[]
sınıf öğretmenleri bahın hele bi
size bi sorum var. lan 4e-5e giden çocuklar görüyorum, okuma yazma zayıf, matematik sıfır. çocuğa 6*7 diyosun 2 saat düşünüyo. ingilizceden hele hiç bahsetmeyeyim. okuldanda alamıyor velisi cezası var diye. şimdi geçen bu tip bi öğrenciye verilen bi ödevi gördümde(sunum falan), çocuk onu hayatı boyunca oturup uğraşsa yapamaz amk. daha okumayı bile zar zor bilen çocuk planlı bi ödevi nasıl yerine getirecek. bide ingilizce ödevine baktım çocuğun, türkçe okuyup yazmayı zar zor bilen çocuğa ingilizce cümle kurmayı öğretmişki demek bu öğretmen, ödevde de ingilizce cümleler kurmasını istiyor:)
sorum şu; sanırım bu ödevlerin verilmeside öğretmenler tarafından mecburi olsa gerek ama, nereye kadar arkadaş? kim el atacak bu meseleye? türkçesi zor olan çocuğa ing. ödev:) tezat var ortada, iki ucu boklu değnek..
asıl soru, bu ödevleri verirken gerçekten yapılmış olarak geri almayı düşünerek mi veriyorsunuz??
sorum şu; sanırım bu ödevlerin verilmeside öğretmenler tarafından mecburi olsa gerek ama, nereye kadar arkadaş? kim el atacak bu meseleye? türkçesi zor olan çocuğa ing. ödev:) tezat var ortada, iki ucu boklu değnek..
asıl soru, bu ödevleri verirken gerçekten yapılmış olarak geri almayı düşünerek mi veriyorsunuz??
eğitim sisteminin elle tutulur bir yanı kaldı mı ki? bana laf olsun diye varmış gibi geliyor artık.
- pelinn. (20.11.11 18:15:03)
@ perrantel
japonya ufacık bir ülke değil, 127 milyon nüfusu var. sadece düzeltmek istedim.
japonya ufacık bir ülke değil, 127 milyon nüfusu var. sadece düzeltmek istedim.
- hakiki fake (20.11.11 19:01:57)
Sistem uzun süredir böyle. Komşu çocuklarını çalıştırıyorum uzun süredir (ilkokul yıllarından beri), bazıları üniversiteye başladı. Hiçbir şey öğrenmeden o okulların bittiğine şahidim. Defterler dolu, müfredat eksiksiz işleniyor ama gereksiz çok şey var. Temel şeyler hop diye geçilip ayrıntılarla vakit kaybediliyor. Çocukların kafalarında da eğitimle ilgisiz çok şey var. Mesela İstanbul'un fethi hakkında tek cümle kuramayan çocuk şarkıcıların hayat hikayelerini sular seller gibi biliyor. Defter kapandığı an televizyonun veya bilgisayarın başında. Sonra paraları varsa test tekniği ezberleten dershanelere gidip iyi üniversiteler de kazanıyorlar. Öğretmenler da hayattan bezmiş durumda genele bakarsanız. Öğretmek için çabalayan insan pek kalmadı.
- sourlemonade (20.11.11 19:07:02)
ya ben öğretmen lisesi mezunuyum, şöyle açıklayayım:
öğretmen liselerine giden adamlar çok üst düzey değil, genelde ortalama insanlar. sınıf öğretmenliği gibi çok kritik bir bölümü seçenlerin çoğu da puanı için, daha iyisini kazanamadığı için, nereye gideceğini bilemediği için vs. seçiyor. öyle yaptığı işi hakkını vererek yapan idealist öğretmen modeli pek yok yani yeni nesilde, herkes para peşinde. bu adamlara lisede ve üniversitede öğretilen ezbere bilgiler, statükonun dayattığı bu modası geçmiş ezberin eskimiş, çağın gerisinde kalmış metodlarla çocuklara aktarılmaya çalışılması, öğretmenin genellikle entelektüel açıdan çok gelişememiş, anadolu çocukluğundan devlet memurluğuna terfi etmiş düz bir adam-kadın olması (benim ilköğretim ve lisedeki bütün öğretmenlerim abartısız bu modeldeydi, tek bi tanesi bile istisna değil) ve öğrencilere müfredat ötesinde çok da bir şey aktaramaması sayılabilir heralde.
bu bilgiler ışığında ilerlediğimizde öğretmenlerin dediğiniz şeyi sırf müfredatı kaçırmamak ve idare ve müfettişlerle sorun yaşamamak için yaptığını söyleyebiliriz.
sınıf öğretmenlikleri en parlak öğrencilerin gittiği, girmesi zor, taşşaklı bir eğitim verilen bir bölüm olmadıkça bu ülke de adam olmayacak muhtemelen.
öğretmen liselerine giden adamlar çok üst düzey değil, genelde ortalama insanlar. sınıf öğretmenliği gibi çok kritik bir bölümü seçenlerin çoğu da puanı için, daha iyisini kazanamadığı için, nereye gideceğini bilemediği için vs. seçiyor. öyle yaptığı işi hakkını vererek yapan idealist öğretmen modeli pek yok yani yeni nesilde, herkes para peşinde. bu adamlara lisede ve üniversitede öğretilen ezbere bilgiler, statükonun dayattığı bu modası geçmiş ezberin eskimiş, çağın gerisinde kalmış metodlarla çocuklara aktarılmaya çalışılması, öğretmenin genellikle entelektüel açıdan çok gelişememiş, anadolu çocukluğundan devlet memurluğuna terfi etmiş düz bir adam-kadın olması (benim ilköğretim ve lisedeki bütün öğretmenlerim abartısız bu modeldeydi, tek bi tanesi bile istisna değil) ve öğrencilere müfredat ötesinde çok da bir şey aktaramaması sayılabilir heralde.
bu bilgiler ışığında ilerlediğimizde öğretmenlerin dediğiniz şeyi sırf müfredatı kaçırmamak ve idare ve müfettişlerle sorun yaşamamak için yaptığını söyleyebiliriz.
sınıf öğretmenlikleri en parlak öğrencilerin gittiği, girmesi zor, taşşaklı bir eğitim verilen bir bölüm olmadıkça bu ülke de adam olmayacak muhtemelen.
- hakiki fake (20.11.11 19:09:51)
@hakiki fake yazan kisi yuzolcumunu kast etmis olsa gerek, nufusu degil. benim kastim egitim sisteminde adamlarin ne kadar astigiydi.
- perrantel (21.11.11 01:10:26)
1