[]

Bir garip dert.Bir garip ikilem.Bir garip saçmalık.Bir garip şaşkınlık.SOS!

Arkadaşlar son sınıf tarih öğrencisiyim. İstanbul'da, özel bir üniversitede burslu olarak... Gramer çok düzgün olmasa da hızlı bir şekilde ingilizce konuşabiliyorum vs, vs, vs. Toplamda 3 dersim kaldı. Yani haftada 2 gün okulum var. O da hesapta bu dönem bitecek. Gelelim derdimize...

Uzun zamandır iş arıyordum. 2500(2000'i bankalara) tl borcum vardı ki, babasından harçlık alamayan bir öğrenci için fazlasıyla yüksek bir borçtu bu. Bu borçlanma süreci de şöyle olmuştu, kendi kendimi geçindirmek zorunda olan bir öğrenci olduğum için, binbir tane iş denemiştim. Bit pazarından ıvır, zıvır toplayıp gittigidiyor.com'da satmak, İranlılara Türkiye'yi gezdirmek, Korsan taksi şoförlüğü, hatta araba alıp satmak. Velhasılı yok gittidiyor.com açıkarttırmayı kapattı, yok en son aldığım araba kazalı çıktı, elimde patladı derken bu borç oluştu işte.

Herneyse dedim bende her insan gibi patronlu bir işte çalışayım. Gelirim düzenli olsun. Asgari ücretli garsonlukların hiçbiri içime sinmedi, en sonunda bir bowling salonunda resepsiyonist ol dediler, günde 12 saat 6 gün çalışmaya 800 tl maaş'ı duyunca oradan da kaçtım. Öyle böyle derken, çok alakasız yerden çok saçma bir iş buldum. Ve derdimiz, sizle paylaşmak istediğim de bu iş zaten.

Arkadaşlar, adını vermeyeceğim bir holding varisinin yanında kedi besliyorum. İş bu! Kendisi Türkiye'nin sayılı zenginlerinden. Şimdi kulağınıza çok sevimli geldi ama işin aslı öyle değil. Haftanın 4 günü, (pazar ve 2 gün okulum olan günler hariç) sabah 07:00'den, gece 23:00'e kadar, İstanbul'un çeşitli yerlerinde kedi besliyoruz. Kulağınıza hala sevimli geliyor olabilir. Ama öyle değil. Bu kişi, bu saatlerin tamamında başımızda duruyor ve askeri disiplin, askeri nizam istiyor. Mamaları verme şekli, kedilere yaklaşma biçimi, kedilerin tedavisi, boklarının bilmemneleri, otomobilin nasıl sürüleceği vs, kaybolan kedileri aramak(milletin evinin bahçesine falan girmemiz emredilerek) derken akşama kadar hayatınızda duymayacağınız hakaretleri işitiyorsunuz. Bu hakaretler küfüre varmasa da, genelde özgüven kırıcı çok ağır hakaretler. Şimdi diyeceksiniz ki, e kardeşim böyle bir insanın yanında neden duruyorsun? Duruyorum, çünkü 4 gün çalışmama rağmen ayda 3600 tl maaş veriyor. Ve bunu gündelik olarak, her gittiğim gün masraflarım hariç 200 tl olarak veriyor. Yani öğretmen olmak için formasyon, akademisyen olmak için binbirtürlü yüksek lisans vb'den geçmesi gereken -ben potansiyel işsiz- için korkunç bir para. Hatta beraber çalıştığımız ve kendisini biraz daha sevdirmiş arkadaşlar bu 3600'ün üstüne birde aylık 2000 tl maaş ve 2000 tl'lik sigorta alıyorlar. Yani 5600 tl maaş+2000 tl'lik sigorta+yemek+yol)...

Anlayacağınız gelir bizim şartlarımızdakiler için müthiş. Ama ruhum yıpranıyor arkadaşlar, gururum eziliyor. Kişiliğim eksiliyor günden güne... Yani hayat bu olmamalı, psikolojim bozuldu. İnsan dediğin günde 8 saat çalışmalı falan, ne bileyim. Okul, iş, ıvır zıvır derken -hayata- harcayacak vaktim kalmadı. Evet işe başlayalı daha 2 haftayı yeni geçmesine rağmen borçlarımı vs, erittim. Emektar 85 model aracımı bir 10 yaş gençleştirmeyi, hatta bir honda cbr 125 motor almayı falan düşünebilecek kadar bitim kanlandı bir anda ama? Aması çok uzun işte... Aşırı mutsuzum. Ve bir çıkar yol arıyorum?

