[]

dili koruma kanunu

türkiye cumhuriyeti yasaları dahilinde var mı bu konuyla ilgili birşey?

alışveriş mağazaları, markalar, kafeler (o kadar çok cafe gördük ki kafe yazmak garip geldi) vs vs birçok şeyde türkçe olmayan ya da türkçeyse bile başka şekilde ifade edilen (ç için ch, ş için sh, w gibi) yazılar gördük, artık kanıksamış olduk bunları. türkçede tespit edilmiş binlerce yabancı kelimeye karşı bir garezim yok. yeter ki yenisi gelmesin.

eksiduyuru.com sitesinde bile hergün birçok kez karşılaşıyorum yeni deyimlere "capture etmek", "capsli", "driver", "crop tool", "resizer", "apps", "upload, download", "cool olmak". gayet türkçe olarak kullanıyoruz bunları, garip değil mi! daha binlercesi var, değil mi?

sizin bu konu hakkındaki görüşleriniz nelerdir? sizce önemli bir şey mi dilde yaşanan bu erezyon? dil canlıdır, sürekli gelişir. etkileşim içinde olan dünyada, internet ve benzeri teknolojilerle başka dillerden kelime alıp vermek gayet doğal diyebilirsiniz. ben de derim. ama bunları kendi kurallarımıza eritsek, şekillendirsek olmaz mı? "capsli" ne ya! aynı yazıldığı gibi, c harfi ile okuyan var mı bunu? türkçede karşılığı olmayan kelimeler daha doğrusu teknik terimler için söyleyebilecek sözüm yok. o konu da ne yapılmalı onu da bilmiyorum. ama biz, bize düşen görevleri yerine getirsek -en azından karşılığı zaten varolan kelimeleri bizdeki gibi kullansak da-, türkçe konuşsak, öyle yazsak ya?

devletin bu konu ile ilgili yasası var mı, çalışmalar ne alemde, bu konuda bireysel olarak ne yapılabilir, sizce bu konu ne kadar önemli? söylecekleriniz varsa çekinmeyin buyrun yazın.

 
erezyon derken?

yok öyle bir problem,dogal seyler bunlar kelimelerin türkce karsiligi yok,olanlarin kullanimi zor,ki ben alistigim sekilde kullaniyorum acikcasi,bunda da bir sorun görmüyorum günlük hayatimda 3 farkli dil kullanan biri olarak.

ki öyle olmasa da cogumuz ingilizce kaynaklari okuyoruz,normal yani ilk onlarin akla gelmesi.

takilmamak lazim böyle seylere.

devlet de ne kadar önlem alirsa alsin cok fazla önüne gecilemez bunlarin,gecilmemeli de.
  • serabetan  (04.12.11 15:54:07) 
dile bi bok olduğu yok. kendi uydurmanız hep bunlar. dilde yapılan en büyük katliam 90 sene önce dil devrimiyle yapıldı. konuşacaksanız bunu konuşun. bugün 90 seneden eski bir kitabı okuyabilmek mümkün değil. bir milletin tarihi kültürü ancak bu kadar katledilebilirdi.


  • hyu  (04.12.11 16:03:29 ~ 16:06:32) 
@serabetan
fakat bu durumda bi süre sonra türkçe dili denilen birşey kalmayacak. kendi kültürümüzle ilgili kaynakları anlayamıyor olacağız. birkaç nesil önce yazılan bir kitabı bir çevirmen yardımıyla okuyabileceksem türk dili.nin ne kıymeti var?

günlük hayatta türkçeyi kullansam da türkçe dışında iki dil daha öğreniyorum. haliyle bazen konuşurken kelimenin türkçesi aklıma gelmiyor diğer dildeki karşılığı söyleyiveriyorum. ve biliyorum ki bu sahip olduğun dillere hakim olamamaktan kaynaklanıyor. kaldi ki en azından yazarken biraz daha dikkat ediyorum buna.

ingilizce kaynakları okuyoruz, karşılığı olmayan kelimeler için söyleceklerim yok, ama olanlar için de biraz dikkat göstermek gerekir bence. "download etmek" yerine indirmek demek zor olmasa gerek. ya da ekran görüntüsü kelimesi akla gelmiyor da caps geliyorsa gülerim o adama.

takılmamak lazım dedin ama arthur schopeanhaur şöyle demiş; dili bir kelime daha fakir kılmak, bir ulusun düşüncesini bir kavramdan yoksun kılmak demektir.

peyami safa.nın da benzer bir deyişi var, dili elinden alınmış bir toplum, kolu kesilmiş bir insan gibidir.

