[]

Alkol almakla ilgili - Çok İlginç

rakı içmeye başlıyorsunuz. yaklaşık 4. kadehten sonrası bir anda bıçak gibi kesiliyor. ertesi sabah uyandığınızda 4. kadehten sonrasını ile ilgili bir an bile hatırlamıyorsunuz. 3-4 saatlik kısmın tümü kayıp (!)
aynı hangover'daki gibi fakat gerçek.


böyle birşey başınıza geldi mi ?
gelmedi ise de yorumlarınız nelerdir ?

 
hayir.
kisi uyumadigi (sizmadigi) surece mumkun degil bence.
unutma tabii ki mumkun ama, sahne sahne de olsa bir seyler hatirlamasi lazim.
cok anlatan duydum buna benzer hikayeleri. genelde saklamak isteyecekleri veya utanacaklari bir sey yapmis oluyorlar.
  • avrasya  (23.05.11 23:47:16) 
benim gelmedi çünkü sızmıştım o andan sonra. olaya da blackout deniyor.


  • ermanen  (23.05.11 23:48:55) 
avrasya'ya katılıyorum ve bizzat başımdan geçti böyle şeyler. mutlaka hatırlıyorsan ama kare kare net bi şekilde olayları hatırlayamıyorsun


  • uykusuz her gece  (23.05.11 23:49:46) 
geldi, mümkün tabii. yorumum; ağzımızla içelim.


  • kayip ruh  (23.05.11 23:49:57) 
arkadaşlar, çok içmekle ilgili olmasından ziyade, herşey birden nasıl kesiliyor burayı anlamak güç, çok içiliyor olsa, her kadehten sonrasını hatırlarsın değil mi ?


  • amanda  (23.05.11 23:53:02 ~ 23:53:49) 
körkütük sarhoş olduğum çok oldu ama hiç öyle 3-4 saatlik hafızanın gitmesi gibi bi durum olmadı, yarım yamalak da olsa hatırlarım ne yaptığımı.


  • kabiz kugu  (23.05.11 23:53:35) 
karnım aç değildi.

sadece rakı içtim ve çok fazla içen birisiyim uzun süredir.

başka görüşü olan ?
  • amanda  (23.05.11 23:57:08 ~ 24.05.11 00:11:16) 
"ot+alkol" dahil boyle bir etki olusturmuyor. hopeless'in dedigi cok ilginc, bilincli yapilan, kopeklere saldirmak, temizlik yapmak gibi eylemlerden bahsediyor.
blackout halde bunlar nasil olacak?

  • avrasya  (24.05.11 00:11:12) 
4 kadeh bu iş için az bence.

ben de hayatımda 1 kez yaşadım: akşamüstü başlayan sınırsız içkili bir düğünde önce meyveli kokteyller, hava kararırken bi kaç kadeh beyaz şarap, yemekte ve akabinde bi kaç kadeh kırmızı şarap, gecesinde şampanya ve en son bankodaki görevlinin koca şampanya şişesini bana verişini hatırlıyorum, sonra da o şişeyle ortalarda gezinmemi. sonrasında tek bir kare bile yok, sabah yatağımda uyandım.

söylediklerine göre o arada yanıma birini vermişler, otel odasına çıkıp banyoda kusmuşum vs, sonra yatmışım, sonra kalkmışız, taksiye binerken arkamdan sarılan birine zarar verecek korkusuyla saldırmışım zor almışlar elimden, falan filan.

ama tam bir blackout'tu, hiç abartmıyorum, tek karesini bile hatırlamıyorum. çok korkunç bir şey, çünkü hiç bir şey hatırlamıyorsun ve aklına bin türlü rezillik geliyor yapmış olabileceğin.

ya düşündüm de, içmene/bünyene bağlı, belki 4 kadehle de olur (ama zor).
  • dekila olmeka  (24.05.11 00:17:18 ~ 00:18:57) 
ben en sarhoş hâlimde bile genel olarak her şeyi hatırlıyordum, sadece söylediğim bir iki cümleyi hatırlamıyordum. Bana söylediklerinde ben böyle cümleler kurmam ki dedim, ama kurmuşum işte. ben içkiden sarhoş olup tamamen bir şey hatırlamıyorum diyenlere inanmıyorum da. çünkü hatırlamadıkları şeyler avrasya'nın da dediği gibi saklamak isteyecekleri ya da utanacakları şeyler.