Desem ki, sikerim parasını pulunu; borcumu sıfırladıktan sonra çekip gitsem? Sonra yine uzun bir işsizlik periyoduyla tekrar bunalıma girer ve bu altın yumurtlayan kapıyı da kapattığım için pişman olur muyum ki?

Ya da, bir 15000-20000 tl biriktirsem burada bir süre kalarak; bu parayla insan gibi yaşayabileceğim ve yaparken de zevk alabileceğim bir iş kurabilir miyim ki? Ne bileyim, Beyoğlu'nda, Kadıköy'de plak, kitap, retro kültüre dair ıvır zıvır satan bir dükkan vb.. gibi... Ya dükkan tutmazsa? Ya yine buradan çıktığım için mutsuz olursam?

Kısacası bana bir şeyler söyleyin, lütfen! Bu saatten sonra 1500 tl gelir falan da kesmeyecek gibi. Yine aklımın ucunda hep öğretmenlik var, formasyonu vs, alana kadar, kpss'yi kazanana kadar dişimi sıksam desem; bu kişinin yanındayken ders çalışamıyorum ki! Tezi bile yazamıyorum, kaldı ki Ales'e, Kpss'ye girilecek...

Tavsiyelerinizi dinliyorum. Karışık oldu biraz kusura bakmayın.

 
kesinlikle sabretmelisin. sabret abi, biriktir paranı, öğretmen olup gerizekalı velilerle, müdürle, hiyerarşi ile baş edeceğine, sinsi ol, hain ol gerekirse ama sömür o pezevengi.

çok net söylüyorum, bulmuşsun bir hazine, bitene kadar sömür.

kutsalına küfür etmediği, kalıcı yaralar açmadığı sürece sabret. birikim yap, yatırım yap. son sınıf öğrencisi isen en fazla 24 yaşındasın. 2 sene sadece bu salak patronla çalışsan kazanacağın parayı düşünsene bir?

çok fazla fırsatın olacak daha, belki plak dükkanı belki bir cafe açacaksın arkadaşlarınla. ana mesele ne olacak? sermaye.

para biriktir. :)
  • good room beautiful  (03.11.11 02:29:07) 
duyduğum en ilginç işlerden biri.
tarih aşina olduğum bir bölüm değil ama sanırım hiç bir işte 4 günde 3.600 alamazsın. öğretmenler ek derssiz 1.700le filan başlıyorlar araştırma görevlisi olursan da o civar alırsın ve tez hocan da sana pekala zengin patronun hissettirdiklerini hissettirebilir.
şimdi çıkarsan pişman olursun ama ne kadar süre daha çalışıp ne kadar biriktirir de öyle çıkarsan olmazsın?? bundan emin değilim. sınav takvimi yap kendine hangi sınava girecen ne kadar süren var ne çalışacan? belki yardımcı olur.
  • niye ama  (03.11.11 02:33:01) 
O kadar açık anlatmışsınız ki, kendimi sizin yerinize koymak ve o şekilde düşünmek pek de zor olmadı. Kısa keseceğim, çalışmaya devam edin ama alışmamaya da gayret edin. Yarın öbür gün borçlarınız tamamen bittiğinde, periyodik olarak mecburen ödeme yapmanız gereken yerler olmadığından aldığınız maaş size çok gözükecek, bu da haliyle satın alım şeklinizi değiştirecektir. Alışverişten bahsediyorum, ihtiyacınız olan her şeyin üstüne ihtiyacınız olmayanları da, "ihtiyacımı karşılasın, yeter" dediklerinizden kopup en iyi/pahalı/markalıları da satın almaya başlayacaksınız. Geliriniz giderinizle eşitlenecek, kısacası rahatlığa gönül vereceksiniz. Eğer bir aksilik olur da, tam bu dediklerimin üstüne işsiz kalırsanız attan inip eşeğe binmiş gibi olur, çok büyük bir boşluğa düşersiniz. Lütfen dikkatli olun ve borçlarınız tamamen bitip ihtiyacınız olan şeyleri de edindiğinizde, akıl/ruh sağlığınız için yeni bir iş arayışına başlayın. Karakterinizde ciddi hasarlar bırakmaması ve sizi aşırı düşünceli, hayattan tat almaz bir şahıs haline sokmaması da temennimiz olsun, kolaylıklar diliyorum.


  • cok sey hakkinda az sey bilen adam  (03.11.11 02:41:10) 
kesinlikle bırakma bence. birikim yap. sonra bırakırsan bırak ama şu an aslaa.


