Ekşi Duyuru

ben inanmıyorum öyle bi halta. gün geçtikçe fakirleşiyoruz lan ne büyümesi diye soruyorum buradan yetkili abilere.

teknik bilgi veremem, müzisyenim, isteyin kontrpuan anlatayım o ayrı..
ama şöyle birşey var. devlet malı bir takım kurumları satarak sıcak para elde ederek, pinpon topu ve türevi hayatın tam ortasında bulunmayan şeyleri hesaplayarak enflasyonu düşük göstermek, dünyanın en pahalı benzini, cep telefonu gibi bir takım şeylere inanılmaz vergi koyarak kasayı doldurmak gibi bir takım "ustalık"larla bu ülke ileri gitmez hacı...
yurtdışında araç geliyor 30.000 TL'ye, vergisi osu busu derken 70.000'e çıkıyor... keza, cep telefonu dediğin şey bu kadar pahalı değil avrupada... onlar da vergi ödüyorlar? ama onlar insan yerine konuluyor, yolunacak kaz değil...

hüsnü özyeğinin bir sözünü hatırlıyorum. ekonominin başında işini iyi bilen kaptanlar var demişti. şimdi bu adam türkiyenin ilk dolar milyarderiydi yanlış hatırlamıyorsam. yani doğruluk payı var gibi.

Akp oncesi karanlik donemi hatirlamayanlara buyume gercekci gelmez. Tabi bunda akp nefretinin de etkisi buyuk. Yoksa ne kadar hizli bir buyume gecirdigimizi gormemek icin kor olmak lazim. Borsa dibe vurmustu 3-5 sirket disinda adam akilli kurulus yoktu. Simdi ozel sektor inanilmaz gelisti. Sokakta metre basi luks araclara rastlamak ve alt gelir grubunun bile 20-25 milyarlik araclara binmesi bu gelisimin bi gostergesi. Teknik bi aciklama yapamadim kusura bakma.

jeanluc: haklısın. ürün sepeti seçiminde kullanılan mallar ve vergiler önemli bir etkendir muhakkak.

reznov-durdenist: yani eğer bu bilgiler gerçekten tüik tarafından düzgün hesaplanılıyorsa muhakkak doğruluk payı var geçen yıla göre büyümüşüz sonuçta.

eksiman:teşekkürler hocam. biraz unutmuştum hatırlattın:) Peki bu durumda çinden sonra 2. olmamız aslında kendi içimizdeki yarışı göstermiyormu?

Teknik açıklama: "KALDIRAÇ".

Gavurların leverage dediği olay, kredi ile büyüyen kapitalizm motorunun ana pistonudur. bu pistonun hızlı hareket etmesi, ekonomiyi potansiyeline yaklaştırır. ancak daha da önemlisi, büyüyen bir çocuk gibi bu pistonun eninin genişlemesi, yaratılan enerjiyi logaritmik olarak arttırabilir.

ekonomik jargonla; yüksek düzeyde borçlanma ile yapılan yatırımlar ve tüketim, ekonomiyi çok hızlı şekilde büyütebilir.

lakin. bir iktisatçı olarak çok iyi biliyorsunuz ki büyümenin büyük olanı değil, kalıcı olanı anlamlıdır. nasıl? eğer siz pistonu büyütürken duvarlarınmı güçlendirmezeniz; o piston basınca dayanamayarak çatlar. ekonomide bu; aşırı ısınma, kredi balonu ve yüksek enflasyon olarak adlandırılır.

buna mukabil; iyi bir büyüme; iyi bir sanayi üretimi ile desteklenirse; istihdam artışı ile sonuçlanırsa iyidir. tek bir fabrikatör makina sayısını 2ye katlayınca 2 kat satış olanagına kavuşabilir. ancak yeni işçi almazsa; patronun kasası dolar sadece. o patron da yeni bir ev, araba, ekmek almak yerine isviçre'ye kayağa gider. böylece yurtiçi gelirin artması, tabana yayılmadıgı için, halk "hani nerde o büyüme ben göremiyorum" diye hayıflanır.

Türkiyede iyi bir büyüme var. fakat bu, kredi hacminin artmasından; yani kaldıraç etkisinden. netekim kredi büyüme hızı yavaşladıkça büyüme hızının da trende dönecegini göreceğiz. 2012'de %9 büyümeyeceğimize emin olabilirsiniz. şimdi istenen şey; fazlaca şişirilen balonun hafifçe söndürülerek, patlamadan, yoluna devam ettirilmesi.

507: hocam anca bu kadar güzel izah edilebilirdi. çok teşekkürler:)