seninde bileğin kırıldığında pek de düzelmez aslen. eklemler kırılıp tekrar eski haline gelen yapılar değiller. atlarda da sadece ayağı kırıldığında vuruyolar diye biliyorum. daha fazla acı çekmesin diye malum sürekli ayakları üzerinde
- onexey (11.07.11 12:03:30)
@onexey
tamam da en azından beni; alçıya alırlar, vidalarlar, platinlerler vs. bir tedaviye başlanır en azından. keza bazı yarış atları benden değerli. onları da öldürüyorlar ayakları kırılırsa. peki neden? bilimsel gerekçe ne? ben orasındayım.
tamam da en azından beni; alçıya alırlar, vidalarlar, platinlerler vs. bir tedaviye başlanır en azından. keza bazı yarış atları benden değerli. onları da öldürüyorlar ayakları kırılırsa. peki neden? bilimsel gerekçe ne? ben orasındayım.
- rastgelebiri (11.07.11 12:07:59)
emin olmamakla beraber büyük bi kırık değilse platindir vidadır takıyolar damızlık olarak kullanıyolar,şampiyon bi at vardı hatta o öleydi
edit:ayabakan dı şindi hatırladım gerçi onun ayaağı kırılmamış.
edit:ayabakan dı şindi hatırladım gerçi onun ayaağı kırılmamış.
- borzoi (11.07.11 12:14:22 ~ 15:13:42)
geçenlerde okumuştum, duyuruyu görünce paylaşayım dedim. (tamamen alıntıdır)
Ayağı kırılan at'ları niçin vururlar?
Atların bacaklarında meydana gelen bazı kırıklar günümüz teknolojisi ile bi noktaya kadar,plakalar,vidalar konularak tedavi edebiliyor..Yani bacağındaki her kırık artık atın ölüm fermanı değil.Ne var ki yine de birçok kırık sorununun hala tedavisi yok.Sebebi ise atın diğer hayvanlardan farklı anotomik yapısı ve ruhsal durumu...
Atların vücutlarındaki kırık ve çıkıların tedavileri diğer benzer hayvanlarınkilerinden farklılık gösteriri.belki de bu hususta atlar tekdirler.atlar uyuşturulmaya yani uzun anestezik uygulamalara gelemzler.yerde uzun süre yatamazlar.sık sık dört ayak sütünde durmaya ihtiyaçları vardır.ayaktayken daha rahattırlar ve daha az enerji harcarlar.nadiren,o da hasta olduklarında veya doğum sırasında yatarlar.atın iri vücudundaki organları yatar vaziyetteyken nefes almasında zorluk yaratır.
At ayakta durabilmek için ön iki bacağına,koşmak için ise dört bacağına birden gereksinim duyar ama hiçbirzaman ağırlığını dört bacağına eşit olarak yayamaz.her zaman ön iki bacağa daha fazla yük biner.bu nedenle atlarda karşılaşılan kırıklar çoğunlukla ön bacaklardadır.atlar yatarken ön ayakaları üzreinde doğrularak ayağa kalkarlar.kırık bacağı üzerinde ayağa kalkamayan atın yerde kalması veya tedavi amacıyla yerde yatırılmaya çalışılması at için hem ıstıraptır hemde başka hayati tehlikler doğurur.
Kemikli canlıların tümünde kırılmış bir kemiğin tedavi usulü aynıdır..Önce kırık parçalar bir araya getirilerek sabitlerştirilir.Bu sabitleştirme kan akımı yani doklulardaki beslenmeyi sağlamak ve olabilecek enfeksiyonlara karşı kan yolu ile vücudun savunma mekanizmasını devreye sokmak için gereklidir.
Kırık kemikler genellikle 12-16 hafta içerisinde kaynarlar ve eski sağlam yapılarına kavuşurlar.bu süre içerisinde hastanın hareket etmesi,kemikleri sabit tutamaması iyileşmeyi yavaşlatır ve tedavisi süresini geciktirir.insanlarda tedavinin başarısı,kırık kemiğin bulunduğu uzvun bu 12-16 haftalık sürede sabit tutulması,kırığın alçıya ve askıya alınması ama en önemlisi hastanın sabrı ile ilgilidir.
