[]
Görüşmelerde Sorulan Saçma Sapan Sorular
Şunlar şimdiye kadar bana görüşmelerde sorulan sinir bozucu sorular, siz ne cevap verirdiniz, nasıl bir çözüm yolu izlerdiniz?
1)Starbucks'ın Türkiye'deki cirosu ve karı sizce ne kadardır?
2)Sizce şu köşedeki Migros'un(Levent tarafları oluyordu sanırım oralar) günlük cirosu ne kadardır?
3) Şu saat itibariyle(16.00) İstanbul trafiğinde kaç araba vardır?
1)Starbucks'ın Türkiye'deki cirosu ve karı sizce ne kadardır?
2)Sizce şu köşedeki Migros'un(Levent tarafları oluyordu sanırım oralar) günlük cirosu ne kadardır?
3) Şu saat itibariyle(16.00) İstanbul trafiğinde kaç araba vardır?
yaratıcı olmak için daha yaratıcı sorular bulun.mülakata çağırdığınız için teşekkür ederim der çıkardım.
- error522 (29.11.11 12:19:08)
valla şahane sorular açıkçası bi insanın hayalleri ile gerçekleri arasındaki çizgiyi görmek için dehşet sorular hem bilgi hem kültür aramışlar hayallerinizin içinde geçmiş olsun öncelikle ama o insan kaynakları müdürünü alnından öpmek lazım
- benvaryaben1 (29.11.11 12:23:13)
@bigboy
cevaplar marjinal ama sizden approach bekliyorlar,sallama cevaplar degil
%147 derken neden 147 diye sorarlar:)
cevaplar marjinal ama sizden approach bekliyorlar,sallama cevaplar degil
%147 derken neden 147 diye sorarlar:)
- serabetan (29.11.11 12:37:05)
ben İK'cı filan değilim. tamamen mantık yürüterek sallayacağım:
bu soruların sorulması neden saçma geldi size?
belki de İK'cı, eldeki en az veriyi kullanarak, veya elinizde hiç veri olmadan bir tahmin yapmak zorunda kaldığınızda, ne tepki vereceğinizi, nasıl bi yol izleyeceğinizi ölçmek istiyodur.
belki de saçmalayan birini gördüğünüzde, yüzünüzün alacağı ifadeyi, profesyonelliğinizi ne kadar koruyabildiğinizi merak ettiği için sizi tahrik ediyodur.
belki de şöyle yorumlar yapmanızı bekliyodur: Starbuck'staki ürünlerin ortalama fiyatını ve kaç şubesi olduğunu bilsem biraz daha adilane bi soru olurdu bu.
belki de ne kadar destekli sallayabildiğinizi ölçmek istiyodur. öyle ya, iş hayatında, bilinmeyeni tahmin edebilme yeteneğinin önemi var.
misal, İstanbul'da o an için "trafikte on milyon araba var" derseniz, "lan bu herif 15 milyon nüfuslu şehre 10 milyon araba biçti. hiç destekli atamıyo lan bu" diyecek kendi kendine, ne bileyim her 10 kişiye bi araba düşüyosa şehirde, toplam araç sayısı 1.5 milyon olsa, bunun da o an için %40'ı trafikte olsa, 600 bin deseniz, sizin "bilinmeyen"e ulaşmak için nasıl bi yol izlediğinizi gözlemek istiyodur belki.
mesela benim bi patronum vardı, gittiğimiz her lokantanın cirosunu hesaplardı kafadan. masaları sayar, masaların her öğün kaç kere dolup boşalabileceğini tahmin etmeye çalışır, mönüden yemeklerin ortalama fiyatını hesaplamaya çalışır ve kendince bi tahminde bulunurdu. salladığı rakamın gerçeğe ne kadar yakın olduğunu hiç bi zaman bilemedik ama adam sürekli böyle bir zihinsel faaliyet içindeydi. belki de İK'cı buna benzer birisini arıyordur o Migros örneği için filan?