  • butimar  (24.05.11 00:20:33) 
kuzenimin başına birkaç kez gelmiş anlatırdı kendisi, bi baktım şurda uyandım şunları şunları yapmışım ama bir kare bile hatırlamıyorum diye.
ama 4 ilginç bir rakam. yorumlayamadım

  • dieselsingle2  (24.05.11 00:29:03) 
öncelikle uzun süredir sıkı bir içiçiyim (dim)

bir diğeri utangaçlıkla falan ilgisi olamaz, çünkü 3-4 saatin hepsi kayıp, o kadar ayıp birşey yapmış olamam.
  • amanda  (24.05.11 00:29:43) 
bazen bir bok hatırlamadığım oluyor.içkiye göre ve ya içilenin çokluğuna göre değil random olarak bazen ertesi sabah kalktığımda bi bok hatırlamadığım oluyor.hem de hiç bir şey hatırlamıyorum.


  • jack n brooks  (24.05.11 00:31:00) 
daha gecen hafta hanim evde yokken oldu, bi büyük actim bitti, sonra dolaptan bira almaya gittigimi hatirliyorum, sabah kalktigimda bilgisayarin yaninda sadece bitmis bir bira sisesi ve bir tabak yogurt vardi, bütün mezeleri küllügü ortaligi temizlemisim, az biraz yogurt yemis yatmisim :)


  • keseci  (24.05.11 00:55:48) 
ruh haline, yediklerine, alkol alma sıklığına, pek çok etmene bağlı olarak oluşabilir


  • theos ek mekhanes  (24.05.11 01:46:49) 
kesinlikle mümkün. yaşadım. hatta tam o bıçak gibi kesilen an var videoda. en son serdar ortaç'ın karabiberim şarkısıyla dansediyordum hatırladığım. sonrası sabaha kadar yok.

bu da böyle bi anımdır.
  • cilgin fantezilerin adami  (24.05.11 02:46:29) 
bir arkadaşımın anısını da anlatayım :)

bu adamın sabah 6 da uçağı var. önceden nolur nolmaz diye alarmı kuruyor. içiyolar baya o gece. hatırlamıyo sonrasını. sabah bi uyanıyo saat 11 kaçmış uçak falan. kimse gece ne olduğunu hatırlamıyo. nasıl odaya gelmiş o bile belli değil. sağı solu arıyo sonra. en son bi arkadaşının odaya bıraktığını öğreniyo ama o arkadaşı bile bu adamı odaya bıraktığını hatırlamıyo.
  • cilgin fantezilerin adami  (24.05.11 02:50:48) 
doğum günümdü. şehrin en nezih, en itibarlı meyhanelerinden birinde benim için yer ayırtıldı. ben bu süprizi akşam öğrendim. hadi gidiyoruz dediler. e hadi gidelim dedim. içeride ambiyans süper, duvarlarda çerçeveli kupürler, nostaljik fotoğraflar, hafiften bir taş plak, cızırtılı hoş nağmeler. hemen havaya girdim. neşem tavan. bilerek fasıl tercih edilmemiş, adamımız böyle sever denmiş. her şey, her ayrıntı benim için düşünülmüş. yeni insanlar da var tanışıp sohbet edeceğiz.

herkes bir bir geliyor. ben doğum günü çocuğu herkese gülücükler, özlü sözler...hafiften bir sokrat-neyzen senteziyle bütün ilgiyi erkenden üzerimde toplamayı başarıyorum masada. mezeler çeşit çeşit, alllaaah deyip delicesine yumuluyorum şakşulara,deniz börülcesine, haydariye, envai çeşit peynirlere, favaya, sarmalara. gecenin devamında olacakların habercisi, bir alamet bu aslında. kadehler hafiften dolup boşalmaya başlıyor. rakı sofrasının ana prensibi "aheste olacaksın" olsa da ben sevindirik olmanın beni taşıdığı tüm noktaları bir bir aşıyorum delicesine, galiba biraz hızlı ilerliyorum.