  • Angelismeee  (03.11.11 05:26:43) 
sizi anlıyorum ancak ne yazık ki türkiye şartlarında bulacağınız başka bir işin sadece ya maaşı daha az olur ya da çalışma şartları daha kötü olur. Yani aynı şartlarda daha iyi tavır gördüğünüz bir yere bu maaşla asla giremezsiniz, bu maaşa yakın işe girdiğiniz bir yerde ise haftada 4 gün çalışamazsınız, fazla mesaiye kalırsınız, ve belki de yöneticiniz daha kaba davranan biri çıkar.

bence toyluk yapmayın. iş dünyası karşılıklı çıkarlara dayanır. yanında çalıştığınız adam size kötü davranıyor ve sömürüyorsa, siz de bir süre onun yanında çalışmaya tahammül edip para biriktirip kendi hayatınıza yatırım yapın. sonuçta bahsettiğiniz aylık rakam öğretmen olsanız alacağınızın 3 katı.

bir zaman limiti koyun, 1 sene çalışacağım ve xxx miktar para biriktireceğim diye. iş hayatında en azından kendinize nasıl davranılmasını istemediğinizi gördünüz. e girişimci bir kişiliğiniz de var yazdıklarınıza göre. biriktirdiğiniz parayla da kendinize iş kurun. batar mı diye düşünmek de baştan sakat zaten, bakın sokaklar yıllardır açık dükkan kaynıyor, çalışana her daim ekmek mevcut.
  • sayinseyirciler  (03.11.11 06:31:22) 
Her işte sıkıntı yaratan,insan ruhunu ve gururunu ezen yanlar vardır. Kendi işinizi yapmıyorsanız çalışacağınız her işte benzer durumlarla karşılaşacaksınız yani her zaman beterin beteri vardır.Burda en azından emeğinizin ve vaktinizin karşılığını maddi olarak alabiliyorsunuz.

Bu kişi ile madem bu kadar çok vakit geçiriyorsunuz,yavaş yavaş sohbet ortamı yaratarak eğitiminizden vs. bahsetmeyi deneyin. Yani akıl almak istiyormuş gibi davranın bir samimiyet yaratmaya çalışın.Kendisinden herhangi bir konuda tavsiye isteyin, Ortada belli bir samimiyet ortamı oluşursa tavır ve davranışları eskisi kadar ezici olmayacaktır.

Borçlarınızı ödeyin,yeni borç altına da girmeyin. Bulunduğunuz ortamda olası bir iş imkanınıda gözetin,yani olurda bir kadro boşalır vs. Ortamdaki diğer kişilerle,hizmetkar,garson vs. samimiyet kurun bilgi alın. Bir işten diğerine atlama imkanı yaratacak veya ileride size referans olabilecek imkanları tarayın.

Sabredin,diş sıkın vs. demiyorum çünkü herkesin sabır eşiği aynı değil, sabredemeyeceğiniz anlar gelebilir, kendinizi kontrol etmeyi öğrenmeniz bazı şeylere kendinizi kapatmanız lazım. İleriye yönelik hayalleriniz gayet güzel ama bu ülkede öğretmenlik şartları taşıdığı halde öğretmen olamayan yüzbinlerce insan var bunuda hatırlayın,yani hemen gel çalış diye bir kesinlik yoksa geleceğe fazlaca bel bağlamayın.
  • Oguzhang  (03.11.11 08:03:23) 
son zamanlarda duyduğum en enteresan olay...
o değil de bu işi yapasım geldi:)
açık kadro var mı?
4-5 sene kadar önce bu tarz bir patronun yanında çalışıyordum. mesela sabah 5 dakika geç kaldın diyelim.
resmen küfrediyordu adam... ama durduk yere değil. ortada bir hata varsa. hata yapmadığın
zamanlarda gayet kral bir adam idi. zaten belli bir süre sonra hakaretleri çok koymamaya başlamıştı.
alışmıştık artık. bir anlamda takmıyorduk. ve iyi de para veriyordu piyasaya göre.

belki de senin sorunun, çalıştığın kişinin sürekli aksi olması. tabi zor bi durum...
bilmiyorum şu ana kadar patronunun hiç mi olumlu bir tarafını özelliğini görmedin?
bir de hakaretden kastın nedir? salak bir işi de yapadın gibi şeyler mi?
ya bir de bu hayvan severler böyle sıcakkanlı insanlar falan olmuyorlar mıydı?
  • enkolaykullaniciadi  (03.11.11 09:06:16 ~ 09:07:28) 
sizi az çok anladığımı sanıyorum. bir kere 3600 lira rakam olarak güzel görünse de, öğretmen maaşıyla yapılan karşılaştırmaları doğru bulmuyorum. günlük çalışma süreniz neredeyse öğretmenin günlük çalışma süresinin üç katı civarında. karşılaştırmak için saatte ne kadar kazanıldığına bakmak gerekir. bu hesaba bakınca, bir saatte kazandığınız para öğretmenin bir saatte kazandığından fazla değil gibi geldi bana.

