[]
Eğitim üzerine
Sevgili dostlar sorum biraz ilginç olacak ama ciddi bir soru Türkiye'de üniversite eğitimi sisteminde ilkin düzelmesini istediğiniz şeyler nelerdir?Doldurun ha burayı?
Not:nolur herşey cevabını vermeyin biraz realist olun.
Not:nolur herşey cevabını vermeyin biraz realist olun.
öğretim görevlisi seçiminin düzeltilmesi. taklitçilikten sıyrılınıp özgünlüğe ulaşılması yani zaten yapılmış olan bir pastaya hindistan cevizi serpmektense coco-star yapmak.
- onuruno (11.05.11 22:37:24)
Eğitim sistemi eleştirisini yaparken temelden alınmalı, yoksa her şey çok havada kalır, uçucu olur.
- uyku inadim inat (11.05.11 22:55:55)
1- tezsiz yüksek lisans yapanlara doktora hakkı olayını düşünmeliler bence.
2- akademisyenlerin ders yükü azaltılarak bilimsel araştırma yapmalarına olanak sağlanmalı.
3- her mahalleye bir yeni üniversite mantığından kurtulunmalı, "önemli olan niceliği değil niteliği"
ilk aklıma gelenler bunlar. aklıma geldikçe yazarım daha...
2- akademisyenlerin ders yükü azaltılarak bilimsel araştırma yapmalarına olanak sağlanmalı.
3- her mahalleye bir yeni üniversite mantığından kurtulunmalı, "önemli olan niceliği değil niteliği"
ilk aklıma gelenler bunlar. aklıma geldikçe yazarım daha...
- kariliksizkari (11.05.11 23:28:10)
götü kalkık, süper yetkili, denetlenemeyen öğretim görevlileri büyük sorun.
adam sittin sene geçirmiyor la gıcık olduğunu. bizim bi hoca finalleri okul bittikten sonra okurdu ki millet memleketlerine gitsin, kimse itiraza gelemesin. saınıfın yarısı da kalırdı dersten. ders çok kolaydı ama hoca dekan yardımcısı olduğu için borusunu öttürürdü hem ders anlatmazdı hem sınavda kazık gibi soru sorardı. e millet hayatında görmediği şeylerle karşılaşıyor sınavda nasıl yapsın? karının bilgisizliği o kadar barizdi ki. 2. sınıf öğrencisinin doğruluğundan emin olduğu şeyleri yanlış bilirdi, tüm sınıf itiraz edince o da anlardı dyanlış bildiğini ama bir türlü kabul etmezdi yanlış bildiğini "ya ben hocayım benden iyi mi bileceksiniz" der sınıfı terkederdi.
neyse lan hikayemi anlatıyom ben de. anladın sen ne demek istediğimi.
adam sittin sene geçirmiyor la gıcık olduğunu. bizim bi hoca finalleri okul bittikten sonra okurdu ki millet memleketlerine gitsin, kimse itiraza gelemesin. saınıfın yarısı da kalırdı dersten. ders çok kolaydı ama hoca dekan yardımcısı olduğu için borusunu öttürürdü hem ders anlatmazdı hem sınavda kazık gibi soru sorardı. e millet hayatında görmediği şeylerle karşılaşıyor sınavda nasıl yapsın? karının bilgisizliği o kadar barizdi ki. 2. sınıf öğrencisinin doğruluğundan emin olduğu şeyleri yanlış bilirdi, tüm sınıf itiraz edince o da anlardı dyanlış bildiğini ama bir türlü kabul etmezdi yanlış bildiğini "ya ben hocayım benden iyi mi bileceksiniz" der sınıfı terkederdi.
neyse lan hikayemi anlatıyom ben de. anladın sen ne demek istediğimi.
- ya ben lan neyse (12.05.11 00:49:07)
iş bulamazsam en kötü okulda kalıp akademisyen olurum mantığı kırılmalı.
- goldentitan (12.05.11 01:15:54)
öğretim görevlilerinin öğretim ile ilgisi ve bilgisi olmalı.
Öğretmeye hiç ilgisi ve yeteneği olmayan insanlar eğitim veriyorlar. Ondan sonra ezber üzerine dayalı, öğrencilerin derslerden(lecture anlamında) bir bok anlamadığı, kötü/kel alaka müfredatlarla dolu, öğrencilerin öğrenmeyi istemediği ve beceremediği bir eğitim ortaya çıkıyor.
Bazı akademisyenler mümkünse sadece araştırma yapsınlar, bazıları da araştırmayı az tutsun adam akıllı eğitim versin derim ben. Araştırma yoğunluğu olanlar ise ilgili derslere ara ara seminerler vererek katılsın ki araştırma ile eğitim arasında kopukluk olmasın.
Kendi gözlemlerim üzerine biraz önce götümden uydurduğum bir yöntemdir. Böyle bir uygulama var mıdır, mantıklı mıdır bilmiyorum tabi.
Öğretmeye hiç ilgisi ve yeteneği olmayan insanlar eğitim veriyorlar. Ondan sonra ezber üzerine dayalı, öğrencilerin derslerden(lecture anlamında) bir bok anlamadığı, kötü/kel alaka müfredatlarla dolu, öğrencilerin öğrenmeyi istemediği ve beceremediği bir eğitim ortaya çıkıyor.
Bazı akademisyenler mümkünse sadece araştırma yapsınlar, bazıları da araştırmayı az tutsun adam akıllı eğitim versin derim ben. Araştırma yoğunluğu olanlar ise ilgili derslere ara ara seminerler vererek katılsın ki araştırma ile eğitim arasında kopukluk olmasın.
Kendi gözlemlerim üzerine biraz önce götümden uydurduğum bir yöntemdir. Böyle bir uygulama var mıdır, mantıklı mıdır bilmiyorum tabi.
- natnan (12.05.11 02:15:40)
1. Adam gibi bir ilköğretim ve lise eğitimi
2. Dershane bilgisinin değil, bu eğitimde edinilen bilgilerin kullanıldığı bir sınav sistemiyle üniversiteye giriş
3. Doğru yönlendirme (Aile ve tek amacı bir yere sokmak olan rehberlik hocalarından bağımsız bir yönlendirme)
4. Daha az ama öz üniversite
5. Akademisyen başarısını kağıt üzerinde sayılarla değil, her şeyiyle değerlendirme
Gerisi gelir bence.
2. Dershane bilgisinin değil, bu eğitimde edinilen bilgilerin kullanıldığı bir sınav sistemiyle üniversiteye giriş
3. Doğru yönlendirme (Aile ve tek amacı bir yere sokmak olan rehberlik hocalarından bağımsız bir yönlendirme)
4. Daha az ama öz üniversite
5. Akademisyen başarısını kağıt üzerinde sayılarla değil, her şeyiyle değerlendirme
Gerisi gelir bence.
- sourlemonade (12.05.11 19:47:11)
1