalışıp hem okuyan, senin gibi haftada bir gün değil her gün hasta bakmak zorunda olan. çalışmak ve okumak için günde sadece 4 saat uyuyan, hatta annesi böbrek hastası olduğu için sürekli hastanede kalıp orada ders çalışıp hukuk kazanan arkadaşlarım var benim.
şöyle düşün. bu yaşına kadar annen kadar olmasada sana annelik yapmış bir kadın var. şuan bu duyguyu hissedemezsin ama o kadının birinin yardımına ihtiyacı olduğu kesin. en başta yardıma ihtiyacı olan birine destek olduğun için şuan bence dünyanın en anlamlı işlerinden birini yapıyorsun. kendinle gurur duymalısın.
bunun dışında şuan yapman gereken tek şey zamanını iyi değerlendirmek. günde sadece düzenli 4 saat çalışarak istediğin tüm amaç ve hedeflerine ulaşabilirsin.
çalışmıyorsun, okumuyorsun tek yaptığın dershane ve ev. bu kadar az sorumluluk içinde hala başarısız olacağını düşünüyorsan hedeflerini gözden geçir derim.
anlattığım gibi, hedeflerine ulaşmak için günde sadece 4 saat uyuyan insanlar tanıyorum ben. hem onlara bakan bir aile yok, harçlık veren, dershaneye yollayan. doyuran vs.
en başta kendine bir çalışma programı yap. eksiklerini tespit et. eksiklerden başla. bir yandan da yeni konulara daha dikkatli çalış.
şuan beyninin en verimli zamanı. bu zamanı iyi kullanırsan hiç bir sorun yaşamazsın. panik olma. ayrıca insanları sev. onlar ne kadar çıkarcı olursa olsun. sen kendin için yap bunu. dayına kızma. emin ol onunda binlerce problemi vardır. sorsan kim bilir neler anlatır.
plan yap. kafanı rahatlat. düzene koy her şeyini. zamanın da enerjin de var her türlü sorumluluğun üstesinden gelmen için.
başarılar. (bu kadar umutsuz olma)
- ucankedii (23.12.11 12:10:32 ~ 12:12:09)
Ben de yazılanların çoğuna katılıyorum. Babaannemle de benzer şeyler yaşadık. Anneannene öncelikle acil şifalar dilerim. Babaanneme de çocukları bakmak konusunda tartışmalara düştüler. Tek erkek çocuğu babamdı ve uzun seneler bizle yaşayıp bize baktı büyürken. Olay o size baktı, siz de ona bakacaksınıza kadar varıp biz iki torununa kadar geldi düşün. Ama o bakmayan çocukları ve diğer müsait olan torunları-ki ben de hem okuyup hem çalışıyordum o zamanlar- babaannemi kaybettikten sonra vicdan azabı çektiler. Diyeceğim o ki, sen de bir gün pişman olmamak için en azından; haftada 1 gün kalabilirsin. Stresten sana her şey karışık ve çok zor geliyor, çok iyi anlıyorum, hepimiz yaşıyoruz. Ama planlı olursan ve motive olursan yapabilirsin. İnan anneanneni üzmektense 1 sene geç kazanman yeğdir. Ben okulu da uzattım, öyle büyük şeyler olmuyor birkaç sene kaybedince. Akrabalarını da takmamak, olduğu gibi kabul etmek gerek. Sonuçta biz seçmiyoruz o insanları. Sevdiklerini kırmadan, sevmediklerini idare edip öyle böyle, kendin için de düzgün planlar yaparak bu dönemin altından kalkabilirsin. En genç, güçlü, hevesli olduğun zamanlar bunlar, altından kalkamayacağın şeyler değil, şu an sana öyle gelse de, geçecek bu dönemler. Sağlıcakla kal.
- kompos (23.12.11 13:21:24)
ama şu soruya cevap veren yok ailede: ben bu şehirde olmasam ne olacaktı? ona göre bir çözüm bulacaklardı elbet.
- eternal_soul (23.12.11 13:25:51)
Ama sen ordasın ve 1 gün idare edebilirsin diye düşünüyorlardır.. Tüm yapamadıklarını veya yapamayacaklarını o 1 günde mi yapacaktın bir de öyle düşün..
- kompos (23.12.11 13:42:12)
usta belli ki çok temiz, dürüst ve akıllı bir çocuksun. sana yardımcı olmaya çalışan abilerinden biri gibi davranmak isterdim bende. Fakat kendimi tutamadan edemiyeceğim. koskaca ayda sadece 4 gün seni büyüten kadına baksana ölür müsün? sınavı kaybetsen ne olur? ayrıca allahın her günü hasta annesine babasına bakan çocuklar derece yapıyo. "1 gün dayanamıyor musunuz?" muş bir de. sen dayanamayor musun 1 gün anneannenin başında durmaya. valla kınadım seni çocuk. kendini toparla. bir objektif olarak düşün. adam gibi dersini çalış bahaneler arkasına sığınma. hadi bakiyim.
- ramsestyler (23.12.11 14:21:44)
hocam haftada 1 gün anneannenin yanında kaldım diye bütün tembelliğine bahane arama. çalışmak isteyen için diğer 5 gün ve hastanede öldürdüğün zamanlar var. ayrıca öyle cama yumruk atmalar filan çok garip. Allah sabır versin
- aspo (23.12.11 17:46:41)
1