sponsorumuz arkadaşımın validesi, görmüş geçirmiş bir hanım. hemen sağ yamacımda oturuyor. böyle mistik, ruhani bir hali var kadıncağızın. ona doğru dönüp en absürt en akıl almaz konulardan konuşup ha babam averaj topluyorum. burçlar, yıldızlar, mevlana, yunus derken ara ara masaya dönüp etrafı kolaçan ediyorum. karşımda biri var böyle gözlüklü ağız hafif aralanmış ilgiyle (aslında dehşetmiş o) beni izliyor. sonradan onun masanın en sağlam içicisi olduğunu öğreniyorum. sonra, kısa bir zaman sonra kadehimi hafif havaya kaldırıp "içinde durduğu gibi durmaz ehehe" gibi bir şey diyorum. sonrası koyu, zifirzindan bir karanlık...

zaman: sabahın geç vakitleri... öğleye çok yakın. mavi bir kanepe, üzerimde ağır bir yorgan. başımda yapış yapış bir ıslaklık. bez! kim koydu bunu lan. ayrıca burası neresi ben nerdeyim. başımda arkadaşım ve eşi. kızın elinde mavi bir kap! sabaha kadar kustun, kan geldi panik yaptık. doktor çağıracaktık nerdeyse ki uyudun şükür diyorlar. pehh! ulan kepazeliğe bak, rezilliğe bak. ne oldu bana anlatın diye ağlamaklı bir nidayla inliyorum yattığım yerden. ağzımın içi de afedersiniz bok gibi. dün süper şov yaptın var ya diyorlar. dur sana anlatacağız. bir sürü foto da çektik. ne biçim gülüyorsunuz ya, sahi ne oldu diye daha acıklı inliyorum yorganın altında. herhalde bir daha gidemeyiz o meyhaneye sayende ama unutulmaz bir gece yaşattın herkese diye gülüyor imalı imalı. ve ben yatağın içinde bir beden küçülüyorum utancımdan. ve bir bir anlatıyorlar yediğim haltları. ben atmayın ya, sallamayın, doğruyu söyleyin bak ünlemleriyle dalıyorum her bir lafın arasına. hatırladığım o son görüntüden sonra yaklaşık 5 saat kadar daha meyhanede kalınmış... bu süre içinde ana yemekler yenmiş, pasta kesilmiş, şarkılar söylenmiş. ben hiçbirini hatırlamıyorum. ama sen hepsinde halay başıydın maşallah diyorlar, bir türlü inanmıyorum. şaka yapmayın lan diyorum. nafile. sadede gelecek olursam yapılanlar şu maddelerle özetlenebilir.

* masadaki kadınların hepsini azarlamak, laflarını kesip erkekleri konuşturmak, siz zaten hep böylesiniz, hepiniz aynısınız türünden abuklamak. (gülüşmeler)

*ikide bir tuvalete çıkmak, kapıyı kilitleyip içerde ağlamak, garsonların defalarca çıkarma girişimleri, kısacası hepsine kabus olmak. (gülüşmeler)

* elimden kadehi almaya kalkan bir hanıma kafayı takmak ve gecenin sonuna kadar nihat doğan formatında seriye bağlamak, kadını ha babam perişan etmek ama o hanımın da (medeni biriymiş şükür) diğerleri gibi beni ciddiye almaması, takmaması (gülüşmeler)

* aynı zamanda meyhaneye adı verilen sahibinin vefatı üzerine meyhaneyi idare eden oğluyla gecenin sponsoru teyzenin taziye konuşması yaptığı esnada "baba benim, baba benim" diye masayı yumruklamam, "he he baba sensin" diye iki kişinin beni kollarıma girerek dışarı çıkarması (gülüşmeler)

