Ekşi Duyuru

hipnozla olacağını sanmıyorum.. ancak hipnozla çocukluğundan kalan sorunların kaynağına inilip onları çözülmeye çalışılırsa bu sorunlar halledilebilir.

hipnozla ve/veya telkinle olacağını sanmıyorum ama uyuşturucu ve uyarıcılarla tarihte yabılmış örnekler için;
(bkz: hasan sabbah)
(bkz: haşhaşiler)

Öyle olsa cezaevi diye birşey olmazdı değil mi? al psikopatı, bir-iki hipnozla masum bebeğe dönüştür, ne kolay yahu?

davranış dediğimizi beyindeki bağlantılar belirliyor. bu bağlantılara her tür müdahale adamın karakterinde değişime yol açar. yeni bir bağlantının sağlamalaşması için 21 gün gereklidir deniyor. beyin yıkama dediğimiz şey de böyle yapılıyor, ilaç ve telkin (hatta elektrik). ve bence bu dediğini başarabilecek insanlar mevcut, hem de hipnoz bile yapmadan, tek bir bakış, gülümseme veya dokunuşla.
ve evet hapisanelerdeki psikopatları sevebilecek bir insan bulursak bence onlar da süt dökmüş kedi gibi olur.
zamanında izlediğim bir hapishane adada en psikopat adamlar çimenlikler içinde (serbest vaziyette) bungalovlarda kalıyorlardı ve kedi gibi olmuşlardı. adamların beynini hıristiyanlıkla yıkamışlar, tevbe etmezseniz cehennemde o biçim yanacaksınız haa demişler, çoğu zaten hispanik, inancı kuvvetli adamlar. hepsi tevbeliydi valla.

günümüzde akıl hastalarını elektrik şokuyla tedavi ettiklerini iddia ediyorlar mesela.

yani mümkün. ama hipnoz konusuna gelirsek, benim kısa bilgimle bildiğim şudur: hipnozun seviyeleri vardır. kiminde hasta telkini, anlattıklarını anımsamaz, kiminde de tümüyle anımsar. dereceler halinde uyuturlar hastayı. derece derece götürürler geçmişe. hatta regresyon yaparlar, önceki hayata gidersin (inanıyosan artık) sonra mesela eğer genetik olarak saldırgan bir yapısı, doğuştan şizofreni gibi bi aksaklığı filan yoksa psikopat insanların çoğu yaşadıklarına olan tepkileri ve taklik nedeniyle, başka bir gerçekliğin olabileceğini bilmediklerinden bu hale geliyor. bir çok çıkış kapısı var yani, onlardan birini gösterdin mi cesar ın karşılaştığı köpekler gibi bi anda uysallaşırlar. ama tabi bunun için insanın normal halinin iyi ve mutlu olduğuna inanmak gerekiyor herhalde. birinin normalinin 'kötü' olduğunu düşündüğümüz sürece zaten çözüm üretmiyoruz. amma birikmişim varmış, kusuruma bakılmasın.

dünkü habermiş www.dailymail.co.uk