@hyu
katliam mı? evet anlayamıyoruz çünkü ister özenti de ister başka birşey sağolsun o zamanın bilginleri arapça ve farsçadan alıntılar yapıp bunları birleştirip ortaya yeni birşey çıkarmışlar ve al sana türkçe demişler. aklım almıyor bunu. beynim o kadar büyük değil sanırım. ama cidden, hem arapçadan hem de farsçadan birer kelime al, bunları birleştir ve türkçe diye kullan, eserler yaz. dil devrimi o saçma sapan arap etkisinden kurtulmak adına yapılmıştı. gerçekten türkçeye dönüş niyetiyle.

şimdi bırak, senin deyiminle katliamı, bundan sonra yeni kelimeler girmesin yeter. sen yine capture et, imageni resize et. valla birşey demem. ama yeter ki daha fazla ileri gitmesin bu.
  • dahinnotha  (04.12.11 16:08:20 ~ 16:13:38) 
dile en büyük kötülüğü dili koruduğunu sanan dil muhafızlarından geliyor diyorum sen hala dile yabancı kelime girmesin derdindesin. saçmasapan arap etkisi diyebilmek en hafif tabirle cahilliktir. tarih ve siyaset bilmeden dil üzerinde ahkam kesme. yaptığın şey faşistliğin, ırkçılığın dik alası. dil öyle tepeden gelme kurallarla, yasaklarla yönlendirilebilecek bir şey değil. yönlendirilmeye çalışıldığında da işte böyle kendini bilmez nesiller gelip dil bozuluyor, yozlaşıyor bilmem ne diye abuklayıp duruyor.


  • hyu  (04.12.11 16:33:14) 
ırçkısınız demiyorum. bu tür dilde budama hareketleri özünde ırkçlıktır diyorum. sizin bilerek ya da bilmeyerek yaptığınız bu ayrımlar bin yıllardır süregelen kültürel etkileşimi yok ediyor. siz dildeki yabancı kelimelere alerji duyabilirsiniz. bunu sadece bizler de yapmıyoruz. daha iki ay önce bbc'de "sevilmeyen amerikan kelimeleri" haberi çıktı. ortalık yıkıldı. fakat ne bir amerikan ne de bir ingiliz resmi kurumu çıkıp da yabancı kelimelerle baş etmek için bir şey yapmalıyız diye saçmalamadı. ortaya çıkan tek şey ingilizlerin ve amerikalıların birbirlerinde sevmedikleri, uyuz oldukları farklılıkları görmeleri oldu. yani birbirine çok yakın iki kültür arasında bile ayrımlar dil aracılığıyla ortaya çıkabiliyor.

bunlar sözde dilsel ama aslında tamamıyla siyasi ve kültürel kaygılardır. işte en basit örnek: cahilin biri de çıkıp "arapçı" diyecek kadar kendinden geçebiliyor.

son olarak geoffrey lewis'in "trajik başarı türk dil reformu" kitabını okumanızı öneririm. sözlükteki başlığından nasıl bir kitap olduğuna dair bir fikir edebilirsiniz.
  • hyu  (04.12.11 18:22:11 ~ 18:31:08) 
bin yıllardır süregelen etkileşimin bozuluyor olduğunu iddia eden bir takım kişilerin sığ ve gerici görüşlerine katılmamak ile dili korumaya başlayabilirsiniz. bireylerin sahip olduğu dile sahip çıkmanın özünde hiç bir şekilde ırkçılık yoktur. zira diller ırklara ait değildir. farklı ırklardan gelmesine rağmen aynı dili konuşan toplumlar buna bir örnektir. 90 yıl önce türk diline katliam yapılması gibi bir durum dahi söz konusu değildir. zira 100 yıl öncesinde kullanılan dil türk dili dahi değildir.
hiç bir ülkenin umursamaması gibi bir durum yoktur. italya'da da italyanlar kendi dillerine sahip çıkarlar, bizdeki gibi yabancı sözcüklerin gündelik kullanıma girmesini istemezler. hangi dil olduğu önemli değildir. zira kendi dilinizde aynı anlamı karşılayan bir sözcük olduğu için kendi dilinizdeki kullanmak her zaman mantıklı bir yaklaşımdır.
belçika'da 2 tane resmi olmak üzere 4 farklı dil kullanılmaktakdır. flamanca-fransızca-almanca-ingilizce. bir walon ile flaman aynı ortamda genellikle ingilizce olarak anlaşırlar. ikisi de fransızca ve flamanca bilmesine rağmen ingilizce kullanırlar. hadi onu geçtim flemekçe konuşan bir hollandalı ile flamanca konuşan bir belçikalı bile çoğu zaman arasında ingilizce konuşmayı tercih eder. flamanca ile flemenkçe birbirine çok ama çok yakın olmasına(Sadece aksan ve vurgu farklılıkları bile diyebiliriz) rağmen ingilizce konuşmaktan çekinmezler. kültür etkileşim her şekilde gerçekleşiyor. insanın kendi dilini kullanması kültürel yaklaşımı öldürüyor demek tek tip insan yaratma düşüncesinden başka bir şey değildir. tek tip insan-tek tip kültür-tek tip dil. asıl böyle düşünenler özünde ırkçılığı besleyen bireylerdir.
  • faaip de oiad  (04.12.11 20:48:19) 
şuraya 10 sayfa argüman koyarım da dilin korunması gerektiği gibi saçma ve dahası hasta ruhlu bir savdan anti-tektipleşmeye varabilen birine nasıl laf anlatacağımı kara kara düşünüyorum. şu lafa bak allah aşkına:

"kendi dilinizde aynı anlamı karşılayan bir sözcük olduğu için kendi dilinizdeki kullanmak her zaman mantıklı bir yaklaşımdır."

bu mantıkla en basitinden dilimizde aynı anlama gelen siyah ile kara sözcüğünden siyahı kullanmamamız lazım. siyah farsça, kara türkçe. alın size tektipleşmemiş öz be öz türkçe. gülünç şeyler bunlar.

bilmediği şeyler hakkında konuşup karşısındakini de en kolayından "gerici" olarak hayalleyenlerle tartışmak lüzumsuz. şaka gibi
  • hyu  (04.12.11 23:26:02 ~ 23:38:56) 
mağaza adlarında yabancı isimden çok beni mağazanın türünün ingilizce olması rahatsız ediyor. ortahalli bir semt sokağında küçük bir dükkanın üstünde çerçeveci yerine atıyorum "demetevler frame center" yazısını görmek hoşuma gitmiyor.

öteyandan tamamen yabancı ismi yasaklamak biraz işin romantizmini ve edebiyatını öldürür, o kadar abartmamak gerekir. örneğin anjelik kafe, prometheus kitapçısı beni rahatsız etmez. ama "hakan bookstore" rahatsız eder. kısaca isimlerde yabancı olabilmesini, cins isimlerde yasaklanmasını tercih ederim. ama uluslarası mağaza zincirler de var uygulanması zor olur gibi.
  • firez  (05.12.11 00:34:24 ~ 00:35:23) 
firez +1, bizim mahalledeki berber tabelayı değiştirip isminin sonuna hair design diye ekledi. hayır yani öyle bir design durumu da yok, düz berber adam. aynı şekilde mobilyacı bir abimiz de "home" kelimesini çeşitli şekillerde kullandı tabelasında. sanki turistik yerde yaşıyoruz anasını satayım. hair design yerine saç tasarım, home yerine ev yazsan ne olur. bu şekilde ingilizce isme kasmaya gerek yok. bi de şu yeni yapılan lüks sitelere yabancı isim koymuyarlar mı...


  • toshiro  (05.12.11 03:11:43) 
1
buraya yazılanların hakları Sir Anthony Hopkins'e aittir.
yazan eden compumaster, ilgilenen eden fader
modere edenler angelus, Artibir, aychovsky, baba jo, basond, compumaster, deckard, duyulmasi gerektigi kadar, fader, fraise, groove salad, kahvegibi, kaymaktutmayansicaksut, kibritsuyu, monstro, pandispanya, robin, ron dennis
bu sitede yazılanların hiçbiri doğru değildir. site içeriği küçükler için sakıncalı olabilir. yazılardan yazarları sorumludur. kaynak göstermeden alıntılanamaz. devlet tarafından atanmış bir kurumun internet üzerinde kimin hangi bilgiye ulaşıp ulaşamayacağına karar vermesi insan haklarına aykırıdır. web siteleri kullanıcıların istekleri doğrultusunda bağlandıkları yerlerdir. kullanıcılar isterlerse bir web sitesine bağlanmayabilirler. bu güçleri ve imkanları mevcuttur. bir kullanıcı bir siteye bağlanmak istiyorsa bu onun tercihi ve hakkıdır. bağlanmak istemiyorsa bu yine onun tercihi ve hakkıdır. halkın kendisine hizmet etmesi için görevlendirdiği kurumlar hadlerini aşıp halka neye ulaşıp ulaşmayacağını bilmeyen cahil cühela muamelesi edemezler. ebeveynlerin çocuklarını sakıncalı içeriklerden koruması için çok sayıda bedava ve ücretli yazılım mevcuttur. bu yazılımlar bir web tarayıcısını kullanmaktan daha karmaşık teknik bilgi gerektirmemektedir. devletin milletini küçük düşürmesi ve ebleh yerine koyması yasaktır. Skimlinks ile linkler üzerinden yönlendirme payı alınmaktadır.