* sonra benim yeniden ağlamaya başlamam, bunun epey bir sürmesi (gülüşmeler)

* takside beni arka üçlüde ortaya almaları, bu haldeyken bile şoföre karışmam, abi kusura bakmıyorsun değil mi şeklinde adamı sakinleştire sakinleştire yarım saati bulan bir yolculuk (gülüşmeler)

* bu arada "çişim var" diye tutturmam, adamın iki de bir arkaya dönüp "işemez di mi bu" deyip endişeli endişeli konuşması, zaten trafik fobisi olan kız arkadaşın şoföre "önünüze dönün" diye diye oracıkta panik atak geçirmesi, bir de onunla uğraşmalar (gülüşmeler)

* taksiden iner inmez benim pantalonu çözmem, dur yapma etme demeye kalmadan apartmanın kapısına şarıl şarıl işemem (gülüşmeler)

* arkadaş beni zaptetmeye çalışırken eşinin olayı anlayamayıp noluyor diye seyirtmesi, o halime bakakalması, bu esnada arkadaşın "sen bakma istersen!!" diye eşine şey etmesi (gülüşmeler)

* 5. kata çıkamadan sızmam, eve sürükleyerek sokmaları, sabaha kadar kusmam ve sabaha kadar kimseyi uyutmamam (gülüşmeler)

* bütün bu kepazelikleri yaşatmama, herkese kabus olmama rağmen masada beni dikkatle izleyen süper içici eleman ve ekibi tarafından takibe alınmam, rakı sofralarına ısrarla davet edilmem, tabii ki uzuuunca süre gelen tekliflerin tamamını reddetmem."abi bu var ya..." şeklinde rakı sofrası hikayelerine şakşukadan mualla meze olmam. (mütemadiyen gülüşmeler)

* sponsor teyzeyle her karşılaşmada utanmalar, tekraren özür dilemeler; onun da "olur evladım böyle, biz rakı sofralarında ne adamlaar gördük" demesi... bu iyi mi kötü mü, pek anlayamadım haliyle.
  • lazarus  (24.05.11 03:08:07 ~ 03:29:21) 
1
buraya yazılanların hakları Sir Anthony Hopkins'e aittir.
yazan eden compumaster, ilgilenen eden fader
modere edenler angelus, Artibir, aychovsky, baba jo, basond, compumaster, deckard, duyulmasi gerektigi kadar, fader, fraise, groove salad, kahvegibi, kaymaktutmayansicaksut, kibritsuyu, monstro, pandispanya, robin, ron dennis
bu sitede yazılanların hiçbiri doğru değildir. site içeriği küçükler için sakıncalı olabilir. yazılardan yazarları sorumludur. kaynak göstermeden alıntılanamaz. devlet tarafından atanmış bir kurumun internet üzerinde kimin hangi bilgiye ulaşıp ulaşamayacağına karar vermesi insan haklarına aykırıdır. web siteleri kullanıcıların istekleri doğrultusunda bağlandıkları yerlerdir. kullanıcılar isterlerse bir web sitesine bağlanmayabilirler. bu güçleri ve imkanları mevcuttur. bir kullanıcı bir siteye bağlanmak istiyorsa bu onun tercihi ve hakkıdır. bağlanmak istemiyorsa bu yine onun tercihi ve hakkıdır. halkın kendisine hizmet etmesi için görevlendirdiği kurumlar hadlerini aşıp halka neye ulaşıp ulaşmayacağını bilmeyen cahil cühela muamelesi edemezler. ebeveynlerin çocuklarını sakıncalı içeriklerden koruması için çok sayıda bedava ve ücretli yazılım mevcuttur. bu yazılımlar bir web tarayıcısını kullanmaktan daha karmaşık teknik bilgi gerektirmemektedir. devletin milletini küçük düşürmesi ve ebleh yerine koyması yasaktır. Skimlinks ile linkler üzerinden yönlendirme payı alınmaktadır.