edit: wowturkey.com
ben her 10 kişiye diye sallamıştım ama her 5 kişiye bi taşıt düşüyomuş. Demek ki %50 doğrulukla sallayabilmişim. Mesela İK'cı bunu ölçmek istiyodur.
bu soruların sorulması neden saçma geldi size?
belki de İK'cı, eldeki en az veriyi kullanarak, veya elinizde hiç veri olmadan bir tahmin yapmak zorunda kaldığınızda, ne tepki vereceğinizi, nasıl bi yol izleyeceğinizi ölçmek istiyodur.
belki de saçmalayan birini gördüğünüzde, yüzünüzün alacağı ifadeyi, profesyonelliğinizi ne kadar koruyabildiğinizi merak ettiği için sizi tahrik ediyodur.
belki de şöyle yorumlar yapmanızı bekliyodur: Starbuck'staki ürünlerin ortalama fiyatını ve kaç şubesi olduğunu bilsem biraz daha adilane bi soru olurdu bu.
belki de ne kadar destekli sallayabildiğinizi ölçmek istiyodur. öyle ya, iş hayatında, bilinmeyeni tahmin edebilme yeteneğinin önemi var.
misal, İstanbul'da o an için "trafikte on milyon araba var" derseniz, "lan bu herif 15 milyon nüfuslu şehre 10 milyon araba biçti. hiç destekli atamıyo lan bu" diyecek kendi kendine, ne bileyim her 10 kişiye bi araba düşüyosa şehirde, toplam araç sayısı 1.5 milyon olsa, bunun da o an için %40'ı trafikte olsa, 600 bin deseniz, sizin "bilinmeyen"e ulaşmak için nasıl bi yol izlediğinizi gözlemek istiyodur belki.
mesela benim bi patronum vardı, gittiğimiz her lokantanın cirosunu hesaplardı kafadan. masaları sayar, masaların her öğün kaç kere dolup boşalabileceğini tahmin etmeye çalışır, mönüden yemeklerin ortalama fiyatını hesaplamaya çalışır ve kendince bi tahminde bulunurdu. salladığı rakamın gerçeğe ne kadar yakın olduğunu hiç bi zaman bilemedik ama adam sürekli böyle bir zihinsel faaliyet içindeydi. belki de İK'cı buna benzer birisini arıyordur o Migros örneği için filan?
edit: wowturkey.com
ben her 10 kişiye diye sallamıştım ama her 5 kişiye bi taşıt düşüyomuş. Demek ki %50 doğrulukla sallayabilmişim. Mesela İK'cı bunu ölçmek istiyodur.
- compadrito (29.11.11 12:37:59 ~ 12:42:09)
birinci soruya 10 milyon yada 50 milyon demen problem değil !2. soruya 50 bin yada 5 milyon demen prblem değil! ama 3. soruda sadece bilmiyorum demeniz lazımdı okumanızı kontrol etmişler ,ilk iki soruda sizce diye sizin hayalleriniz belirlenirken 3. soruda sizce demeyerek kesin bir bilgi istemişler sizden bilmiyorum demediyseniz eminim mülakattan kalmışsınızdır
- benvaryaben1 (29.11.11 12:38:10)
Sorular bana saçma gelmedi. Lafın gelişi öyle söyledim. Biraz sıra dışı ve zor oldukları için:)
3. Soruyu okumamı kontrol için sormuş olamazlar Google'ın telefon mülakatında sormuşlardı onu.. Sizce deyip demediklerini de hatırlamıyorum. Yani dilbigisinden birşey yok.. Ben hatırladığım kadarıyla yazdım soruları. Cevap olarak rakam bekliyorlar.
3. Soruyu okumamı kontrol için sormuş olamazlar Google'ın telefon mülakatında sormuşlardı onu.. Sizce deyip demediklerini de hatırlamıyorum. Yani dilbigisinden birşey yok.. Ben hatırladığım kadarıyla yazdım soruları. Cevap olarak rakam bekliyorlar.
- isyanim var ulaan (29.11.11 12:46:23)
1