borcunuz ve okulunuz bittikten sonra işe devam etmeniz, gelirinizin sağladığı rahatlığa alışmanızı sağlayabilir ve bence bu iş sürekli yapılabilecek bir şey değil. bence geçici bir iş olarak bakın, ama okulunuz ve borcunuz bitmeden de ayrılmayın. daha makul saatlerde çalışacağınız, ama sizi zora sokmayacak kadar da kazanacağınız, normal mesaili bir işe girin, böylece gireceğiniz sınavlara hazırlanırken yeterli zamanı bulmuş ve parasız kalmamış olursunuz.

iş kurma konusu ise ayrı bir konu. işin tutmasının garantisi yok. başka bir işe geçtiğinizde, acele etmeden kendi işinizle ilgili kararları verebilirsiniz. iş kurma konusuna kafa yormanın şimdi zamanı diyil gibi.

kolay gelsin,
  • tedirginlik hucresi  (03.11.11 09:52:37 ~ 09:53:22) 
* kedileri sevmeyi deneyin, adam başınızda durduğuna göre takıntı boyutunda seviyor demek ki ve sizin kedileri sevmeden sırf para için yaptığınızı anlıyor, biraz daha insancıl (pardon kedicil) olmaya çalışın
* adam bir holding varisiyse gözüne girmeye çalışın, holdingde medeni saatlerde çalışacağınız bir işe girme fırsatı olarak görün, sonsuza kadar kedi besleyecek haliniz yok heralde?
* 15-20 bine zevkle yapılacak bir iş gördüğünüz gibi kimsenin aklına gelmemiş, muhtemelen de öyle bir iş yoktur.
* gerçekten okurken komik bir işmiş, emekli olup sardunya yetiştirirken torunlarınıza anlatacak süper bir anı işte. ( hatta düşündüm de o kadar beklemeye gerek yok, kadınlar bayılır kedi hikayelerine, epey hatun kaldırırsınız bu hikayeyi güzel anlatarak)
* gurur kısmına gelince, o kadar kolay kırılmaz merak etmeyin, sizinki sadece can sıkıntısıdır muhtemelen. sonuçta yasaya ve ahlaka aykırı bir iş yapmıyorsunuz ki.
  • aayucel  (03.11.11 14:08:57) 
1
buraya yazılanların hakları Sir Anthony Hopkins'e aittir.
yazan eden compumaster, ilgilenen eden fader
modere edenler angelus, Artibir, aychovsky, baba jo, basond, compumaster, deckard, duyulmasi gerektigi kadar, fader, fraise, groove salad, kahvegibi, kaymaktutmayansicaksut, kibritsuyu, monstro, pandispanya, robin, ron dennis
bu sitede yazılanların hiçbiri doğru değildir. site içeriği küçükler için sakıncalı olabilir. yazılardan yazarları sorumludur. kaynak göstermeden alıntılanamaz. devlet tarafından atanmış bir kurumun internet üzerinde kimin hangi bilgiye ulaşıp ulaşamayacağına karar vermesi insan haklarına aykırıdır. web siteleri kullanıcıların istekleri doğrultusunda bağlandıkları yerlerdir. kullanıcılar isterlerse bir web sitesine bağlanmayabilirler. bu güçleri ve imkanları mevcuttur. bir kullanıcı bir siteye bağlanmak istiyorsa bu onun tercihi ve hakkıdır. bağlanmak istemiyorsa bu yine onun tercihi ve hakkıdır. halkın kendisine hizmet etmesi için görevlendirdiği kurumlar hadlerini aşıp halka neye ulaşıp ulaşmayacağını bilmeyen cahil cühela muamelesi edemezler. ebeveynlerin çocuklarını sakıncalı içeriklerden koruması için çok sayıda bedava ve ücretli yazılım mevcuttur. bu yazılımlar bir web tarayıcısını kullanmaktan daha karmaşık teknik bilgi gerektirmemektedir. devletin milletini küçük düşürmesi ve ebleh yerine koyması yasaktır. Skimlinks ile linkler üzerinden yönlendirme payı alınmaktadır.