Kırılan bir kemiğin kaynaması ve mikrop kapmadan iyileşmesi için en önemli faktör o bölegedeki kan dolaşımıdr.bölegedeki kan,çevre deri ve kas dokularından gelen kan ile de takviye edilir.ne varki at yarım ton civarındaki ağırlığı ve iri cüssesi ile bu hususta farklı bir yapıya sahiptir.dizinden aşağısı,kemikler,bunları birbirine bağlayan bağlar ve deriden oluşur.bu bölegede fazla bir kas yapısı olmadığından mevcut ve takviye gelebilecek kan miktarı da fazla deildir.bu nedenle atın bacağındaki kırık kemiklere yapılan tıbbi müdaheleler çoğu kez sonuç vermz.kırılan kemikler iltihaplanmaya yatkındırlar.basit kırıklarda bile veterinerler,hastalığın seyri,süresi ve iyileşme ihtimali hakkında kesin bilgi veremezler.
Atların tedavilerinde sorun yaratan bu özellikler nedeniyle,cerrahi müdahalelerin çok kısa olması,3-4 saati aşmaması gerekir.atlar anestezinin etksi geçnce,uaynı uyanmaz iri cüsseleriyle ayağa kalkmaya çalışırlar.hemde o alçıya alınmış vidalar veya metal parçalar yerleştirilmiş bacakları üzerinde.at tedavisi için gereken sabrı hiçbirzaman gösteremz,biran önce ayağa kalmaya çalışır.bu arada bacağına konulmuş alçı ve takviye parçalarına zarar verdiği gibii takatsiz bacakalrının başka yerlerinden yeniden kırılmalarına yol açabilir.yani atlar hastalık süresince rahat durmayan,ne yapacaklarını önceden kestirilemeyen hayvanlardır.
Herşeye rağman 30-40 sene evvel atın ölümü demek olan birçok kırık,günümüz teknolojisi ile tadavi edilebiliyor.ancak bir bacakta birden fazla kırık bulunmasına veya iki bacağın biren kırılmasına hala yapılabilecek fazla bişey yok.bu dost,güzel ve asil hayvanın yerde uzun süre yatırılıp acılar içinde ölümü beklemesi yerine daha fazla acı çekmemesi için yapılabilecek en güzel şey hayvanın hayatına son vermektir.
Ayağı kırılan at'ları niçin vururlar?
Atların bacaklarında meydana gelen bazı kırıklar günümüz teknolojisi ile bi noktaya kadar,plakalar,vidalar konularak tedavi edebiliyor..Yani bacağındaki her kırık artık atın ölüm fermanı değil.Ne var ki yine de birçok kırık sorununun hala tedavisi yok.Sebebi ise atın diğer hayvanlardan farklı anotomik yapısı ve ruhsal durumu...
Atların vücutlarındaki kırık ve çıkıların tedavileri diğer benzer hayvanlarınkilerinden farklılık gösteriri.belki de bu hususta atlar tekdirler.atlar uyuşturulmaya yani uzun anestezik uygulamalara gelemzler.yerde uzun süre yatamazlar.sık sık dört ayak sütünde durmaya ihtiyaçları vardır.ayaktayken daha rahattırlar ve daha az enerji harcarlar.nadiren,o da hasta olduklarında veya doğum sırasında yatarlar.atın iri vücudundaki organları yatar vaziyetteyken nefes almasında zorluk yaratır.
At ayakta durabilmek için ön iki bacağına,koşmak için ise dört bacağına birden gereksinim duyar ama hiçbirzaman ağırlığını dört bacağına eşit olarak yayamaz.her zaman ön iki bacağa daha fazla yük biner.bu nedenle atlarda karşılaşılan kırıklar çoğunlukla ön bacaklardadır.atlar yatarken ön ayakaları üzreinde doğrularak ayağa kalkarlar.kırık bacağı üzerinde ayağa kalkamayan atın yerde kalması veya tedavi amacıyla yerde yatırılmaya çalışılması at için hem ıstıraptır hemde başka hayati tehlikler doğurur.
Kemikli canlıların tümünde kırılmış bir kemiğin tedavi usulü aynıdır..Önce kırık parçalar bir araya getirilerek sabitlerştirilir.Bu sabitleştirme kan akımı yani doklulardaki beslenmeyi sağlamak ve olabilecek enfeksiyonlara karşı kan yolu ile vücudun savunma mekanizmasını devreye sokmak için gereklidir.
Kırık kemikler genellikle 12-16 hafta içerisinde kaynarlar ve eski sağlam yapılarına kavuşurlar.bu süre içerisinde hastanın hareket etmesi,kemikleri sabit tutamaması iyileşmeyi yavaşlatır ve tedavisi süresini geciktirir.insanlarda tedavinin başarısı,kırık kemiğin bulunduğu uzvun bu 12-16 haftalık sürede sabit tutulması,kırığın alçıya ve askıya alınması ama en önemlisi hastanın sabrı ile ilgilidir.
Kırılan bir kemiğin kaynaması ve mikrop kapmadan iyileşmesi için en önemli faktör o bölegedeki kan dolaşımıdr.bölegedeki kan,çevre deri ve kas dokularından gelen kan ile de takviye edilir.ne varki at yarım ton civarındaki ağırlığı ve iri cüssesi ile bu hususta farklı bir yapıya sahiptir.dizinden aşağısı,kemikler,bunları birbirine bağlayan bağlar ve deriden oluşur.bu bölegede fazla bir kas yapısı olmadığından mevcut ve takviye gelebilecek kan miktarı da fazla deildir.bu nedenle atın bacağındaki kırık kemiklere yapılan tıbbi müdaheleler çoğu kez sonuç vermz.kırılan kemikler iltihaplanmaya yatkındırlar.basit kırıklarda bile veterinerler,hastalığın seyri,süresi ve iyileşme ihtimali hakkında kesin bilgi veremezler.
Atların tedavilerinde sorun yaratan bu özellikler nedeniyle,cerrahi müdahalelerin çok kısa olması,3-4 saati aşmaması gerekir.atlar anestezinin etksi geçnce,uaynı uyanmaz iri cüsseleriyle ayağa kalkmaya çalışırlar.hemde o alçıya alınmış vidalar veya metal parçalar yerleştirilmiş bacakları üzerinde.at tedavisi için gereken sabrı hiçbirzaman gösteremz,biran önce ayağa kalmaya çalışır.bu arada bacağına konulmuş alçı ve takviye parçalarına zarar verdiği gibii takatsiz bacakalrının başka yerlerinden yeniden kırılmalarına yol açabilir.yani atlar hastalık süresince rahat durmayan,ne yapacaklarını önceden kestirilemeyen hayvanlardır.
Herşeye rağman 30-40 sene evvel atın ölümü demek olan birçok kırık,günümüz teknolojisi ile tadavi edilebiliyor.ancak bir bacakta birden fazla kırık bulunmasına veya iki bacağın biren kırılmasına hala yapılabilecek fazla bişey yok.bu dost,güzel ve asil hayvanın yerde uzun süre yatırılıp acılar içinde ölümü beklemesi yerine daha fazla acı çekmemesi için yapılabilecek en güzel şey hayvanın hayatına son vermektir.
- dibini gor (11.07.11 12:17:39)
sırf performansı düştü diye hayvan öldürülmez. eğer böyle ise buna en başta hayvan hakları örgütleri karşı çıkar. performansı düştüyse yarıştırmak zorunda mısın, emekli eder hayatına sütçü beygiri olarak devam etmesini sağlarsın, çayıra salar bırakırsın, çiftliğinde oynarsın. yeter ki iyileşsin. "madem ki koşturamıyorum, o halde öldüreyim" diye bir şey yok.
at dediğin hayatını ayakta geçirir. uyurken bile ayakta uyur, yatmaz. insan evladının eli kırılınca alçıya alıp boynuna asıyorsun. ayağı kırılınca alçıya alıp üstüne bastırtmıyorsun, koltuk değneği veya tekerlekli sandalye kullanarak basmamasını, kullanmamasını sağlıyorsun. "basma üstüne " diyince de karşındaki insan laf dinliyor.
at dediğin koca ağır hayvan. alçıya alsan da hayvan bu neticede, laftan anlamaz, basma desen yine basar, alçıya alıp koltuk değneğiyle yürütemezsin, tekerlekli sandalyeye oturtamazsın, "kullanma bu ayağını, diğer üçüyle idare et" diyemezsin. alçıya da alsan at o ayağının üstüne basar. bastığı sürece de iyileşmez. iyileşmedikçe de acı çeker. o yüzden öldürülürler.
at dediğin hayatını ayakta geçirir. uyurken bile ayakta uyur, yatmaz. insan evladının eli kırılınca alçıya alıp boynuna asıyorsun. ayağı kırılınca alçıya alıp üstüne bastırtmıyorsun, koltuk değneği veya tekerlekli sandalye kullanarak basmamasını, kullanmamasını sağlıyorsun. "basma üstüne " diyince de karşındaki insan laf dinliyor.
at dediğin koca ağır hayvan. alçıya alsan da hayvan bu neticede, laftan anlamaz, basma desen yine basar, alçıya alıp koltuk değneğiyle yürütemezsin, tekerlekli sandalyeye oturtamazsın, "kullanma bu ayağını, diğer üçüyle idare et" diyemezsin. alçıya da alsan at o ayağının üstüne basar. bastığı sürece de iyileşmez. iyileşmedikçe de acı çeker. o yüzden öldürülürler.
- kibritsuyu (11.07.11 12:41:23 ~ 16:31:50)
1